Cuma Nisan 19, 2024

ERGİN DOĞRU:Teşekkürler Dêrsim!

kaypakkaya-partizan
Dêrsim’de kazanılan halk zaferi ile artık Dêrsim’de Kemalist zihniyetin temsilcisi olan CHP ve gerici AKP’nin politik arenada maskesi düşürülmüştür. Kemalistlerin tüm geri politikalarına, feodal manipülasyonlarına rağmen Dêrsimli devrimci geleneğini sürdüreceğini, Kemalizmle süren hesaplaşmasını tamamlayacağını göstermiştir. Dêrsim’de, Kemalizmin yok etmek istediği direniş geleneğinin temsilcisi olan Seyit Rızaların, İboların, Denizlerin, Mahirlerin, Mazlum Doğanların, Sakine Cansızların çizgisi bir kez daha hayat bulmuştur.

 

 Türkiye’de yapılan yerel seçimlerde sonucu merakla beklenen Dêrsim’de, sonuçlar Dêrsim’in tarihsel kimliğine yakışır bir tablo olarak ortaya çıktı.

Dêrsimli yapılan seçimde kendisine yakışır bir demokratik süreç ve politik duruş göstererek, Dêrsim’in neden farklı olduğunu bir kez daha herkese gösterdi.

Dêrsim seçimleri üzerine birçok yorum ve analiz yapıldı. Sistemin ve düzen partilerinin Dêrsim’i tarihsel kimliğinden ve Dêrsim’i Dêrsim eden değerlerden koparma çabalarına karşı, Dêrsim tercihini Devrimci Güçbirliği (ve BDP’den) yana yaparak siyasal anlamda birçok mesaj vermiş oldu.

Dêrsim seçimlerinin kazanılması ile verilen en net mesaj ise Dêrsimli’nin yüreğinin ve yüzünün inkarcı ve imhacı zihniyetin temsilcileri olan düzen partilerine değil, kendisini temsil eden devrimcilere dönük olduğu gerçeğidir. Dêrsimli net olarak 38 Soykırım zihniyetinin devamcısı olan partileri ret ederek kendini var eden inanç, kimlik ve direniş değerlerine sahip çıkmıştır. Siyasal olarak Türkiye’de yaratılan sistem gericiliği arasındaki kutuplaşmanın tarafı olmak yerine alternatif bir geleceğinin inşası ve temsiline soyunan Devrimci Güçbirliğini, BDP’yi desteklemiştir.

Dêrsimli bu anlamda inancı, dili, kimliği üzerindeki asimilasyon politikalarını ret etmiş, doğasına dönük saldırıları kabul etmeyeceğinin beyanını dost düşman herkese göstermiştir. Sistemin açlıkla terbiye etme politikalarına karşı, onurlu duruşunu göstererek iradesinin satın alınamayacağını bir kez daha ispatlamıştır.

Dêrsim’de kazanılan halk zaferi ile artık Dêrsim’de Kemalist zihniyetin temsilcisi olan CHP ve gerici AKP’nin politik arenada maskesi düşürülmüştür. Kemalistlerin tüm geri politikalarına, feodal manipülasyonlarına rağmen Dêrsimli devrimci geleneğini sürdüreceğini, Kemalizmle süren hesaplaşmasını tamamlayacağını göstermiştir. Dêrsim’de, Kemalizmin yok etmek istediği direniş geleneğinin temsilcisi olan Seyit Rızaların, İboların, Denizlerin, Mahirlerin, Mazlum Doğanların, Sakine Cansızların çizgisi bir kez daha hayat bulmuştur.

Bu seçimlerde açığa çıkan diğer bir sonuç ise halkın öz yönetim ve demokratik özerklik paradigmasının inşasına verdiği onaydır. Dêrsim halkı, düzenin çürümüş yerel yönetim anlayışına karşı Devrimci Güçbirliği ve BDP’nin vermiş olduğu hizmetleri onaylamış, bu anlamda eksik kalan projelerinin tamamlanmasına yetki vermiştir.

Açığa çıkan sonuçlar Dêrsim’de yerel yöneticilere ve devrimcilere büyük bir sorumluluk yüklemiştir. Halk verdiği destek ile üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi sıra halkın desteğini arkasına alan Dêrsim’in yerel yöneticilerinin ve ilerici devrimcilerinin sistemi inşa etmesi, Dêrsim’i daha da modern bir kente dönüştürme görevidir. Bu zorlu görevde yapılacak olan hizmette başarının şifresini de seçimler süresince halk vermiştir. Halk kendinden kopuk bir yönetim anlayışını kabul etmediği için devrimcileri desteklemiştir, dolaysıyla yapılması gereken halkla berber yönetmektir. Oluşturulacak olan demokratik halk meclisleri ile halkın yönetime direkt katılımını sağlayacak demokratik modeller hızlandırılmalı, hayata geçirilmelidir.

Dêrsim’i var eden özgünlükleri olan inanç, dil, doğa vb konularda yerel yönetim bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada öncü rolünü sürdürmelidir. Dêrsim’de sosyal ve toplumsal projeler öne çıkarılmalı, sistemin halkı teslim alma yöntemi olarak kullandığı yoksullaştırma politikasına karşı dayanışma ve üretim politikaları devreye konulmalıdır. Bu anlamda insansızlaştırma ve göçertme politikaları sonucu boşaltılan köylere geri dönüş teşvik edilmelidir.

Sonuç olarak bir yerel seçimden çok sistemin iki kutbu arasındaki bir kirli rekabete dönüşen seçimlerden Dêrsim yüz akıyla çıkmış farklılığını bir kez daha göstermiştir. Çektiği bütün acılara, baskı ve şiddet politikalarına rağmen onurlu direniş geleneğinden, devrimci duruşundan taviz vermeyen Dêrsim halkını kutlamak gerekiyor. Teşekkürler Dêrsim…

 

* BDP Dêrsim İl Eşbaşkanı

1677