İsviçre YDG kampı başarıyla sonuçlandı

Bir aylık bir kitle çalışması ve sosyal medyayı da kullanarak İsviçre’de yoğun duyurusunu yaptığımız kamp öncesi, birçok yeni gençle tanışıp kampa katılmaları yönünde çağrı yaptık.

4 Temmuz günü başlayan kampımız, tanışma ve YDG’nin kısa tanıtımının yapılmasıyla başladı. 3 gün boyunca ne yapacağımızı ve pratikte kolektif bir çalışmayı yürüteceğimizi anlatan kısa konuşmaların ardından, “çapulcular zamanı” adlı filmi hep beraber izledik. Böylece kampımız Gezi’nin coşkusuyla başlamış oldu.

Daha ilk günden spontan tartışmalarla başlayan kampımız, özelikle kültürel yozlaşma üzerine yapılan yoğun tartışmalarla devam etti.

Kampın ikinci günü İsviçre’de gençliğin sorunlarını gençlerle 4 başlıkta tartıştık.

1) İsviçre’de gelişen ırkçılık ve hayatımıza yansımaları.

2) İsviçre’de eğitim sorunu ve göçmenlerin yaşamındaki yansıması

3) İsviçre’de genç kadın sorunu

4) Kültürel yozlaşma

Bu dört başlıkta süren tartışmalar pratikte yaşadığımız sorunların örneklerle de somutlanmasıyla tartışıldı. Tartışmalara katılımın yoğun olması bizler açısından da oldukça olumlu geçmesine vesile oldu.

Daha sonra bu 4 başlık üzerinden yapılan tartışmaları atölye çalışmalarıyla somutlayarak tartışmaları sonlandırdık. Gün boyu ortaya koyduğumuz sorunlarımıza çözüm önerileri üzerinden süren tartışmalarla, atölye çalışmalarımız oldukça verimli geçti. Ortaya konan çözüm önerilerini her çalışma grubunun tüm bileşenlerinin söz alarak anlatmaları da oldukça etkiliydi. Kitle önünde konuşma kendini ifade etme ve öz güven noktasında öğretici oldu bu yöntem.

Tüm sorunların temelinde kapitalist sistemin saldırılarının olduğu ve buna karşı örgütlenmenin öneminin altı özellikle çizildi.

İkinci günün sonunda yaptığımız eğlenceyle yoğun geçen tartışmaların yorgunluğu türküler, marşlar ve halaylarla atıldı. Kampımızın üçüncü günün de ise, sabah kamp değerlendirmesi yapıldı.

Yapılan değerlendirme de çıkan ortak düşünce; Kampın olumlu geçtiği, kolektif yaşamın pratik de karşılığını bulunduğu, seçilen konuların doğru seçim olduğu, konuların güncel olmasının tartışmaları canlı tuttuğu... ve bu tip kampların önemine vurgu yapılarak kampımızı sonlandırdık.

Son gün Zürih Gençlik Kültür Evi üye ve çevresinin katılımıyla bir piknik düzenledik. Bu pikniğe kampa gelemeyen arkadaşlar da çağrılarak kampın nasıl geçtiğiyle ile ilgili bilgi verildi ve birlikte güzel vakit geçirildi.

Kampımızın örgütlenme aşamasından sonuna kadar içinde olan İsviçre Türkiyeli İşçiler Federasyonu (İTİF) ve görevlendirilen federasyon temsilcisi de kampa katılarak tartışmalara, atölye çalışmalarına katılarak destek vermiştir.

İsviçre ADGH’dan katılan arkadaşların üç gün boyunca bizlerle olması tartışmalara katılması kamp içindeki pratik içinde destek olmaları, devrimci dayanışmanın güzel bir örneği olmuştur.

Ön hazırlıklar, katılım, coşku ve tartışmalarda ki aktiflik kampımızın başarı anahtarı olmuştur.