’Kaypakkaya, Kürdistan ve Türkiye halklarına anlamlı bir miras bıraktı!’

İbrahim Kaypakkaya’nın, Diyarbakır zindanında işkence tezgahında katledilişinin yıldönümü yaklaşırken, mücadele arkadaşları, bölge ve Türkiye halklarına ışık tutan "Ser verip sır vermeyen" Önderin mücadelesini anlattı.

TKP/ML  davasından 1980 yılında 5 yıl Diyarbakır Cezaevi’nde kalan Şahabettin Kızıl, Kaypakkaya’nın eşitlik temelinde her zaman halklarla birlikte mücadele yürüttüğünü söyleyerek, "Kürdistan başta olmak üzere tüm Türkiye halklarına çok anlamalı bir miras bıraktı" dedi. Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist  TKP/ML  Önderi  İbrahim Kaypakkaya’nın Diyarbakır zindanında işkence yapılarak katledilişinin üzerinden geçen 21 yılda, ideolojik anlamda geleceğe devrettiği anlamlı miras, gelişen devrim mücadelesine ışık olmaya devam ediyor. "Ser verip, sır vermeyen" lider olarak da bilinen Kaypakkaya, bölge halkları başta olmak üzere Türkiye ve dünyanın birçok ülkesinde gelişen devrim mücadelesine düşünceleri ile esin kaynağı oldu.

18 Mayıs 1973 tarihinde işkencede katledilen Kaypakkaya’nın mücadele arkadaşları Abdulrahman Macar ile Şahabettin Kızıl, Kaypakkaya’nın mücadelesini anlatarak yürütmüş olduğu anlamlı mücadelenin peşinden ilerlemeye devam edeceklerini söyledi.

Partizan davasından 1980 yılında 36 ay Diyarbakır Cezaevi’nde işkencede kalan Abdulrahman Macar, Kaypakkaya’yı çok genç yaşlarda tanıdığını söyleyerek, bölge başta olmak üzere Türkiye halklarına dair yaptığı değerlendirmelerin hala anlamını ve geçerliliğini koruduğuna dikkat ekti. Kaypakkaya’yı hala okuyup anlamaya çalıştıklarını aktaran Macar, "Ulusların kurtuluşuna dair yaptığı değerlendirmeler, tüm halklar için oldukça anlamlıdır" diye belirtti. ’İlerici insanlara örnek olduğuna inanıyoruz’ Kaypakkaya’nın tüm imkanların kısıtlı olduğu dönemlerde dünyayı değiştirecek önemli pratiklere imza attığını ifade eden Macar, "1980 ile 84 yılları arasında Diyarbakır zindanındaki işkencelerde Kaypakkaya’dan öğrendiklerimiz sayesinde her zaman direnişi esas aldık" dedi.

 Halkların sömürüsüz bir hayat yaşamasını istediklerini kaydeden Macar, "İbo’nun Kürdistan’daki cellatlara karşı anlamlı direnişi, bütün sol gelenekten gelen ilerici insanlara bir örnek olduğuna inanıyoruz" dedi. Macar, Kaypakkaya’yı "ser verip sır vermeyen" bir lider olarak her zaman işkencehanelerde anımsadıklarını ve gördükleri işkenceler karşısında bu sözü hiçbir zaman akıllarından çıkarmadıklarını vurguladı.

 -’PKK’ye esin kaynağı oldu’ Kaypakkaya’nın PKK başta olmak üzere bölgede birçok grubun düşüncesine ciddi anlamda esin kaynağı olduğunu dile getiren Macar, "Fikirde gelişen ideolojik algı PKK hareketine müthiş bir esin kaynağı olmuştur" dedi. ’Kaypakkaya halkların eşitliğini esas aldı’

Partizan davasından 1980 yılında 5 yıl Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu kalan Şahabettin Kızıl ise Kaypakkaya’nın toplumsal mücadele içerisinde hiçbir zaman perde arkasında bulunmadığını belirterek, halkların eşitliği temelinde her zaman halklarla birlikte mücadele yürüttüğünü söyledi.

 Kaypakkaya’nın ilk mücadelesini bölgede yürüttüğüne dikkat çeken Kızıl, "Kaypakkaya, Kürdistan başta olmak üzere Türkiye halklarına çok anlamlı bir miras bıraktı" diye kaydetti.