Kaypakkaya ve Mayıs ayı şehitleirni sahiplenelim

Gezi İsyanından Kaypakkaya anmalarına uzanan toplumsal muhalefetin kapsamlı saldırılarına karşın direnç oluşturmaya devam ediyor.

Kaypakkaya anmalarıyla birlikte Soma maden ocaklarında işçilerinin uğratıldığı kitlesel katliama duyulan öfke sınıf mücadelesine yeni direnç halkalarıyla eklenerek işçi ve emekçilerin düzen içileştirilemeyen öfkesini sokağa taşıyor.

Kaypakkaya’nın nerede direniş ve mücadele varsa orada yaşıyor şiarıyla anılmasının Soma’da yaşanan katliama duyulan öfkeyle buluşması anlamlı ve güncel olduğu kadar sistem karşısında güçlü bir mesaj da oluşturuyor.

Taksim direnişin ve kararlılığın adresi oldu!

Kaypakkaya anmalarına ve maden işçilerinin katledilmesine duyulan öfke karşısında faşist baskı ve saldırının dozunu daha da yükselten devlet bir kez daha binlerce polisi ve teçhizatıyla eylemlere barikat oluşturmuş, Taksim’de kapsamlı bir abluka kurmuştur.

1 Mayıs’tan Gezi İsyanının yıldönümüne uzanan köprüde Kaypakkaya, Dörtler ve Haki Karer’in tüm yasaklama ve saldırılara karşın Taksim’de anılması bir programa kavuşturulmuş, Soma işçisiyle dayanışmanın birlikte yükseltilmesi hedeflenmiştir.

Devletin abluka ve kuşatmayla alanı kapatmasına, azgın saldırı ve işkenceli göz altılarına karşın Taksim direnişin ve kararlılığın adresi olmuştur.

18 Mayıs’ı kitlesel karşılayalım!

Kaypakkaya’nın mayıs ayı şehitleriyle birlikte anılması programı İstanbul’da üç merkezde düzenlenecek yine Soma işçileriyle dayanışmanın yükseltildiği etkinliklerle devam edecektir. Devletin Taksim-Galatasaray’da Kaypakkaya’nın anılmasına yönelik geliştirdiği saldırıya ve işkenceli gözaltılara karşı sahiplenmeyi en üst seviyeye taşımaya, kitlesel bir refleksle anma etkinliklerine katılmaya dair çağrımızı yineliyoruz.

Eş zamanlı olarak 18 Mayıs günü saat 17.00’de üç merkezde (Kartal, Şişli ve Şirinevler’de) gerçekleşecek olan anma etkinliklerine Kaypakkaya ardıllarını etkin bir şekilde katılmaya, yurtsever, devrimci, demokrat ve ilerici kesimleri güçlü şekilde katılmaya davet ediyoruz. "