Özgür Gelecek 126. Sayısı Çıktı

Yakına ama ileriye...

Bilinen bir Çin bedduasıdır “ilginç zamanlarda yaşayasın”. Dönüp bakınca içinden geçtiğimiz zamanların “ilginç” olduğunu düşündürtecek emareler çok fazla... Bu gerçeklikte ezilenlerin çıkarını savunan, onlar için savaşan devrimciler diz çökmeden mücadelelerini sürdürüyor.

 Yaşanılan “ilginç zamanlardan” devrimci tarzda yararlanabilmek için bir komünist gözünü her zaman çelişkilerdeki yeniye dikmeli ve onu geliştirmenin, büyütmenin yollarını aramalıdır. Bununla birlikte komünistlerin devrimciler ve halk arasında güvenilirliği azaltan, hayal kırıklığı yaratan davranışlardan uzak durmak, varolanı tüketen değil yeni olanaklar yaratan/üreten, kısır tartışmalar/karalamalarla oyalanan değil, kendi politika ve pratiğine güvenen, kararlı, berrak bir çizgi izlenmesi zorunludur.

Şimdi adım atma zamanıdır. Yakına ama ileriye atılmalıdır bu adım. Baharın coşkusunu 8 ve 21 Mart ile yaşayan meydanların coşkusunu, sırtından vurulan Kemal Kurkut’un öfkesini yüklenerek atılmalıdır!

Sayfa 2: Hem devlete hem de devrimci tutum dışına çıkanlara HAYIR diyoruz!

Sayfa 3: Gözümüzü yeniye dikelim!
Sayfa 4: Sömürünün iliklere kadar hissedildiği yerden örgütlü bir ses: İNŞAAT-İŞ
Sayfa 5: OHAL’de emek için direniş devam ediyor
Sayfa 6: Kemal Kurkut ve yanmaya devam eden Newroz ateşi üzerine
Sayfa 7: Biz kadınlar olmasaydık!
Sayfa 8: “Esas olarak sorunu yaratanlar derinleştirmeye devam ediyorlar”
Sayfa 9: “Bu kez” farklı olacak!
Sayfa 10: Verdi Sendikası Münih’te tutsaklarla dayanışma paneli düzenledi
Sayfa 11: Parlayan herşey altın değildir -1-
Sayfa 12: Dogmatizmin kökenleri ve günümüzde tezahürleri -2-
Sayfa 13: Gerçeğe ışık, devrime meşale: Mehmet Demirdağ
Mehmet Demirdağ ve “darbeciliğe karşı mücadele” üzerine
Sayfa 14: Altın eller ile kanlı eller -3-
Sayfa 15: Özgür Gelecek yalnız değildir! “Politik çalışmalara yoğunlaşmak en iyi cevaptır!”