Taksim Dayanışması: “31 Mayıs’ta meydanlardayız!”

Mimar Mücella Yapıcı’nın Taksim’deki yağma ve talan politikalarına dikkat çekerek bir yıl önceki sürece değindi. Taksim Dayanışması olarak 15 Şubat-27 Mayıs 2013 tarihleri arasında Taksim’de talan ve yağmaya karşı bir çok eylem ortaya koyduklarını, 100.000 civarında imza topladıklarını belirten Yapıcı, her türlü toplumsal mücadeleyi yürüttükleri halde Cumhuriyet Caddesi’nde hukuksuz bir şekilde yıkım yapıldığını ve 27 Mayıs’ta ise Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesiyle beraber toplumsal muhalefetin yükseldiğini ifade etti. Polis şiddetinin de bu süreçte açığa çıktığını vurgulayan Yapıcı, suç duyurusunda bulunulmasının ardından çadır nöbetine başlandığını ve sonrasında Taksim’de milyonlarca insanın alanlara çıktığını söyledi.

Taksim Dayanışması olarak taleplerini açıklayan Yapıcı, şu an hiçbir şekilde kullanıma açılmayan Gezi Parkı’nın kullanıma açılması, Gezi’de yaşanılanların sorumlularının istifa etmesi, biber gazı kullanımının yasaklanması, tutuklananların serbest bırakılması, alanlarda toplantı ve eylem yasaklarına son verilmesi yönünde çağrıda bulundu.

Yapıcı konuşmasını “Gezi’de bütün kaybettiklerimizi anıyoruz” diyerek sonlandırdı.

“Hekimler olarak katledilenleri hayata döndüremediğimiz için üzüntülüyüz”

Ardından söz alan Dr.Ali Çerkezoğlu ise hekim olarak katledilenleri hayata döndüremedikleri için üzüntü duyduklarını dile getirdi. Çerkezoğlu, sadece bir buçuk ay içerisinde polis şiddeti nedeniyle 6 ölümle karşılaşıldığını, en az 11 kişinin gözünü kaybettiğini, 62 kişinin ise kafa travması geçirdiğini aktardı.  İnsanların hayatlarını koruması için tüm haklarından vazgeçmeleri gerektiğinin beklendiğini ifade eden Çerkezoğlu, “Artık hekim olarak polis şiddetinden yaralanan insanları tedavi etmek istemiyoruz, gencecik çocuklarımızın cenazelerini kaldırmak istemiyoruz” diyerek polis şiddetine tepki gösterdi.

“Avukatlar olarak adliye koridorlarında, alanlarda direniyoruz, direneceğiz”

Avukat Can Atalay ise her geçen gün polis şiddetinden dolayı yaralıların ve ölümlerin sayısının sürekli arttığını buna karşılık herhangi bir soruşturma, dava açılmadığını belirtti. Gezi davalarında katillerin korunduğunu aktaran Atalay, avukatlar olarak adliye koridorlarında, alanlarda direndiklerini ve direneceklerini dile getirdi. Katilleri yargılamayan mahkemelerin yaşam hakkını savunmak için alanlara çıkan halkı yargıladığını ifade eden Atalay hukuki sürecin takipçisi olacaklarını açıkladı.

“Biz milyonlarca insan, onlarca ayrı dille, sesle renkle bir aradayız; meydandayız!”

Açıklamaların ardından Taksim Dayanışması adına Mücella Yapıcı basın açıklaması yaptı. Açıklamada Gezi İsyanı’nını ören sürece değinilirken “Bizler; işçiler, işsizleri emekçiler, güvencesizler, göçmenler, öğrenciler, halklar, görmezden geldikleriniz… Görüyor musunuz, biz meydandayız!” denildi ve 31 Mayıs’ta İstanbul’da Taksim’e çağrı yapıldı. Ayrıca diğer bölgelerde de alanlarda olunacağını aktaran açıklamada “Meydanlarımızı, parkalarımızı, sokaklarımızı, yaşam alanlarımızı ve yaşamımızı özgür kılmak için meydandayız” dendi.