Perşembe Nisan 25, 2024

Bir Beden İki Ruh

Komünizmi sosyalist örgülerden başka bir yerde arama.
- Doğru nedir, doğrunun cevabını kimbiliyor, doğruyu nerede bulacağım ?
- Her şey ortada kalkacak.
- Bazı ajitasyon sözler vardır pratikle çeliştiğini hissedersiniz.
- Aslında çelişmez. Her şey ortada kalkacak derken anlamsızlaştığını ( gereksizleştiğini ) ifade edersiniz.
- Anlamsızlaşmada ihtiyacı ortada kaldırdığı anlamına gelmez.
- Ayrıyeten bir kez proletarya devleti ele geçirdikten sonra artık devlet o bildiğiniz kapitalist devlet değildir. Proletaryanında devletiyle (  fabrikasıyla,  toprağıyla...  ustabaşısıyla,  öğretmeniyle,  siyasetçisiyle.....) olan ilişkisi de kapitalist devletle olan ilişkisi gibi değildir.
- Değildir...  lakin gelin görünki....
-  İlginç bir dünyada  yaşıyorum. Kitselleşememe kadro sorunu değil,  teorik sorundur diyen burjuva saldırılara hala nasıl direnebiliyorsunuz sorusuna tereddütsüz herkes güçlü bir teoriye sahip olmamızdır cevabı verirken kimle neyi tartışabilirim değil mi ?
- İster Leninist olsun istersede Bakünücü Türkiye Devrimci Hareketlerinin dilinde komünizmi de okumuşsunuzdur.
- Nasılda her şeyin yerle bir olduğunu sınırların, devletlerin, partilerin....  ortada kalktığını...
- Zannedersinizki tek ortaklaştıkları noktada bu. Öyle olduktan sonra ha o, ha bu. Sonuçta hepsinin vararacağı yerde aynı değil mi dersiniz.
- Kazın ayağı öyle değil.
- Her şeyden önce her söyleyenin söylediği sosyalizm değil.
- Sonra söyledikleri komünizm değil.
- Siz hiç bağımsız değişkenlerin tarihte oynadıkları roller nedeniyle yan yana gelen karşıt insanların...
- Hasbelkader mi, bir bölgeye bir zaman dilimine mi mahsus bir araya geldiklerini,  kitle davranışları içerisinde örneklerininde var olup olmadığını ..
- Ayrıyettende...
- Kapitalist metanın iki zıt yönlü sonucu olduğunu...
-   Kitleyi, kendini...  ha monarşiyle ha cumhuriyetle ha da başka bir şeyle yönetilip yöneltilmediğine aldırış etmez hale getirdiğini....
-  Sınırları, bayrakları...  ortada kaldırdığını kendine bağımlı yaşamlar....
yönetimler....  ortaya çıkardığını...
- Görmeyerek, dikkat etmeyerek....  irdelemeyen...
- Bilhassa da memleketimizde insanlarla emperyalistleride bir araya getirenin ulusalcıların karakteristik özelliğidir diyen sığ düşüncelerin söylediklerininde sosyalizm olabileceğine inanıyor musunuz ?
- Hepsi, Marksın komünizm için söylediklerini de virgülüne kadar tekrallamaktan başka bir şey yapmıyor.
- Yani başa dönemiyorlar.
- İlk önce :
- Toplumlar hangi çağda ve hangi yönetim adı altında yaşıyor olursa olsunlar sahip oldukları yönetimin adının üretimin örgütlenmesinin görüntüsüne devlet denildiği gerçekliğini değiştirmediğini.....
- Sonra:
- İlkel toplumlarda yaşantıya komünizm denilmesinin sebebininde herkesin yapması gerekeni bilmesi nedeniyle değil, herkesin yapması gerekeni bilmesi zorunluğuyla doğduğunu, bu zorun varlığınada devlet diyemeyişimizin tek nedenininde insanlık değerlerine ters düşmemesinden kaynaklandığını...
- Ancak:
- Devlet diyemeyişimizde üretimin örgütlenmesinin görüntüsüne devlet dediğimiz sözlük anlamlığınıda ortadan kaldırmadığını...
- Söylüyemiyorlar.
- Söyleyemeyincede parçası oldukları partinin bir devleti yönetebilecek örgülere sahip olduğunu unutmaları,  partiyi yönetmek başka devleti yönetmek başka demeleri, gibi onun yerini alacağı tartışıyorlar.
- Kendilerinin söylediği gibi olmayan komünizminde vay haline.
- Üstüne üstlük  ruhunuzla hala işleri bitmemiş gibi toplumun komünizme geçişini bile buğulaştırıyorlar.
- Onlara göre dünyadaki kapitalist hegomanyanın yıkılabilmesi ve komünizme geçebilmeniz için toplumların sosyalizmi kendi başlarına gerçekleştirmiş olmaları ve gerçekleşen devrimlerinde coğrafi egemenlik kazanmış olması şart.
- Bunu derlerkende kapitalist meta üreteceklerini de söylemiyorlar.
- Böylece bir taşla da iki kuş vuruyorlar.
- Birincisi:  Marksın dünyadaki kapitalist hegomanyanın yıkılması ve komünizme geçebilmeniz için şartının coğrafi egemenlik kazanmış olmanız olmadığını...
- İkinciside: Kapitalist metanın iki zıt yönlü sonucu olduğunu da görmenizi engelliyorlar.
- Ve bu haliniz gine en iyi haliniz.
- Şu ana kadarki her şey komünizmi anlamamanız için.
- Ya..  tüm bunları Görürde: Yo...  arkadaş komünist toplumun örgütlenmesi sizin söylediğiniz gibi değil.  Nasılki sosyalist devlet kapitalist toplumun mülkiyetçi, burjuva devleti olmaktan arınmış haliyse komünizmde sosyalist devletin sorunlarında ayrılmış  halidir. En iyisi siz sosyalizmde muhalefet partilerin, sendikaların....  olmasını isteyenlere karşı Leninin söylediğini bir daha okuyun derseniz....
-  Korkusuyla  sosyalizme...  ta ilk başa kapitalizme karşı mücadele ederken kitle örgütlenmesi anlayışınıza varana kadar dahil saldırıyorlar....
- Bunun içinde kitselleşemediğiniz, sosyalizminde sorunlarını aşamadığınız hallerde....
-  Yaşadığınız ötekileştirilmelerin, kafa kol ilişkilerin.. kitselleşememelerin...  teoride diyalekleşememe sorunu olduğunu...
- Böyle hallerde kimsenin ne teorin nede insanın bir suçu olduğunu....
- Elinizde de sihirli bir değnek olmadığını...
-  Doğruyu, doğru yolu, insanın, teorinin diyalektiğini ancak kitle karşısında yaptığınız yanlışlıkları bir daha yapmamakla  bulabileceğinizin münkün olduğunu....
-  Görememeniz için kendilerine söylediklerini karşısındaki insanlara,  yaşanmış sosyalizme....  söyleyemeyip kitselleşememeyi    getirenin yaşanmış sosyalizmi geriye götürenin...
-  Kruşçev - ler - olduğunu söylüyorlar.
Böyle oluncada kimlede neyi konuşup tartışabileceğim değil mi ?

46695

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Sayfalar