Salı Nisan 23, 2024

Bu Kaçıncı:Türk Askerleri Tarafından infaz edilen İki Kadın Gerilla –Dursun Ali Küçük

Bu kaçıncı?

Türk askerleri tarafından esir alındıktan sonra kurşuna dizilen iki kadın gerillanın videosu bir süredir ortalıkta dolaşıyor. Üzerinde hep yazmayı düşündüm. Ama sadece videoyla olmaz dedim.
Peşine düştüm ve bir dosttan sordum. Sonunda baktım ki o dost şöyle bir not düşmüş:
“Almanyanin en yüksek tirajli gazetesi Bild türk askerinin iki kadin gerillayi infaz görüntülerini yayınladı.
24 saniyelik dehset görüntüleri yayinlayan Bild görüntülerin nasıl ve ne sekilde internet ortamına düstügünü, hangi kesimlerin görüntülere ne tür reaksiyon verdigini görüntülerde görülen katillerin her seyleri ile (elbise ve G3 silahlari ve konusmalari ile) türk askeri ile aynı olduklarini görüntülerin yeni ve original oldugunu uzun uzadıya anlatmış. Aynı haberde FDP miletvekili Tobias Huch'un(1) görüntüye dair fikirlerine de yer verilmis.”
Anladım, Bild  gazetesi(2) infaz edilen iki kadın gerillanın olayını haber yapmış.
FDP  milletvekili Tobias Huch videoyu internet ortamında paylaştığını daha önce görmüştüm.
Türk ordusu ve militarist güçlerinin buna benzer videoları sosyal medyaya ve medya ya daha önce düşmüştü. Kendilerinin servis ettikleri açıktır.
Okuyucular yakın dönemde yayınlanan ve Kürdistan daki vahşi uygulamaları sergileyen bu tür video ve fotoları görmüş ve tanık olmuştur.

*TC ordusu NATO ordusudur:
NATO Türk askerleri tarafından esir alındıktan sonra keyif alınırcasına kafasına sıkılan ve uçurumdan aşağı atılan iki kadın gerillayı gündemine alır mı?
NATO olmaz diyemez, TSK NATO üyesdidir. Böylesi vahşi ve çılgınca ve sadist duygularla ve savaş hukukuna uymayan infaz ve wahşete sessiz kalırsa günaha ve wahşete ortak olmuş olur.

Evet bu kaçıncı?

Savaş cephesinde bu tür olayları ve infazları çok gördük ve duyduk. Ama dünya Kürdün ve Kürt savaşçılarının uğradığı her türlü haksız ve vahşi  uygulamaya sessiz kaldı.
Bu iki kadın gerillanın isimlerini hâlâ bilmiyorum. Umarım bir açıklama gelir. Fotoları paylaşıldı, iki genç ve pırıl pırıl kızlardır. Kürdistan için savaşmaya gitmişlerdir. Savaşıyorlardı.
Savaşta vurmak, vurulmak, şehit düşmek ve en kötüsü ele geçmekte vardır. Bunlar savaşın kuralları içinde seyreder.
Daha dün 8 Kürt  şehri içindeki insanlar ve her tür canlısıyla ve uygarlığı ve kültürü ile yerle bir edildi. Bu herkesin gözü önünde yapıldı.
Bazıları, “Telafere Şii milisler girerse ve zülum uygularsa hareketsiz kalamayız” diyorlar.
Ya yerle bir edilen, panzer arkalarında sürüklenen, ölüleri panzere bağlayıp gezdirenlere..
Çırılçıplak ve vurulmuş  Kürt kadını ve gerilla kadın resimlerini medyaya “ibreti alem” olsun diye servis edenlere,
Son olarak Kürdistan’ın yüksek bir yerinde vurulduğu belli olan gencecik ve esir iken hunharca katledin iki gerilla kadını kurşunlayan ve uçurumdan aşağı uçuran Türk askerlerine...
Kürdün herşeyine düşman olan TC devletine....
Düşünün işbirlikçi Kürde bile tahammül etmeyen Türk sömürgeci sistemine...
“Kardeşiz” deyip her şeyimizi yerle bir edenlere....
Kürdistan ve Kürtlerin en temel ve doğal haklarını savunarak ve sahiplenerek karşı çıkmayacak mıyız?

*Analarımızın kalbine gömdüğü milyonlarca Kürt soykırıma uğramış ve hunharca vurulmuştur.
Bırakın “Haq aşkına”, ölülerimize sahip çıka çıka neredeyse bizleri “ölü sevici” yapacaklar...
İnsanlarımızı seveceğiz. Yaşamayı seveceğiz.
Kemal Pir,  Diyarbakır zindanında ki vahşete karşı “ ben yaşamayı çok sevdiğim için ölümü tercih ediyorum” demişti.
Kürdistan mücadelesi her parçada Kürdistan ve Kürtlerin yaşaması için vardır.
Ölümü asla kutsayamayız
.
Her tür temel hak ve özgürlüklerimize ve ülkemizin bağımsızlığını kazanmak, Türk-Arap- Fars sömürgecilerinin  kölesi olmamak için kurtuluş yolunda ölüm geliyorsa buna da  yaşam deriz.
Bu iki adsız kadın gerillada yaşamayı yaşanır kılmak için ölüme hiçe sayarak  yola çıktılar.
Siyasi görüşü ne olursa olsun Kürdistan ve Kürde ve temel haklarımıza, dilimize, kültürümüze, inançlarımıza yapılan her inkârcı ve soykırımcı girişim ve baskının karşısında olacağız.

*İki kadın gerilla şahsında bir uyarı....

Hangi Kürt sömürgecilerimizden ve düşmanlarımızdan bir fiske  yiyorsa buna karşı olacağız.
İdeoljidenmiş değilmiş, ideolojinin canı ceheneme...
Siyasi görüşü olsun olmasın ve bir partiye bağlı olsun-olmasın, herkesi düşmana karşı sahiplenmeliyiz.
Kardeşine karşı sessiz kalırsan kardeşin de gün gelir sana sessiz kalır.
İşte anla! Çifte standart uygulayan bazı Kürtler...
Düşmanlarımız kime yönelirse buna karşı durmalıyız.
Kimdir nedir, nereye bağlıdır ve ne savunuyor, hangi partidendir demeden.
Partileri, hizipleri ve grupçukları aşacaksınız.
Biz, bir ülkenin, Kürdistan’ın insanlarıyız.
Bizim ait olduğumuz bir çoğrafya ve ulusal kimliğimiz var.
Duruşumuz Kürdistani ve ulusal çaplı olmalıdır.
Parti ve grup hukuku ve ilişkileri bir ülkenin ve ulusun hukuku ve ilişkileri, adaleti, özgürlüğü ile aynı değildir.
Darbe yiyen her Kürtten kendinden bir parça göreceksin.
Göremiyorsan senin vicdanın ve adaletin eksiktir.

*Bazen Kürt kadınları düşmanın eline geçmemek için kendilerini uçurumlardan atmıştır

.Soykırm yıllarında Dersim de böyle örnekler var.
“Namusunu korumak”, ve aynı zamanda düşman baskılarına karşı özgürlüğü tercih ederek kendilerini uçurumların özgürlük boşluğuna bıraktılar.
Gerillada aynı kararlılığı gösteren kadın gerillaları gördük ve duyduk, öğrendik.
İŞİD terörist canavarlarından canını zor kurtaran Ezidi kızları buna yakın dönem örneklerdir.
Türk askerleri tarafından, ele geçtikten sonra vahşice infaz edilen ve uçurum boşluğuna bırakılan bu iki kadın gerillayı tanımıyorum. Hakkında bilgilere sahip değilim.
Sizi nasıl anlatabilirim ki?
Uçuruma bırakılan havada dalgalanan saçlarınızdan öpüyorum.
Sizler yine Kürdistan toğrağına düştünüz.
Sömürgeci işgalciler nasıl geldiyse öyle de çıkıp gideceklerdir.

Son söz: Uluslarası kamuoyu alanında Kürtlerin iş yapabilecek insanları yetersiz kalıyor.
Böylesi olaylar insanlık ve savaş suçudur.
Hiç bir uluslararası hukuk ve adalet bunu kabul edemez.
Böylesi  onbinlerce olay var tarihimizde.
Bırakalım geçmişi, yakın tarihimizde bu tür insanlık suçlarını işleyenler bolca var.
Gerekli yerlere taşımak ve üzerinde durmak önem taşıyor.

*Adsız iki kadın gerilla ve adsız yüzbinlerce savaşcı: Kürdistan halkı sizlere çok şey borçludur.
dursunalikucuk11@hotmail.com

Dursun Ali Küçük  -31.10.2016

(1)- https://www.facebook.com/tobias.huch/videos/10154526787856142/?hc_locati...
-0:21
Tobias Huch yeni bir video ekledi: Der IS als Vorbild: Türkei hat sofortige Todesstrafe eingeführt.
// Das ist krank - Kriegsverbrechen durch die türkische Armee // Die Türkei hat nach dem Vorbild des IS die Todesstrafe eingeführt und richtet ohne Prozess und Gericht willkürlich Menschen (in dem Fall PKK-Kämpferinnen) hin. Statt sie wie bei einer zivilisierten Armee festzunehmen, erschießt man die Frauen feige und barbarisch. So kennen wir es von der Terrorgruppe IS und so kennen wir es jetzt auch von der türkischen Erdogan-Armee.
Tobias Huch

(2)- http://m.bild.de/wa/ll/bild-de/unangemeldet-42925516.bildMobile.html
 

Not. resim sosyal medyada paylaşıldı. İsimler ve gerçekten resmin o iki kadın gerillaya ait olduğu daha netleşmedi. Sembollük olarak resmi astım.

46794

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

Sayfalar