Çarşamba Nisan 24, 2024

CHP'de mi Adalet arıyor? Davut Kurun

CHP istanbul milletvekili Enis Berberoğlu tutuklanınca,CHP bütün illerde adalet yürüşüsu başlattı. Adalet arıyor. Kılıçdaroğlu, “adalet herkese lazımdır. Adalet için bir bedel ödenmesi gerekirse, bu bedeli ödemeye hazırım” diyor. Kılıçdaroğlu hala anlamamış, Adalet için bugüne kadar bedel ödiyen, Kürteler, Ermeniler, Rumlar, komünistler ,1970 sonrası da demokrasi güçleri, kürdistan halkıdır, dün CHP bugünde AKP diktatörlügüne karşı adaleti savunup bedel ödediler. Adaletin sahipleri bedel ödeliyen bu güçlerdir. AKP ve CHP ancak adaletsizliğin temsilcisi olabilirler. HDP melitvekillerinin dokunulmazlığı kaldirip tutuklanırken, miletvekillikleri düşürüp ceza verirken, Kılıçdaroğla ve CHP parmak kaldırıp onaylarken bu gün işi ucu kendilerine dokununca adalet diye bağırmaya başladılar. Bunlar, adaleti kendileri için isteyen adaletsizlerdir.

Adalet diye bağıran CHP nin kısa adaletsiz tarihine bakalım. 1923, istanbul hükümetine karşı darbe, 1926 Kürtlere, sosyalistlere, Muhaliflere, Terakiperver fırkasına karşı darbe,1931 serbest fırkaya karşı darbe, 1960 DP ye karşı darbe, ve istiklal mahkelerinin bütün bu darbelerde birer terör örgütleri olarak hukuksuzluğunu savunan, adaletsizliklerinin mirascısı, kemalizmi klavuz edinen, putları yaratan ve tapan, kemalist diktatörlüğün, faşizmin, sömürgeciliğin bekçiliğini yapan CHP nasıl bir adalet arıyor ki.

CHP nin savunuculuğunu yaptığı adalete iki örnek verelim. Orfeas müzük derneğinin üyesi Yorgo Yelkencioğlunun rumca türküleri toplumda büyük beğeni kazanıyordu. İstiklal mahkemeleri türk adaleti adına Yorgo'yu tutuklayıp idam kararı verir. İdan sephasına çıkarılırken, “ben ne yaptım ki, beni idam ediyorsunuz” diye sorar. İstiklal mahkemesinin infazcı hakimi “ sen Rumları Türklüğe karşı kışkırtıyorsun ve seni türk adaleti adına idam ediyoruz” deyinci Yorga “AŞK OLSUN SİZİN ADALETİNİZE” der ve idam edilir.

1926 da, Kürt isyanını bahane eden M. Kemal, MAH üyesi (bugünkü MİT) Sarı efe Edip'i kulanarak bir darbe hazırlar. M.Kamal diktatörlüğüne açıktan muhalefet eden Ziya Hürşitle ilişki kuran sarı efe Edip'in kışkırtması ile izmir suikastı hazırlanır. Ziya Hurşit ve arkadaşları suçüstü yakalanır istiklal mahkemesinde idama mahküm edilirler. Bunu fırsat bilen M.Kemal, bütün muhalifleri, enverci itihatcıları, terakiverver fırkasını yöneticilerini de tutuklayıp diktörlüğü ilan eder. 23 haziranda idam kararı verilenler arasında olan Rizeli laz İsmail, Kazım karabekir, Ali Fuad Cebesoy, Cafer tayar gib “kurtuluş savaşının” ünlü generallerinin tutulduğu hücreye konur. Laz İsmale verilen idam kararını duyan generaller korkuya kapılıp avukat ve adalet isterler. Laz İsmail söyle der “ Karabekir, biz bu Put'a ve onun adaletsizliğine karşı savaşırken, en çok sen bizim idamımızı istiyordun. Şimdi mi aklın başına geldi. Çünkü Adaletsizliğin ucu sana dokundu, incitti mi cicim” der.

Bu gün bu adaletsizliğin mirascılığını, bekçiliğin ve sözcülüğünü yapan CHP ye de bu sözleri hatırlatıyoruz. Adaletsizligin ucu size dokununca mı adalet aklınıza geldi. Türk adaleti, geçmişte kışla, bugünde camii kökenlidir. Biz kürtler bu adaletsizligi kabul etmedik ve etmeyeceğiz. RTE diktatörlüğüne karşı bizler mücadele ederken, bize karşı AKP ile itifak kuran CHP'nin adalet isteme hakkını çoktan yitirdi. Artık çok geç.

Kurtuluş tek yolu, adalet için istanbula değil, Diyarbakır Hakkari, Dersime yürümektir. AKP adaleti ile değil, Kürdistan halkının çağdaş adaleti ile itifak yapılmalı ve adaleti orada aranmalıdır.. Adalet ve onun sahipleri bu uğurda bedel ödiyenlerdir. Kılıçdaroğlu bedel ödemeye hazırsa başvuracağı yer bellidir.


15.06.2017

39868

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

“Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya savaşı yaklaşıyor.” Mu gerçekten de?

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna’ya yapıla gelen silah yardımlarının daha da arttırılması kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulunmuş:

“Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya Savaşı yaklaşıyor.” (1)

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Halkın günlüğü gazetesinde yayımlanan bu makaleyi yerinde ve doğru tespitlerinden ayrıca Kaypakkaya'yı anlama ve algılama yönünden değerli bir yazı olması sebebiyle okumanızı tavsiye ederiz.

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Sayfalar