Perşembe Nisan 25, 2024

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile düzeni meşrulaştırma seçimi boykot et !

Türk devletinin en üst temsilcisini belirlemek için, 10 ağustos 2014 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi, bir taraftan egemen kliklerin temsilcisi oldukları sermaye gruplarının çıkarlarına kullanmak iken, diğer yandan da düzenin devamlılığını sağlamaya yönelik bir oyundur. Bundandır ki, mevcut düzen partileri devletin bekasını “güçlendirmek” için yalan ve yanlış bilgilerle halkı maniple ederek bu sürece dahil etmek için bizleri bu oyunun bir tarafı yapmayı hedeflemektedirler.

Emperyalistlerin ılımlı İslam modeli ile piyasaya sürülen AKP’nin, Ortadoğu’da ve Türkiye’de mezhep çatışmalarını kışkırtarak bölgeyi ateş çemberine sokan politikalarla “ünlenen” adayı Erdoğan’ın on iki yıllık başbakanlığında halka yönelik işlediği suçların hesabı yapılamamaktadır.  AKP’nin uyguladığı ekonomik politikalarla, işçi ve emekçiler daha da yoksullaşmış, gelir dağılımındaki dengesizlik hat safhaya ulaşmış durumdadır. Alevi ve Kürt sorunu başta olmak üzere Suriye ve Irak’ta izlediği politika; kan, şiddet, katliam ve gözyaşına neden olmuştur.

Rojova’daki Kürt oluşumuna karşı Türk devletinin geleneksel ırkçı kodları ile hareket eden Erdoğan, IŞİD ve El Nusra gibi insanlık düşmanı örgütleri büyütüp besleyerek bölgedeki Kürt ve Alevi katliamına ortak olmaya devam etmektedir. Kürt ulusal sorunu çözümünde de “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesi” adı altında yeni kanun maddeleri çıkararak tüm yetkileri kendi elinde toplayan Erdoğan, bir yandan Kürt hareketini tasfiye etmek için yoğunlaşırken diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı seçimi için Kürt halkının oylarına oynamaktadır. Gezi isyanın yaratığı sarsıntıyı halen üzerinde atamamış Erdoğan rüşvet, ihale yolsuzluğu ile birlikte anılır olmuştur. Kendisinin “istikbali için istiklal savaşı” olarak adlandırdığı gibi, işlediği suçlardan kurtulmanın yolu Cumhurbaşkanı olmaktan geçeceğinin hesabını yapmaktadır.

Kendisini halkın partisi olarak adlandıran CHP, Cumhurbaşkanlığı için gösterdiği “çatı” adayı ile faşist karakterini en yalın haliyle somut olarak ortaya koymuştur. Kendi faşist yapısına uygun olarak, MHP ve diğer faşist karaktere sahip partiler ile birlikte hareket eden CHP, hakim sınıflar arasındaki çatışmada kendine biçilen rolünü oynama peşindedir. Türk devletinin kurucu partisi olan CHP değişimler yaşadığını sürekli gündemde tutsa da, Kemalist faşist düzenin bir numaralı temsilciliğine rahmet okutmamaya devam ediyor. Gösterdiği adayla emperyalist patentli ılımlı İslam politikanın bölgeye uyarlanmasında efendilerinin emrine amade olduğunun mesajını gönderen CHP, MHP ve BBP ile ortaklaşması kendi karakterine uygun bir yaklaşımdır.

Avrupa’da Yaşayan Göçmen İşçiler, Emekçiler, Kadınlar ve Gençler;

Avrupa’da üç milyona yakın seçmenin bulunması mevcut AKP hükümetinin iştahını kabartmış, bundan dolayı Avrupa’da Türkiyeli göçmenlerin kaldığı kentlerde ilk defa oy kullanmalarını sağlamak için yasa çıkarılmıştır. Türkiyeli göçmenleri etkilemek isteyen AKP ve CHP birçok kente miting ve toplantılar yaparak göçmenleri bu oyunun bir parçası yapmak istiyorlar. Bilinmelidir ki, mevcut sistemde Cumhurbaşkanı kim seçilirse seçilsin değişen bir şey olmayacaktır. Egemenler Cumhurbaşkanını “demokratik yolarla halkın iradesine sunduk” söylemi ile “halkımızın Cumhurbaşkanlığı makamına güveni tamdır” imajı yaratarak devlete karşı oluşan güvensizliği yeniden güvene dönüştürme peşindedir. Seçilecek yeni Cumhurbaşkanı, biz göçmen emekçilerinin sorunlarını mı çözecek..? işçi ve emekçilerin yaşam koşullarını mı iyileştirecek..? Cezaevlerinde zulüm görenleri özgürlüğe mi kavuşturacak..? Ülkenin emperyalizmle olan bağımlılığına son mu verecek..? Aleviler, Kürtler ve diğer tüm ezilen kesimlere hak ve özgürlükler mi getirecek..? Bunun karşılığı KOCA BİR HAYIR!  Cumhurbaşkanlığı devletin ve sistemin bekasıdır. Ezilen mazlum halkın çıkarlarını temsil etmeyen, onları baskı altında tutan mevcut anayasa ve yasaların uygulanmasının kontrol merkezidir.

Dolayısıyla “kazananın” şimdiden beli olduğu, adayların bizlere sorulmadan belirlendiği bir oyunda rol almamızı bizden istiyorlar. Tüm ezilenler, ulusal, cinsel baskıya ve şiddete maruz kalanlar, inançları yasaklananlar, Ana dilde eğitim hakları elerinde alınanlar;  bizlere sunulan bu pembe oyunun ne as oyuncusu nede figüranı olmayalım, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini SANDIĞA GİTMEYEREK BOYKOT edip bu oyunu boşa çıkaralım.

DÜZEN PARTİLERİNİN OYUNUNA GELME!

HALKA KARŞI SUÇ İŞLEYEN BİR SİSTEME KAN TAŞIMA!

SANDIK BAŞINA GİTMEYEREK BU OYUNA HAYIR DE!

 

 

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu

Konfederasyona Karkerên ji Tirkîye li Ewropa

Konföderation der Arbeiter aus der Türkei in Europa

Confederation of Workers from Turkey in Europe

La Confédération des Travailleurs de Turquie en Europe

Confederatie van Arbeiders uit Turkÿe in Europa

 
93338

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Sayfalar