Perşembe Nisan 25, 2024

Elbette H A Y I R !!! / Ermeni Devrimciler

16 Nisan'da  Anayasa değişikliği için yapılacak Referandum oylaması tarihi önem taşıyor. Sandığa atılacak her HAYIR oyu,yeni dönemin başlangıcı için Hayırlara vesile olacaktır.

Tek adam olan her şeyin Reis tarafından karar altına alındığı,diktatörlük döneminin oylamasına gideceğiz.''Seni başkan yaptırmayacağız,seni başkan yaptırmayacağız,seni başkan yaptırmayacağız''diyen HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın tarihi konuşmasından oldukça etkilenen Erdoğan çareyi cezaevine atarak bulmuştur ama bu yol da çözüm olmamıştır.

Kürt,Türk,Ermeni,Süryani ve her inançtan demokrat ilerici,sosyalist tüm muhalif kesimlerin HAYIR cephesinde birleştikleri platformlar,Erdoğan diktatörlüğünü sarsmış uykularını kaçırırken psikolojik halini bozmuştur.Bu yüzden ne konuştuğunun ve başına neler geleceğinin farkında değil.Anayasa'nın oylanması halinde en az 2030 yılına kadar iktidarını bırakmayacak ''allah daha uzun ömür verirse '' daha ileri giderek kendisinden sonra oğlunun,damadının krallığı ile devam edecek bir rejimin yasallaşmasının önü açılmış olacak.

OHAL koşullarında yapılacak bir referandum,Kenan Evren'in 12 Eylül 1982 Anayasa oylamasından hiç bir farkı olmayacaktır.Silahların gölgesinde PÖH-JÖH,köy korucuları ve aşiret reislerinin baskısı altında yapılacak bir referandum daha baştan anti demokratik olacaktır. Buna rağmen her HAYIR oyu,örülmek istenen duvardan çekilecek bir tuğla ,duvarın çökmesine neden olacak ,Erdoğan'ın sonunun başlangıcı olacaktır.Her konuşmasında  ''milletin oyları ile geldik '' propagandasının altında ,kendinde baskı yapma hakkı gören aynı zamanda islam rejimine geçişin yasallaşması oylanacaktır.

Yasalara kendisinin bizzat karşı gelerek,yasal olmayan bir şekilde,tepkilere aldırış etmeden, ''güçleri yetiyorsa engellesinler '' diyen ve bugün Kaçak saray'da 1000 odası ve camii'siyle şeyhler,tarikat ile müritleri ağırlanacak, ''Yeni Türkiye '' nin ilk halifesi olma muradına erecektir.Bugün de hiç bir işlevi olmayan parlamento,kurulacak rejimde başkanın,aldığı kararları onaylamaktan öte gitmeyecektir.Başkan'da yetkiler,tek elde toplanırken seçilecek milletvekiller,Danıştay üyeleri,sayıştay,rektörler,kaymakamlıklar,valiler muhtarlara kadar bütün atamaları kendis yapacaktır.Kendilerinden olmayan,bir düşünmeyen hiç kimse yaşama hakkına sahip olmayacak,dışlanacak işsizler ordusuna dahil olacak veyahut biat edecek duruma toplum getirilecektir.

İstenmeyen  Adam  Erdoğan ;

Demokrasi,özgürlük ve insan hakları savunucularının Avrupa ülkelerinde yürütmüş olduğu HAYIR çalışmalarının sonuçları şimdiden ortaya çıkmaya başladı.Yurt dışında ülkelerini terk ederek yaşamak zorunda kalan,siyasi iltica talebinde bulunan,işçi,öğrenci,göçmen durumunda milyonlarca halk HAYIR cephesinde yerlerini aldılar.Birlik ve Beraberlik içerisinde olma durumunda aşılamayacak engel,çözülemeyecek sorun olmadığına şahit oluyoruz.İstenmeyen adam Erdoğan bundan sonra ayak basacak bir karış toprak parçası bulamaz duruma geldi.Erdoğan'ın yanısıra milletvekilleri,bakanları,muhtarları da aynı akıbete maruz kalacak deyim yerindeyse  ''geldikleri gibi '' aynı uçakla bakan hanımın uğradığı akıbete uğrayacaklardır.

Çünkü bugüne kadar,devrimcilerin,ilericilerin,Kürt dostların bütün çabaları Erdoğan'ın gerçek yüzünü İşid'çi olduğunu,anlatmışlar Avrupa'lılar nihayet çok geç anlamışlardır.Avrupa'yı kendi ülkesinin arka bahçesi olarak gören,siyasal islam ile burda yaşayan vatandaşları örgütleyip daha da ileri giderek ajan faaliyetler içerisinde bulunmak bunların hepsi ortaya çıkmıştır.Konsoloslukları MİT karargahı gibi çalıştıran,camiilerde kirli propaganda ile Avrupa'lılara karşı kışkırtan,Parti'ler kurup buraların politikalarına müdahale etmek için gizli faaliyetler içerisinde olduğu ortaya çıkmıştır.Senelerdir yürütülen çalışmalar sonuç vermeye başladı.Erdoğan artık istenmeyen adam oldu.Ama katledilecek daha çok yol var.Bu başarı Emek ile örülen birlik ve beraber çalışmanın sonuçlarıdır. Bundan sonra halkın en ileri unsurları,insan hakları savunucuları,avukatlar şimdiden Türkiye'de işlenen insanlığa karşı suç dosyalarını,bodrum katlarında öldürülüp sonra yakılan yüzlerce insanımızın davalarını,Suriye'de tüm dünyanın şahit olduğu ,savaş çıkarmak,İşid'e destek olmak,silah vermek,Kürt'leri tehcir etmek gibi ağır suç dosyalarını uluslararası ceza mahkemelerine sunmak olmalıdır.Artık,Erdoğan eskisi gibi seyahat edecek,ayak basacak kara parçası bulmasına müsade etmemeliyiz.

Adeta Erdoğan'ın bütün konuşmalarından sonra mesajı alan İşid çeteleri eylem yapar hale gelmiştir.Sabahleyin '' böyle devam ederseniz Batı'lılar dünyanın hiç bir yerinde sokağa çıkamaz '' dedikten sonra harekete geçen İşid militanı İngiltere'de suçsuz insanları öldürmüştür.Geçen sene Brüksel'i kana bulayan İşid çeteleri,Erdoğan'ın '' Brüksel'de bombaların patlamaması için hiç bir sebep yok '' mesajından 4 gün sonra en kanlı saldırılarını gerçekleştirmişti.Suriyeli göçmenleri politikalarında şantaj olarak kullanan ,Karayılan'ın deyimiyle İbrahim Soy (suz) lu,İçişleri Bakanının '' her ay Avrupa'ya 15 bin mülteciyi gönderelim görürler '' demesinden hemen sonra ,Kuşadasında denize açılan ve azgın sularda hayatını kaybeden çocuk,kadın yirmiye yakın göçmen ölümlerinden yine Erdoğan sorumludur.Bunlar unutulmayacak,acı sayfalara yargılanması için not düşülecektir.

Yolun  sonuna  geldi ...

Bu söz bize ait değildir.Erdoğan'ı iktidara getiren,16 yıldır tek adam olarak Türkiye'yi yöneten,Büyük ortadoğu projesi'nin eşbaşkanlığı görevine ABD ve İsrail tarafından getirilen Erdoğan için ''yolun sonuna geldi '' ğini twitter hesabından,üstelik anlaması için türkçe olarak paylaşan eski Pentagon yetkilisirdir.İktidarı boyunca dünyanın en zengin ilk 7 liderinden birisi olan '' acaba Erdoğan çaldığı paraları nereler de sakladığını bilmediğimizi mi zannediyor '' diyerek,Katar 'da olduğunu söylemiştir.

Erdoğan kendisinin,ailesinin,çocuklarının ve bir avuç çevresinin gelecek korkusu ile yaşarken her ne olursa olsun,seçimle,referandumla,oylamayla olsun,ne şekilde olursa iktidarı hiç bir zaman teslim etmeyecektir.7 Haziran hezimetinden sonra,hemen yapılan 1 Kasım seçimleri bize bunu göstermektedir.Uluslararası mahkemelerde yargılanma korkusu içerisinde,sadece kendisinin can güvenliği için yapamayacağı şey yoktur.Bunun için kendisini ve sarayını koruyan Saadat ordusunu kurmuştur.Saadat'ın anlamı Hz.Muhammed'in soyundan gelen ve onun izinde giden anlamına gelmektedir.Başına eski özel harp dairesinden,köyleri yakan-yıkan eli kanlı A.Tanrıverdi'yi boşuna getirmemiştir.Osmanlı ocakları,Akp Gençlik yapılanmaları ise milis teşkilatlanmalarını oluşturmak için militan toplama karargahları olarak kullanılmaktadır.

Bir tiyatro gösterisi olan 15 Temmuz '' başarısız '' darbe girişimini ''allahın bir lütfu '' dur,diyerek Kürt özgürlük hareketini,devrimcileri,aydınları,akademisyenleri ezmek için kullanan Erdoğan'ın korku ve panik içerisinde olduğu gözlenmektedir.Çünkü yeni bir kalkışmanın eskisi gibi,danışıklı döğüş olmayacağı ortadadır.Bunun için son bir hafta içerisinde Önce Ankara,Sakarya sonra İstanbul'da darbeyi önlemek için provalar yapıldı.Ağır silahlarla donatılan özel birlikler geceleyin tatbikat gerçekleştirdiler.

Tek adam diktatörlüğüne son vermek için oylarımız H A Y I R ' dır.

Şimdiden kaybedecekleri korkusu ve paniği içerisinde olan yandaşlar,başdanışmanlar,yazarlar,milletvekilleri eğer  H A Y I R  oyu çıkarsa kaos gelecek,diye propaganda yapmaya başladılar.Erdoğana kabus olan,7 Haziran seçimlerinde alınan zaferin devamı olacak,referandum ile Eşbaşkanların S.Demirtaş-F.Yüksekdağ ile tutuklu milyonların oyları ile milletvekili olan seçilmişlerin yerleri cezaevleri değil,Parlamento demek için H A Y I R diyelim.301 madenciye mezar olan en büyük işçi cinayetlerinin yaşandığı Soma katliamında halkın acısı yetmiyormuş gibi,acılı ailelere küfreden,tekmeleyen bu iktidara artık H A Y I R  diyelim.Gazeteci'lerin,sosyalistlerin,akademisyenlerin düşünen insanların OHAL koşullarında tutuklanmalarına,KHK ile milyonlarca insanın,kendinden olmayanların işine son verilmelerine  H A Y I R diyelim.Sandığa gitmemek,tarafsız kalmak,oy kullanmamak,Boykot etmek şeklinde tepkiler yine Erdoğan'a  E V E T  anlamına gelecektir.

İşid çetelerini askeri malzemeler ile destekleyen bu suçu tüm dünya tarafından bilinen ve kanıtlanan,hastahanelerde tedavi eden,tutuklanan İşid çetelerini cezaevlerinden tek tek bırakan,hatta sağlık problemlerinden dolayı tahliye eden iktidara H A Y I R 'dan başka ne diyebiliriz ki ? İş cinayetlerinin,kadın ölümlerinin,çocuk istismarcılığının,ahlak çöküntüsünün en yüksek olduğuğu Akp iktidarı'nda,faillerin cezalandırılacağı yerde ödüllendirilmişçesine '' iyi haller '' lerden dolayı,serbest bırakılmalarına karşı,muhakkak H A Y I R  demeliyiz.Suruç'ta 33 Can,Ankara Garı patlamasında,Antep'te,Reina'da..kaybettiklerimizi unutmadan  H A Y I R   demeliyiz.

Cudi mahallesinde evinin önünde oynarken keskin nişancılar tarafından öldürülen 10 yaşındaki Cemile'nin naaşının kaldırılmasına müsade etmeyen,o gece kızını koynunda yatıran,kefenleyip derin dondurucuda saklamak zorunda kalan acılı annelerin bu acıları bir daha yaşamaması için H A Y I R demeliyiz.Dedesinin kucağında keskin nişancılar tarafından öldürülen Miray bebekler,denizlerde ölen Alan Kurdi'ler,Mazlum'lar,Ceylan'lar,Uğur'lar,Berkin'ler,Enver'ler in acıları halen devam ederken,çocuk ölümlerinin bir daha yaşanmaması için H A Y I R demeliyiz.

Cizre,Şırnak'ta sokağa çıkma yasakları sırasında keskin nişancılar tarafından öldürülen Taybet Ana'nın 7 gün yerde kalan cenazesi ilecenazesini almaya giden yakınlarının da öldürülmesini daha unutmadık.Cenazeler ancak 23 gün sonra defnedilebildi.İnsanlığa karşı işlenen suçların sorumlularının yargılanacakları günler yakındır.

Taybet Ana'nı ölürken ''üşüyorum,susadım'' sözleri halen bugün Kürdistan'da yankılanıyor.

Mazlum'ların  ahı yerde  kalmaz !!!

ERMENİ  DEVRİMCİLER 

44192

Agop Ekmekciyan

Özellikle azınlıklar üzerine yazdığı yazılarıyla tanıdığımız yazarımız,diğer birçok konuda da makaleleriyle tanınmaktadır.

agop@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Agop Ekmekciyan

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)

Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Sayfalar