Cuma Mart 29, 2024

“Eski” olan Nubar Yoldaş değil, darbecilerin ikiyüzlülüğüdür-İsmail ORAL / ROJAVA

Nubar Ozanyan yoldaşımızın Rojava devrimi sürecinde şehit düşmesinin, Dünya emekçi halklarında ve Devrimci örgütlerinde yarattığı duygu,düşünce ve anlam etkileri, bilincimize, yüreğimize nakış nakış işliyor...

Nubar yoldaşımızın, bizler/yoldaşları tarafından anlatılması,hiç kuşkusuz daha içkin özelliklerine vakıf olunması açısından önemlidir, elzemdir. Ancak netice itibarı ile halihazırda buna ihtiyaç kalmadı. Zira Enternasyonal savaş cephelerinde, omuz omuza savaştığı, siper yoldaşlarının anlatımı, bizlere, Nubar yoldaşımızı ifade edecek söz hakkı bırakmadı.

Bu arada bizler, Rojava’da Nubar yoldaşın cenaze merasim hazırlıklarını hakkı ile ifa edebilmek için koşturuyorken ve gelen taziyeleri kabul ediyorken sözüm ona Partimizi temsil iddiasında olanlar yüz kızartıcı, Nubar yoldaşa dair açıklamada bulundular.Görünürde, Nubar yoldaşımız için taziye yazısı kaleme alınmış gibi bir orta ayar giriş ile birlikte asıl niyetlerini yazılarının sonunda ifşa edivermişler efendiler.

“MLM PARTİZAN” isimli web sayfalarının 16 Ağustos 2017 tarihli gündeminde Nubar yoldaşımız için kaleme alınmış itiraf ve iftira beyanatının esasını ifade eden paragrafı olduğu gibi aktarıyoruz.

“Nubar Ozanyan şehit düştüğünde partimizle ilişiği kesilmiş, kendi belirlediği tercih doğrultusunda devrimci faaliyetini yürütme kararı almıştır. Partimiz açısından zorlu sancılı ve ağır bedeller içeren ideolojik-politik hastalıklardan mustarip bir tutumun ve anlayışın parçası olmuştur. Ancak ezilenlerin saflarında, onların acısını ve öfkesini devrimcilik ekseninde yürütme kararlığını sürdürmüştür. Devrimci mücadelesini parti saflarını terk ederek yürütmeyi tercih etmiştir. Bu duruşu ve konumlanışı ile partimiz nezdinde devrim şehiti olarak anılacak ve sahiplenecektir.

Partimiz kültürü ve anlayışı; saflarını terk etse de silah elde devrim mücadelesi için savaşan şahsiyetlerin ideolojik-politik gerçekliklerini bilerek ve mahkum ederek ancak devrim saflarındaki yerini ve konumlanışına saygı duyarak ele alan bir tutuma sahiptir. Parti tarihimizdeki ayrılıklar ve ayrışmalara bakıldığında, bu yaklaşım kendini gösterir. Nubar Ozanyan’ı da bu gerçekliği ile ele alıyoruz ve partimizin bu tür durumlardaki anlayışı doğrultusunda devrim şehiti olarak ilan ediyoruz...”

1. Nubar Ozanyan ya da hiçbir parti üyesinin, üyeliğini ve üyelikten doğan haklarını gasp edebilecek bir hukuka sahip değilsiniz. Zira 10 yıldır gerçekleştirilmemesi için elinizden geleni ardınıza koymadığınız Parti Konferansı nedeni ile ve büyük çoğunluğu emperyalist devletlerin TC ile işbirliği neticesinde engelenen Parti MK’den arta kalan iki kişilik sayı ile böyle bir hakkınız ve yetkiniz çoktan nihayete ermiştir. PMK hukukunuz yoktur. Kadüksünüz.

2. “Partimiz açısından zorlu sancılı ve ağır bedeller içeren ideolojik-politik hastalıklardan mustarip bir tutumun ve anlayışın parçası olmuştur...” ithamınız ile esasen kendi gerçekliğinizi itiraf ve ifşa etmiş oluyorsunuz.

Zira Nubar Ozanyan yoldaşımıza Ortadoğu bölgesinde, savaşın göbeğinde faaliyet görevini veren, engelenen PMK’dır. Açık Parti Tüzüğü darında, Gayrı-Meşruluğun gramajı ile sahte imzanın sahibi olan sizler değilsiniz.

Hiç kuşkusuz şu utanç verici yazıyı ve ithamları kaleme alan, Avrupa’ya karargah kurup, ülkenin ve Ortadoğu’nun savaş alanlarından kendini uzak tutup, mülteciliğin konformizm eksenli rehavetinde yan gelip yan yatan, kişisel güvenliğinin,rahatın, rehavetin riyakar halet-i ruhiyesi ile dogmatizmin, özünde Kemalizmin ete kemiğe büründüğü sizlerden, Partimizin “Savaş, savaşılarak öğrenilir.Komutan,ateşin ve barutun içinde, savaşın göbeğinde, çatışmaların ortasında komutandır.” praksistini beklemek, değil saflık, direkt budalılık olur.

Partimizin üyesi, Ordumuz TİKKO’nun Rojava komutanı Nubar Ozanyan’ın naaşı henüz toprağa bile verilmeden, O’nun ardından bu çirkin saldırınız, gerçek künyenizi ortaya seriveriyor.

Halkımız “ölenin ardından konuşulmaz” geleneğine sonuna kadar bağlıdır. Hal böyle iken, ne parti etiğimizde ne de devrimci geleneğin etiğinde sizin şu yalanlar ile bezeli çirkin tutumunuza ne halkımız, ne de parti güçlerimiz prim tanımaz,tanımıyor, tanımayacaktır !

Önderimiz İbrahim KAYPAKKAYA’nın gerçek ardılı, Partimiz TKP/ML’nin muammasız, şaibesiz üyesi ve ordumuz TİKKO’nun kahraman komutanlarından birisi, yaşamı, mücadelesi ve savaşı ile Nubar OZANYAN yoldaşımızdır !

O ne Partisi için ne de yoldaşları için tek kelime kem söz etmedi!

O, boş sözlerin, sırça köşklerin efendisi değil, eylemin ve yoksulluğun militanı, ezilen tüm mazlum halkların fedaisi idi !

O, Dünya’nın dört bir tarafında, Partili bir sıra neferi idi !

O, Dünya’nın dört bir coğrafyasında savaşın alevinin içinde en önde bir Komutan idi !

Biliyoruz, yaşasa, hadsizlere yanıtımıza bile üzülür, o katliamların kahır ve acı yükü ile yoğrulmuş insan güzeli gözleri ile hüznün ve arılığın sessiz yorumu ile kınardı bizleri...

Artık kelimeler kifayetsiz...

Susun !

İsmail ORAL / ROJAVA 

 

42065

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

Dünya, Türkiye ve Ortadoğu'ya kısa bir bakış (Bir Partizan)

Emperyalizmin egemen olduğu bugünün dünyasında çelişkiler derinleşiyor. Hem emperyalist güçler ve bloklaşmaları arasında hem de emperyalizm ve uşaklarıyla dünya proletaryası ve emekçi halkları arasındaki çelişkiler keskinleşiyor. Bir avuç emperyalist gücün aralarında paylaşmış olduğu dünyanın, bugün Ortadoğu’dan Afrika'ya; Güney Asya bölgesi, Baltık bölgesinden Ukrayna ve Karadeniz'e doğru alanda çelişkiler daha da keskinleşmektedir.

Garbis Ağparik ile Reportaj

*-Siz nerelisiniz ? Kaç kardeşsiniz ? Büyük anne ve büyük babanız Ermeni katliamları ile ilgili size hiç anlatımları oldu mu? Anadolu'dan toplanıp İstanbul'a okumaya getirilen Ermeni çocuklardan, sizin memleketten de gelenler oldu mu? İlkokulu nerede okudunuz? Ermeni okulları ile tanışmanız nasıl oldu ?

Cengiz, Hakan ve Özgüç anısına… Onları yaşatmak…

İnsanlar ölür, sözleri kalır. Devrimcilikte söz, devrimci duruştur. Devrimci duruş; devrim için kendini örgütlemek, kendini örgütlerken halkı örgütlemek ve bunları yaparken tüm yaşamını devrime örgütlemektir. Ve yaşamını devrime örgütleyenler bugün ölseler bile devrime sevdalı her yürek atışında yeniden canlanırlar.

Yasal Çalışma ve Yeraltı Çalışmasının Önemi Üzerine

Faşizm en koyu, en kanlı, en vahşi biçimiyle hükmünü sürdürüyor. Faşist devletin başında bulunan Erdoğan ve müttefikleri faşist diktatörlüğünü daha açık, daha şoven, daha ırkçı şekliyle sürdürüyor. Öyle ki, kendi koyduğu yasaları tanımıyor, parlamento ahırının ona tanıdığı yetki ve kuralları hiçe sayıyor, darbe üstüne darbe yapıyor. Kendi eliyle organize ettiği ‘darbe’ oyununu bahane ederek her alanda devrimci, demokrat, aydın ve yurtsever güçleri topluca tasfiye etti. Suriye’ye topraklarına girdi.  İŞİD’i gerekçe göstererek Suriye ve Kürdistan toprakları işgal edildi.

Korkak Kedi (Kitleyle Kedinin Hikayesi )

Ah kedi kız ah!

Marks'ta mı senin gibi proletaryayla birleşme sorunun dururken sanat proletaryayla öncüyü birleştiren mi olmalıdır sorusunun cevabını aradı durdu ?

Şimdi kalkıp desen ki sırada proletaryadan gelen her eleştiriyi hoş karşılamalıyız ne fayda.

Artık hiç bir şey umurumda değil.

Ben ölüyorum.

Seni ilk gördüğüm zaman her sokakta kitle yürüyüşlerinin yükseldiği gezili günlerden bir gün idi.

Kitle içerisinde örgütlenmeyi ret etmezken:

Kitlenin halk olduğu aklına gelmiş.

Yetersizliklerimiz dediğinde Maoistliğini...

T.C.'nin OHAL HALİ; Çetin Çetin

15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra ''bu darbe bize Allahın bir lütfudur'' anlayışıyla harekete geçen AKP hükümeti askerde, poliste, kamuda, üniversitelerde ne kadar muhalif varsa açığa alma/görevden uzaklaştırma gibi cezalarla cezalandırıldılar. Bu sürede işten uzaklaştırılanların/açığa alınanların sayısı 100 bini geçti.

OHAL(olağanüstü hal) ve KHK(Kanun hükmünde kararname) ile halka yönelik baskı ve saldırılarda sınır tanımayan AKP halka yönelik yeni bir saldırı dalgası daha başlattı.

Komünistler Alman Burjuvazisini Yargılıyor (Münih Duruşmaları)

Yıl 4 Ekim-12 Kasım 1852, Köln’de, 11 Komünistler Birliği üyesi yargılanıyor.

Yıl 2015-2016 Münih. TKP/ML (Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist) olduğu gerekçesiyle 10 komünistin “yargılanma” amaçlı duruşmaları ve esaretleri devam ediyor.

Birinciler, “vatana ihanet” suçlamasıyla ceza alıyor.

TKP/ML’liler; “Türkiye’de terör örgütü yöneticileri oldukları” gerekçesiyle “yargılanıyor”.

Karar Verin: “Sizin Muhammed Ali’niz Hangisi?”[*]

“Ölüm haberim bir abartıydı.[1]
 
Eski dünya ağırsıklet boks şampiyonunu 3 Haziran’da 74 yaşında kaybettik. Epeydir Parkinson’dan mustaripti. Konuşma dahil pek çok yeteneğini yitirmişti. Eşi Lonnie’nin deyişiyle “İnsanlarla gözleriyle, kalbiyle konuşmaktaydı”...

Ortadoğu ve Türk devletinin cerablus işgali

Ortadoğu zengin petrol kaynaklarının bulunduğu büyük bir pazar olmanın yanında; enerji kaynaklarının geçiş güzergâhı olarak da her zaman emperyalistlerin iştahını kabartmıştır. Bu coğrafyada kurulan kukla devletler, başta İngiltere ve ABD’nin denetiminde Ortadoğu’da emperyalizmin bekçiliğini yapmaktan geri kalmamışlardır. Irak, Tunus, Suriye, İsrail ve İran emperyalist ülkelerin bölgedeki temsilcileri olmuşlardır.

FETÖ yerine RETÖ Darbesi Gerçekleşti-Çetin Çetin

Bugün Türkiye'de gelişmelere baktığımızda Türk hakim sınıflarının iki açmazı ön plana çıkmaktadır. Birincisi OHAL ilan edilerek FETÖ ile mücadele adı altında yürütülen çalışma. Hükümet kendisine muhalif olan kesimleri devlet aygıtından temizleyerek buralara kendi badem bıyıklarını yerleştirme çabaları içerisindedir. 17 Temmuz askeri darbe girişimini önceden haber alan ve buna uygun hazırlıklar yaparak ‘’Bu darbe bize Allah'ın bir lütfudur’’ diyerek bunu kendi çıkarları için bir fırsata çeviren Cumhurun başı R.T.E. kendi darbesini gerçekleştirdi.

Faşizmin “demokrasi” oyunu bitti; sermaye tükendi; Amerikan emperyalizmi ve müttefikleri ortadoğu ‘da yeni oyunlar sahneliyor.

Sivil faşist darbenin postal sesleri yaşamın her alanında kendini gösteriyor. “Cemaat, Gülen, askeri darbe” senaryosu bir kurguydu. Faşist diktatörlük asıl darbeyi gerçekleştirmek, toplumda teşhir olan karanlık katliamcı yüzünü gizleyebilmek için, “askeri darbe oyununu bir trajikomik şekilde piyasaya sürüverdi. Bu oyunu Erdoğan tek başına kurgulamadı, ABD bu kurgunun içerisinde.

Sayfalar