Cuma Mayıs 24, 2024

Fransa'da Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya Anması Gerçekleştirildi!

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. Yılında “Mutlaktır Ülkemizde Devrim, Bir İşaret Fişeğidir Kaypakkaya” şiarıyla gerçekleştirilen gece etkinliklerinin sonuncusu, Fransa’nın Metz şehrinde gerçekleştirildi. Yaklaşık 30 yıldır devrimci etkinliklerin nadiren yapıldığı bölgede, böylesi bir etkinliğin yapılıyor olması kitleler açısından oldukça önemliydi. 500’ün üzerinde kitlenin katıldığı etkinlik, saat 14’te, 13 Mayıs’ta gerçekleşen Soma maden işçileri katliamı için hazırlanan sinevizyon gösterimiyle başladı. Sinevizyonun sonlanmasıyla, kitle “Soma’nın Katili Patron – Ağa Devleti!” sloganını haykırdı.

Gecenin açılış konuşmasında, komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın düşman tarafından hiçbir konuda boyun eğdirilmediğine vurgu yapılırken, “Ülkemiz  proletaryasının öncüsü olan partimiz TKP/ML, gücünü kitlelerden ve kurucumuz İbrahim Kaypakkaya’nın Marksist Leninist Maoist görüşlerinden almaktadır. Önderimiz Kaypakkaya yoldaş, bizlere özsuyunu enternasyonal proletaryanın ustalarından aldığı ve bu suda çelikleştirdiği Marksist – Leninist - Maoist bir güzergah bırakmıştır. Ne mutlu bizlere ki böyle bir komünist öndere sahip olmuşuz. Onun, partimizin kuruluşuna kaynaklık eden görüşlerinin doğruluğu, zamanın karşı konulmaz akışıyla her geçen gün daha fazla ispatlanmaktadır” denildi.

Yine açılış konuşmasında; seçimler, Kürt ulusal sorunu, Gezi İsyanı, Alevi halkına dönük saldırı politikaları gibi konular ekseninde ülkemizdeki gelişmelere ilişkin yapılan açıklamalarla birlikte, Proleterya Partisi’nin önünde büyük görevler olduğu ve bu görevleri yerine getirme güç ve kudretine sahip olduğu vurgulandı. Açılış konuşması, “Tükenmeyen Gücümüz, Partimizdir Öncümüz!” sloganıyla bitirildi. Kitle, açılış konuşmasını “Yaşasın Partimiz TKP/ML, Kızıl Ordu TİKKO, TMLGB!” sloganıyla selamladı.

Açılış konuşmasının ardından, saygı duruşu bölümüne geçildi. Saygı duruşuna davet sırasında, ülkemizde ve dünyada devrim, sosyalizm ve yüce komünizm davasında şehit düşenlerin isimleri, hazırlanan sinevizyon gösterimiyle birlikte sayılarak kitle saygı duruşuna davet edildi. Sunum ve saygı duruşu esnasında kitlenin coşkusu ve ilgisi yoğun oldu. Saygı duruşundan sonra kitle “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!” ve “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya!” sloganlarını coşkulu bir şekilde attı.

Gecenin kültürel bölümünde ilk olarak sahneye Hasan Sağlam davet edildi. Zazaca ve Türkçe eserleriyle programını gerçekleştiren Sağlam, son olarak kitleyle beraber Çav Bella marşını Zazaca okuyarak programını sonlandırdı.

Etkinlik, Grup Haykırış’la devam etti. Partizan eserleriyle kitleyi coşkulandıran Grup Haykırış, katledilen Soma işçileri için “Maden Ocağı” parçasını kitleyle birlikte söyledi. Grup programını, 18 Mayıs’ı Unutmam marşıyla sonlandırdı.

Etkinliğe katılan BDP temsilcisi, sürece ilişkin çeşitli açıklamalarda bulunurken, konuşmasının ardından “Kürdistan Faşizme Mezar Olacak!” sloganı atıldı.

Etkinlikte sahne alan Pınar Aydınlar, İbrahim Kaypakkaya, Süleyman Cihan, Kazım Çelik, Mehmet Demirdağ ve 2 Şubat 2011 tarihinde ölümsüzleşen 5 kızıl karanfili anarak programına başladı. Aydınlar’ın programı sırasında coşku yüksek noktalara erişirken, kitle tarafından sık sık sloganlar atıldı.

Etkinliğe, TKP/ML Merkez Komite, TKP/ML – TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı, Türkiye Marksist Leninist Gençlik Birliği, Tüm Hapishanelerdeki TKP/ML Tutsakları, Partizan-Özgür Gelecek-Yeni Demokrat Gençlik’in sunduğu mesajların yanında Devrimci Halkın Birliği, Metz-Nancy Alevi Kültür Merkezleri, Kürt Halk Meclisi tarafından dayanışma mesajları sunuldu. Yine etkinliğimize RedHack – Merkez Komite tarafından “TKP/ML’ye yoldaşça selamlar” denilerek sonlandırılan mesaj, kitle tarafından coşkuyla karşılandı. 

Kültürel programın son bölümünde ise sahneyi Ciwan Haco aldı. Seslendirdiği Kürtçe eserlere kitle de katılım gösterdi.

Ciwan Haco’nun ardından etkinlik, “İbo Yaşıyor, TİKKO Savaşıyor! Yaşasın Partimiz TKP/ML! Halk Ordusu TİKKO, TMLGB!” sloganları haykırılarak sonlandırıldı.

97374

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Proletarya Partisi

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Umudun Adı ve Devrime Çağırıydı Yılmaz Güney[1]

“Bir pratik,

bir ideolojinin aracılığıyla

ve bir ideolojinin içinde vardır.”[2]

 

Reis Çelik’in, “Düzene başkaldırmış korkusuz bir devrimci”[3] diye betimlediği Onu; hayatının her alanında uçlarda yaşayan korkusuz, sahici insanı; hakikât savaşçısı komünist Yılmaz Güney’i nasıl anlatabiliriz? Bunu çok düşündüm. Sorumun yanıtını da yine Yılmaz Güney’in üç karesindeydi…

‘ÜMÜŞ EYLÜL KÜLTÜR-SANAT’A YANITLAR[*]

 

“Kâğıda dokunan kalem,

kibritten daha çok yangın çıkarır.”[1]

 

Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?

Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.

 

Ben Ölüyorsam Sizde Ölün: Seçimleri (Kılıçdaroğlu'nu Boykot)

Proletaryalar faydacıdır; yararlanmasını bilene.

Seçimler ilginç bir şey.

Herkes seçimlerin neler değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.

Ama kime göre neye göre?

Devrimcilere göre mi proletaryalara göre mi?

Şayet tartıştığımız seçimlerin sisteme karşı devrimcilerin yaşamlarında neler değiştirip değiştirmeyeceği  ise...

İnanın dün olduğu gibi bu günde seçimlerin devrimcilere karşı sistemin davranışlarında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini herkesbiliyor..

Sistem yine devrimcileri gördüğü her yerde katletmeye çalışacak.

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor

Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

“İstibdat”tan Kurtulmak İçin Kürdü Çağırmak!

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere ilişkin HDP ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı çıkışı basın önünde bir açıklama yaptılar. CHP lideri K.Kılıçdaroğlu da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da TBMM’nin önemine, halk iradesinin temsiliyetine dikkat çektiler! Basın önünde verdikleri mesaj “Hiçbir sorun çözümsüz değil, TBMM çatısı altında Türkiye’nin her sorununu çözmek olası…” biçiminde özetlenebilir.

Vicdan ve ahlak mı dediniz? (Ertan İldan)

Aslında Türkiye'de 50 gün sonra yapılacak seçimler hakkında daha fazla konuşmak niyetinde değildim. Tüm sermayesini bu muharabe'nin sonuçlarına yatırmış ve temelde iki kutupa ayrılmış bir toplumsal psikolojide aykırı bir görüşün yankı bulmayacağını bilirim. Daha da önemlisi muhtemel bir yenilgide akli melekelerini yitirmiş ve umutlarını tüketmiş bir kesimin hışmına uğramak tehlikesi de yok değil. Oysa benim "gemileri yakmak" gibi bir mecburiyetim yok. Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen toplum kesimleri ile ilişkilerimi ve görüş alışverişimi sürdürmek isterim.

Kaypakkaya ve Kemalist Cumhuriyet

Bu yıl İbrahim Kaypakkaya’nın faşist Türk devleti tarafından katledilişinin 50. yıldönümüdür.

Ve faşist TC’nin de kuruluşunun yüzüncü yılıdır. Kaypakkaya yoldaşın siyasal yaşamı bu tekçi, inkarcı, katliamcı tarihle hesaplaşmakla geçmiştir. Hiç kuşkusuz onun analizleri yalnız geçmişi değil geleceği de içeriyor. Dolayısıyla cumhuriyetin yüz yıllık tarihini sorgularken onun görüşleri bize yol göstermeye devam ediyor.

Sayfalar