Perşembe Nisan 25, 2024

“Halkın Sanatçısı ve Halkın Savaşcısı YETİŞ YALNIZ Yoldaş'a”

gider,

…gider, nice koç yiğitler gider

Senin de içinde bir oğlun varsa çok değildir,

Ey mavi gök!

Ey yağız yer bilesin ki,

Yüreğimiz kabına sığmamakta

Örsle çekiç arasında yoğrulduk

Hıncımız derya gibi kabarmakta”

Dersim toprakları nice yiğitlere tanıklık etmiştir. Karanlığı aydınlığa dönüştürme mücadelesinde dağların dokruklarını mesken eyleyenler, özgür gelecek düşlerimizi mutlaka gerçekleştireceklerdir.  Geleceğe dair düşlerimizi gerçekleştirmek için mücadelenin her alanında en önde koşan, şairin deyimiyle 'en hızlısı' olan Yetiş Yalnız yoldaşımızın acı haberi hüzün ve öfkemizi iç içe katmıştır.  O, 'halkın sanatçısı, halkın savaşcısıdır' şiarını en özümseyenimizdir. Sanatını halk için, halkların gelecek umudunu marşlara, ezgilere, klamlara taşımış ve mücadelemizin bir parçası haline getirmiştir. Birlikte yürüttüğümüz kolektif çalışmalar, sayısız konserler, katıldığımız eylemler, üretilen besteler sanatsal çalışmalarımıza büyük katkılar sunmuş ve bizde derin bir tercübe bırakmıştır.

Yetiş yoldaşın mütevazi ve dürüst kişiliği dışında, kararlılığı ve inançlı duruşu bize her dönem ve her koşulda örnek olmuştur. Yaşadığı Avrupa şehirlerinde kapitalist-emperyalist yozlaşmış, metalaşmış kültür ve sanat anlayışına karşı, daima devrimci kültürü-sanatı savunmuş ve geliştirme adına mücadele yürütmüştür. Avrupa metropolleri'nin sunduğu imkan ve olanakları elinin tersiyle itmiş, hayatının her alanında ezilenlerin kavgasına dahil olmuştur.

Yetiş yoldaşın üstün müzikal yeteğeni, ısrar ve azmin göstergesiydi. Eline aldığı her müzik enstrumanını kısa sürede çalabilme yeteneğine sahipti. Yaratıcıydı, her koşulda zoru başarabilen ve hiçbir görevden geri durmazdı. Sanatın özgürlüğü ve sanatçının örgütlenmesi adına birçok çalışmaya öncülük etmişti. ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) bünyesindeki kurumlarımıza önemli katkılar sunmuştur. Üyesi olduğu derneklerde oluşturduğu ve çalıştırdığı koro'lar ve müzik grupları uzun süre güzel çalışmalar sunmuştur. Grup Şiar içerisinde uzun bir dönem grup elemanı olarak görev aldı. Grubun 'Yılmadık' adı altında çıkan albümünde yer almıştır. Partizan Ozanlar geleneğini iyi bilen, eserleri araştıran, ulaşan ve geleneğimizin eserlerini yeni yorumlama noktasında önemli çalışmalar sunmuştur. Partizan Müzik Topluğu oluşturmada önemli katkılar sunmuş ve çalışmaları ileri taşıma noktasında hiçbir görevden kaçınmamıştır.

Yetiş yoldaşla birlikte birçok ülkede ve şehirlerde konserler verdik. Enternasyonal mücadele alanında sanatsal çalışmalar içerisinde yer aldık. Son konserimizi Dersim'de verdik. Dersim'de ayrı bir mutluluk içerisindeydi. Bir hasretin sona ermesi gibi daha heyecanlı ve coşkuluydu. Bir kutup yıldızı misali parlayan gözlerinden mutluluğunu çevresine yansıtıyordu. Veda vakti geldiğinde, sıkıca sarılması ve yoldaş sıcaklığında gülümsemesini, 'kendinize çok iyi bakın!' demesi, hiç aklımızdan çıkmamaktadır.

Sınıf mücadelesini en doğrukta yürütmek ve devrim düşlerini gerçekleştirmek için, o da dağların doruklarını mesken eyleyenlerdendi. Bağlamasını hiçbir zaman elinden düşürmeyerek, Munzur beraklığındaki güçlü sesini bu defa Dersim dağlarının doruklarından bizlere seslenecekti.

Yetiş yoldaş Partizan Ozan geleneğinin en son temilcilerindendir.

Onun bizlere bıraktığı ter temiz, lekesiz mücadele bayrağını miras kabul edip, geleceğe taşımanın onurunu duyuyoruz.

Onu her daim, marşlarımızda, kavga türkülerimizde yaşatacağız!

Yetiş yoldaş şahsında Dersim/Aliboğazın'da ölümsüzleşen oniki partizan yürekleri........, oniki dağ parçasını......., oniki kızıl karanfileri......saygıyla anıyoruz!

Selam olsun karanlığa karşı gökyüzünün mavi rengini, güneşin aydınlığını özgür geleceğe taşıyan halk savaşçılarına...

 

UMUDA HAYKIRIŞ”

40779

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Misafir yazarlar

Artsakh (Dağlık Karabağ) Tehciri: Stalin Düşmanlığı ve Sosyalizme Saldırı

Uluslararası alanda sömürü, baskı, saldırı ve ilhaklar son dönemlerde katbekat artmış ve katmerli boyutlara tırmanmıştır. Emperyalist devletler ve onların güdümündeki gerici devletlerin, tüm ezilen sınıflar ve toplumlar üzerindeki saldırı furyası, had safhaya ulaşmış durumda. Öyle ki, uluslararası hakim sistem bir taraftan mevcut sorunların bedelini giderek ezilen yığınlara ve mazlum uluslara daha fazla yüklerken diğer taraftan saldırılarını da daha acımasız ve daha şiddetli boyutlara tırmandırmış durumdadır.

Garod – “Hasret” (Nubar Ozanyan)

Halkların coğrafyaları suç ve cinayet örgütü gibi çalışan devletler tarafından zorla boşaltılıyor. Soykırım, işgal, tehcir zulmüyle toprakları cehenneme dönüşen halklar; belirsizliğe, bilinmezliğe, karanlığa doğru zorla sürülüyor. Boyunlarında geleceksizlik zinciriyle birlikte adına yaşamak denilen zulme mahkum ediliyor.

Gerilla, haktır ve halktır (Nubar Ozanyan)

Sınırları ateşten ordularla kuşatılmış her dört parça toprakta, yaşam ve var olma hakkı ellerinden zorla gasp edilmiş Kürt halkının, direnme ve isyan etmekten başka çıkış yolu var mıdır? Kürtlere, ezilenlere kıyamet yaşatılırken her bir karış toprağına ölüm yağdırılırken, en dezavantajlı koşullar altında gerilla, çıplak elleri ve cesur yürekleriyle özgürlükleri uğruna savaşmaya devam ediyor.

TURAN TALAY’IN ANISINA…

Onu maalesef ki çok erken denilebilecek bir yaşta, henüz 68’indeyken, 11.10.2023 tarhinde yitirdik. Bu ani ve erken ölümü tüm sevenlerini, yoldaşları ve dostlarını derinden sarstı ve acılara boğdu.

Akciğer kanserine yakalanmıştı. Hastalık, özelliklede ikinci kez nüksettikten sonra çok hızlı ve sinsi bir şekilde gelişti. Öyle ki doktorların her şeyin normal göründüğünü söylediklerinin kısa bir süre sonrasında yapılan muayende, kanserin kafaya sıçradığı ve de yayıldığı tespit edildi. Artık tıbben yapılabilecek bir şey de yokmuş. 

Emperyalist Kamplar Arasına Sıkıştırılmış Bir Halk: Filistin

Filistin-İsrail sorunu olarak bilinen ve esas olarak da Filistin topraklarında İsrail'in kurulmasının teorik ve politik temeli 1890'lı yılların sonunda atılıyor. 1. emperyalist paylaşım savaşıyla koşullar olgunlaştırılıyor. 2. emperyalist dünya savaşı sonrası ise emperyalist burjuvazi, Filistin'i parçalamayı ve orda İsaril devleti inşa etmeye karar veriyor ve bunu Filistin halkının soykırıma uğratma pahasına gerçekleştiriyorlar. Alman emperyalizmi tarafından soykırıma uğratılan yahudi halkı, bir başka ulusu (Filistinlileri) soykırıma uğratarak kendi ulusal varlığını inşa ediyor.

Hazan Ayının Şehitleri

Kasım, proletarya partisinin en değerli kadro, komutan ve savaşçılarının katledildiği aylardandır.  Hüzün ve öfkenin birlikte yaşandığı aydır. III. Konferans delegelerini, komünist önder Mehmet Demirdağ’ı ve Aliboğazı şehitlerini hep bir hazan ayında kaybettik. Zafere açılan kapıyı adım adım aralayan, özgürlüğe giden yolu damla damla döşüyen Kasım ayı şehitlerimiz tarihin yüceliğine kavuşanlardır. Onlar, yarınların mutlak yenenleri olarak yazılacaktır parti ve devrim notlarımıza.

“Durum İyidir, Gerçekler Devrimcidir”

Yaşadığı dönemin özelliklerini anlayarak, savaşın hükmüne, zorun değiştirici rolüne inanan, sınırlı yaşamını sınırsız davaya adayan önder yoldaş Mehmet Demirdağ ölümsüzdür! Özgürlüğü ve kurtuluşu herkesten ve her şeyden daha fazla isteyen bu uğurda emeğin eğittiği bilinçle savaşarak şehit düşen proletarya partisinin dördüncü genel sekreteri Mehmet Demirdağ yoldaşı üstlendiği öncü pratik ve önder duruşuyla tanırız.

Yalım Nubar’dan Ozanyan Nubar’a Süren Hikaye Bizim!

Botan’dan Yozgat’a dek uzanan toprakların bağrından çıkıp İstanbul Ermeni yetimhanelerinde okumaya gelip, orada bilge önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın devrimci görüşleriyle tanışan ve tutkuyla bağlanan yoksul Ermeni çocukların hikayeleridir, Ermeni devrim şehitlerimizin hikayeleri.

Onları doğdukları topraklardan koparıp buruk ve sancılı bir şekilde İstanbul yollarına düşüren tarihsel gerçeklerin yanında yokluk ve yoksulluktur da. Onları İstanbul yolculuğuna çıkaran çaresizlik, yalnızlık, sahipsizliktir.

Mısır'ı Mesken Tutan Türk Tekelleri

Deutsche Welle (DW)'de Aram Ekin Duran'ın, „Türk Şirketleri Mısır'a Kaçıyor“ adlı bir haberi yayınlandı. Sıradan bir haber gibi gözüküyor, ama, Türkiye ekonomisinin ve Türk devletinin niteliğini araştıranlar, sorgulayanlar için küçük bir haber olmaktan öte bir anlam taşıyor. Özellikle de kendine ML ve Maoist diyen komünist örgütler için daha fazla önem taşıması gerekiyor.

Hesaplaşma mı? Kutlama mı?

Faşist TC devleti hem ülke içinde hem de bölgesel düzeyde, resmi ve sivil militarist güçleriyle başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesi yok etmek ve devlet terörüyle susturmak için çalışmaya devam ediyor. Bu süreç aynı zamanda TC’nin kuruluşunun da yüzüncü yıl dönümüdür.

TC, yüz yıl önce Osmanlı yıkıntıları üzerinde tekçi bir zihniyetle kuruldu. Ermeni soykırımında, diğer azınlık halkların yok edilip sindirilmesinde aktif rol alan ittihatçı birçok ırkçı kadro da kuruluş sürecinde rol aldı.

Halka Nasıl Yaklaşacağız?

Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

Sayfalar