Salı Nisan 23, 2024

Kimliksizlik kimlik olmuş! Tahir Canan

Star Gazetesi İnternete yönelik baskıları savunmak için basın ahlak kurallarını hiçe sayarak basın yasasını hiç görmeyerek dilde kemik yok misali İnternet sansürüne karşı çıkanları porno savunmakla suçlamış. Kendi ilkesizliğini de ilke olarak lansa etmiş. Deyim yerinde ise ilkesizlik ilke olmuş, kimliksizlik de kimlik yerine geçmiş. Yalan dolanla hükümeti” yalama “ yalakalığı erdeme dönüşmüş! Halkı kandırmayı da meslek etmişler. Bunun adına da Gazetecilik denmiş! Gazeteciliğin kamusal görevini hükumetin, devletin ululuğu altına gömmeyi” meslek ilkesi”  kabul etmişler. Kamunun özgürlüğü, kamunun çıkarı ve kamunun özgür ulaşım ağını ortadan kaldırmak için kirli karalama yöntemlerini kullanmışlar. Kullan mayada devam etmekteler.

 

Eh, ne diyelim bizdeki muhafazakâr kesim artık iktidarda kalmak hırsı her şeyin önüne geçmiş her şeyin ayaklar altına alınarak yok edilmesi noktasına gelmiş yâda ulaşmış. Her gün bunu kanıtlar şeylerde basına dökülür oldu. Belden aşağı vuruşlarla artık renkli dünyalarını saklayamaz konuma geldiler. Aslında pornografik yaşamlarının görüntülerini halktan gizlemek için internete yasak getirmeyi halkın pornografik şeylerden korunması olarak sunmaları, lansa etmeleri gazetecilik marifeti olmuş, gazetecilik marifetine bürünmüş. Nerede ise bu anlayış siyahı beyaz demekle beyaz olacağını sanır olmuş! Kürtleri görmezsen Kürt sorunu olmaz demişler. Açları görmezsen açlık olmaz demişler! İşçiler iş cinayetlerinde topluca katledilirken bu vahşeti kader diye yutturmaya gayret göstermişler. Savaşta öldürülen gençlerimizin aileleri tepki verdiğinde bu işin doğasında ölüm var diyerek askerlik yan gelip yatacak yer olmadığını anlatmışlar! Bu kirli iktidar oyunlarında hep acar gazeteciler rol üslenmişler. İktidar kırıntılarından nemalanmak için her yol mubah havasında davranış göstermişler.

 

Neden?

Çünkü burjuvazi her bakımdan örgütl işçi sınıfı örgütsüz. Burjuvazi örgütlü güçleriyle yalanı sahi haline getirirken gerçeği de görünmez kılmakta. Eğer bir toplumda üretmeyenler üretenleri yönetiyorsa orada yaşanan şeyde yalan dolanla halkı kandırarak gerçekleri tersyüz ederek olup biteni gizleyerek yönetimi elinde tutmaya, korumaya dönüşür. Bu da patronların işçilere maaş verdiği yalanı gibi!  Oysa bir işçi çalıştığı sürede hem kendi maaşını üretir hem de patron için artı değer üretir.  İşçi kendisi için çalıştığının onlarca katı patron için çalışır, artı değer artıkdeğer üretir. Doyasıyla her işçi patronundan maaş almaz patronuna maaş verir. Bu gerçek görülmediği gibi bir de burjuva kesim her zaman işçilere maaş verdiği yalanını anlatır. Yalan söylemekten hiç kimse  zarar görmez. Hiç kimse yalandan ölmez…

 

Star Gazetesi de bugün egemen olmanın mağrurluğuyla egemenler adına, hizmette kusur etmemek için kendi pornocu yaşamlarını toplumu pornografiden korumak olarak sunmayı görev bilmiş, bu görevi yerine getirmiş. Egemen olmanın iş bilirliği ile hareket etmişler. Padişahım çok yaşa nakaratıyla tebaa kültürünü egemenliğin güzellemesi olarak topluma yutturma yolunu gitmişler.

 

100540

Tahir Canan

Tahir canan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Tahir Canan

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

Sayfalar