Cuma Mart 29, 2024

NUBAR OZANYAN YOLDAŞ, Seni unutmayacağız,yaşamımıza örnek alacağız

“Gerici güçlere karşı sıcak mücadelenin en üst mertebeye ulaştığı bir alanda bir yoldaşı daha kaybettik. Bir yoldaşı daha devrim şehitleri kervanına uğurladık. Nubar Ozanyan Yoldaş’ı! Nubar Yoldaş, (kod adıyla Orhan Bakırcıyan) Rojava’da karşı devrimin tüm gerici güruhlarına karşı verilen onurlu savaşta 14 Ağustos’ta şehit düştü.

 Nubar yoldaş, 40 yıldan beri yer aldığı proletarya partisinin saflarında Rojava’da en ön müfrezelerde savaşmıştır. Duyduğu sorumluluk sonucu böylesi bir mücadele içerisinde yer alan Nubar Ozanyan (ülkedeki adıyla Fermun Çırak),  İstikrarlı, kararlı, inatçı tavrıyla karşı-devrimin tüm güruhlarına karşı mücadele geleneğiyle donanmış bir yoldaştı…

 Nubar Yoldaş, böylesi vasıflara sahip bir yoldaştı. Bunun sonucu ömrünün en genç dönemlerinde katıldığı parti saflarında 61 yaşına kadar yerini alır. O’nu bu saflarda tutan sömürüye, her türlü baskıya, zulme, katliama karşı mücadele eden ruh haletiyle donanmış karakteridir. Bu karakterini saflarında yer aldığı hareketin ideolojik-politik hattıyla donatan Yoldaş, Rojava’da şehit düşene kadar TKP/ML saflarında yer alır.

  İçinde yer aldığı mevzide ideolojik, siyasi, pratik alanlarda kendisini giderek geliştiren Nubar Yoldaş, DAİŞ ve arkasındaki gerici odakların Rojava’daki saldırılarına karşı verilen onurlu mücadelede en ön saflarda aktif olarak yer alır. 

  Nubar Ozanyan yoldaş, pratik ve askeri alanda de üstün vasıflara sahip bir yoldaştır. Yer aldığı partide parti üyesi olan Nubar Yoldaş, Rojava’da verilen haklı ve onurlu mücadelede TİKKO askeri biriminde komutanlık mertebesinde yer alır. Nubar Yoldaş, Rojava’daki savaşta ön saflarda aktif olarak yer aldığı gibi, askeri vasıflarını ve yeteneklerini beraber savaştığı yoldaşlarıyla paylaşır. Yüzlerce Kürt, Türk, Arap, Süryani, Ermeni, Fransız, Belçikalı, Amerikan, İngiliz vb. milliyetlerden gerillanın eğitimlerinde içten yer almıştır.

Nubar Yoldaş verdiği onurlu mücadele sonucu devrim şehitleri kervanına katılmıştır. Ama O’nun verdiği mücadeleyi yoldaşları devralacaktır. Ve yoldaşlarının belleğinde silinmemek üzere yerini alacaktır.

 Yoldaşın şehit düştüğü devrim güzergahı eninde sonunda hedefine ulaşacaktır.

Bu inançla Nubar Yoldaş şehit düşmüştür.”

 Nubar Yoldaş’ı saygıyla selamlıyoruz!

Anısı mücadelemize rehber olsun!

NUBAR YOLDAŞ ÖLÜMSÜZDÜR!

ŞEHİD NAMIRIN!

Կեցցեշողովօռդական   պայգառ! (YAŞASIN HALK SAVAŞI!)”

 ERMENİ YOLDAŞLARI

46259

Hasan Can

Hasan Can sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Hasan Can

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor, Lenin Yol Göstermeye Devam Ediyor!

 

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht bundan 105 yıl önce dönemin SPD hükümetinin Freikorsp (Gönüllüler Alayı) askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledildiler.

Birinci emperyalist paylaşım savaşının ufukta görünmeye başladığı 1907 yılında toplanan İkinci Enternasyonal çıkması muhtemel savaşa karşı “hazır olunması” ve “savaş bütçelerine hayır” denmesi çağrısında bulundu.

Gerici Zorun Panzehiri, Devrimci Zordur

Görsel ve yazılı basında her gün çürümüş, kokuşmuş sistemin icraatlarına tanıklık ediyoruz. Artık uyuşturucu baronlarına, çetelere dair haberler “sıradan” vakalar haline gelmiş durumda. Tabi ki, bizim işimiz bunların çetelesini tutmak değildir.

“Mücadele, İsyan, Örgüt ve Ezilenlerin Savaşına Doğru…”

Oldukça sarsıcı bir yılı geride bıraktık. Artsakh’da, Rojava’da, Gazze’de işgal saldırıları sürerken Afganistan’da halk Taliban zulmüne katlanmak zorunda kaldı.

Yeni ticaret anlaşmaları ve pazar paylaşım savaşları nedeniyle Ortadoğu halkları Kafkaslar’dan Arap Yarımadası’na zulme uğramaya, göçe zorlanmaya, açlığa ve yoksulluğa hapsedildi. Şimdi yeni bir yıla girerken bu emperyalist ve gerici saldırıları direniş ile karşılayan Ortadoğu halkları zaferlere muktedir…

 Bölgede tırmandırılan savaş

AKP veya CHP’ye Kaybettirmek mi? 3. Yol mu?

Devrimci mücadelenin gerilediği, devrimci-komünist ve yurtsever hareketlerin kitleler üzerindeki etkisinin önemli oranda azaldığı bir sürecin içinden geçiyoruz.

“Ateş Hırsızları”nın Felsefesi, Filozofları[*]

“Diyalektik felsefe karşısında

hiçbir şey sonal,
mutlak, kutsal değildir.”[1]
 
Felsefe “Öldü” mü? Öncelikle belirtmeliyim ki, böyle düşünen insanlar olsa da, yaşam devam ettiği sürece felsefe nihayete ermez; onu “gereksiz” bir şeymiş gibi sunmaya kalkışanlar ise yanılıyor!
Felsefeye yabancılaşan bir çürüme/ çöküş labirentindeysek de; o, insan(lık)ın aptallaştırılmaması için vardır.

Marks'ın Hatalı Olmasını Ne Kadar İsterdik

Proletaryalarla sohbet.

Ah... ah...  kaçımız ama kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.

Hemi de kaçımız.

Heledeki sömürgecilik sosyo ekonomik yapıyı değiştirmez derken.

Heledeki yıllardır da sömürgeciliğin değiştirdiği sosyo ekonomik yapıda politika yaptığımızı da kabullenmişken.

Kaçımız ve kaçımız marks'ın hatalı olmasını istemezdik ki.

Belki de... sadece   bu konularda da değil.

Başka  konularda da marks'ın hatalı olmasını isterdik.

Bir Devrim Yapmalıyız!

Emperyalist dünya sistemi tam bir kaos içinde. Dünyaya egemenler ama dünyayı yönetemiyorlar. Soygun, sömürü ve savaş düzenleri her yönde çatırdamaya başaldı. Bir türlü azami karlarını istedikleri düzeye çıkaramıyorlar. Emperyalist sistem SOS veriyor. Ücretli kölelik üzerine kurulu aşırı kar ve aşırı üretim sistemi yürümüyor. Dünyanın toplam GSYH 105 Trilyon dolar iken, toplam borçları 310 trilyon doları geçmiş durumdadır. Bir taraftan devasa sermaye büyüklüğü, bir taraftan ise, muzzam bir yoksullaşma, yoksunlaştırma ve çürüme at başı gidiyor.

T.C.nin 100 Yıllık Tarihi ve Faşizme Karşı Sınıf Mücadelesi

 

Giriş:

Komünist Parti Manifestosu’nun giriş cümlesi “bugüne kadarki tüm toplum tarihi sınıf mücadelesi tarihidir” diye başlar. Bu belirleme o güne kadarki -ve elbette sonrası için de- tüm toplumların nasıl bir evrim izlediklerini gayet net ve anlaşılır bir şekilde özetlemektedir.

İyi Yahudiler de Var!

 

 

"1980'de başka bir operasyonda yakalanıp hapishaneye gittiğimde Yuda amcayla tanıştım. Satranç oynamayı bana o öğretti. Kültürlü bir insandı. Müthiş bir kitap okuma tutkusu vardı. Haftada mutlaka bir kitap okurdu. Şeker hastası olduğu için her yemeği yiyemezdi. Ona elimizden geldiğince yiyebileceği yemekler yapmaya çalışırdık"

Türk Devletinin Kuruluşundan Günümüze Ulus ve Azınlıklara Uyguladığı Baskı

Ülkemizde var olan ve yaşanan ulusal ve azınlıklar sorunun temelinde gerçekleşmemiş olan demokratik halk devrimi yatmaktadır. Demokratik halk devrimi gerçekleşmeden temel hak ve özgürlükler sorunun önemli parçası olan ulus ve azınlıklar sorunu asla çözüme kavuşamaz. 

Emperyalizme Boyun Eğme ve Yarı-Sömürgeliği Kabul Etme Antlaşması Lozan

Kasım 1922’de başlayan ve Temmuz 1923'te sona eren Lozan Konferansı'nda emperyalist devletlerle Türk Devleti arasında yapılan görüşme de çizilen sınırlarla Türk Devletinin kuruluşuna onay verildi. Konferans belgelerinde Sovyetler Birliği'nin de katıldığı geçse de Sovyetler Birliği Boğazlar Meselesi dışındaki görüşmelere katmamıştır. Görüşmelere 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının galipleri İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İtalya, Romanya ve Yunanistan katılmıştır. Görüşmede belirleyici konumda İngiltere ve Fransa olduğunun altı çizilmelidir.

Sayfalar