Cuma Mart 29, 2024

Partizan,Sınıf Teorisi,Atılım,Alınteri,DKP'den Paneller: 100.Yılında Ekim Devrimi işçi sınıfına ve ezilen halklara yol göstermeye devam ediyor

Paris Komünü’nden sonra, insanlığın nihai kurtuluş yolundaki en büyük ayağa kalkışı Proleter Sosyalist Ekim Devrimi’dir. Bu devrimin 100. yılındayız.

Emeğin köleleştirilmesine dayalı kapitalizme karşı Rusya'da işçi sınıfı ve müttefiki köylülüğün gerçekleştirdiği devrim, dünyanın en büyük köhnemiş düzenini, Çarlığı yıkarak tüm insanlığa yolu açtı.

Ekim Devrimi, bir uluslar hapishanesi olan Rusya'da, ezilen bağımlı ulusların kölelik zincirlerini paramparça ederek, onların, kendi kaderlerini tayin hakkını özgürce kullanmalarını sağlamıştır. Rusya'da yaşayan tüm uluslar, aynı çatı altında, Sovyetleri kurarak kardeşçe yaşadılar.

Ekim Devrimi, köleleştirilmiş ve eve hapsedilmiş kadını özgürleştirerek kurtuluşunu sağladı.

Ekim Devrimi, işçi sınıfının ve köylülüğün esir alınmış emeğini toplumsal bir emeğe dönüştürdü.

Böylece Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin zaferiyle dünya iki sisteme, emperyalist ve sosyalist sisteme bölünmüş oldu. Ekim Devrimi’nin dünya çapındaki önemi yeni bir çağı; emperyalizm ve proleter devrimler çağını açmış olmasıdır. Ekim Devrimi aynı zamanda sömürgelerde ulusal kurtuluş çağını da açarak, ulusal kurtuluş savaşlarını emperyalizme karşı mücadeleyle birleştirmiştir.

Proleter Sosyalist Ekim Devrimi sadece ulusal çapta bir devrim değildi. Ekim Devrimi, Rusya sınırlarını aşan dünya çapında bir devrimdi. Ekim'le eski köhnemiş bir dünyadan yeni bir dünyaya doğru işçi sınıfı ve bağlaşıkları dünya kapitalist emperyalist sistemine karşı, insanlığın kurtuluş hareketinde, sömürülen yığınların mücadele yöntemlerinde ve örgütlenme biçimlerinde, yaşam ve tarzı ve geleneklerinde, kültür ve ideolojisinde köklü altüst oluşu ifade etmektedir.

Ekim Devrimi, dünya çapındaki önemi ve etkisi birbirini izleyen devrimler ve devrimci girişimlerle başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada yankılandı. 1918 Finlandiya, 1918 Avusturya ve Almanya, 1919’da Bavyera’da kurulan Sovyetler ve Mart 1919 Macaristan geçici devrimleri ve devrim girişimleri ve bir dizi ülkede kurulan komünist partileri Ekim Devrimi’nin dolaysız sonuçlarıydı.

Sosyalizm bugün de, işçi sınıfının, köylülüğün, kadınların, gençliğin ve ezilen bağımlı ulusların tek kurtuluş yoludur. 1956'da Sovyetler’deki geriye dönüş sadece bir yol kazasıdır. Dünya çapındaki emperyalist barbarlıkla ezilen ve sömürülen insanlık ancak sosyalizmle kurtulacaktır.

Devrim, sosyalizm ve ulusların bağımlılıktan kurtuluş mücadelesi bugün de dünyanın her yerinde; Türkiye, Hindistan, Latin Amerika ve Asya'da sürmektedir. Ortadoğu'da Ekim Devrimi’nin tarihsel gücünü arkasına alan Kürtler, Rojava'da gerçekleştirdikleri devrimle Ortadoğu halklarına ilham kaynağı olmuşlardır. Ulusal kurtuluştan sosyalist bir devirme Kürt emekçilerinin de tek kurtuluş yoludur. Bu yolda verilen mücadele bugün Kürtlerin ve enternasyonalist savaşçıların ellerinde yükselmektedir.

Tarihi dersler ışığında “100. Yılında Ekim Devrimi Ve Sosyalizmin Günceliği” konulu düzenlediğimiz panele tüm ilerici, devrimci ve yurtseverleri katılmaya çağırıyoruz.

Panel Tarihleri Ve Yerleri

Stuttgart

14 Ekim 2017

Panelistler:Partizan, Alınteri, Sınıf Teorisi, Atılım

Paris.

Panelistler:Partizan, Alınteri, Sınıf Teorisi, Atılım

15 Ekim 2017

Köln.

Panelistler: Partizan, Alınteri, Sınıf Teorisi, Atılım

Hamburg.

Panelistler: Partizan, Sınıf Teorisi, Atılım

Manheim

Panelistler: Partizan, Sınıf Teorisi, Atılım

İsviçre Zurih

Panelistler :Partizan, Sınıf Teorisi, Atılm, Alınteri

21 Ekim 2017 tarihinde tüm Avrupa'da sokak şenlikleri yapılacaktır. Bu etkinlik diğer tüm yerli ve yabacı örgüt ve partilerle ortak örgütlenecektir.

28 Ekim 2017

Avusturya İnnsburg

Panelistler: Partizan, Sınıf Teorisi

29 Ekim 2017

İngiltere.

Panelistler: Partizan, Sınıf Teorisi, Atılım

Belçika Brüksel

Panelistler: Partizan, Atılım

Viyana

Panelistler : Partizan, Sınıf Teorisi, Atılım

''100. Yılında Ekim Devrimi Ve Kadınların Kurtuluşu''

Panellerin yapılacağı yerler:

4 Kasım 2017

Duisburg.

Panelistler: Partizan, Alınteri, Sınıf Teorisi, Atılım

5 Kasım 2017

İsviçre Basel.

Panelistler: Partizan, Sınıf Teorisi, Atılım

11 Kasım 2017

Frankfurt.

Panelistler: Partizan, Sınıf Teorisi, Atılım

19 Kasım 2017

Avusturya Viyana

Panelistler: Partizan, Atılım, Sınıf Teorisi,

Düzenleyenler

Partizan, Atılım, Alınteri, Sınıf Teorisi 

42907

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Partizan'dan

TC’nin Kuruluş İdeolojisi Kemalist Faşizm ve Günümüzdeki Varyantı

Ülkemizde sorun ve çelişkiler çözülmediği gibi mevcut durum giderek daha çetrefilli bir döneme girmiş durumdadır. Bunun sonucu işçi sınıfı ve emekçi yığınların sömürüsü had safhaya varmıştır. Yoksullaşma en üst düzeye çıkmıştır. Ülkenin girdiği sarmal durumun bedeli tamamen emekçi sınıflara yüklenmiştir. Elbette ki yoksulluk ve işsizlik her zaman var olmuştur. Sınıf çelişkileri, sömürü, baskı ve diktatörlük dönemleri her zaman yaşanmıştır. Bundan sonra da sınıf çelişkileri var olduğu müddetçe baskı mekanizması varlığını devam ettirecektir. Lakin günümüzdeki mertebeye çıkmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda İzmir İktisat Kongresi, ya da Emperyalizme Bağımlılığın Belgesi

Osmanlı iktisat tarihinde önemli bir yer tutan kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Cenevizlilerle olan ticareti artırmak maksadı ile verilmiştir. İlerleyen yıllarda ise ticaret yollarında yaşanan değişiklikler ve dünya ticaretinin yeni rotalar edinmesi sonucunda başka bazı ülkeler de kapitülasyonlar yani ticaret yaparken kimi ayrıcalıklar edinme hakkı elde etmişlerdir.

Yüzyıldır Tarihin Dışında Bir Rejim: TC!

 

Türk devletinin kuruluşunun yüzüncü yılında, Türk devletinin kuruluşu ve adına “Milli Mücadele” ya da “Kurtuluş Savaşı” denilen süreci ve bu sürece önderlik eden sınıfları kısaca ifade etmek, Türk devletinin hangi temeller üzerinden yükseldiğini ve sınıfsal niteliğini tanımlamak açısından önemlidir.

TC'nin Yüzyıllık Tarihinde İşçi Sınıfı ve Mücadelesi

Giriş:

İşçi sınıfının tarihi kapitalist sistemin gelişmesinden ve burjuvaziden ayrı ele alınamaz. Burjuvazinin ortaya çıktığı yerde işçi sınıfı da vardır. Ve bir çelişmenin iki yanı olan işçi sınıfı ve burjuvazi, birlikte var olurlar. Bu iki zıt kutup hem birbiriyle mücadele ederler ve hem de biri olmadan diğeri olmaz. Bu iki toplumsal sınıfı yaratan kapitalist sistem olmuştur.

 

Devrimci Demokratik Kamuoyuna ve Halkımıza!

KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA’YI ORTAK BÖLGESEL GECELERLE ANACAĞIZ!

Çakma komünistler! (Deniz Aras)

Her genç Kaypakkayacının biraz da alaycı bir alaycı mutlaka karşılaştığı bir cümledir “Köylü devrimcisi”! Kastedilen elbette İbrahim Kaypakkaya ve onun görüşlerini savunanlardır. Bu tanımı yapanlar için zaman mefhumu sanki bir avantaj olarak kullanılır. Zaman geçtikçe Kaypakkaya’nın görüşlerinin eskidiği sanılır ya da umulur. Kaypakkaya artık eskide kalmıştır ve şimdi “yeni şeyler” söyleme zamanıdır!

Siyasi Tutsakların Tecridi Kırma Mücadelesinin Neresindeyiz? (Yorum)

Emperyalist kapitalist sisteme karşı mücadele eden devrimcilere, komünistlere karşı hemen her ülkede gözaltı ve tutuklama sistematik bir şekilde devam ediyor.

Bu sistematik durum, bu faşist devletler nezdinde tutuklananların her gün daha da derinleşen br şekilde tecrit altında bırakılması anlamına da geliyor.

Egemenler dünyanın dört bir yanındaki devrimci ve komünistlere dönük saldırılarını, katletmekle bitiremediğinde esir alma, tutsaklar üzerinden muhalif güçleri, toplumu sindirme, hapishaneleri bu sindirmenin en önemli aracı haline getirmek hedefiyle yürülüğe sokmaktadır.

Artsakh (Dağlık Karabağ) Tehciri: Stalin Düşmanlığı ve Sosyalizme Saldırı

Uluslararası alanda sömürü, baskı, saldırı ve ilhaklar son dönemlerde katbekat artmış ve katmerli boyutlara tırmanmıştır. Emperyalist devletler ve onların güdümündeki gerici devletlerin, tüm ezilen sınıflar ve toplumlar üzerindeki saldırı furyası, had safhaya ulaşmış durumda. Öyle ki, uluslararası hakim sistem bir taraftan mevcut sorunların bedelini giderek ezilen yığınlara ve mazlum uluslara daha fazla yüklerken diğer taraftan saldırılarını da daha acımasız ve daha şiddetli boyutlara tırmandırmış durumdadır.

Garod – “Hasret” (Nubar Ozanyan)

Halkların coğrafyaları suç ve cinayet örgütü gibi çalışan devletler tarafından zorla boşaltılıyor. Soykırım, işgal, tehcir zulmüyle toprakları cehenneme dönüşen halklar; belirsizliğe, bilinmezliğe, karanlığa doğru zorla sürülüyor. Boyunlarında geleceksizlik zinciriyle birlikte adına yaşamak denilen zulme mahkum ediliyor.

Gerilla, haktır ve halktır (Nubar Ozanyan)

Sınırları ateşten ordularla kuşatılmış her dört parça toprakta, yaşam ve var olma hakkı ellerinden zorla gasp edilmiş Kürt halkının, direnme ve isyan etmekten başka çıkış yolu var mıdır? Kürtlere, ezilenlere kıyamet yaşatılırken her bir karış toprağına ölüm yağdırılırken, en dezavantajlı koşullar altında gerilla, çıplak elleri ve cesur yürekleriyle özgürlükleri uğruna savaşmaya devam ediyor.

TURAN TALAY’IN ANISINA…

Onu maalesef ki çok erken denilebilecek bir yaşta, henüz 68’indeyken, 11.10.2023 tarhinde yitirdik. Bu ani ve erken ölümü tüm sevenlerini, yoldaşları ve dostlarını derinden sarstı ve acılara boğdu.

Akciğer kanserine yakalanmıştı. Hastalık, özelliklede ikinci kez nüksettikten sonra çok hızlı ve sinsi bir şekilde gelişti. Öyle ki doktorların her şeyin normal göründüğünü söylediklerinin kısa bir süre sonrasında yapılan muayende, kanserin kafaya sıçradığı ve de yayıldığı tespit edildi. Artık tıbben yapılabilecek bir şey de yokmuş. 

Sayfalar