Çarşamba Nisan 24, 2024

Rojava'ya davet :TKP/ML – TİKKO Rojava Komutanlığı

Çeşitli milliyetlerden emekçi halkımız faşist diktatörlüğün en azgın saldırılarını yaşıyor.

Partimiz tarihinin en ağır sınavını veriyor. İçten kuşatma,sabotaj ve darbe sürecini yaşıyor.Bir çok küçük ayrılık yaşamamıza karşın, dönüp baktığımızda tümünün üstesinden geldiğimizi ifade etmek mübalağa olmayacaktır.

Hiç kuşkusuz bu iftira,yalan-dolan ve dezanfarmasyon eksenli ve şiddet destekli örgütsel,siyasal, idelojik pervasız, hadsiz-hudutsuz darbe operasyonunun da üstesinden geleceğiz.Buna dair ne yoldaşlarımızın, ne dostlarımızın ne de halkımızın şüphesi olmasın

Savaş, savaşılarak öğrenilir...

Partimizin kuruluşunun ana ekseni, stratejisi Halk Savaşını yükseltmek vazgeçilmez, tartışılmaz düsturumuz ve pratiğimiz oldu. Bu çerçevede esasları belirlenen görevlendirme doğrultusunda son üç yıldır bölgedeyiz.

Bir yandan gücümüz oranında Rojava Devrimi’nin öznesi olarak savaş cephesinde yerimizi alarak savaşıyor iken, diğer yandan da varlığımızın ve hedefimizin temelini teşkil eden ülkemiz şartlarına salt askeri anlamda değil, en genel anlamı ile siyasal,ideolojik ve örgütsel donanımlı kadrolar yetiştiriyoruz.

Rojava Devrimi’ne,sırf “Enternasyonal”sorumluluk ve görev bakışı açısı ile yaklaşmıyoruz. Zira Ortadoğu’da halklar iç içe geçen bir hareketlilik yaşamakta, ülke sınırları muğlaklaşmakta, devletler ilişkisi muazzam grift hale bürünmektedir.

Verili nesnel gerçeklik tablosunda, Rojava Devrim sürecinde, Mazlum ve yoksul halkların katliamlar, sömürü, yağma ve sürgün ile per perişan edilmesinin önünde tek seçenek olan devrimci savaşın öznesi olmak, KP olmanın tartışılmaz ahlaki,siyasi ve ideolojik yükümlülüğü haline gelmiştir.

Diğer yandan bu devrimci savaşın parçası olmamız, ülkemizdeki temel hedefimize,Demokratik Halk Devrimi’ne ilerleyişimizin dinamiğine de muazzam imkanları sunmaktadır.

Bu bağlamda ;

Partimizi, O’nu ele geçirmeye çalışan dogmatik, konformist, savaş kaçkını, görünürde sol maskeli, özünde Kemalist olan darbeye karşı Partimizi tarihsel çizgisine oturtup, tüm bu dejenarsyondan arındırabilmek için....

Partimiz TKP/ML ve Ordumuz TİKKO’nun tarihsel misyonunu daha sağlam, güçlü ve süratli adımlar ile ileriye doğru yöneltebilmek için...

Kurucu Önderimiz yoldaş İbrahim KAYPAKKAYA’nın belirlediği çerçevede, Partimizin hiyerarşik diziliminde en üstten en alta dek savaşta yetkin, savaşçı kadrolar yetiştirip, ülkede ki gerilla bölgelerimize ve kentlerimize savaşçı desteği sunabilmek için

Tüm yoldaşlarımızı ve halkımızı Rojava Devrimi’ne katılıma, Özgürlüğü büyütmeye çağırıyoruz. Sizlere seferberlik davetinde bulunuyoruz !

Tüm yoldaşlarımızı ve halkımızı partimiz TKP/ML TİKKO önderliğinde, komutan NUBAR OZANYAN yoldaş komutasında temelleri atılan, ilerletilen, faşizme-her türden gericiliğe karşı kahramanca sürdürülen özgürlük savaşımını çoğaltmaya ve büyütmeye ÇAĞIRIYORUZ.

Genç kadın-erkek yoldaşlar. Partimize emek ve gönül verenler. Yüreği devrim ve özgürlük için çarpanlar, hepinizi Rojava’ ya gerilla savaş alanlarında saf tutmaya çağırıyoruz.

Bu davet sizleredir.

Bu davet bizimdir...

TKP/ML – TİKKO Rojava Komutanlığı 

 

42570

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

18 MAYIS | Umudu Büyütmeye Devam Ediyoruz

"Kaypakkaya'nın kurduğu parti ve oluşturduğu program etrafında elli yıldan fazla bir süredir kavgasını sürdüren yoldaşları büyük bir mücadele ve direniş geleneği yarattılar. Kaypakkaya'nın görüşlerini büyük bedeller ödeyerek bu günlere taşıdılar, taşımaya devam ediyorlar..."

 

Tam 50 yıl önce 1973’ün 18 Mayıs’ında 1971 silahlı devrimci çıkışının “komünist yüzü” İbrahim Kaypakkaya, Amed Hapishanesi’nde Kemalist faşist diktatörlük tarafından katledildi.

“Cabbar”laşan Ermeni (Nubar Ozanyan)

Sonu gelmez Ermeni-Kürt düşmanlığı üzerinden yaratılan büyük korku, bilinçleri kuşatıp yürekleri tutsak almaya devam ediyor. Aradan 108 yıl geçmesine karşın Ermenilerin baskı görme, işini kaybetme vb. korkularından dolayı kendilerini inkar ederek kimliklerini gizlemelerinin trajik hikayeleri yazılmaya devam ediyor. Her an baskı görecekleri endişesiyle güvercin tedirginliği içinde yaşamaya devam ediyorlar.

Soykırımlara Karşı Direnişi Büyütelim!

 

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Umudun Adı ve Devrime Çağırıydı Yılmaz Güney[1]

“Bir pratik,

bir ideolojinin aracılığıyla

ve bir ideolojinin içinde vardır.”[2]

 

Reis Çelik’in, “Düzene başkaldırmış korkusuz bir devrimci”[3] diye betimlediği Onu; hayatının her alanında uçlarda yaşayan korkusuz, sahici insanı; hakikât savaşçısı komünist Yılmaz Güney’i nasıl anlatabiliriz? Bunu çok düşündüm. Sorumun yanıtını da yine Yılmaz Güney’in üç karesindeydi…

‘ÜMÜŞ EYLÜL KÜLTÜR-SANAT’A YANITLAR[*]

 

“Kâğıda dokunan kalem,

kibritten daha çok yangın çıkarır.”[1]

 

Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?

Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.

 

Ben Ölüyorsam Sizde Ölün: Seçimleri (Kılıçdaroğlu'nu Boykot)

Proletaryalar faydacıdır; yararlanmasını bilene.

Seçimler ilginç bir şey.

Herkes seçimlerin neler değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.

Ama kime göre neye göre?

Devrimcilere göre mi proletaryalara göre mi?

Şayet tartıştığımız seçimlerin sisteme karşı devrimcilerin yaşamlarında neler değiştirip değiştirmeyeceği  ise...

İnanın dün olduğu gibi bu günde seçimlerin devrimcilere karşı sistemin davranışlarında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini herkesbiliyor..

Sistem yine devrimcileri gördüğü her yerde katletmeye çalışacak.

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor

Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

Sayfalar