Perşembe Nisan 25, 2024

TKP/ML GDPK ve Dersim Komutanlığı’ndan açıklama:

“Dimdik ayakta duranlar darbeci tasfiyeciliğin saldırılarını alt edecektir!”

H. Merkezi: Elimize e-posta yoluyla ulaşan bir habere göre açıklama yapan TKP/ML Geçici Dersim Parti Komitesi ve TKP/ML TİKKO Dersim Komutanlığı “Bilinmelidir ki, bu türden saldırılara maruz kalan yoldaşlarımız yalnız değildir. TKP/ML TİKKO gerillaları olarak yoldaşlarımızın, taraftar ve militanlarımızın yanındayız. Onlarla omuz omuzayız. Partimizin yarım asra yaklaşan tarihsel tecrübesinde ve savaş pratiğinde faşizmin her türlü saldırısına yanıt olmayı başaranlar ve dimdik ayakta duranlar sağ oportünist darbeci tasfiyeciliğin bu türden saldırılarını da alt edecektir” dedi.

Açıklama şu şekilde:

Halkımıza, devrimci-demokrat kamuoyuna;

Partimiz uzunca bir süredir kendi içinde sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizginin saldırısı altındaydı. Bu çizgiye yönelik Parti içinde partinin tüzük ve ilkelerine bağlı kalarak yürüttüğümüz mücadele sonuçsuz kalmış; sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahipleri başta parti merkezi önderliği olmak üzere Partimizin kimi alanları, tasfiyeci anlayışlarına uygun olarak hizip örgütlemiş, kendilerini eleştiren MLM güçleri tasfiye etmek için her türlü yol ve yöntemi denemişlerdir.

Sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahipleri, 8. Konferans’ın kendilerine verdiği yetkinin hem Partimizin tüzüğü gereği süresi dolmasına hem de merkezi önderlikte yaşanan istifa nedeniyle hukuksal olarak ortadan kalkmasına rağmen irade gasbına yönelmişler, hakları ve yetkileri olmadığı halde Partimiz adına halkımıza ve kamuoyuna açıklamalar yapma suçu işlemişlerdir. Bu çizgi sahipleri, bu suçlarla da yetinmemiş, taraftar ve militanlarımıza yönelik de şiddet, tehdit, taciz gibi Partimizin ve elbette proletaryanın duruşunda yeri olmayan pratiklere imza atmışlardır.

Partimiz taraftar ve militanlarına yönelik bırakalım komünist partisini, devrimci anlayışta bile yeri olmayan bu türden pratikler, özünde kendi siyasetine, ideolojik-politik duruşuna olan güvensizliğin ve elbette haksızlığın ve de meşru olmamanın somut ifadesidir. Bu türden pratikler, sağ oportünist darbeci tasfiyeciliğin Partiyi getirdiği aşamanın, lümpenliğin, yozlaşmanın, çürümenin ve nihayetinde kendini inkar ederek parti dışına çıkmanın somut göstergesidir.

Sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahiplerine, Partinin sorunlarının çözüm yolunun bu türden pratikler olmadığını, halk arasındaki çelişkilerin çözüm yolunun bu tür yöntemlerle sağlanamayacağını, aksine bu yöntemleri kullanmanın çelişkiyi uzlaşmaz hale getireceğini hatırlatmak bile gereksizdir. Çünkü yaşanan sorunların kaynağını yine kendileri oluşturmaktadır. Bu anlamıyla sorunun çözücüsü olamazlar. Bu çizgi sahipleri, Partinin sorunlarının “çözüm yolu”nun darbecilik ve tasfiyecilikte olduğunu düşündükleri için kendilerini keser, taraftar ve militanlarımızı da çivi sanmaktadır. Bu türden bir anlayışla uzlaşmak, partimizin ideolojik duruşundan, yarım asra yaklaşan tecrübesinden ve ilkelerinden taviz vermektir. Ve bu kabul edilemezdir.

Sağ oportünist darbeci tasfiyecilik, bizlerin bugüne kadarki Parti birliğini ve Parti sorunlarını gözeten, Partinin kendi içinde çözmesi gerektiği yaklaşım ve pratiğimizi alabildiğine kullandı. Deyim yerindeyse Partinin birliği kaygımızı kendi sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgisine payanda yaptı. Bizler Partinin birliği için ve Parti sorunlarının çözümü için çaba harcarken (ve elbette faşizm ile savaşırken) bu çizgi sahipleri Partimiz militan ve taraftarlarına yönelik saldırılarda bulundu; şiddet, tehdit, taciz vb. pratikler içerisine girdi. Bu türden pratikler karşısında sessiz kalmamız, onayladığımız anlamına gelmemektedir. İlk anda tavır açıklamamamızın nedeni Parti birliğini sağlama kaygımız ve umudumuzda saklıdır. Ama darbeci tasfiyeci çizgi sahipleri, devrimci kaygılarla gösterdiğimiz bu duruşu bile kullanmaktan çekinmemişler, “ne koparırsam kardır” pragmatizmiyle meseleye yaklaşmışlardır.

Partinin birliğini baltalamak suçtur. Bilinmelidir ki bu türden pratiklerin uygulanması emrini verenler ve pratiğe geçirenler faşizme hizmet etmişlerdir/etmektedirler. Bütün parti taraftarlarımızı ve her düzeyde faaliyet yürüten militanlarımızı bu türden pratiklerle aralarına kalın bir çizgi çekmeye, sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahiplerini mahkum etmeye, bu suçları işleyenlerle her türlü ilişkiyi kesmeye çağırıyoruz.

Bilinmelidir ki, bu türden saldırılara maruz kalan yoldaşlarımız yalnız değildir. TKP/ML TİKKO gerillaları olarak yoldaşlarımızın, taraftar ve militanlarımızın yanındayız. Onlarla omuz omuzayız. Partimizin yarım asra yaklaşan tarihsel tecrübesinde ve savaş pratiğinde faşizmin her türlü saldırısına yanıt olmayı başaranlar ve dimdik ayakta duranlar sağ oportünist darbeci tasfiyeciliğin bu türden saldırılarını da alt edecektir.

Eylül 2017

TKP/ML Geçici Dersim Parti Komitesi

TKP/ML TİKKO Dersim Komutanlığı

http://www.partizan-online.net/

41211

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Comments

partimiz.TKP/ML:sanli gelenegi.gerek kendi icinde gerekse. devrimciler arasindaki. sideti.sidetle red eder.p.tarihinde cokca bu tür,.sag oportonis. darbeci klikler cikmistir. sideti benimseyip.hem p.gelenegini cignemislerdir. hem sideti benimsiyerek.p.halkingözünde kücük. sidet uyguliyan bir pozisyona dürürmüslerdir,bu perincek artiklari.p.tarihimizde ,dönem dönem var olmuslardir. komünist partiler de elbeteki bu tür. karsi devrime hizmet eden anlayislar cikacaktir,.ancak.partimiz her dönem bu sag .sol oportonist darbeci. kilikleri alt etmesini bilmistir.p.tabanimiz. her dönem.p. koltuk degnegi olup. p.ayaklarinin üzerine kaldirmayi basarmislardir..ancak. bu hainlerin. p. vurduklari darbe ve vurmak istedikleri darbe.af edilmiyecek kadar elzemdir.bu tür. taraftarlara yoldaslara. hata .fiilen faliyette bulunmayip ama gönlü hep .p yana olanlari bile tehtit etmislerdir.p.bu .p. icin halk icin devrim icin bir cay bile yapan. bir taraftarina sahip cikmali.bu darbeci klige gereken hesabi bir an önce sormali ve sanli yoluna devam etmelidir..ben bir birey olarak.bu.p. tarihinde irili ufakli cok .ihanetler gördüm cok darbeciler oportonist.dönek gördüm. ama sunuda gördüm. bu p her dünem bunlarin üstesinden gelmistir .gelecektir.p. mizin bu gücü vardir.en son,94 darbesini biliyom.94 darbesinde fiilen mücadele icindeydim. p. varlikla yoklukla karsi karsiya gelmisti..benim.anlamadigim. 94 darbesinde, fiilen o darbeye zemin hazirliyanlardan bir tanesi.-alcak. m.ö..neden nasil tekrar.p.saflarina alindi.belli yerlerde görev verildi.ve simdide. bu arbeci tasviyeci lrle isin basini cekenlerden biri oluyor.??YD.11.yoldasin .iki yili geckindir.düsmanin elinde olmalarinda, bu alcaklarinpayi var bence..p denetiminin siki olmadigi yerlerde,.p sürekli böyle darbeci tsviyecilerle .ugrasmak durumundakalacaktir. bence. m. demir dag yoldasin. p.ici konferasinin. tekrardan ayaga kaldiriklm,asi gerekir. neydi bilirsiniz.p en altaki. taraftarlarin tutun en üst düzeye kadar herkesin görüsünü alip öyle.p.icui konferanci yapmistir..bu.konferans aciklandiginda yine yurt disinda. beli kisiler buna burun bükmüslerdir sorun yaratmislardir.yerlerine otirmuslardir. altan anti progabandasini yapmislardir..sunu acik ve net belirtmeliyim ki.p. yurt disina.cok iyi bir ceki düzen vermese.ve sürekliligini sagliyacak denetimini saglamasa. -belli kisilerin verdigi bilgilerle yetinirse. bu .p. yurt diosindan hep böylesi darbeler yiyecektir.maruz kalacaktir. cünkü düsman. kaleyi icerden fet etmek icin. .yurt disini esas almaktadir.bir bakalim.p tarihimize. bir cok. toplu yoldaslarimizin katliamlari y d. kaynaklidir. yoldasca selamlar.

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

T.C.nin 100 Yıllık Tarihi ve Faşizme Karşı Sınıf Mücadelesi

 

Giriş:

Komünist Parti Manifestosu’nun giriş cümlesi “bugüne kadarki tüm toplum tarihi sınıf mücadelesi tarihidir” diye başlar. Bu belirleme o güne kadarki -ve elbette sonrası için de- tüm toplumların nasıl bir evrim izlediklerini gayet net ve anlaşılır bir şekilde özetlemektedir.

İyi Yahudiler de Var!

 

 

"1980'de başka bir operasyonda yakalanıp hapishaneye gittiğimde Yuda amcayla tanıştım. Satranç oynamayı bana o öğretti. Kültürlü bir insandı. Müthiş bir kitap okuma tutkusu vardı. Haftada mutlaka bir kitap okurdu. Şeker hastası olduğu için her yemeği yiyemezdi. Ona elimizden geldiğince yiyebileceği yemekler yapmaya çalışırdık"

Türk Devletinin Kuruluşundan Günümüze Ulus ve Azınlıklara Uyguladığı Baskı

Ülkemizde var olan ve yaşanan ulusal ve azınlıklar sorunun temelinde gerçekleşmemiş olan demokratik halk devrimi yatmaktadır. Demokratik halk devrimi gerçekleşmeden temel hak ve özgürlükler sorunun önemli parçası olan ulus ve azınlıklar sorunu asla çözüme kavuşamaz. 

Emperyalizme Boyun Eğme ve Yarı-Sömürgeliği Kabul Etme Antlaşması Lozan

Kasım 1922’de başlayan ve Temmuz 1923'te sona eren Lozan Konferansı'nda emperyalist devletlerle Türk Devleti arasında yapılan görüşme de çizilen sınırlarla Türk Devletinin kuruluşuna onay verildi. Konferans belgelerinde Sovyetler Birliği'nin de katıldığı geçse de Sovyetler Birliği Boğazlar Meselesi dışındaki görüşmelere katmamıştır. Görüşmelere 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının galipleri İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İtalya, Romanya ve Yunanistan katılmıştır. Görüşmede belirleyici konumda İngiltere ve Fransa olduğunun altı çizilmelidir.

TC’nin Kuruluş İdeolojisi Kemalist Faşizm ve Günümüzdeki Varyantı

Ülkemizde sorun ve çelişkiler çözülmediği gibi mevcut durum giderek daha çetrefilli bir döneme girmiş durumdadır. Bunun sonucu işçi sınıfı ve emekçi yığınların sömürüsü had safhaya varmıştır. Yoksullaşma en üst düzeye çıkmıştır. Ülkenin girdiği sarmal durumun bedeli tamamen emekçi sınıflara yüklenmiştir. Elbette ki yoksulluk ve işsizlik her zaman var olmuştur. Sınıf çelişkileri, sömürü, baskı ve diktatörlük dönemleri her zaman yaşanmıştır. Bundan sonra da sınıf çelişkileri var olduğu müddetçe baskı mekanizması varlığını devam ettirecektir. Lakin günümüzdeki mertebeye çıkmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda İzmir İktisat Kongresi, ya da Emperyalizme Bağımlılığın Belgesi

Osmanlı iktisat tarihinde önemli bir yer tutan kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Cenevizlilerle olan ticareti artırmak maksadı ile verilmiştir. İlerleyen yıllarda ise ticaret yollarında yaşanan değişiklikler ve dünya ticaretinin yeni rotalar edinmesi sonucunda başka bazı ülkeler de kapitülasyonlar yani ticaret yaparken kimi ayrıcalıklar edinme hakkı elde etmişlerdir.

Yüzyıldır Tarihin Dışında Bir Rejim: TC!

 

Türk devletinin kuruluşunun yüzüncü yılında, Türk devletinin kuruluşu ve adına “Milli Mücadele” ya da “Kurtuluş Savaşı” denilen süreci ve bu sürece önderlik eden sınıfları kısaca ifade etmek, Türk devletinin hangi temeller üzerinden yükseldiğini ve sınıfsal niteliğini tanımlamak açısından önemlidir.

TC'nin Yüzyıllık Tarihinde İşçi Sınıfı ve Mücadelesi

Giriş:

İşçi sınıfının tarihi kapitalist sistemin gelişmesinden ve burjuvaziden ayrı ele alınamaz. Burjuvazinin ortaya çıktığı yerde işçi sınıfı da vardır. Ve bir çelişmenin iki yanı olan işçi sınıfı ve burjuvazi, birlikte var olurlar. Bu iki zıt kutup hem birbiriyle mücadele ederler ve hem de biri olmadan diğeri olmaz. Bu iki toplumsal sınıfı yaratan kapitalist sistem olmuştur.

 

Devrimci Demokratik Kamuoyuna ve Halkımıza!

KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA’YI ORTAK BÖLGESEL GECELERLE ANACAĞIZ!

Çakma komünistler! (Deniz Aras)

Her genç Kaypakkayacının biraz da alaycı bir alaycı mutlaka karşılaştığı bir cümledir “Köylü devrimcisi”! Kastedilen elbette İbrahim Kaypakkaya ve onun görüşlerini savunanlardır. Bu tanımı yapanlar için zaman mefhumu sanki bir avantaj olarak kullanılır. Zaman geçtikçe Kaypakkaya’nın görüşlerinin eskidiği sanılır ya da umulur. Kaypakkaya artık eskide kalmıştır ve şimdi “yeni şeyler” söyleme zamanıdır!

Siyasi Tutsakların Tecridi Kırma Mücadelesinin Neresindeyiz? (Yorum)

Emperyalist kapitalist sisteme karşı mücadele eden devrimcilere, komünistlere karşı hemen her ülkede gözaltı ve tutuklama sistematik bir şekilde devam ediyor.

Bu sistematik durum, bu faşist devletler nezdinde tutuklananların her gün daha da derinleşen br şekilde tecrit altında bırakılması anlamına da geliyor.

Egemenler dünyanın dört bir yanındaki devrimci ve komünistlere dönük saldırılarını, katletmekle bitiremediğinde esir alma, tutsaklar üzerinden muhalif güçleri, toplumu sindirme, hapishaneleri bu sindirmenin en önemli aracı haline getirmek hedefiyle yürülüğe sokmaktadır.

Sayfalar