Cumartesi Nisan 20, 2024

TKP/ML GDPK ve Dersim Komutanlığı’ndan açıklama:

“Dimdik ayakta duranlar darbeci tasfiyeciliğin saldırılarını alt edecektir!”

H. Merkezi: Elimize e-posta yoluyla ulaşan bir habere göre açıklama yapan TKP/ML Geçici Dersim Parti Komitesi ve TKP/ML TİKKO Dersim Komutanlığı “Bilinmelidir ki, bu türden saldırılara maruz kalan yoldaşlarımız yalnız değildir. TKP/ML TİKKO gerillaları olarak yoldaşlarımızın, taraftar ve militanlarımızın yanındayız. Onlarla omuz omuzayız. Partimizin yarım asra yaklaşan tarihsel tecrübesinde ve savaş pratiğinde faşizmin her türlü saldırısına yanıt olmayı başaranlar ve dimdik ayakta duranlar sağ oportünist darbeci tasfiyeciliğin bu türden saldırılarını da alt edecektir” dedi.

Açıklama şu şekilde:

Halkımıza, devrimci-demokrat kamuoyuna;

Partimiz uzunca bir süredir kendi içinde sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizginin saldırısı altındaydı. Bu çizgiye yönelik Parti içinde partinin tüzük ve ilkelerine bağlı kalarak yürüttüğümüz mücadele sonuçsuz kalmış; sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahipleri başta parti merkezi önderliği olmak üzere Partimizin kimi alanları, tasfiyeci anlayışlarına uygun olarak hizip örgütlemiş, kendilerini eleştiren MLM güçleri tasfiye etmek için her türlü yol ve yöntemi denemişlerdir.

Sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahipleri, 8. Konferans’ın kendilerine verdiği yetkinin hem Partimizin tüzüğü gereği süresi dolmasına hem de merkezi önderlikte yaşanan istifa nedeniyle hukuksal olarak ortadan kalkmasına rağmen irade gasbına yönelmişler, hakları ve yetkileri olmadığı halde Partimiz adına halkımıza ve kamuoyuna açıklamalar yapma suçu işlemişlerdir. Bu çizgi sahipleri, bu suçlarla da yetinmemiş, taraftar ve militanlarımıza yönelik de şiddet, tehdit, taciz gibi Partimizin ve elbette proletaryanın duruşunda yeri olmayan pratiklere imza atmışlardır.

Partimiz taraftar ve militanlarına yönelik bırakalım komünist partisini, devrimci anlayışta bile yeri olmayan bu türden pratikler, özünde kendi siyasetine, ideolojik-politik duruşuna olan güvensizliğin ve elbette haksızlığın ve de meşru olmamanın somut ifadesidir. Bu türden pratikler, sağ oportünist darbeci tasfiyeciliğin Partiyi getirdiği aşamanın, lümpenliğin, yozlaşmanın, çürümenin ve nihayetinde kendini inkar ederek parti dışına çıkmanın somut göstergesidir.

Sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahiplerine, Partinin sorunlarının çözüm yolunun bu türden pratikler olmadığını, halk arasındaki çelişkilerin çözüm yolunun bu tür yöntemlerle sağlanamayacağını, aksine bu yöntemleri kullanmanın çelişkiyi uzlaşmaz hale getireceğini hatırlatmak bile gereksizdir. Çünkü yaşanan sorunların kaynağını yine kendileri oluşturmaktadır. Bu anlamıyla sorunun çözücüsü olamazlar. Bu çizgi sahipleri, Partinin sorunlarının “çözüm yolu”nun darbecilik ve tasfiyecilikte olduğunu düşündükleri için kendilerini keser, taraftar ve militanlarımızı da çivi sanmaktadır. Bu türden bir anlayışla uzlaşmak, partimizin ideolojik duruşundan, yarım asra yaklaşan tecrübesinden ve ilkelerinden taviz vermektir. Ve bu kabul edilemezdir.

Sağ oportünist darbeci tasfiyecilik, bizlerin bugüne kadarki Parti birliğini ve Parti sorunlarını gözeten, Partinin kendi içinde çözmesi gerektiği yaklaşım ve pratiğimizi alabildiğine kullandı. Deyim yerindeyse Partinin birliği kaygımızı kendi sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgisine payanda yaptı. Bizler Partinin birliği için ve Parti sorunlarının çözümü için çaba harcarken (ve elbette faşizm ile savaşırken) bu çizgi sahipleri Partimiz militan ve taraftarlarına yönelik saldırılarda bulundu; şiddet, tehdit, taciz vb. pratikler içerisine girdi. Bu türden pratikler karşısında sessiz kalmamız, onayladığımız anlamına gelmemektedir. İlk anda tavır açıklamamamızın nedeni Parti birliğini sağlama kaygımız ve umudumuzda saklıdır. Ama darbeci tasfiyeci çizgi sahipleri, devrimci kaygılarla gösterdiğimiz bu duruşu bile kullanmaktan çekinmemişler, “ne koparırsam kardır” pragmatizmiyle meseleye yaklaşmışlardır.

Partinin birliğini baltalamak suçtur. Bilinmelidir ki bu türden pratiklerin uygulanması emrini verenler ve pratiğe geçirenler faşizme hizmet etmişlerdir/etmektedirler. Bütün parti taraftarlarımızı ve her düzeyde faaliyet yürüten militanlarımızı bu türden pratiklerle aralarına kalın bir çizgi çekmeye, sağ oportünist darbeci tasfiyeci çizgi sahiplerini mahkum etmeye, bu suçları işleyenlerle her türlü ilişkiyi kesmeye çağırıyoruz.

Bilinmelidir ki, bu türden saldırılara maruz kalan yoldaşlarımız yalnız değildir. TKP/ML TİKKO gerillaları olarak yoldaşlarımızın, taraftar ve militanlarımızın yanındayız. Onlarla omuz omuzayız. Partimizin yarım asra yaklaşan tarihsel tecrübesinde ve savaş pratiğinde faşizmin her türlü saldırısına yanıt olmayı başaranlar ve dimdik ayakta duranlar sağ oportünist darbeci tasfiyeciliğin bu türden saldırılarını da alt edecektir.

Eylül 2017

TKP/ML Geçici Dersim Parti Komitesi

TKP/ML TİKKO Dersim Komutanlığı

http://www.partizan-online.net/

41207

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Comments

partimiz.TKP/ML:sanli gelenegi.gerek kendi icinde gerekse. devrimciler arasindaki. sideti.sidetle red eder.p.tarihinde cokca bu tür,.sag oportonis. darbeci klikler cikmistir. sideti benimseyip.hem p.gelenegini cignemislerdir. hem sideti benimsiyerek.p.halkingözünde kücük. sidet uyguliyan bir pozisyona dürürmüslerdir,bu perincek artiklari.p.tarihimizde ,dönem dönem var olmuslardir. komünist partiler de elbeteki bu tür. karsi devrime hizmet eden anlayislar cikacaktir,.ancak.partimiz her dönem bu sag .sol oportonist darbeci. kilikleri alt etmesini bilmistir.p.tabanimiz. her dönem.p. koltuk degnegi olup. p.ayaklarinin üzerine kaldirmayi basarmislardir..ancak. bu hainlerin. p. vurduklari darbe ve vurmak istedikleri darbe.af edilmiyecek kadar elzemdir.bu tür. taraftarlara yoldaslara. hata .fiilen faliyette bulunmayip ama gönlü hep .p yana olanlari bile tehtit etmislerdir.p.bu .p. icin halk icin devrim icin bir cay bile yapan. bir taraftarina sahip cikmali.bu darbeci klige gereken hesabi bir an önce sormali ve sanli yoluna devam etmelidir..ben bir birey olarak.bu.p. tarihinde irili ufakli cok .ihanetler gördüm cok darbeciler oportonist.dönek gördüm. ama sunuda gördüm. bu p her dünem bunlarin üstesinden gelmistir .gelecektir.p. mizin bu gücü vardir.en son,94 darbesini biliyom.94 darbesinde fiilen mücadele icindeydim. p. varlikla yoklukla karsi karsiya gelmisti..benim.anlamadigim. 94 darbesinde, fiilen o darbeye zemin hazirliyanlardan bir tanesi.-alcak. m.ö..neden nasil tekrar.p.saflarina alindi.belli yerlerde görev verildi.ve simdide. bu arbeci tasviyeci lrle isin basini cekenlerden biri oluyor.??YD.11.yoldasin .iki yili geckindir.düsmanin elinde olmalarinda, bu alcaklarinpayi var bence..p denetiminin siki olmadigi yerlerde,.p sürekli böyle darbeci tsviyecilerle .ugrasmak durumundakalacaktir. bence. m. demir dag yoldasin. p.ici konferasinin. tekrardan ayaga kaldiriklm,asi gerekir. neydi bilirsiniz.p en altaki. taraftarlarin tutun en üst düzeye kadar herkesin görüsünü alip öyle.p.icui konferanci yapmistir..bu.konferans aciklandiginda yine yurt disinda. beli kisiler buna burun bükmüslerdir sorun yaratmislardir.yerlerine otirmuslardir. altan anti progabandasini yapmislardir..sunu acik ve net belirtmeliyim ki.p. yurt disina.cok iyi bir ceki düzen vermese.ve sürekliligini sagliyacak denetimini saglamasa. -belli kisilerin verdigi bilgilerle yetinirse. bu .p. yurt diosindan hep böylesi darbeler yiyecektir.maruz kalacaktir. cünkü düsman. kaleyi icerden fet etmek icin. .yurt disini esas almaktadir.bir bakalim.p tarihimize. bir cok. toplu yoldaslarimizin katliamlari y d. kaynaklidir. yoldasca selamlar.

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Emperyalist Kamplar Arasına Sıkıştırılmış Bir Halk: Filistin

Filistin-İsrail sorunu olarak bilinen ve esas olarak da Filistin topraklarında İsrail'in kurulmasının teorik ve politik temeli 1890'lı yılların sonunda atılıyor. 1. emperyalist paylaşım savaşıyla koşullar olgunlaştırılıyor. 2. emperyalist dünya savaşı sonrası ise emperyalist burjuvazi, Filistin'i parçalamayı ve orda İsaril devleti inşa etmeye karar veriyor ve bunu Filistin halkının soykırıma uğratma pahasına gerçekleştiriyorlar. Alman emperyalizmi tarafından soykırıma uğratılan yahudi halkı, bir başka ulusu (Filistinlileri) soykırıma uğratarak kendi ulusal varlığını inşa ediyor.

Hazan Ayının Şehitleri

Kasım, proletarya partisinin en değerli kadro, komutan ve savaşçılarının katledildiği aylardandır.  Hüzün ve öfkenin birlikte yaşandığı aydır. III. Konferans delegelerini, komünist önder Mehmet Demirdağ’ı ve Aliboğazı şehitlerini hep bir hazan ayında kaybettik. Zafere açılan kapıyı adım adım aralayan, özgürlüğe giden yolu damla damla döşüyen Kasım ayı şehitlerimiz tarihin yüceliğine kavuşanlardır. Onlar, yarınların mutlak yenenleri olarak yazılacaktır parti ve devrim notlarımıza.

“Durum İyidir, Gerçekler Devrimcidir”

Yaşadığı dönemin özelliklerini anlayarak, savaşın hükmüne, zorun değiştirici rolüne inanan, sınırlı yaşamını sınırsız davaya adayan önder yoldaş Mehmet Demirdağ ölümsüzdür! Özgürlüğü ve kurtuluşu herkesten ve her şeyden daha fazla isteyen bu uğurda emeğin eğittiği bilinçle savaşarak şehit düşen proletarya partisinin dördüncü genel sekreteri Mehmet Demirdağ yoldaşı üstlendiği öncü pratik ve önder duruşuyla tanırız.

Yalım Nubar’dan Ozanyan Nubar’a Süren Hikaye Bizim!

Botan’dan Yozgat’a dek uzanan toprakların bağrından çıkıp İstanbul Ermeni yetimhanelerinde okumaya gelip, orada bilge önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın devrimci görüşleriyle tanışan ve tutkuyla bağlanan yoksul Ermeni çocukların hikayeleridir, Ermeni devrim şehitlerimizin hikayeleri.

Onları doğdukları topraklardan koparıp buruk ve sancılı bir şekilde İstanbul yollarına düşüren tarihsel gerçeklerin yanında yokluk ve yoksulluktur da. Onları İstanbul yolculuğuna çıkaran çaresizlik, yalnızlık, sahipsizliktir.

Mısır'ı Mesken Tutan Türk Tekelleri

Deutsche Welle (DW)'de Aram Ekin Duran'ın, „Türk Şirketleri Mısır'a Kaçıyor“ adlı bir haberi yayınlandı. Sıradan bir haber gibi gözüküyor, ama, Türkiye ekonomisinin ve Türk devletinin niteliğini araştıranlar, sorgulayanlar için küçük bir haber olmaktan öte bir anlam taşıyor. Özellikle de kendine ML ve Maoist diyen komünist örgütler için daha fazla önem taşıması gerekiyor.

Hesaplaşma mı? Kutlama mı?

Faşist TC devleti hem ülke içinde hem de bölgesel düzeyde, resmi ve sivil militarist güçleriyle başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesi yok etmek ve devlet terörüyle susturmak için çalışmaya devam ediyor. Bu süreç aynı zamanda TC’nin kuruluşunun da yüzüncü yıl dönümüdür.

TC, yüz yıl önce Osmanlı yıkıntıları üzerinde tekçi bir zihniyetle kuruldu. Ermeni soykırımında, diğer azınlık halkların yok edilip sindirilmesinde aktif rol alan ittihatçı birçok ırkçı kadro da kuruluş sürecinde rol aldı.

Halka Nasıl Yaklaşacağız?

Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*

Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.

Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

Sayfalar