Cuma Mart 29, 2024

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı;“Daima iyi, daima fazla, daima daha yüksek ve daima daha ileri…”

“Umudun adı: 72 Nisan Güneşi!”

24 Nisan 1972’de önder İbrahim Kaypakkaya ve yoldaşları tarafından  kurulan partimiz, başta Türkiye ve Türkiye Kürdistanı olmak üzere dünyanın tüm ezilen ve sömürülen halklarına proleter bilinç proleter kültür taşımıştır. Burjuva-feodal egemenlik sistemini kökten değişime zorlamış-zorlamaktadır. 45 yıllık mücadele tarihinde proletarya partisi burjuva feodal sistem karşısında Türk, Kürt, Ermeni, Laz, Çerkez vb. çeşitli milliyetlerden emekçilerin gönüllerinde taht kurmuştur. Faşist diktatörlük karşısında direnişin sembolü militanlarıyla, amansız mücadelesi ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan kahramanlarıyla halkta güven kaynağı yaratmıştır. Temsil ettiği proleter ideoloji-proleter ahlak-proleter bilinçle toplumsal değişimde itici güç olmuştur. Kolektif emek-kolektif bilincin temsilcisi TKP/ML halkların kurtuluşu mücadelesinde başta kadınlar olmak üzere eşitsizliğe, sömürüye başkaldıran tüm ezilenlerin açığa çıkardığı değerleri insanlığın özgürleşmesinin tarihsel mirasını geleceğe taşımıştır. Partimizin direniş geleneği, İbrahim yoldaşın ser verip sır vermeyen direnişiyle başlamış, Ali Haydarların, Muharremlerin, Özgüçlerin, Aliboğazı şehitlerinin direnişiyle sürdürülmüş; Zeki, Mehmet, Hasan, Sırma, Sefagüllerle devam ederek halkımızın onur ve gurur kaynağı olmuştur.

“Kavgada ve savaşta ısrarcı, hatalarına karşı amansız bir mücadele…”

Partimiz, 45 yıllık savaş  tarihinde, gerilla savaşında ısrarı ve kitlelere güveni ile umudun bayrağını bugünlere taşıdı. Partimiz bu savaş ve direniş geleneğini yenilgi-yengi-başarı- başarısızlık diyalektiğinin yol göstericiliğinde Demokratik Halk Devrimine ve halka olan sonsuz bir inanç ve kararlılıkla sürdürmektedir. Marksizm-Leninizm-Maoizm ideolojisine sıkı sıkıya sarılan, kavgada ve savaşta ısrarcı, hatalarına karşı amansız bir mücadele geleneği veren partimiz zafere mutlaka ulaşacaktır. Gerilla savaşında kökleşmek, Vartinik kıvılcımını yangına çevirmek, tüm bozkırı tutuşturmak, dağların doruklarında ve düşmanın kalelerinde kurtuluşun bayrağını dalgalandırmak buna bağlıdır.

“Israr, feda, cesaret, azim, kahramanlık, özveri…”

Dünyada emperyalist-kapitalist sistem, ekonomik bunalımlarını savaşlar çıkartarak aşmaya çalışmakta, Ortadoğu’da yerli uşakları DAİŞ gibi gerici örgütlenmeler aracılığıyla sürdürdükleri savaşlarla halka ait zenginlik kaynaklarına hakim olmakta, halka ise daha fazla zulüm ve yoksulluk dayatmaktadır. Keza aynı zihniyetin ürünü olan Türkiye-Türkiye Kürdistanı’nda faşist devlet ve onun dümenine geçmiş olan AKP hükümeti, Türk milliyetçiliğiyle harmanlanmış ırkçı, şoven, faşizan uygulamaları başta Kürt halkına olmak üzere ezilen tüm kesimlere  imha, inkar, katliamlar tutuklamalarla sürdürmektedir. Halkın iradesine kayyumları aracılığıyla el koyan AKP hükümeti, derinleşen ekonomik krizin içinden çıkamayarak savaş çığırtkanlıkları ile işçilerin, köylülerin, kadınların, gençlerin çocukların ezilen emekçi halkımızın en doğal hak taleplerine baskı şiddet ve tutuklamalarla karşılık vermektedir. OHAL adı altında TC faşist karakterini sürdürmekte, bütün bu saldırılara karşı kitlelerin direnişi ise büyümektedir. Sınıf mücadelesinin bağrından doğan Proleterya Partisi bugün de yarın da mücadelesini savaşını sürdürme kararlılığında ve inancındadır. Dolayısıyla ezilen sömürülen emekçi halkımız, An’dan başlayarak egemenlere karşı, öncüsü proleterya partisi saflarında sıkı öz örgütlenmelerini oluşturmalıdır. Zaferimizin teminatının örgütlenme olduğu anlayışıyla durmadan  duraksamadan mücadeleyi sürdürerek Demokratik Halk Devrimi’ni Halk savaşı yoluyla başarıya ulaştırarak çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının kurtuluş kavgasını zafere taşıyacağız. Bu zafer yolunda ısrar, bu uğurda feda, bu kavgada cesaret, bu mücadelede azim, bu savaşta kahramanlık, bu direnişte özveri, daima iyi, daima fazla, daima daha yüksek ve daima daha ileri olmak zorundadır.  

 

Şan olsun partimizin 45 yıllık zafer çizgisine!

Şan olsun sayısız kahraman şehitlerimize!

Yaşasın Demokratik Halk Devrimi!

Yaşasın Halk Savaşı!

41934

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

" Devrimci cephe hareketi "üzerine

Kaypakkaya'dan günümüze 44 yıl geçti. Yaşadığımız devrimci deneyimler bizlere önemi azımsanmayacak kazanımlar bıraktı. Bu bizler için önemli miras bu mirası doğru özümsemeliyiz, kavramalıyız ki, gelecekte Halk Cephesi’ni kurma yolunda ufkumuz açık olsun. Gereksiz polemiklerden böylece kaçınmış olunur. Eğer ki mesele doğru kavranmaz, önemsenmez ve de olsun-bitsin mantığıyla hareket edilirse ciddi yaralar alınır.  "Kaş yapalım derken, göz çıkarmış "oluruz.

PARTİ VE KAYPAKKAYA ÇİZGİSİNE SAHİP ÇIK, TEORİK TEMELLERİNİ GÜÇLENDİR, ONU KAVRA ve GELİŞTİR

Partimizin kurucusu şahsında amaç ve araç, hedef ilişkisi bağlamında kuracağımız analiz-sentez ilişkisi bizim sorunu nasıl ele alacağımızla direk ilintilidir. Tarihsel olarak olaya baktığımızda İbrahim Kaypakkaya (İK) sıradan bir devrimci önder değildi. Onu komünist yapan doğrudan savunmuş olduğu ve yaptıklarıydı, yani teori ve pratik bütünlüğüdür.

Bir ikiye bölünür / Halil Ahmet

Herşey bir çelişkidir. Bu Maoist felsefi tanımdan yola çıkarak soruna bakarsak olayları ve olguları ve bunların arasındaki iç bağlantıları doğru bir şekilde kurabiliriz.

“Hareketin kendisi bir çelişkidir veya bir ikiye bölünür” Maoist felsefi yaklaşımını nasıl ele almalıyız? Başkan Mao’nun bu noktadaki ML’ye yaptığı katkılardan biri olarak felsefe alanında çelişki yasası olduğu gerçeği de herkes tarafından kabul edilmektedir.

“Bir ikiye bölünür ama asla iki birleşip bir olmaz. İkiyi bir yapmak revizyonistçe bir yaklaşımdır.” (Mao Zedung)

TKP/ML – TİKKO ROJAVA KOMUTANLIĞI: 24 Nisan devrimin zorlu ve onurlu yoludur!

Savunduğu devrim öğretisiyle burjuva-feodal devletin soluğunu kesen kıvılcımı-aleve, alevi tüm ülkeye yaymaya çalışırken sadece gerçeğin sesine ve gerçeğin izinde yürümeye çalışan Kaypakkaya yoldaş işçi sınıfının ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkımızın önderi olmaya devam ediyor. Kaypakkaya yoldaşın devrim ve örgüt öğretisi, işçi sınıfının kazandığı ve sahip olduğu en ileri devrimci öğretidir. Ülkemizde hiçbir teori, hiçbir düşünce ve strateji Kaypakkaya yoldaşın ortaya koyduğu kurtuluş yolu kadar gerçekçi, uygulanabilir ve güvenilir değildir.

TKP/ML MK : 44.YILIMIZDA ŞAN OLSUN İHTİLALCİ PROLETER ÇİZGİMİZE!‏

“Yerin seni çektiği kadar ağırsın,

Kanatların çırpındığı kadar hafif…

Kalbinin attığı kadar canlısın,

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…

Sevdiklerin kadar iyisin,

Nefret ettiklerin kadar kötü…”

Yoldaşlar,

Partimiz TKP/ML kuruluşunun 44. Yılını kutluyor. Partimiz, Önderimiz İbrahim Kaypakkaya önderliğinde Şafak Revizyonizme karşı ideolojik-politik temelde örgütsel mücadelenin sonucu olarak 24 Nisan 1972’de tarih sahnesindeki yerini aldı.

Tarih Tanıktır: 24 Nisan’da Kaypakkaya Çizgisinin Doğuşuna

Yüzyılda Ülkemiz iki önemli tarihi zelzeleye tanıklık etti. 24 NİSAN. Öyle ki, her iki toplumsal olay tarihimizde silinmez ve silinmeyecek izler bıraktı. Hele ki bu silinmez tarihi olay aynı güne denk gelmişse - ki öyle- bir o kadar daha önemli ve de değerlidir. Tarihimizde bazı yaşanmışlıklar vadesi dolduğunda unutulur, tarih sahnesinde silinip giderler. Ve kendi kendini tasfiye ederler.

15 NİSAN 2015 TARİHİNDE TUTUKLANAN 10 DEVRİMCİ DERHAL SERBEST BIRAKILSIN!

ALMAN CEZA HUKUKUNUN 129/a-b  MADDESİ İPTAL EDİLSİN!

Almanya Adalet Bakanlığının 2012 tarihinde verdiği talimatla başlatılan soruşturma 15 Nisan 2015 tarihinde yapılan bir operasyonla ilk aşaması tamamlamış ve bu operasyon sonucu Avrupa çapında içlerinde  ATİK yöneticileri ve TKP/ML yöneticisi oldukları iddiasıyla 10 devrimci tutuklanmıştır. Almanya bu uluslararası operasyonu; Yunanistan, İsviçre ve Fransa devletleriyle ortak bir şekilde   gerçekleştirdi. Tutuklanan 10 devrimci Almanya'nın Bavyera eyaletinin çeşitli cezaevlerinde tutulmaktadırlar. 

Atik Operasyonu, Ortaya Çıkan Gerçekler Ve Büyük Kuşatmanın İlk Hamlesi!-Marco KARAKAYA

Nisan 2015’de ATİK yöneticilerinin de içinde bulunduğu 13 devrimci Alman ve Türk devletinin işbirliği ile “terör örgütü üyesi” olmaktan dolayı tutuklandı. Fransa, İsviçre ve Yunanistan’ın da dahil edildiği Avrupa çapında bir operasyon yaşandı. Alman devleti bu üç ülkede iade talebinde bulundu.

Filipinler İşçi Sınıfı Üzerinde Gün Geçtikçe Yoğunlaşan Neoliberal Saldırılar

Kamu Emekçileri Birlik, Tanınma ve İlerleme Konfederasyonu’nun (COURAGE) 10. Kongresi’nin Açılış Konuşması, 5 Nisan 2016 Halkların Uluslararası Mücadele Birliği Başkanı Profesör Jose Maria Sison

Biz, Halkların Uluslararası Mücadele Birliği (ILPS) olarak Devlet Çalışanları Birlik, Tanınma ve İlerleme Konfederasyonu’na (COURAGE) ve sizin 10. kongrenize gelmiş bulunan yüzlerce katılımcıya en gönülden selamlarımızı iletiyoruz. Aynı zamanda bu kongreyle eş zamana düşen COURAGE’ın kuruluşunun 30. yıl dönümünü de sizle beraber kutlamaktayız.

Zayıflığın Üstüne Atılan Örtü, “Birlik Anlayışında” Sınıf Uzlaşmacılığının Devrimci Hareketleri Getirdiği Nokta!- MARCO KARAKAYA

Devrimci ve demokratik güçlerin sınıf mücadelesinin sorunları ekseninde ortak kaygıları, sorunları ve buluştukları büyük bir payda vardır. Bu paydaşlık dostluk ilişkilerini nesnel olarak yaratır. Bunun yanında bu nesnel zeminin güçlendirilmesi gibi öznel bir tutumda zorunludur. Bu ise siyasetin işidir. Yani devrimci ve demokratik mücadeleye dair dünya görüşü, sınıfsal-sosyal- toplumsal düzeydeki çeşitlilik ve farklı çıkarları olan kesimlerin bir araya gelme zorunluluğu birlikte mücadele siyasetini üretmeye iten dinamik olur.

Yol açan,yol gösteren...

İşçilerin, emekçilerin ve ezilenlerin örgütlenme ve savaşma ihtiyacının olduğu yerde bir yönetme ve yürütme ihtiyacı var demektir. Bir yol göstericiliğe ihtiyaç var demektir. İşçi, kadın, gençlik vb. çalışmalarını, bir birimi, bir grubu, bir örgütü örgütlemek-yönetmek ya da bir harekete önderlik etmek kısaca devrimin parçalarda ve farklı alanlarında ve bir bütüne önderlik etmek gibi bir görev ve sorumlulukla karşı karşıya olunduğu bir gerçektir.

Sayfalar