Perşembe Mart 28, 2024

Toplumsal Tarihin Öne çıkardığı Komünist Kadınlar

Toplumsal tarihin başlangıcından günümüze kadınlar, toplumsal kurtuluş mücadeleleri içinde her zaman yer almışlardır. Kadınlar, yok sayıldıkları toplumsal süreçlerde dahi, tarihi daha ileriye taşıma mücadelesinin dışında kalmamışlardır. Her süreçte onlar kendi önderlerini de yaratmıştır. Özellikle kapitalizmin gelişmesiyle beraber, sınıflar mücadelesinin en önlerinde kadın hakları ve sosyalizm mücadelesinde yerlerini almasını bilmişlerdir.

Almanya işçi sınıfı kendi içinden çok komünist kadın çıkarmıştır. Bunların en bilinenleri Clara Zetkin ve Rosa Luxemburg’dur. Daha sayısız Alman komünist kadın, Alman burjuvazisine karşı savaşlarda şehit düşmüşler ya da hapis yatmışlardır. Jenny Marx, Laura Marx, Elanor Marx’ta Almanya’nın yetiştirdiği komünist kadınlardan bazılarıdır.

Bugün ise, bu saydığım komünist kadınların devamcısı olan Gabi Geartner, onlardan kızıl bayrağı devralmıştır. Alman burjuvazisi Rosa Luxemburg’u katlederek devrimi o gün için önledi. Ancak, işçi sınıfının sosyalizm mücadelesini durduramadı. Onun bayrağını her zaman taşıyanlar oldu ve bugünde o bayrağı Gabi Geartner yükseklerde taşımaya devam etmektedir.

 

Fabrika işçiliğinden Komünist Parti Başkanlığına

Gabi Geartner, 37 yıldır MLPD’nin başkanlığını yapan ve partinin kurucu ve teorik önderlerinden Stefan Engel’den görevi 1 Nisan 2017’den itibaren dervaldı.

G. Geartner, MLPD’nin gençlik örgütü REBELL (isyancı) saflarından 1996 yılında parti üyesi olmuş ve 2000 yılından itibarende parti MK üyesi olarak görev yapmaktadır. Gabi Geartener, bir süre iş aletleri teknisyeni olarak fabrikada çalıştı. 2003’ten beri profesyonel devrimci olarak çalışmaktadır.

Almanya Marksist-Leninist Partisi (MLPD), X. Parti Kongresi’nde aldığı bir kararla partiyi gençlendirmeye ve gençleştirmeye gitti. Aynı zamanda parti içinde kadınların daha fazla öne çıkarılmasını kararlaştırdı. Uzun zamandır parti içinde kadınlar önemli bir yer teşkil etmesine karşın, son kongrede bunu daha bir görünür kıldı.

Örneğin, X. Kongre’de, delegelerin % 46’sını kadınlar oluşturuyordu. Yine yeni seçilen Merkez Komitesi’nin %44’ü kadın üyelerden oluşuyor. Bu veriler, MLPD’nin kadın aktivistlere daha fazla önem verdiği ve pozitif ayrımcılığı kadınlardan yana kullandığının göstergesi oluyor. X. Kongre’ye katılan delegelerin %77’si işçi kökenliyken, geriye kalanı ise küçük burjuva kökenli emekçilerdi. Bu veriler, MLPD’nin işçi sınıfı partisi olarak işçiler arasında çalışmaya verdiği önemi gösteriyor.

MLPD’nin Almanya’da yaşayan göçmenlere içinde çalışmaya da özel bir önem veriyor. Bu konuda bir çok broşür çıkardı. Parti üyelerinin % 7,5’i Almanya’da yaşayıp Alman olmayan başka uluslara mensuptur.

MLPD disiplinli bir parti ve kendi üyelerinin teorik ve siyasi eğitimine özel bir önem verir. Alman burjuva çalışma disiplini bilinen bir şey olmasına karşın, Alman komünistlerinin disiplini proleter çalışma tarzından ileri geliyor.

Türk ve Kürt komünistlerinin MLPD’den öğrenecekleri bir çok şey var:

Birincisi; proleter disiplin. İkincisi; kadınların öne çıkarılması. Üçüncüsü; üye ve kadroların teorik eğitimini aksatmadan sürdürmek.

MLPD, her üye ve kadrosunu sürekli ve düzenli bir teorik eğitime tabi tutuyor. Üyeler bu eğitimlere katılmakla yükümlüdür. Burada, günlük sorunlardan genel sorunlara kadar tüm konular ele alınırken, üyelerin teorik seviyelerinin yanında kendilerini çok yönlü geliştirmelerinede önem veriliyor. Aynı zamanda, eleştiri özeleştiri sürekli olarak işletiliyor. Küçük burjuva bürokratik çalışma tarzına, küçük burjuva düşünce tarzına ve küçük burjuva sağ ve “sol” oportünist eğlimlere karşı mücadele ediliyor.

MLPD, dünya görüşüne uygun olarak da, diğer ülke komünist-devrimci parti ve örgütleriyle enternasyonal ilişkilere önem vermektedir. Bu amaçla kurulan ICOR (İnternational Coordination of Revolutionary Parties and Organizations –Uluslararası Devrimci Parti ve Örgütler Koordinasyonu ) içinde 39 ülkeden 54 parti ve örgüt yer almaktadır.

ICOR, Kobane’de büyük bir sağlık merkezi kurdu. Gabi Geartner’de Kobane’de sağlık merkezinin yapımında bir işçi olarak yer aldı. Bu, komünistlerin ezilen ulusla enternasyonal dayanışmasının tipik örneğiydi.

Kobane’de kurulan sağlık merkezi, bütünüyle kitlelerden toplanan bağışlardan ve ev ev dolaşılarak iş aletlerinin toplanmasıyla gerçekleştirildi. Sağlık merkezinde çalışanlar ve iş aletleri bin bir zorlukla ve Türk devletinin tüm engellemelerine karşın, Türkiye üzerinden Kobane’ye taşındı.

MLPD, Almanya’da var olan başka uluslardan işçi ve emekçilere ait demokratik örgütlenmelerle de yakın ilişki sürdürmeye çalışmaktadır. 2017 Eylül ayında yapılacak olan parlamento seçimleri için, “Enternasyonal Liste”yle seçimlere girecektir. Bu liste içinde, Almanya’da yaşayan çeşitli ulusal kökenlere sahip işçi ve emekçiler yer almaktadır. ATİF, AGİF, PYD, Filistinliler ve diğer örgütlenmelerden milletvekili adayları vardır. ATİF’in milletvekili adayları ise 2015 Nisan ayında tutuklanan ve halen cezaevinde yatan iki ATİF üyesidir. Bu Almanya tarihinde bir ilktir.

Gabi Geartner’yı zorlu görevler beklemektedir. Emperyalist savaş tehlikesinin arttığı bir süreçte; Alman burjuvazisine karşı işçi sınıfının sosyalist

mücadelesinin geliştirilmesi ve dünya devrimci mücadelesine katkının yanında, daha fazla kadının komünist örgütlenmeler içine çekilmesi ve partinin gençleştirilmesi görevleri onu beklemektedir. 

42854

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Yusuf Köse

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Sayfalar