Perşembe Mart 28, 2024

YDG: "Aliboğazı şehitleri direniş pusulamızdır"

“Yolun düşerse kıyıya bir gün

ve maviliklerini enginin
seyre dalarsan,
dalgalara göğüs germiş olanları hatırla,
selamla, yüreğin sevgi dolu
çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar eşit olmayan savaşta
ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden
sana liman gösterdiler uzakta”

İnsanlık tarihi var olduğu günden beri özgürlük mücadelelerine şahit olmuştur. Ezen ile ezilen çelişkisinin var olduğu ilk günden bu yana süren bu kavgada ölümsüzleşenler her zaman yol gösterici olmuş, geride kalanlara büyük bir direniş mirası bırakmıştır. Coğrafyamızda bu kavgaya defalarca tanıklık etmiş, bu uğurda düşenlerin direnişlerine ev sahipliği yapmıştır.
Kavgamızda yaşanan direnişlerden biri de 24-28 Kasım 2016 tarihinde Dersim-Aliboğazında yaşandı. TC, 22 yıldır giremediği Aliboğazına havadan ve karadan yaptığı bombardımanlarla ve binlerce askeriyle operasyon yapmasına rağmen halk savaşçılarının baş eğmez direnişiyle karşılaşmış, ağır kayıplar vermek zorunda kalmıştı.
Gerçekleşen direnişte 12 halk savaşçısının şehit düşmesini, sahte zafer naralarıyla kutlayan devlet, gerçekte gerillaların direnişi ve iradesi karşısında diz çökmek zorunda kalmıştır. Halk savaşçıları göstermiş oldukları bu direniş gücünü ezilenlerin haklı ve meşru mücadelesinden, sömürüye tabi tutulan işçi sınıfından, yok edilmeye asimilasyona tabi tutulan Aleviler ve Kürtlerden, yaşamın her alanında yok sayılan kadınlardan ve LGBTİ+’lardan, gençliğin bitmeyen mücadele azminden almaktadır.
Aliboğazında ölümsüzleşen Zilan (Esrin Güngör), Özlem (Hatayî Balcı), Ekin (Gamze Gülkaya), Aşkın (Hasan Karakoç), Hakan (Ersin Erel), Tuncay (Murat Mut), Orhan (Alican Bulut), Bakış (Samet Tosun), Ahmet (Yetiş Yalnız), Munzur (Serkan Lamba), Cem (Umut Polat) ve Ferdi (Doğuş Doğan) yoldaşlar şehitlikleri ile bu azmin bayrak taşıyıcısı oldular.

Şehitlerimizin yaşamı, mücadele tarihimizdir
Aliboğazı direnişinde şehit düşen yoldaşlardan Tuncay, Bakış, Cem ve Ferdi yoldaşlar bir dönem YDG saflarında mücadele yürütmüş, daha sonraki süreçlerde mücadelelerini büyüterek dağ doruklarını mesken eylediler. Tuncay (Murat Mut) yoldaş lise yıllarında Dersim’de örgütlenmiş, gençlik mücadelesinin bir parçası olmuştu. Cem (Umut Polat) yoldaş Sarıgazi’de liseli faaliyetinin örgütlenmesinde öncü bir rol oynayarak yoldaşlarına örnek olmuştur. Aynı şekilde Bakış (Samet Tosun) yoldaşta lise yıllarında Sarıgazi’de örgütlenmiş, YDG faaliyeti için göstermiş olduğu emek ile yoldaşlarının arasında ilgi odağı olmuştu. Ferdi (Doğuş Doğan) yoldaş ise Erzinganda lise dönemlerinde örgütlenmiş, mücadelesini şehit düştüğü tarihe kadar sürdürmüştür.
Şehitlerimiz ardılı olan bizlere bıraktıkları bu miras ile nasıl yaşanılması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Şimdi biz gençliğe düşen görev onların mücadelelerini büyütmek, kavgayı bıraktıkları yerden daha yükseklere taşımaktan geçmektedir.

Halk savaşçıları ölümsüzdür!
Aliboğazı şehitleri direniş pusulamızdır!
Şehid namırın!

Yeni Demokrat Gençlik

41110

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Partizan'dan

Dünya, Türkiye ve Ortadoğu'ya kısa bir bakış (Bir Partizan)

Emperyalizmin egemen olduğu bugünün dünyasında çelişkiler derinleşiyor. Hem emperyalist güçler ve bloklaşmaları arasında hem de emperyalizm ve uşaklarıyla dünya proletaryası ve emekçi halkları arasındaki çelişkiler keskinleşiyor. Bir avuç emperyalist gücün aralarında paylaşmış olduğu dünyanın, bugün Ortadoğu’dan Afrika'ya; Güney Asya bölgesi, Baltık bölgesinden Ukrayna ve Karadeniz'e doğru alanda çelişkiler daha da keskinleşmektedir.

Garbis Ağparik ile Reportaj

*-Siz nerelisiniz ? Kaç kardeşsiniz ? Büyük anne ve büyük babanız Ermeni katliamları ile ilgili size hiç anlatımları oldu mu? Anadolu'dan toplanıp İstanbul'a okumaya getirilen Ermeni çocuklardan, sizin memleketten de gelenler oldu mu? İlkokulu nerede okudunuz? Ermeni okulları ile tanışmanız nasıl oldu ?

Cengiz, Hakan ve Özgüç anısına… Onları yaşatmak…

İnsanlar ölür, sözleri kalır. Devrimcilikte söz, devrimci duruştur. Devrimci duruş; devrim için kendini örgütlemek, kendini örgütlerken halkı örgütlemek ve bunları yaparken tüm yaşamını devrime örgütlemektir. Ve yaşamını devrime örgütleyenler bugün ölseler bile devrime sevdalı her yürek atışında yeniden canlanırlar.

Yasal Çalışma ve Yeraltı Çalışmasının Önemi Üzerine

Faşizm en koyu, en kanlı, en vahşi biçimiyle hükmünü sürdürüyor. Faşist devletin başında bulunan Erdoğan ve müttefikleri faşist diktatörlüğünü daha açık, daha şoven, daha ırkçı şekliyle sürdürüyor. Öyle ki, kendi koyduğu yasaları tanımıyor, parlamento ahırının ona tanıdığı yetki ve kuralları hiçe sayıyor, darbe üstüne darbe yapıyor. Kendi eliyle organize ettiği ‘darbe’ oyununu bahane ederek her alanda devrimci, demokrat, aydın ve yurtsever güçleri topluca tasfiye etti. Suriye’ye topraklarına girdi.  İŞİD’i gerekçe göstererek Suriye ve Kürdistan toprakları işgal edildi.

Korkak Kedi (Kitleyle Kedinin Hikayesi )

Ah kedi kız ah!

Marks'ta mı senin gibi proletaryayla birleşme sorunun dururken sanat proletaryayla öncüyü birleştiren mi olmalıdır sorusunun cevabını aradı durdu ?

Şimdi kalkıp desen ki sırada proletaryadan gelen her eleştiriyi hoş karşılamalıyız ne fayda.

Artık hiç bir şey umurumda değil.

Ben ölüyorum.

Seni ilk gördüğüm zaman her sokakta kitle yürüyüşlerinin yükseldiği gezili günlerden bir gün idi.

Kitle içerisinde örgütlenmeyi ret etmezken:

Kitlenin halk olduğu aklına gelmiş.

Yetersizliklerimiz dediğinde Maoistliğini...

T.C.'nin OHAL HALİ; Çetin Çetin

15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra ''bu darbe bize Allahın bir lütfudur'' anlayışıyla harekete geçen AKP hükümeti askerde, poliste, kamuda, üniversitelerde ne kadar muhalif varsa açığa alma/görevden uzaklaştırma gibi cezalarla cezalandırıldılar. Bu sürede işten uzaklaştırılanların/açığa alınanların sayısı 100 bini geçti.

OHAL(olağanüstü hal) ve KHK(Kanun hükmünde kararname) ile halka yönelik baskı ve saldırılarda sınır tanımayan AKP halka yönelik yeni bir saldırı dalgası daha başlattı.

Komünistler Alman Burjuvazisini Yargılıyor (Münih Duruşmaları)

Yıl 4 Ekim-12 Kasım 1852, Köln’de, 11 Komünistler Birliği üyesi yargılanıyor.

Yıl 2015-2016 Münih. TKP/ML (Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist) olduğu gerekçesiyle 10 komünistin “yargılanma” amaçlı duruşmaları ve esaretleri devam ediyor.

Birinciler, “vatana ihanet” suçlamasıyla ceza alıyor.

TKP/ML’liler; “Türkiye’de terör örgütü yöneticileri oldukları” gerekçesiyle “yargılanıyor”.

Karar Verin: “Sizin Muhammed Ali’niz Hangisi?”[*]

“Ölüm haberim bir abartıydı.[1]
 
Eski dünya ağırsıklet boks şampiyonunu 3 Haziran’da 74 yaşında kaybettik. Epeydir Parkinson’dan mustaripti. Konuşma dahil pek çok yeteneğini yitirmişti. Eşi Lonnie’nin deyişiyle “İnsanlarla gözleriyle, kalbiyle konuşmaktaydı”...

Ortadoğu ve Türk devletinin cerablus işgali

Ortadoğu zengin petrol kaynaklarının bulunduğu büyük bir pazar olmanın yanında; enerji kaynaklarının geçiş güzergâhı olarak da her zaman emperyalistlerin iştahını kabartmıştır. Bu coğrafyada kurulan kukla devletler, başta İngiltere ve ABD’nin denetiminde Ortadoğu’da emperyalizmin bekçiliğini yapmaktan geri kalmamışlardır. Irak, Tunus, Suriye, İsrail ve İran emperyalist ülkelerin bölgedeki temsilcileri olmuşlardır.

FETÖ yerine RETÖ Darbesi Gerçekleşti-Çetin Çetin

Bugün Türkiye'de gelişmelere baktığımızda Türk hakim sınıflarının iki açmazı ön plana çıkmaktadır. Birincisi OHAL ilan edilerek FETÖ ile mücadele adı altında yürütülen çalışma. Hükümet kendisine muhalif olan kesimleri devlet aygıtından temizleyerek buralara kendi badem bıyıklarını yerleştirme çabaları içerisindedir. 17 Temmuz askeri darbe girişimini önceden haber alan ve buna uygun hazırlıklar yaparak ‘’Bu darbe bize Allah'ın bir lütfudur’’ diyerek bunu kendi çıkarları için bir fırsata çeviren Cumhurun başı R.T.E. kendi darbesini gerçekleştirdi.

Faşizmin “demokrasi” oyunu bitti; sermaye tükendi; Amerikan emperyalizmi ve müttefikleri ortadoğu ‘da yeni oyunlar sahneliyor.

Sivil faşist darbenin postal sesleri yaşamın her alanında kendini gösteriyor. “Cemaat, Gülen, askeri darbe” senaryosu bir kurguydu. Faşist diktatörlük asıl darbeyi gerçekleştirmek, toplumda teşhir olan karanlık katliamcı yüzünü gizleyebilmek için, “askeri darbe oyununu bir trajikomik şekilde piyasaya sürüverdi. Bu oyunu Erdoğan tek başına kurgulamadı, ABD bu kurgunun içerisinde.

Sayfalar