Salı Nisan 16, 2024

“Yetiş Yalnız Demokrasi, Özgürlük ve Eşitlik Mücadelemizde Yeni Bir İlham Kaynağımız Olarak Yaşamaya Devam Edecektir!”

ATİK-Uluslararası Demokratik Kamuoyuna Duyuru-

Bugün 8 Mayıs, Hitler faşizminin kapitülasyonunun Avrupa’da ilan edildiği gündür. Bir taraftan tarihin bu onurlu zaferinin sevincini yaşıyoruz. Ancak aynı gün, eski ENİLKOM aktivistlerimizden Yetiş Yalnız’ın 11 yoldaşıyla birlikte, partizanca direniş örneği sergileyerek ölümsüzleştiklerini öğrendik. Bu çatışma ve direniş, 24-28 Kasım 2016 tarihinde, DERSİM-ALİBOGAZI bölgesinde, soykırımcı ve katliamcı faşist Türk Ordusu’nun bir operasyonu esnasında olmuştur.

Bu direnişte ölümsüzleşen Partizanların isimleri şöyledir;

YETİŞ YALNIZ (Doğum 1980), ESRİN GÜNGÖR (Doğum 1995), HATAYİ BALCI (Doğum 1994), GAMZE GÜLKAYA (Doğum 1995), SERKAN LAMBA (Doğum 1985), HASAN KARAKOC (Doğum 1980), UMUT POLAT (Doğum 1993), SAMET TOSUN (Doğum 1996), ALİCAN BULUT (Doğum 1992) MURAT MUT (Doğum 1993) ERSİN EREL (Doğum 1993), DOĞUŞ FIRAT (Doğum 1998)

YETİŞ YALNIZ yoldaş Avrupa’da yaşadığı yıllarda, ATİK bünyesinde çalışmalar yürüten Enternasyonal İlişkiler Komitesi’nde (ENİLKOM) aktif bir aktivistimiz olarak, 2010 yılına kadar örnek ve başarılı sorumluluklar üstlenmiştir. Yetiş Yalnız (Ahmet) yoldaş, sanatsal ve kültürel açıdan çok yönlü yetenekleriyle birlikte, fedakâr, disiplinli, azimli, politik ve pratik öncü kimliğiyle öne çıkmıştır. Yetiş Fransa’da yaşadığı yıllarda, Fransız emperyalizminin faşit Türk Devleti ile işbirliği sonucu, ilerici/ devrimcilere uyguladığı politik baskı ve tutuklamalar sürecinde maruz kaldığı politik tutsaklık koşullarında da, kendine ve mücadelemize yakışır örnek bir tavır sergilemiştir.

Avrupa’da uzun yıllardır sürdürdüğümüz   anti-emperyalist, anti-kapitalist, anti faşist, anti-şöven, anti-patriarkar mücadelemizin örnek bir karakteri olan Yetiş Yalnız’ın mücadele azmini herkese anlatmaya, her eylemimizde onu pratikleştirerek mücadelesini yaşatmaya özen göstereceğiz.

Biliyoruz ki, devrimciler tutsak alınabilir, ama devrimci mücadele düşüncesi her koşulda özgürdür!

Biliyoruz ki, devrimciler öldürülebilir, ama her seferinde devrim tutkumuz yeniden kamçılanır! Ancak, ünlü Alman şairi ve edebiyatçısı Goethe’nin de söylediği gibi: ‘’Bilmek yetmez, uygulamak gerekir; istemek yetmez, yapmak gerekir’’.

Biz de Yetiş Yalnız ve 11 yoldaşı gibi, emperyalizme ve faşizme karşı partizanca mücadele edenleri, bilerek ve uygulayarak örnekleştirenlerden esinlenmekten asla vazgeçmeyeceğiz!

Çünkü biz; insanın insan tarafından sömürülmesini red ediyoruz!

Çünkü biz; emeğin sermaye güçleri ve iktidarları tarafından sömürülmesini kabul etmiyoruz!

Çünkü biz; hiç bir ulusun başka ulusları ve yerli halkları baskı altına almasını asla kabul etmiyoruz!

Çünkü biz; kâr hırsından gözü dönmüş kapitalistlerin doğayı talan etmelerine müsade etmiyoruz!

Çünkü biz; kadına ve kadın emeğine yönelik, erkek egemen köhne zihniyetler ve iktidarlarca reva görülen cinsiyetçi tutsaklığı yıkmak istiyoruz!

Çünkü biz; göçmenlerin özlük insan haklarının sosyal şövenist politikalar sayesinde ihlal edilmesini red ediyoruz!

Çünkü biz; emperyalizmi, kapitalizmi, faşizmi, ırkçılığı, talancılığı ve patriarkayı toptan red ediyor, bunların olmadığı sosyal adaletçi ve özgür bir dünya yaratmak için azimle mücadele yürütüyoruz!

Devrimci mücadele her yer de, her koşulda meşrudur! Yaşasın prolterya enternasyonalizmi ve halkların kardeşliği! Devrimciler ölür, ancak devrim kervanı yeni yolcularla çoğalarak yürür! Demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelemiz her koşulda sürdürülebilirdir, yeniden ve yineden örnekleşerek yaşamaya devam eder!

ATİK – ENİLKOM, YENİ KADIN, YENİ DEMOKRATİK GENÇLİK (YDG)

40830

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Partizan'dan

Trabzon / Maçka'da Partizanlar; Tamer Çilingir

’’(…)
Maçka bir noktadır Türkiye haritasında,
Osmanlı’nın vergi defterlerinde geçer adı,
önemsizdir yağı, bol yumurtası, peyniri,
bir de delice balı vardır ilkçağlardan beri,
saray mutfağında bilinir
Maçka`yı, Maçkalıyı bundan öte tarih ne bilir? (…)’’ der İsmet Zeki Eyüboğlu bir şiirinde.

Ya Devrimden yanasın yada faşist diktatörlükten yanasın

Garip olaylar oluyor ülkemizde. Aslında garip olaylar oluyor demekte yanlış. Çünkü,hepimiz alıştık devletin bu tür panorayak oyunlarına... Devlet erk'inde at iziyle ıt izi birbirine karışmış durumda. Darbeciler kim? Darbeyi yapanlar kim? Bunların siyasal temsilcileri ve yönlendiricileri kimler? Henüz bu sorular en azından kamu tarafından netlik kazanmış değil. Açık olan birşey var ki,darbeciler devletin içerisinde ve iktidarın önemli mevkilerinde yer almaktadır.

Emperyalizm yaşlanıyor. Yaşasın Halk Savaşı

Uzun süredir yazamıyorum. Bunun temel sebebi okuma, araştırma ve inceleme yapıyor olmam. Bir yandan günlük ekmek mücadelesi, bir yandan ev içi sorumluluklar, ara molalar, bilgiyi fazlalıklarından arındırma ve süzme. Marx, Engels, Lenin, Mao’nun Türkçe eserleri bitti gece üçlere dörtlere yol alırken. Arada çerez niyetine Orhan Hançerlioğlu’nun düşünce tarihi, ve yüzlerce sayfa, tez… Sabah altı buçukta kalk borusu sonrası, martı çığlıklarına zincirlerimin sesi karışıyor. İş yerine ulaşım için gereken bir saatlik süreyi de boşuna harcamak olmazdı.

TKP/ML : Ne sois pas du côte du conflit des cliques fascistes mais du côte de la Guerre Populaire – (sur la tentative de Coup d’Etat)

Aux turques, aux kurdes et aux travailleurs de différentes nationalités,

M.Oruçoğlu’nda boy veren anarşizan ve revizyonist karakterli kimi görüşler üzerine kısa bir değerlendirme ; Halil Gündoğan

Bilenler bilir Sayın Oruçoğlu Halkın Günlüğü gazetesinde “Antagonizma” ismiyle tanımlamayı tercih ettiği köşesinde çeşitli konular/meselelere dair görüş ve düşünsel eğilimlerini paylaşır okuruyla.

Demokrasi, OHAL'le Değil Demokratik Halk İktidarıyla Gelecek!

Türk, Kürt uluslarından ve çeşitli milliyetlerden emekçi halkımız,

Faşist Diktatörlük halkla bir kez daha dalga geçmeyi tercih etti. Ve bir kez daha kendi içindeki kapışmayı halka fatura etmekten bir saniye bile tereddüt etmedi.

UYU EY „YİǦİT“ HALK ;Hasan Hayri Aslan

UYU EY YIGIT HALK

UYRUKEN ÖLÜM ACI VERMEZ İNSANA
UYU SEN!...

Atlar ve katırlar kişniyerek tepişiyorlar… Zavallı, yoksul çaresiz halklar ayaklar altında. Onları peygamber belleyen katiller gariban erlerden birinin kellesini kesiyor kameralar önünde. Katiller karanlık yüzlü, kara sakallı pis birer mahluk, öteki kellesiz gariban cesedin başında kurt işareti yapıyor, ağzı kulaklarında. Kurtların, çakalların, yılanların işgali altında memleket!

Durum iyidir !Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

15 Temmuz akşamı faşist klikler arasında iktidara hâkim olma kavgası yeni bir boyut kazandı. Hâkim sınıflar arasında süregelen çelişkinin özü uzlaşmaz bir çelişkidir. Bu uluslar arası emperyalist devletlerin sermaye egemenlik savaşının bir parçasıdır. Faşist klikler arası darbe girişimleri, çatışmalar, öldürmeler, idamlar vb. yeni bir şey değildir. Bu yüzyıllık TC tarihine bakıldığında çokça görülür. Tarih, Ermenilere, Kürtlere, Araplara, Alevilere vb. yapılan soykırımla, katliam ve akıl almaz işkence, zulümle doludur. İttihat ve Terakki’den günümüze bu böyle oldu.

Darbe'nin imitasyon ve fason hali...

Bu ya bir tiyatrodur ki ben öyle düşünüyorum;  ya da sinemanın gala gecesinden yalnızca bir sahnedir ki, düşünmek bile istemiyorum!

Soralım!

Kendi öz savunmamızı güçlendirmeliyiz!! Mahircan

Darbenin her türlüsüne karşı olduğumuz açık. Yıllardır yaşadığımız hukuksuzluğa, sivil darbe örgütlenmelerine, faşizme, gericiliğe, radikal İslamcı katliamcı zihniyete karşı olduğumuz gibi..

Bu tiyatrodan kim yarar sağladıysa, kotaranı da odur.

Egemen sınıfların kanlı-kaos senaryoları ve hesaplaşmaları

15 Temmuz gecesi darbesinin egemen sınıflar arası çatışmanın bir ürünüydü. Özellikle AKP-Gülen cemati arasındaki çıkar dalaşında yenik düşen Gülen cematinin son çırpınışları olarak ortaya çıktığı analaşılıyor. İki faşist-dinci kliğin çatışmasından “demokrasi”nin doğması ya da işçi ve emekçilerin lehine sonuçlanması söz konusu olamazdı.

Sayfalar