Pazartesi Nisan 29, 2024

Yürek ve beyinde ideoloji ile kuşanmak

“Söylediği kadar yapan yaptığı kadar konuşan” bir hareket yaratabilen bir örgüt özgürlüğün ve kurtuluşun sahibi ve yaratıcısı olabilir. Bu hareketin yaratılmasında düşünsel ve yaşamsal dünyasını devrimin ihtiyaç ve görevlerine tümüyle katabilen yürek ve beynine ideolojiyi dolduranlar zaferin ve başarının militanı olabilir.

Bu yüzden özgürlük için yola düşen militanlar burjuva-feodal sistemden tümüyle kopuşu gerçekleştirip örgüte komple katılımı esas almalıdır. Bunun bir çırpıda bir hamlede bir eylemde kısa bir zaman dilimi içinde olacağını düşünmek ciddi bir yanılgıdır.

Tek başına bir komitede yer alarak, aidat ödeyerek, parti programını kabul ederek günümüzün sınıf savaşımının sorunları çözülemez ve ağır görevleri yerine getirilemez. Keza sadece örgütün devrimci üniforması giyilerek devrimcilik sorunu çözülemez. Militanlar tüm benliği ve varlığıyla harekete komple katılımı sağlayarak sürecin ve anın ihtiyaç ve görevlerine yanıt olabilir.

Burjuva-feodal sistemin saldırıları dünden daha kapsamlı ve ağırdır. Biriken ve çözülmeyen önderlik ve örgütsel sorunlar dünden daha fazladır. Sürecin zorlukları ve görevlerin ağırlığı militandan dünden daha fazla fedakarlık, bilinç, örgütlü hareket etmeyi beklemektedir.  Dolayısıyla sistemli ve düzenli bir şekilde “sisteme karşı mücadele, bütünlüklü kopuş, sıçrama” gerçekleştirilerek ideolojik katılımın adımları atılmış olur.

Keza proletarya partisinin ideolojik-politik değerleri örgütsel sorumluluk ve görevleri içtenlikle ve bütün benlikle kabul edilip, çalışılıp mücadele edilerek katılım sağlanır.

Toplumun çeşitli kesim ve bölgelerinden örgüte katılan küçük burjuvalar kendileriyle birlikte sistemden edindikleri sahip oldukları kötülükleri ve izleri de beraberlerinde getirirler. Özellikle öğrenci gençlik kesiminden katılım sağlayanlar algılama ve kavrama düzeyleri görece olarak diğer kesimlerden daha fazla olması nedeniyle teoriye ilgileri fazla olur. Teoride iyi olmaları yetmiyor.

Teoriyi pratikleştirmede çeşitli düzeylerde yetersizlikler yaşarlar. Sistemin karakter ve zihniyetine yedirdiği bireycilik kolektif olmasını engeller. Kendisini diğer insanlardan üstün, bilinçli, farklı görür. Yaşamda öğrenci olmayı başarmadan hemen öğretmen rolüne soyunur. Emek ve mücadele sürecine yeterince katılmamış, pratikte sınanmamış, kitabi bilgilere sahip olma haliyle her şeyin hallolduğunu düşünür.

Zorluklarla karşılaşınca tökezler. Kendisini devrimci pratiğin örsünde ve ateşin içinde şekillendirmek biçimlendirmek yerine direnç gösterir. Akıl almaz karşı çıkışlar gerçekleştirir. Gerçekliğini bir türlü görmek ve kabullenmek istemez.

Devrimci pratiğin örsünde sınanmamış bilgi ve fikirleriyle her şeye hakim olduğu ve her şeyi yapmaya kadir olduğunu düşünür. Hemen her devrimci pratikte kafasını duvara çarpar. Pratiğe katılımı zayıf ve yetersizdir. Emek ve mücadele içinde gelişimini adımlamaktan uzak tutumu devam ettikçe devrimin ve örgütün kadrosu haline gelemez. Küçük burjuva kibir devrimci gelişimin önünde en büyük engel olur.

Kendine ve ortama karşı liberal olan bir militan da doğru katılım sağlayamaz. Çünkü o uzlaşmacılığı esas almıştır.

Yanlışları görüp eleştirmeme, olumsuzluklarla karşılaşıp isyan etmeme, üstlerinin yanlışlıklarına körü körüne itaat tutumu çevresine karşı sorumluluk duymamayı getirir. Toplantıda susup arkadan konuşma kendi görüş ve fikirlerine güvenmeme, dürüstçe dile getirememe zayıflığını gösterir. Liberalizm militanın olumsuzluklara karşı ilkesel ve devrimci olmasını engeller, sağlıklı gelişimini duraklatır. Proletarya partisinin emek ve eleştiri hareketi olduğunu unutur.

Her şart ve koşul altında kendini, çevresini komitesini örgütleyebilen etki gücünü artırabilir, iradeleşebilir. Güzel bir düşünce, iyi bir söz, güçlü bir eylem için ideolojik katılım şart bunun için tek başına kalınsa da devrimci eğitim sürdürülmelidir. 

16235

Pusula

Pusula

Son Haberler

Sayfalar

Pusula

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar