Cumartesi Nisan 27, 2024

Derin devletin savaş koalisyonu ve netleşen halk mevzileri

Burada iki gerçek ortaya çıkıyor; ya sermayenin yanında yer alacaksın, onun kölesi olmayı benimseyeceksin ya da ezilenin, emeğin, haklının yanında yer alarak bedel -bedeller ödemeye hazır olacaksın... Türkiye’de, Kürdistan’da ve Ortadoğu’da hızlı gelişmeler bize bu gerçeği gösteriyor. Öyle kıyıda köşede durmak, nabza göre şerbet vermek vakti bitti. O sebeple ki, hayatın olduğu her yerde saf belirlemek, risk almak, gerektiğinde ağır bedeller ödemeyi göze almalıyız.

Yaklaşık on beş günlük tartışmalar ve kulisler, gizli görüşmeler, Kürdistan’daki gelişmeler, Irak’ta,  Suriye’deki olumlu gelişmeler kimin ne mal olduğunu, ne gizli dümenler çevirdiğini, emperyalist devletlerin entrikalarını, katliam planlarını ayyuka çıkardı. Bu Türkiye’de saflaşmayı da açık, net belirginleştirdi. 

Düzen partilerinin kendi verdikleri sözleri terk ediyor olması 'devletin çıkarlarının her şeyin üstünde tutulması, Erdoğan’ın süt dökmüş kedi gibi şaşkınlığını hâlâ atamaması, ama rahat da durmayıp gizli proje ve planları devreye sokarak Osmanlı oyunu oynaması, tüm bu gerçekleri bize gösteriyor. Faşist diktatörlüğün amacı gelişen ulusal ve sosyal kurtuluş mücadelesinin önünü kesmek ya da durdurmayı denemek istemektedir.

Panislamizm -Pantürkizm planı emperyalist devletler tarafından gizli ve açık desteklenmekte, yeni bir proje olarak uygulamaya sokularak devrim güçlerinin önü kesilmek istenmektedir. Bu ırkçı faşist proje AKP ve MHP ‘nin savaş koşullarını yaratarak, derin devletin savaş projesini uygulamaya sokmanın ilk adımı olarak okunmalıyız.  Devrimin müttefik güçleri bu gerçekliği dikkate alarak hareket etmek mecburiyetindedir.  Aksi halde devrim ve halk güçleri ağır bedeller ödemekle yüz yüze gelir ki, böyle bir riski göze almak intihar etmek gibi bir şey olur. Burada bütün demokrasi mücadelesi veren güçlere, örgütlere ve bireylere büyük sorumluluklar düşüyor.

Hiçbir mücadele biçimi ret edilemez küçümsenmez. Emperyalizme karşı, faşist diktatörlüğe karşı mücadeleyi daha tutarlı hale getirmek istiyorsak bütün mevzilerde tutarlı istikrarlı olmak, doğrularda ısrarcı ve dönüştürücü olmalıyız. Kıyıda, köşede cırtlak seslerle, mırıldanmalarla, yakınmalarla bir yere varılmayacağı bilince çıkarmalıyız. Devrim müttefikleri arasında görüş farklılıkları olacak, birçok noktada ayrı strateji ve taktiklere sahip olunacaktır, bundan daha doğal bir şey olamaz. Emperyalizme ve onun uşak faşist yönetimlerine karşı antiemperyalist, antifaşist güçlerin emekten yana demokrasi mücadelesinde birlikte hareket etmeleri kadar doğru bir tavır olamaz. Kaypakkaya bize bu birliğin olmazsa devrim olamaz mantığını daha programını yoğun tartışma içerisinde netleştirdi. Biz bu gerçeği görmezden geldik veya kavrayamadık. Tarihi gelişim ve toplumsal mücadele Kaypakkaya’yı doğrulamakta, bizi ise dogmatik, enginlikten yoksun olduğumuzu, Kaypakkaya’yı doğru kavrayamadığımızı görmekteyim.

 Yasal zeminlerde verilecek mücadele çok hassas ve kaygan bir zemin taşımakta olup devrim güçleri reformize edilmeye çalışılacaktır.  Bunun objektif zemini mevcut olup, devrim müttefikleri içerisinde çokça reformist, devletle hala bağlarını koparmamış dirsek temasını devam ettiren  'ünlü' kişiler var, bunlar her zaman oynak ve güçler dengesine göre hareket edecektir.

HDP de böylesi birçok sesli bir yapılanma içerisinde Celal Doğan’dan, Miroğlu’na, Altan Tan vb. bulunmaktadır. Unutulmamalı ki, sosyalist blok olarak karşımıza çıkan güçlerin ezici çoğunluğu yasal zemini temel almakta, bunun dışında hareket edenleri 'aşırı, tehlikeli, anarşizan vb. görmektedirler. Tüm bu karmaşık güçlerin birlikteliği, bir arada olması, sosyal, toplumsal, ırksal, cinsiyetçi, inançsal ayrımcılığa karşı birlikte faşizme karşı mücadele yürütmesi Yeni Demokratik Türkiye’nin yaratılmasına önemli zemin yaratacağı inancındayım.

Keskin laflarla işler bir yere varmıyor, yalnızca kendi egosunu birey ya da örgüt tatmin etmektedir. Oysa gerçekler öyle değil ve objektif şartlar durumun hiçte dizim düşündüğümüz gibi olmadığını göstermektedir. 

Devrim güçleri yakaladıkları bu gelişim ve değişim mevzilerini daha da sıklaştırmalı ve geliştirmelidir. HDP bugünkü duruşuyla olumlu ve iyi yolda, düzenin çarkları dışında kaldıkça yer yönlü desteklenmelidir. İçerisindeki kaygan zeminlerin temennilerini boşa çıkarmak istiyorsak bu mevziiyi sahiplenmeli, destek vermeli, gelişimine fiili katılmalıyız. Unutmayalım bizle yetmişli yıllarda Mustafa Timisi’nin Birlik Partisinde çalışmalar yürüttük, önemli mevzilerde kazandık. Bugün HDP birlik partisinden daha ileri mevzilerde yer almakta, daha da tutarlı durumdadır. Halklarımız neredeyse biz orada olmalı, birlikte olmalıyız, örgütlenmeliyiz. Mücadeleyi dağların yüceliğine çekmek istiyorsak burun kırılan bu mevzilerde yerimizi almalıyız derim. Herkes mevzilerini belirlemeli, kurulacak AKP ve MHP derin savaş koalisyon devletine karşı hazırlıklı olmalıdır. Yarın devrim güçlerine karşı faşist saldırılar, komplolar, katliamlar daha da artarak devam edecektir.

 Demem o ki, yarın geç kaldığımızda ahlar vahlar çekmeyelim. Emperyalist devletler ve onun faşist işbirlikçi devletleri IŞID gibi katil paravan örgütleri yarın devreye daha çok sokacak terör halka uygulayacaktır. Buna müsaade edilmemeli Kobani direniş ruhunu her yerde devam ettirmeliyiz. Amerikan emperyalizmi başta olmak üzere tüm emperyalist haydutlara savaş baronlarına karşı tutarlı, güçlü bir mücadeleyi hedef olarak önümüze koyuyorsak dostlarımızı yanımıza almak zorundayız. Devrim devrimin dostlarıyla yalnızca gerçekleşebilir. Devrimin dostları katılmadan devrim yapmak yalnızca ve yalnızca saf bir hayaldir.

    HASAN AKSU 21-6-2015

47545

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Son Haberler

Sayfalar

Derin devletin savaş koalisyonu ve netleşen halk mevzileri

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar