Pazartesi Mayıs 20, 2024

Hedef Menbiç mi?

Kürt düşmanlığıyla gözü dönen RTE ''hazırlıklarımızı tamamladık, Fırat'ın doğusuna harekat bir kaç gün içerisinde başlayacak'' açıklamasıyla 31 martta yapılacak olan yerel seçimlerin startını verdi.

   Seçimlerde AKP'nin azalan oylarını arttırmanın yollarından biri olarak savaşı, saldırıyı gündemine koyan ve bundan da daha önceleri karlı çıkan AKP'nin başı RTE yerel seçimlerden önce Kürt düşmanlığı politikasını yaşama geçirerek oyları toplamayı hedeflediği için  Fırat'ın doğusuna operasyon yapılacağını basından duyurmuş oldu.

    BOP çerçevesinde ABD emperyalistlerinin denetiminde (BOP eş başkanı olarak) orta doğu coğrafyasında yeni Osmanlıcılık hayalleriyle hareket edip, Lozan antlaşmasını yırtıp atmaktan, Musul ve Kerkük bizimdir anlayışıyla hareket eden RTE ,Suriye'de ''kardeşim Esad politikasından katil Esed politikasına çark ettikten sonra Şam'da Emevi camiinde namaz kılmaktan dem vurmaya başlamıştı.

    Komşularla sıfır sorundan tüm komşularla sorun politikasında buluşan AKP ve onun başı RTE özellikle de güney komşularla ciddi anlamda sorunlar yumağına yuvarlanarak çatışma/savaş durağında buluştu.Öncelikle YPG'nin Menbiç üzerinden Afrin kantonuyla buluşmasını engellemek amacıyla IŞİD'le mücadele yalanıyla Cerablus ve El Bab'a saldırdı.Önde eğitip donattığı, besleyip büyüttüğü mayın eşekleri ÖSO ile Cerablus ve El Bab'ı işgal etti.Buralara kendisinin eğittiği çeteleri yerleştirdi. Bir süre sonra da Astana görüşmelerinde verilen ödünler karşılığı Rusya'nın yeşil ışık yakması sonucu Afrin'e yönelik saldırılar başlattı.Yine ÖSO denilen cihatçı çeteler önde ardından tanklar, zırhlı araçlar, havadan da uçaklar ve helikopterlerle yaptıkları katliamlar sonucu Afrin'i işgal ettiler.

    Afrin işgali Rusya'nın hava harekatına yeşil ışık yakması,Suriye rejiminin ve ABD'nin sessiz kalmasıyla gerçekleşti. Aynen gene böyle bir seçim öncesi(24 haziran seçimleri) de gerçekleşen bu saldırı politikasıyla içte de YSK saldırısıyla seçimleri kazanmıştı.

    Türk hakim sınıfları Suriye'nin kuzeyinde, Rojava'da oluşturulan Kürt özerk bölgesinden kuruluşundan bu yana rahatsızlık duyuyorlar.Besledikleri cihatçı çeteleri IŞİD  Kobani'de YPG karşısında yenilgi almasından bu yana Rojava'da kurulan Kürt özerk bölgesinden , Rojava'dan rahatsız olmaktan öte düşmanca davranışlar sergilediler.Zaten içeride Kürtlerle savaşırken hemen sınırın öbür tarafında bir Kürt özerk bölgesinin oluşumu Türk hakim sınıfları açısından kabul edilecek bir durum değil.

    İçeride Kürtlere yönelik imha politikası yürütülürken dışarıda da bu oluşuma müsamaha edilemezdi.

    Öncelikle 2016'da Fırat kalkanı operasyonu ile Cerablus ve El Bab ardından 2017'de Zeytin dalı operasyonu ile Afrin işgal edildi. Şimdi de hedefte Fırat'ın doğusu ve Menbiç var. TC'nin Fırat'ın doğusunda ilk hedef olarak belirlediği Gire Spi ve Serekaniye geliyor. Buralarda ''Arap kemeri'' yerine ''Türk kemeri''oluşturmak istiyorlar. 

    RTE'nin Kuzey Suriye Özerk bölgesine operasyon söylemini , Fırat'ın doğusuna saldırıdan çok ABD'den Menbiç'e yapılacak işgale yeşil ışık yakması için bir girişim olarak değerlendirmek gerekir.Hedef olarak Fırat'ın doğusunu gösterip Menbiç'e saldırmak, Menbiç'i işgal etmek olabilir.

    Böylece AKP ve başı RTE dış ve iç politikalarda sıkışmışlığını böyle bir hareketle atlatma çabası içerisinde .Ayrıca mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerde yapacakları hilelerle başarı sağlama anlayışını güdüyorlar.Nasıl olsa her seçim öncesiAKP ve başı RTE'nin bekası için mutlaka bir dışa yönelik saldırı/savaş gerekli.Savaş politikasıyla seçimlerin kazanılması politikası onların çokça başvurduğu bir politika durumuna gelmiş durumda.

    Türk hakim sınıflarının Kürt özerk yönetimi bölgesine saldırısıyla esas olarak(burada oluşan) sınırın hemen öbür tarafında oluşan Kürt özel bölgesine ,burada oluşan sisteme tahammülsüzlüğü, düşmanlığıdır.Burada kurulan özgürlükçü sistemin ,yönetimin diğer bölgelerdeki Kürtlere örnek olmasını engellemek.

    İkincisi de RTE'nin TSK'nın burada savaşta elde edebileceği/edeceği başarıyı mart ayında yapılacak yerel seçimlerde kendi çıkarları için kullanmadır. Yani savaşı, ölümleri oy'a dönüştürme...

    Son olarak da IŞİD'in Dera Zor da YPG tarafından sıkıştırıldığı, bitme aşamasına geldiği bir dönemde RTE'nin Suriye'yi işgal etmeye çalışması aynı zamanda IŞİD'in ömrünü uzatmaya yönelik bir tavır olarak da okunmalıdır.

    Türk hakim sınıflarının Kürtlere yönelik bu saldırılarına karşı ilericilerin, demokratların, devrimcilerin TC'nin bu saldırgan politikalarını teşhir etmeleri, içeride ve dışarıda TC'nin savaş politikalarına karşı sokakları hareketlendirmeli.

    Direniş zamanıdır...

17729

Çetin Çetin

Çetin Çetin sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Çetin Çetin

DİSİPLİN ANLAYIŞIMIZA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ - I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Sayfalar