Pazar Aralık 1, 2024

Kobanide tarih yazılıyor;Şan olsun Kobani direnişimize

kaypakkaya-partizan

Emperyalist devletler ve maşaları tarafından özenle beslenip büyütülen IŞİD çeteleri, önce  Şengal ve Serekaniye'de Êzidî’lere yönelik saldırılarında, binlerce Êzidîyi ve Müslüman olmayanları insanlık dışı yöntemlerle katletmiş, kadınlara ve kız çocuklarına tecavüz etmiş, pazarlarda zengin arap şeyhlerine satmış, IŞİD çetelerine seks kölesi olarak sunmuşturlar. Onlarca kadın IŞİD çetelerinin ellerine geçmektense ölmeyi tercih ederek kendilerini uçurumdan attılar. Bu saldırılar sonucunda yüzbinlerce Êzidî Kürt, yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalarak, kimisi çevre ülkelere ve Türikye Kürdistan’ındaki illere göç ederken, çoğunluğu Rojava’daki güvenlikli alanlara sığınmıştır. 

Göç edenlerin %78’ini kadınlar ve çocuklar oluşturmaktadır. Özellikle çocuk ve yaşlılar bu zorlu yolculuğa dayanamayarak göç yollarında hayatını kaybetmekte, ağır hastalıklara yakalanmaktalar. Kadınlara yönelik şiddette sınır tanımayan IŞİD çetelerinin vahşetinden kaçmaya çalışan kadınlar,  kaçış yollarında ve sığındıkları yeni topraklarda zorlu bir yaşam mücadelesi veriyorlar. Binlerce kadın ve çocuk, ulaştıkları yeni coğrafyalarda açlık ve sefalet içindeler. Zor koşullarda barınma ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmakta, mülteci olarak sığındıkları yerlerde yaşamlarını idame ettirebilmek için yerli erkeklerle yaptırılan evliliklerde, ikinci eş olmayı kabul etmek zorunda kalmaktalar. 11 -16 yaşlarındaki kız çocukları 50 yaşlarındaki erkeklerle evlendirilmekte. Binlercesi kadın tacirlerinin eline düşmekte, taciz ve tecavüze maruz kalmaktalar. Bu yaşananların yaratacağı travmaları ömür boyu atabilmeleri mümkün görünmemekte.

IŞİD belasından kaçmak yerine, silah elde savaşmayı tercih eden kadınlar da azımsanamayacak boyutta... Bütün savaşlarda olduğu gibi bu savaşta da yine en ağır bedeli kadınlar ve çocuklar ödüyor olsa da, silah elde düşmana karşı savaşan kadınlar da ezilen/sömürülen sınıfın kadınlarının umudu, düşmanların korkulu rüyası olmaktadır.

Kadın, çocuk, yaşlı demeden Êzidî, Şii, Hıristiyan, Ermeni, Türkmen, Asuri /Süryani ve Arap halklarından insanlara yapılan saldırıların gerçek sorumluları, Orta Doğu Projelerini hayata geçirebilmek için her şeyi mübah gören emperyalistlerdir.  IŞİD onların sadece taşeron örgütüdür.

Ortadoğu’da Emperyalistlerin oyunlarını bozarak Rojava’de bölgesel özerklik ilan eden Kürtlere yönelik aylardır süren saldırılara rağmen, Rojava halkının örgütlü gücü karşısında dayanamayarak  geri çekilmek zorunda kalan IŞİD, Eylül ortalarından itibaren tüm güçlerini Kobani üzerinde yoğunlaştırmıştır. Stratejik bir noktada duran Kobani’nin düşürülmesi halinde Rojova’yı düşürmenin kolay olacağı hesaplarıyla, TC devleti’nin de desteğiyle en gelişmiş ve ağır silahlarla saldırılarını sürdüren IŞİD, işlediği insanlık suçlarına sürekli yenilerini eklemektedir.

Dünyanın gözleri önünde işlenen bu katliama karşı emperyalistler, kendi çıkarları için, sözde ’’kurtarıcı’’ pozlarıyla, timsah gözyaşları dökerek, bir koalisyon oluşturdular ve IŞİD’i “durdurmak” için  hava saldırılarını başlattılar. BM toplantısında da TC Devleti’nin Cumhur Başkanı Erdoğan “IŞİD’i durdurmak için birlikte hareket edeceğinin” sözünü verdi. Diğer taraftan 01.10.2014 günü Selahattin Demirtaş’ın başbakan Davutoğlu ile yaptığı görüşmede, Davutoğlu “kesinlikle IŞİD’i desteklemediklerini ve IŞİD’i terörist olarak kabul ettiklerini” söyledi. Ne var ki aynı gün, TV ekranlarına, Türk askerlerinin kontrolündeki sınırın sıfır noktasında, askerlerin gözü önünde geçiş yaparak saldırılara katılan IŞİD çeteleri düştü. Bir kez daha emperyalistlerin maşası TC Devleti’nin şapkası düşmüş, keli görünmüştü... Her çeşit oyuna rağmen, Kobani’de Kürt halkı direnişleriye tarih yazıyor..

YENİ KADIN olarak; tüm gücüyle direnen Kobani halkının direnişini selamlıyor, onların direnişi direnişimizdir, onurumuzdur diyoruz!, Tüm ilerici kadınları ve kadın örgütlenmelerini, işçi ve emekçileri direnişi sahiplenmeye çağırıyoruz! Gün; kadınlar olarak tüm gücümüzle, Ortadoğu’da insanlığa karşı işlenen bu vahşeti durdurmak için harekete geçme günüdür! Gün; Ortadoğu’da gerçekleştirilen kadın ve çocuk katliamlarının, tecavüzlerinin karşısında ayağa kalkıp Suriyeli, Iraklı kadınların yanında yerimizi alma günüdür. 

* Yaşasın Emekçi Kadınların Dayanışması! 

* Jin, Jiyan, Azadi! 

* Biji Berxwedana Rojava!  


1829