Seçimleri Boykot Et / Ergün Aslan

Bu sefer Dadaistler gibi tüm yazım kuralarını hiçe sayarak yazacam.
Ya.. Tayyib seçimleri kaybederse..
Biz proletarya köylüğün mutluluğu bu kadar kısa sürmemeli yahu.
Toplumsal katmanın en aşağı tabakalarında olmak ( eğri, büğrü, doğrusunu yazmayı öğrenmeye çalışmadan yazmakta ) çok hoşuma gidiyor.
Hiç kimse gerçek yüzünü göstermekte bir an bile tereddüt etmiyor.
Güzel bayanların, Metroseksüel beylerin dahil ne kadarda ağşalık sözleri söylüyebildiklerine şahit oluyorsunuz.
Eee. .. halde böyle olunca ....
Hocam vekalet verilerek devrimcilik yapmak sebap mıdır?
Ben eylemlere gidip gelemiyorumda gidip gelen patronlarıma vekalet versem sebap mıdır?
Kitap yüzerinde konuşanlar ve Marks' ın dönemimdeki devrimci sendikalarında işçi eylemlerinin ortaya çıkmasında vesille olduğunu görmeyenler
Derler ki teori pratiğin içerisinde çıkar.
Şayet bu ( yavan bıraktıkları ) söylem doğru ise....
Vay halimize.
Hepimiz yandık.
Beni bırakın artık sarı sendikaların olduğu ve sekiz saat iş süresinde öldüğü bu memlekette acaba kaç tane insanda bu eylemlere katılma fırsatı buldu ki ( buluyor ki ) ?
Peki halde buysa bu eylemelere katılma fırsatı bulan proletarya köylüler de kimlere bakarak teori oluşturuyorlar ?
Geçen günlerde zenginlerin kapısında bekliyordum.
Gezi direnişinin yarattığı toplumsal olaylara iştirak eden apartman, site sakinlerinin kapılarını açıp kapatıyordum.
Şimdi ise sömürgeciliğin değişen ihtiyaçları doğrultusunda sömürgeciliğin küçük burjuvazi sektörüyle giriştiği mücadelede küçük burjuvazi solcuğunun ( dershanede temzilikçisi olarak ) boyunduruğu altındayım.
Emeğin ücret olarak beş para etmediği sadece toplumun makama saygı göstermesi nedeniyle burjuva duyguların tatmin edildiği proletaryanın da çalıştığı iş yeri ölürken çıkardığı ağıtlı çığlıkları dinlemek çok hoş.
Biz proletarya köylüğün mutluluğu bu kadar kısa sürmemeli yahu..
Ne garip bir dünya.
Ekmek kavgasının solcuyla sağcısını birleştirdiği burjuvazinin, sömürgeciliğin değişen ihtiyaçları doğrultusunda militarist ayağı kırılmış, varlığınında devamını sadece sömürgeciliğe bağlamış aracın saltanatını yıkmaya karşı tüm ilerici demokrat kesimi birlikte olma çağrısı nağmelerini dinliyorum.
Nağmelerin, yardakçılarıyla fısıltılarında Berkin öldüğünü; Berkin ölmesine üzüntülerini üzülmeye yaptığım temizlikte fırsat bulamayarak da duyuyorum.
Alanlardakiler de bu nağmeleri ( mizi ) duyuyorlar mıdır. Acaba.
Zannetmiyorum.
Dedik ya teori çalışma koşullarının sesine kulak veren pratikte değil de, pratik içinde çıkar diye.
Ah.... Şimdi alanlarda olmak vardı.
Ah....
Ergün Aslan
Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.
Son Haberler

Ya Özgürlük Mücadelesinden Yanasınız ya da Değilsiniz
Türk egemen sınıfları, Cumhuriyetin 100. yılını kutlamaya hazırlanırken ikinci yüz yılı için de nutuk atmaya başladılar. Halkımızın deyimiyle perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
Nitekim ilk yüzyılı işçilere, emekçilere, devrimcilere, komünistlere, ezilen ulus ve azınlık milliyetlere, kadınlara, LGBTİ+lara, inanç gruplarına zulmetmekle geçen bir yüzyıldır. Bu baskıcı, asimilasyoncu, ırkçı, cinsiyetçi, tekçi ve emperyalizm uşağı sömürü-soygun düzeni, Kemalist cumhuriyetin ikinci yüzyılı da birinci yüz yılını izleyecektir.

Katliamlar Cumhuriyeti
13 Kasım'da, İstanbul'un en kalabalık caddesinde yapılan bombalı saldırı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kere daha katliamlar cumhuriyeti olduğunun acı bir kanıtı oldu.

Çamur at…[ismail cem özkan]
Kasım ayını soğuk bir gününde kalabalığın henüz tam yoğunlaşmadığı bir saatte İstiklal Caddesi'nde bir katliam yaşandı. Banka konan bir bomba patladı ya da patlatıldı ve 6 masum, hiçbir şeyden haberi olmayan insan öldürüldü…
Ateş düştüğü yeri yakar ve acısını kelebek kanadı gibi evrene yayar, fakat küresel evrenimizde o kadar çok acı yaşanıyor ki, eskisi gibi haber dahi olmuyor… Yaşanan olay ajans bülteninde geçen birkaç satıra dönüştü… Acılar, düşen ateş ve yok olan hayaller…

BORAN için – İmera Fera Yeşilgöz
Herkes olması gerektiği yerde mücadele görevini, parti görevini yerine getirmekteyken, yani her şey olması gerektiği gibiyken gelen her not kalp atışlarımızı hızlandırır. Her şeyden evvel “bir şey mi oldu?” kaygısı hissedilir.

Bir TİKKO savaşçısı:“Devrimci mücadeleye katılma tercihimin bir geçmişi var!”
Avrupa metropolünden gelen bir devrimci olarak, kapitalizmin “vahşetinin kalbinde” yaşarız. Hepimizin hayatı, değerlendirme mantığına göre yapılandırılıyor. İster klasik sömürü ilişkileri ve işgücünün yabancılaştırılması olsun, ister ayrıştırma ve izolasyona dönük eğilimler ya da sosyal yaşamda kendi kendimize olan yabancılaşma olsun; sürekli akan bir damlanın taşı oyduğu gibi insan, kapitalist merkezlerde sürekli kapitalist ideolojinin ekonomik, sosyal ve teknolojik saldırılarına maruz kalıyor.

Kaypakkaya’nın Yoldaşı Olmak! (OKUR POSTASI)
Bazen bulunduğumuz yerlerin, taşıdıkları değeri istemesek de göz ardı edebiliyoruz. Benim Partizan’la tanışmam yılları alıyor ama aktif olmam 3 seneyi buluyor. Birçok insandan şunu duyardım “İbo’nun kültüründen gelenler sağlam olur. O kültürü almışsan uzakta da olsa onu yaşatmaya çalışırsın. O bağlılık hiç bitmez.”

CHP'NİN İHANETLERİ /Mehmet Emin Gündoğdu
Bu yazının amacı kısa bir CHP değerlendirmesi yaparak, bu partinin izlediği politik hattı ortaya çıkarmak ve okuyucuya bir fikir vermek. Çünkü bu parti tarihi boyunca hep mevcut düzenin koruyucusu olmuştur. Düzen ne zaman tıkansa CHP yardıma koşar. En son marifeti unutulmuş bir konuyu yani türbanı gündeme getirerek Erdoğan hükümetine koz vermiştir.

Mersin Eylemi: Savaşın Dayanılmaz Ağırlığı – Emir Arda
26 Eylül günü, Mersin Mezitli’de ki Tece polisevine yapılan eylemin üzerinden ortalama bir hafta geçti. Eylem, yapıldığı günden itibaren, ak koyun ile kara koyunu ayrıştıran bir işleve sahip oldu açıkçası. İki kadın devrimcinin fedai eylemi, siyasal alanın tam ortasına, onu ikiye bölen bir çizgi çekti… Bu yazı eylemin hemen ertesinde kaleme alınabilirdi. Ancak hem HPG’nin açıklamasını beklemek daha doğruydu, hem devletin vereceği refleksi ve eylemin sonuçlarını görmeliydik. O yüzden bu yazının yazılması ve yayınlanması bugüne değin bekletildi… Bu kadar bekleme yeterli.

İtirazın Farkındalığıyla Meydan Okumadır Şiir[*]
“Bilim aklın şiiridir,
şiir de yüreğin bilimidir.”[1]
Andrey Tarkovski’nin ifadesiyle, “Şiir benim açımdan bir dünya görüşü, gerçekle olan ilişkimin özel bir biçimidir. Bu açıdan bakıldığında, şiir, insanlara hayatı boyunca eşlik eden bir felsefedir.”
Yaşamı savunmak; insan olmak (ve sonuna dek de İNSAN kalmak) hâlidir.
Bundan kimsenin şüphesi olmasın…
Çünkü “Hakikâte ulaşmanın yolları şunlardır: Felsefe, Sanat, Siyaset ve Aşk,” diye uyarır Alain Badiou!

Siz toplumsal muhalefetin yükselmesini bekleyin / ERGÜN ASLAN
Biz proletaryalar enternasyonalizmimizi vermeyenin varlığını sorgularız varlığını.
Ama gıdık.
Ama yanak.
Ama...
Demek öyle.
Demek böyle.
Demek her şey...
Marks'ın, devrime engel olmaya başlayana kadar dünya proletaryalarının çeşitliliğini enternasyonalizmde bir araya getirmeye çalıştığını görmezlikten gelmemize kadarmış
En büyük ihanetler en güzel proletarya şarkıları arkasına gizlenilerek gerçekleştirilmiş ihanetlerdir.
Kıymetlimizzz...
Yüksek yüksek menfaatlerimizzz....

Diktatörlerin Surlarını Döven Dev Dalgalar!
21.yüzyılın ilk çeyreği bitmeden ve son yirmi yılda yerkürede işçi sınıfı ve ezilenlerin isyan ve devrim türküleri defalarca yankılandı. Nasıl ki yirminci yüzyılın başında insanlık Ekim Devrimi’nin top sesleri ile uyandıysa, içinden geçtiğimiz yüzyılın da daha ilk çeyreği dolmadan yaşanan ayaklanmalar, isyanlar, grevler insanlığın özgürlük umudunun canlı ve bir o kadar da gerçek olduğunu gösterdi.