Katiller bulunsun, Roboski bir daha asla

Bugün çoğu çocuk 34 insanın katledilişinin 35. ayı! Tam 34 insan, 34 can.. Bir ay sonra ise Roboski katliamının 3. Yıl dönümü.

1067 gün geçti; her geçen gün de yaşananların üzerindeki utanç tortusu artıyor, zaman geçiyor, adalet gecikiyor…

Biliyoruz ki, barış içerisinde bir arada yaşamanın çözümünü aradığımız bu günlerde zor zamanları yaşıyoruz! Yanı başımızda savaş, hayatta kalabilmek için akın akın sınırı geçmiş ve geçen mülteciler… İçimizde insanın değerini görmezden gelerek büyüyen nefret söylemi ve yine ne yazık ki ölümle sonuçlanan çatışmalar…  Kuru gürültü söylemlerle gündemi çarpıtmalar…

İster Kolomb’tan önce Amerika’yı keşfeden müslümanlardan söz edin, ister işçi ölümleri için kader deyip geçin, ister küçücük çocukları terörist ilan edin… Bunlarla gündemi değiştirip, Roboskî'de toprağa karışan bedenleri bize asla unutturamayacaksınız. Roboskî  katliamının tüm boyutlarıyla araştırılması amacıyla mecliste verilen önergeleri reddettiğinizi de unutturamayacaksınız…

Yaşanan zor günler tekrar gösteriyor ki, adaletsizliklere her sessiz kalındığında, seyirci kalındığında, yüzleşilmediğinde, hafızalardan silindiğinde ve unutulduğunda barışın inşası gittikçe zorlaşıyor!

Ve bizler bir kez daha diyoruz ki “unutursak kalbimiz kurusun! “

28 Aralık 2011’de, 19’u çocuk 34 kişinin üzerine, hemen TC sınırının sıfır noktasında, TC ordusunun savaş uçaklarından bomba yağdırıldı. O zamanın içişleri bakanının yaptığı açıklamalarla bugün anlaşıldı ki, o zaman devletin zirvesinde, sizin iktidarınızda, yaptığınız bilek güreşinde 34 canı kaybettik. Dendi ki teröristtiler, dendi ki kaçakçıydılar… Hatta arsızca “hak ettiler” dendi bombalanarak öldürülmeyi.

Canlı kurtulan bir Roboskili, “Bizi bir araya topladılar, burada bekleyin dediler, biz bekliyorduk. Sonra bombalar yağdı” diye anlatmaya çalıştı olay anını… Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara, sızlamayan vicdanlara. En küçüğü 12 yaşındaydı ölenlerin. Kimilerinin bedeni tamamlanıp koyulamadı mezarına. Bombalarla paramparça edilen bedenleri her yerdeydi.

Hatırlayalım, yaşanan katliamın ardından neler dendi, neler oldu?

Zaten ölenler Kürttü. Doğuştan hak ediyorlardı ölmeyi. Yaşamını kaybeden insanlar yerine parçalanan katırları ananlar ya da harcanan bomba maliyetlerine ağlayanlar oldu.

İnceleme raporlarından, resmi açıklamalardan 34 insanın bombalanarak öldürülmesine ilişkin katliamı “haklı” çıkartmaya yönelik açıklamalar yapılmaya çalışıldı. Derin veya sığ devlet, paralel veya kesişen devlet, bahaneler üretmeye çalıştı. Sorumlular gizlendi.

Başbakan, acılı aileleri 1,5 yıl sonra kabul etti huzuruna.  Bu mesele “karanlık dehlizlerde kaybolmayacak” dedi. Ama “bu mesele” kaybolmaktan beter oldu. Katliamın parçaları her yere dağıldı.

Ailelere tazminat önerildi. Halbuki ailelerin talebi para değil sorumluların bulunmasıydı! Aileler tazminatı iade etti.

Biz,  Roboski için Adalet Girişimi, Roboski katliamını gündemde tutmaya çalıştık, çalışıyoruz.

Ve bir kez daha devlete sesleniyoruz; siz susmaktan ve görmezden gelmekten bıkmadınız, bizse haykırmaktan ve saymaktan bıkmayacağız. 34 insan, 34 can, 35 ay…

35 aydır, 125 haftadır, 1067 gündür adalet istedik, istiyoruz!. İstemeye devam edeceğiz... Geçmişi zaten karanlık dehlizlerle dolu Türkiye Cumhuriyeti’nde 34 insanın ölümünün aydınlatılması, adalet için, bir arada yaşama için, barış için gerekli! Roboski, işte tam bu nedenle bir kırılma noktası, devletin kendi vicdanıyla imtihanı!

Talebimiz net! Vazgeçmeyeceğiz. Sorumluları yargılamak, olan bitenle yüzleşmek zorunda kalacaksınız. Kutuplaşmaların önlenmesi, benzer katliamların yaşanmaması ancak bu yolla mümkün. Yüzleşme olmadan bir arada ve barış içerisinde adil, eşit  yaşamak imkansız!

Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız ve her ayın 28’inde burada olmaya devam edeceğiz. Ve görmeye hazır gözlere, duymaya hazır kulaklara, sızlamaya hazır vicdanlara ve “insan olarak ne yapabilirim?” sorusunu soran herkese sesleneceğiz, gelin sesimizi birlikte yükseltelim diye…

Biz, her ayın 28. günü Roboski Katliamı’nı gündeme taşımak üzere bir araya gelmeye devam edeceğiz.

Roboski, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda “Barış ve Adalet”in yolu, mutlaka Roboski’den geçecektir.

ADALET ADALETSİZLİĞİN OLDUĞU YERDEN YÜKSELİR.

“Katiller bulunsun, Roboski bir daha asla” diyoruz!

YER   : Eski Sümerbank Önü, Konak-İZMİR
 SAAT: 18:00
Roboski İçin Adalet Girişimi