Cuma Mayıs 3, 2024

KBDH Genel Konsey Üyesi Hevi Sarya ve HBDH YK Üyesi Tekin Yoldaş’tan 7. Mücadele Yıldönümüne İlişkin Açıklama

kaypakkaya haber
Hevi Sarya ve Tekin Yoldaş’ın mesajlarını sizlerle paylaşıyoruz.

 

KBDH Genel Konsey Üyesi Hevi Sarya ve HBDH Yürütme Komitesi Üyesi Tekin Yoldaş, HBDH’ın geride kalan 6 yıllık mücadelesine ve zafer yılı olarak ilan ettikleri 2022 yılında kutlanan 7. kuruluş yıldönümüne ilişkin bir video mesaj yayınladılar. Birleşik devrim mücadelesinin AKP-MHP faşizmine karşı yürüttüğü devrimci savaşın artık daha güçlü ve daha örgütlü olduğuna değinen Sarya ve Yoldaş, bütün halklara çağrı yaparak herkesi HBDH bayrağı altında örgütlenmeye, milis eylemlerinde yer almaya ve gerillalaşmaya davet ettiler.

Hevi Sarya:“Birleşik devrimin zaferi için yaşasın HBDH!”

“Birleşik devrimimizin zaferi için mücadelemiz tüm hızıyla sürüyor. 6 yılını geride HBDH, 7. mücadele ve savaş yılına girmiş bulunmakta. Halklarımıza, kadınlara, ezilen cinsel kimliklere, gençliğe, işçi sınıfımıza, tüm yoldaşlara ve dostlara kutlu olsun. HBDH, kuruluşunu özgür dağlarda ilan etti. Gazi’nin sokaklarında ilan etti. Düşmanın karargahlarına yönelik askeri saldırı eylemlerinde, kentlerde yaygın milis eylemleriyle kuruluşunu ifade etti. Kuruluş felsefesine uygun bir pratiğin de eylemcisi oldu. Düşmana kâbus oldu, halklarımıza ve kadınlara da umut oldu. Bu yönüyle, HBDH’ın ortaya koyduğu mücadelede şehit düşen tüm yoldaşlarımızı buradan saygı ve minnetle anıyorum. İçinden geçtiğimiz süreç oldukça önemli bir süreç. 2022 yılı işçi sınıfı açısından da yeni bir hareketin doğuşuna gebe oldu. Çok yaygın işçi direnişleriyle girdik ve burada kadınların da saf tuttuğunu gördük. Dolayısıyla da 8 Mart’tan 1 Mayıs’a ilerleyen süreçte işçi sınıfı da faşizme karşı birleşik mücadelenin bir öznesi olduğunu daha etkili bir şekilde ortaya koyacaktır. Faşizme karşı mücadelemiz daha fazla güçlenerek ilerleyecektir. Yine, bu mücadelenin öznesi olan kadınlar 8 Mart’ta yeni bir eylemselliğe sahip olacak ve 1 Mayıs, daha sonrası açısından 25 Kasım şeklinde bu hareketin yükseliş momentlerine tanıklık edeceğiz. Ve keza yine, mevcut cins ve sınıf çelişkilerinin derinleşmesi nedeniyle kadın özgürlük mücadelemiz yeni sıçrama dinamiklerine de sahiptir. Bu mücadelenin de hangi gün, hangi konu üzerinden daha gelişkin bir hareket ortaya çıkaracağı da belirsizdir. Dolayısıyla da, daha büyük kadın kitle hareketlerine de tanıklık edebiliriz, içerisinden geçeceğimiz yeni mücadele yılımızda. Şunun altını çizmek isteriz. Faşizm ve sömürgecilik, ezme ve çözme stratejisini uygulamaya devam ediyor. Bunun en somut örneğini Kürdistan topraklarında görüyoruz. Geçtiğimiz ay Hulusi Akar’ın, Neçirvan Barzani’nin yaptığı görüşmeler, Erdoğan’ın yaptığı görüşmeler mevcut siyasetin, yani gerillayı tasfiye etme konseptinin yürürlükte olduğunu gösteriyor. Mahmur ve Şengal saldırıları, Haseke DAİŞ saldırıları, Ayn İsa ve Tıl Temir cephelerinde ki saldırılar bunun somut örnekleridir. Dolayısıyla da, Türkiye açısından da politik özgürlük üzerinde ki baskıların da her geçen gün daha fazla derinleştiğine de tanıklık ediyoruz.  Kürdistan’da ki sömürge siyasetiyle Türkiye’de ki faşizm iç içe ilerlemektedir. Yeni sürecin yumuşak geçişlere gebe olacağını düşünenler yanılıyorlar. Bu, faşizmin yarattığı bir yanılsamadır. HBDH ve KBDH, ve yine farklı devrimci dostlarımızın ortaya koyacağı pratikler, düşmanımızın doğrudan hedefi olacaktır. Bu topraklarda, riskler içerisine girmeyenler, legalist ve parlemantarist bir çizgide yürümeyi tercih edenler ya da Kürt Özgürlük Hareketi’ne mesafeli durmayı tercih edenler ancak düşmanın hedefi olamazlar. Dolayısıyla da, devrimci strateji doğrultusunda hareket eden tüm özneler düşmanla göğüs göğüse bir çarpışmaya devam edecektir. Bir yanda AKP-MHP faşist iktidarı, bir yanda burjuva restorasyon politikasının sürdürücüsü olduğunu ifade eden, yansıtan Millet İttifakı bütün bu kuvvetler arasında ki fark ancak TÜSİAD ve MÜSİAD arasında ki fark kadardır. Hepsi mevcut sermaye düzeninin çıkarları için bugün iktidardadır. Dolayısıyla da geriye tek seçenek kalıyor. Faşizme karşı birleşik devrim mücadelesini yükseltmekten geçiyor bu mücadeleyi ileriye taşımak. Bu topraklarda Kızıldere’den Gazi Ayaklanması’na, Gezi Ayaklanması’ndan Kobane 6-8 Ekim Serhıldanı’na, YPS öz yönetim direnişlerine kadar mevcut tüm politik mücadele dinamiklerine baktığımızda geride aslında çok önemli deneyimler ve dersler bırakan bir mücadelenin izleyicisi ve sahiplenicisi olduk. Dolayısıyla da bu çizgiden mücadeleyi yükseltmeye devam edeceğiz. HBDH’ın ve KBDH’ın yürüttüğü faaliyette bir savaşçı akışı, iki lojistik ve cephane desteği, istihbarat akışı oldukça önemli bir yerde duruyor. Bu konuda tüm dostlarımıza ve yoldaşlarımıza çok daha büyük katkılarda bulunmalarını talep ediyoruz. Ve aynı zamanda faşizme karşı birleşik hareketi, mücadeleyi yüksek bir kitle hareketi biçiminde geliştirme görevi omuzlarımızdadır. Milisleriyle, gerillalarıyla ve kitlesel halk hareketiyle bu mücadele mutlaka ve mutlaka başarıya ulaşacaktır. Son olarak şunu ifade ediyoruz. Faşizmi ve erkek egemenliği yıkacağız! Özgürlüğümüzü kazanacağız!

Bu sömürü düzenini yıkacağız!

Birleşik devrimin zaferi için yaşasın HBDH!”

Tekin Yoldaş: “Yaşasın HBDH “Halkımız, işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar… HBDH, bugün 6. kuruluş yıldönümünü geride bırakıyor. 12 Mart 2016 tarihinde, Medya Savunma Alanları’nda ve İstanbul/Gazi Mahallesi’nde HBDH’ın kuruluşunu ilan ettik. HBDH, 6 yıllık mücadele tarihinde çok eskilere dayanan Türkiye Devrimci Hareketi’nin, Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin mücadele geleneğinin takipçisidir. Bugün, Türkiye ve Kürdistan topraklarında faşizme karşı birleşik devrim iddiasının, devrim ve sosyalizm mücadelesindeki kararlılığın, onların, Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin mücadele mirasının somut mücadele içerisinde güncel takipçisidir. HBDH, kuruluşundan itibaren faşist devletin ve onun medyasının hedefi olmuştur. Çünkü, Türkiye Devrimci Hareketi’nin uzun yıllar dağınık ve parçalı olan görüntüsü yerine bir araya gelen devrimciler faşizme karşı ortak bir mücadelede yan yana gelerek, birlikte sırt sırta vererek, kanları birbirine karışarak devrimci mücadelede yeni bir mücadele ortaklığı ve yeni bir mücadele tarz yaratmış oldular. HBDH gerillaları Medya Savunma Alanları’ndan Kürdistan dağlarına, Türkiye dağlarına kadar birçok mücadele mevziisinde faşizme karşı birleşik devrim mücadelesinin taşıyıcısı oldular. Yine, şehirlerde HBDH milisleri kentlerde işçi sınıfı, emekçiler, ezilenler içerisinden birleşik devrim mücadelesinde ezilenlerin öfkesinin pratik devrimci eylemle pratikleşmesinin ifadesi oldular. HBDH, kentlerde ezilenlerin, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin faşizme karşı öfkesinin ifadesi oldu. Bu yönüyle, bu 6 yıllık mücadele birleşik devrim mücadelesinin tarihinde önemli değerler, önemli mücadele ortaklıkları yarattı. HBDH, bugün 6 yıllık mücadele deneyimleriyle Türkiye Devrimci Hareketi’nin mücadele geçmişini de sahiplenerek daha büyük, daha güçlü ve daha örgütlüdür. Halkların birleşik devrim mücadelesi, bugün AKP-MHP faşizminin bütün saldırıları karşısında ısrarlı ve kararlı mücadelesini devam ettirmiş ve 6. yıl dönümünü geride bırakırken 7. kavga yılına daha güçlü, daha örgütlü bir şekilde kendini taşımıştır. HBDH, 2022 yılını faşizme karşı birleşik devrim mücadelesinin zafer yılı yapmak istemektedir. Birleşik devrim mücadelemiz dağlarda gerilla mücadelesiyle, kentlerde milislerin eylemiyle, devrimci kitle faaliyetiyle, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların birlikte mücadelesiyle daha da büyümekte, daha da gelişmektedir. Buradan halkımıza çağrımız; halkların birleşik devrim mücadelesine 7. kavga yılında daha güçlü bir şekilde katılmaları, gerilla güçlerimize katılmaları, milis güçlerimizin eylemlerinde yer almaları, devrimci kitle faaliyetine güç vermeleri, faşizme karşı birleşik devrim mücadelesini daha da büyütmeleri, birleşik devrim bayrağını faşizmin burçlarında zafere kadar en güçlü şekilde dalgalandırmalarıdır.

Faşizmi Yıkacağız, Özgürlüğü Kazanacağız!

Yaşasın HBDH!

Yaşasın Birleşik Devrim Mücadelemiz!

Kahrolsun Faşizm!”

488