Çarşamba Mayıs 8, 2024

MLPD:Üçüncü dünya savaşı tehlikesine karşı aktif direnişi geliştir!

kaypakkaya haber
MLPD Merkez Komitesi'nin 27 Şubat 2022 tarihli Ukrayna'daki savaşa ilişkin 3 numaralı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
 

 Federal hükümet, açıkça emperyalist dış ve askeri politikaya geçiyor - emperyalistler tarafından ortaya atılan şiddetli bir dünya savaşı tehlikesi.

Federal hükümetin 26/27  Şubat 2022 kararları, açıkça saldırgan bir emperyalist dış ve askeri politikaya 180 derecelik bir dönüş yapıyor. Aktif olarak savaşa hazırlanıyor.

On yıllar boyunca, barışçıl ve insani bir dış politika izleyerek yaşadığı yalanı vaaz etti ve ticaret yoluyla değişimi yönlendirmek istediğini iddia etti. Şimdi SPD/Yeşiller/FDP hükümeti Ukrayna'daki savaş bölgesine 1.400 tanksavar silahı, 500 karadan havaya füze ve mühimmatlı 9 obüs göndermeye karar verdi.

Henüz savaşa doğrudan taraf değil, ama işin içinde. Bütün emperyalistler benzer şekilde saldırgandır. Federal Meclis, Alman ordusu için 100 milyar avroluk özel bir fon kurmaya karar verdi ve bunun için Anayasayı değiştirmek istiyor.

MLPD, SPD/Yeşiller/FDP/CDU/CSU'nun ortaklaşa aldığı bu kararı şiddetle kınıyor.

Yakın bir dünya savaşı tehlikesinden söz edilmelidir. III. Dünya Savaşı tehlikesi hiç bu kadar yakın olmamıştı.

Ukrayna, şu anda her şeye hazır olduklarını gösteren iki emperyalist kamp – ABD/NATO ve Rusya – arasındaki bir savaşın arenasıdır. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, NATO'nun diğer şeylerin yanı sıra Doğu Avrupa'ya nükleer silah yerleştirmemeyi taahhüt ettiği NATO-Rusya Kurucu Yasasını feshetmeye hazırlanıyor. Yeni-emperyalist Rusya da tehditlerini artırıyor ve nükleer güçlerini alarma geçiriyor. Scholz, Eurofighter'ı "nükleer katılım" için Amerikan nükleer silahlarının kullanımı için daha da geliştireceğini açıklıyor. Alman hükümeti böylece nükleer silahların kullanımına erişim konusundaki istekliliğini ve talebini yeniden teyit ediyor.

SPD Şansölyesi Scholz şunları söyledi: “Eğer'ler ve ama'lar olmadan, NATO'daki yardım görevimizin yanındayız. ... Başkan Putin, İttifak topraklarının her metrekaresini savunmak için müttefiklerimizle birlikte çalışma kararlılığımızı hafife almamalı. Bunu çok ciddiye alıyoruz.”

Almanya, Doğu Avrupa'nın “her metrekaresinde” ne yapıyor?

İddiaya göre Federal Meclis'teki muhalefet olan CDU/CSU, Scholz'a tam desteğini açıklıyor ve kışkırtıcısı Merz ile bir adım daha ileri gidiyor: "Bugünün kararı ancak asgari düzeyde olabilir." Hükümetin yeniden silahlanma konusunda AfD'den de tam destek alması tesadüf değildir.

Sadece birkaç hafta önce düşünülemez olan şey, Alman politikacılar, onların kurumları ve tekelleri ve burjuva medyasının savaşa yönelik yoğun psikolojik hazırlıkları ve savaş retoriğiyle ortaya çıktı.

Ukrayna Zelenskyi hükümeti ne demokratik ne de desteğe layık. NATO ve AB gibi emperyalist ittifaklara girmeyi arzulayan gerici bir kapitalist hükümettir. Bütün kapitalist ülkelerde olduğu gibi orada da işçi sınıfı ve geniş kitleler sömürülmekte ve ezilmektedir. Ülkenin hammadde zenginliğine rağmen, Ukrayna nüfusu Avrupa'nın en yoksullarından biridir.

Ukrayna'da komünist sembollerin gösterilmesi yasaktır. 2018'de Kiev'de Hitler işbirlikçileri onuruna yasal meşale yürüyüşleri yapıldı ve hükümet faşist Azak alayını ordusuna entegre etti. Geçen yaz Zelenskyy, memleketi Kryvyi Rih'te grev yapan madencileri kişisel olarak sırtından bıçakladı ve maden oligarkının grev liderlerine yönelik acımasız baskısını örtbas etti. Ve şimdi birdenbire halkın ve işçilerin temsilcisi mi olacak?

MLPD ile yakından ilişkili olan Ukrayna'daki KSRD, 27 Şubat 2012'de şunları yazdı: “Bunun, farklı emperyalistler arasındaki mücadelenin açık ve ne yazık ki trajik bir örneği olduğu kanaatindeyiz. Bu emperyalistlerden hangisinin 'daha kötü' olduğu önemli değil - tüm emperyalizm ıstırap ve ölüm getirir.” Dayanışmamız ve desteğimiz gerici Zelenskiy hükümetine değil, Ukraynalı işçilere, saldırı altında olan halk kitlelerine aittir.

Diğer ülkelerin insanları ve işçileri gibi Alman nüfusu ve işçi sınıfı da burada şunu açıkça belirtmelidir: 1914'te “Bu sistem ne adam ne kuruş” sloganıyla yola çıkan KPD'nin kurucusu Karl Liebknecht'in yanındayız! Reichstag'da savaş kredilerine karşı oy veren tek o idi.

O şöyle konuşmuştu:

“Bütün ülkelerde işçi sınıfının hayati çıkarları eşit ve ortaktır. Bütün ülkelerin proleterlerinin, barbarca insan kıyımına bir an önce son vermek ve savaşan hükümetlere barış için ortak arzularını dayatmak için, sınıf mücadelesinin en güçlü gelişimi yoluyla çabalarını birleştirmelerini isterler."

Maliye Bakanı Lindner/FDP, savaş kredilerinin "özgürlüğümüze yapılan bir yatırım", "değerler sistemimiz" olduğunu açıklıyor. Uluslararası işçi sınıfı, Bay Lindner'dan farklı bir değerler dizisi izliyor. Özgürlük ve demokrasi söylemleri demagojik sahtekarlıktan başka bir şey değildir.

Almanya'daki tüm burjuva partileri, tekellerin diktatörlüğünün hizmet sağlayıcılarıdır ve burjuva demokrasisi onların kabuğudur. Her şey önde gelen tekelci sermayenin çıkarlarına tabidir.

Bu sistem, tıpkı hükümetin sosyal değişim ve tutarlı çevre koruma sözlerini tutmaması gibi, özgürlüğü ve demokratik değerleri koruyamaz ve sağlayamaz. Sosyal, politik ve ekolojik kazanımlar ve talepler artık savaş rotasına sürülecektir.

NATO bir barış ittifakı değildir! Mevcut çatışma, yalnızca yeni-emperyalist saldırgan Rusya tarafından değil, aynı zamanda dünyanın ana savaş çığırtkanı olarak ABD ve NATO tarafından da hazırlandı ve canlandırıldı. INF Antlaşması ve diğer iki silah kontrol anlaşması gibi uluslararası silahsızlanma anlaşmalarını fesheden, Başkan Biden'ın da yeniden etkinleştirmediği ABD Başkanı Trump oldu. Doğu Avrupa'yı bir NATO hazırlık alanı yapmak bir barışı koruma önlemi değildi. Şu anda yaşananlar, önceki burjuva diplomasisinin ve emperyalist pasifizmin başarısızlığının bir ifadesidir.

Savaş zamanları, bugünün Federal Meclis tartışması da dahil olmak üzere, her zaman psikolojik savaş zamanlarıdır. Dışişleri Bakanı Baerbock, Almanya'nın yeniden silahlanması için tiyatoral bir kampanya yürüttü ve "savaş ve barış arasında, saldırgan ve metrodaki çocuklar arasında" bir karar verilmesi gerektiğini söyledi. Ama ne NATO, ne ABD, ne de Almanya barışın ve Kiev metrolarındaki çocuklardan yana değil. Bu hükümetlerin hiçbiri barıştan yana değil, saldırganlar cephenin her iki tarafında. Her zaman olduğu gibi, bu emperyalist savaş tüm ülkelerin halk kitlelerinin ve işçi sınıfının sırtında yürütülmektedir. İşçiler ve emekçiler, bu emperyalist savaşa karşı kilit oyunculardır!

MLPD tüm barışsever insanları;  proleter sınıf bakış açısına sahip olmaya, savaş çığırtkanlarıyla “ulusal birlik” yemini etmemeye ve savaş histerisine kapılmamaya çağırıyor!

 Bugün Berlin'de gösteri yapan 500.000 kişi, halk kitlelerinin barış için büyük iradesini temsil ediyor. Aynı zamanda, emperyalist savaş çığırtkanlığının herhangi bir tarafına savrulmamak için farkındalık keskinleştirilmelidir.

Şansölye Scholz “ulusal çaba” çağrısı yapıyor.

 İşçi sınıfı ve dünya kitleleri emperyalist savaş politikasının bedelini ödemeye hazır değil! Diğerleri bu savaştan zengin olurken. Alman silah şirketi Kraus Maffei Wegmann, gözlerinde dolar işareti olan 50 tanklık özel bir teslimat teklif etti. "Ulusal birlik" çağrısı, savaş zamanlarındaki hükümdarların tipik bir örneğidir. Biz  komünistler ise ulusal sınırların ötesinde işçilerin birliğini örgütlüyoruz.

Birinci Dünya Savaşı'nın başlangıcında, Alman Kayzeri tüm partileri “ulusal birliğe” çağırmıştı.

Şu anda Almanya'da burjuva partiler arasında bir tür modern ateşkes politikası yaşıyoruz. SPD, Yeşiller ve hatta Sol Parti'nin bazı kesimlerinde sol imaja sahip politikacılar NATO'nun yeniden silahlanma politikasının yanında yer alıyor.

Seçim kampanyası sırasında Yeşiller;  “yeni bir silahsızlanma dalgası” ve “savaş bölgelerine silah yok” propagandasıyla bir çok seçmeni kandırıp oy aldı.

Bugün koalisyon hükümetinin silahlanmaya yönelik aldığı kararlar, MLPD'nin sadece seçim kampanyasında ileri sürdüğü görüşleri doğruluyor: Kapitalizmi ve emperyalizmi "şekillendirmeye" yardımcı olan bu partilerin oportünizmi, kriz ve savaş zamanlarında sosyal şovenist ve işçilerin çıkarlarına açıktan ihanet ediyorlar.

Üçüncü dünya savaşı tehlikesine karşı aktif direnişi geliştir!

Alman federal hükümetinin yeniden silahlanma planlarına karşı sokaklarda haykırmalıyız:

Bu kararlar geri alınmalı!

Asıl düşman kendi ülkemizde!

Alman silah ihracatı durdurulsun!

Doğu Avrupa'ya asker gönderilmesin!

Yurt dışındaki tüm Alman Askerleri çekilsin!

Rusya ve ABD/NATO: Ukrayna'dan Elinizi Çekin!

Rus bombardımanlarını durdurun ve Rus askeri birliklerini geri çekin!

NATO'nun ve tüm emperyalist askeri ittifaklar dağıtılsın!

Yeni barış hareketinin örgütsel biçimi olarak Enternasyonalist İttifakı güçlendirin!

Halkların kendi kaderini tayin hakkı, barış, halklar arası dostluk, gerçek sosyalizm için savaşın! Bütün ülkelerin işçileri birleşin!

Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halkları birleşin!

 

495