Perşembe Mayıs 2, 2024

Burjuva İdeolojisinin İflası

Emperyalist burjuvazi derinleşen ekonomik ve siyasi krizine çözüm arıyor. Çözümü, her zaman olduğu gibi yine işçi sınıfı ve emekçilerin daha fazla sömürülmesi, artı-değerin kat kat  artırılmasında, doğanın onurulmaz tahribatında görüyor.

Burjuva ideolojisinin kalemşörleri, krizi, “kötü yönetim” de, ya da beklenmeyen olaganüstü gelişmelerde buluyor. Krize neden olan kapitalist üretim tarzına dokunmaya ise hiç bir şekilde yanaşmıyorlar. Tersine, çağımızda bütün kötülüklerin anası, doğanın ve onun parçası olan insanlığın düşmanı kapitalist üretim tarzı diyen komünistlere karşı anti-komünist propagandayı, işçi sınıfı düşmanlığını diri tutmaya çalışıyorlar.

ABD burjuvazisinden Türk burjuvazisine kadar, krize karşı tek bir ideolojide birleşiyorlar; “vatan-millet-tanrı”. Daha fazla milliyetçilik, daha fazla ırkçılık, dafa fazla faşizm onların dayanakları oluyor. Bir zamanlar çok övündükleri burjuva demokrasisi dahi, artık, onlar için arkaik dönemde kalmış olarak gösteriliyor. Sermaye ile gün yüzüne çıkan burjuva demokrasisi, yine sermaye tarafından bir kenera atılıyor.

Her ne kadar burjuva ideolojisinin baş kuryeleri olarak görev yapan liberal aydınlar, “aman demokrasiden vaz geçmeyelim” diye burjuva ideolojisinin diri tutmaya çalışsalarda, burjuva ideolojisi, ekonomisiyle, politikasıyla dikiş tutmuyor. Kapitalizmin tanırısı sermaye, sermaye birikimi için önüne gelen her şeyi, yarattığı tüm değerleri  birer birer yutuyor, tahrip ediyor. Ancak, çürümüş kapitalizmin ölen yanı da işçi sınıfının üzerine bir kabus gibi çöküyor. İflas etmiş burjuva ideolojisi; küçük burjuva saflarda kendini diriltmeye, oralardan beslenerek, kapitalizmin imlik imlik dökülen yanlarını küçük burjuva ideolojsiyle örtmenin de keyfini sürüyor.

Emperyalist burjuvazi kendi aralarındaki çelişmeleri gideremediği gibi, silahlanmaya hız vererek savaş hazırlıkları yapıyorlar.  Yeni emperyalist devletlerin ortaya çıkışı var olan çelişmeleri daha da derinleştiriyor ve sertleştiriyor.

Burjuvazi, kapitalizmin yararttığı ekonomik ve çevre krizinin dramatik olarak her geçen gün daha fazla derinleşmesini önliyemiyor. Krizler, daha büyük yeni krizlerin habercisi oluyor. Emperyalist burjuvazi artık eskisi gibi yönetemiyor. Ekonomik krizin yanında siyasi krizlerde  derinleşiyor. Kapitalist sermayenin örgütleri ve birlikleri (G7, G20, UNO, NATO, DTÖ, İMF, DB, AB, BRICS) önlerini göremez hale geldiklerini, “gözü kapalı el yordamıyla yol aldıklarını” itiraf eder hale geldiler. 

Burjuva ekonomi politiğinin iflası burjuva ideolojisinin iflasını pekiştiriyor.

Emperyalist burjuvazinin en fazla güvendiği kalelerden biri olan emperyalist büyük bir güç olarak ABD emperyalizmi çözülüyor. Kitle eylemleri, yasak ve polis baskısı dinlemiyor. Irkçılığa ve işsizliğe karşı drenişler, yer yer duraklasada devam ediyor.  Burjuvazinin “önce vatan” söyleminin, “önce sermaye” olduğunu kitleler artık net olarak görüyor.

AB burjuvazisinin gözbebeği Almanya’da 2019 yılında 5,2 milyon işçi ve emekçi, ekonomik ve demokratik haklarının gaspına ve çevrenin tahribatına karşı sokaklara çıkıyor, mücadeleye katılıyor. Avrupa’da Fransız işçi ve emekçileri ise öncü olmaya devam ediyor. Burjuvazinin, kriz yönetme dikişi artık tutmuyor.

Küçük Burjuva ideolosinin Krizi

Burjuva ideolojisinin iflası, küçük burjuvazide, küçük burjuvazinin ideolojik krizine dönüşüyor.

Kimi küçük burjuvalar yazıyor: “kahrolsun faşizm”, “yaşasın sosyalizm” “bayatlığından vazgeçelim” buyuruyor. İmdadına, kimi küçük burjuva internet sitelerinde övdükleri yeni kakutskyci “günümüzün büyük marksisti –aynen böyle yazıyorlar-“ David Harvey[1] çıkıyor. O da burjuvaziye aklı veriyor: “Barış içinde birlikte sömürün! Savaş çıkarmanıza gerek yok” diyor.  

İşçi sınıfından elini eteğini çeken küçük burjuvalar, yeni argümanlar bulmakta gecikmiyor. “Prekarya: Yeni Tehlikeli Sınıf”[2] yazarları çıkıyor. Kriz ise derinleşiyor. Küçük burjuvazi işçi sınıfından uzaklaşmanın bunalımını yaşıyor. Burjuva ideolojisi buradan, bunlardan besleniyor.

Kendine T”K”P diyen bir başak küçük burjuva yeni modern revizyonistleri, “yaşasın cumhuriyet” diye kemalist dönemi kutluyorlar. Burjuvazinin dahi savunamaz hale geldiği, ırkçı-faşist kesimlerin beslenme kayağı bir dönemin savunusunun üstlenilmesi, işçi sınıfına bütünüyle yabancılaşmanın, burjuvaziye ise şirin görünmenin eylemliliğine dönüşüyor. Burjuva ideolojisi, kitlelere ulaşma ve nüfuz etme kaynaklarını buradan buluyor.

Mustafa Suhpilerin katledilmesinden tutunda kemalizm döneminde komünistlerin soluk almasının bile yasaklandığı, onlarcasının hapishanelerde çürütüldüğü TKP üyelerinin devrimci anılarının üzerine basarak, “kemalist cumhuriyet” kutlamaları yapılıyor. İşçi haklarının bütünüyle yasaklandığı, işçi sınıfının zaptı-rapt altına alındığı ve burjuva demokrasisinin en küçük bir kırıntısının varlığına dahi müsade edilmediği bir süreci ve Türk burjuva sermayesinin en kanlı (Kürt ulusu üzerindeki asimilasyon ve katliamları) birikim dönemine methiyeler düzmek, David Harvey’in emperyalizme düzdüğü methiyeler ile örtüşüyor. Burjuva ideoljisi buradan besleniyor ve aynı zamanda bu; burjuva ideolojisinin iflasının küçük burjuva ideolojisinde krizi dönüşmüş hali oluyor.

Faşist AKP-MHP  hükümetinin üç kişinin yapmak istediği basın açıklamasına dahi müsade etmediği bir ortamda, T”K”P, “valinin izin vermemesine rağmen  kahramanca cumhuriyet yürüyüşü yaptıklarını” (https://sol.org.tr)  yazıyorlar. Kürt Ulusal Hareketi’nin düşmanı olmanın bir hediyesi olduğunu bilmelerine karşın. Kemal Okuyan’ın kemalist yurtseverliğinin vardığı nokta: Yeni modern revizyonizm ve sınıf uzalaşmacılığı. Burjuva ideolojisi küçük burjuva vasıtasıyla böyle yaşatılıyor.

T”K”P’nin kardeş örgütü Almanya Komünist Partisi (DKP)’de, Rus emperyalizmini ve Putin’in “anti-emperyalist” ve “halkların dostu” olarak propaganda yapıyor. ABD emperyalizmine karşı Rus emperyalizmin yanında yer alıyor. Burjuva ideolojisi buradan işçi sınıfının içine sızarak erken ölümünü geciktiriyor.

Tüm baskı ve yıldırmalara, ideolojik ve siyasal manipülasyonlara rağmen kitleler sokaklara çıkmaktan vaz geçmiyor. 2018 yılında yaklaşık 25 milyona yakın işçi ve emekçi sokaklara çıkarken, bu sayı 2019 yılında 528 milyonu geçiyor.[3] Kitle eylemlerinde nitel bir sıçrama oluyor. Eylemler daha da siyasileşiyor ve istemler ve hedefler netleşiyor. Anti-komünist burjuva ve küçük burjuva idelojileri sefilliği oynuyor. Devrim ise mayalanmaya devam ediyor.

Kitlelerin burjuvaziye karşı baş kaldırısı, burjuvazinin üstüne kabus gibi çöküyor. İşçi sınıfına kabus olanlar, kitlelerin baş kaldırısında kendi kabuslarını görüyorlar. Şili bunun örneği. Örnekler giderek çoğalıyor. Burjuvazinin ırkçılığı, faşist baskıları ve ideolojik saldırıları artık kitleler üzerinde etkisini eskisi gibi göstermiyor. Dünya işçi sınıfının sınıf bilinçli siyasallaşması artıyor. Aynı Soma ve Ermenek madencilerinin direngen mücadelesinde olduğu gibi. İşçi sınıfı burjuvazi ve onun devletinden, saldırganlığından korkmadığını açıktan söylüyor. Bu mücadeleci devrimci dalga, dipten gelen sesin yakın bir zamanda daha gür çıkacağının işaretini veriyor. 31.10.2020

[1] Bkz. David Harvey, Yeni Emperyalizm

[2] Bkz. Guy Standing, Prekarya, Yeni Tehlikeli Sınıf

[3] Gabi Fechtner ile Söyleşi, Rote Fahne

2634

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Sayfalar

Yusuf Köse

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar