Pazartesi Mayıs 20, 2024

J.STALİN,S.MÜSLÜM VE TÜRKİYE'DEKİ...

Faşist Türk devletinin 'Zeytin Dalı Harekatı' adını koyduğu Afrin işgal girişiminin bu gün 12. günü.Faşist Türk devleti uçaklarla, obüslerle, tanklarla Afrin'i bombalıyor .Afrin'de bir  katliam gerçekleştiriliyor,siviller ölüyor.Bombalanan binaların  yıkıntılarından çocuk,kadın cesetleri çıkarılıyor.Bu güne değin yapılan bombardımanlarda 17 si çocuk 51 kadın olmak üzere onlarca sivil yaşamını yitirdi.Yüzlerce yaralılar var.

     Afrin işgal operasyonu başladığından bu yana Avrupa'da, daha doğrusu dünyanın dört bir yanında Türk devletini ve hava sahasını açarak Afrin'deki sivillerin; çocukların ve kadınların ölmesine göz yuman Rusya'yı protesto eylemleri gerçekleşiyor.Avustralya'dan Japonya'ya kadar protestolar var.Ama ne yazık ki Türkiye'deki görsel ve yazılı basın bu protestoları görmüyor, yazmıyor.Türkiye'deki yazılı ve görsel basında bunlar yer almıyor.Türkiye'deki uşak basın ve muhabirleri zırhlı askeri arkasına takılmışlar,Afrin sınırından rütbelilerin verdikleri açıklamaları göndermekten başka bir şey yapmıyorlar.Belki de dünya tarihinde hiçbir ülkede basın bu denli pespaye,yalaka duruma düşmemiştir.Bunların düştüğü kadar.Bir de kendilerine özgür basın adını takanlar var. Özgürlüğü saray sahibi RTE'nin konuşmalarını süsleyerek, ona yaranmada yarışma olarak görüyorlar.

     TV programlarına çıkanlar, komutanların başarılarından askerlerin gösterdiği kahramanlıklardan bahsedip haritalarda ileri harekatların taktiklerini anlatıyorlar.Zannedersiniz Afrin işgal operasyonunun işgal komutanları! Hep hayaller,yalanlar.Gerçeklerden söz eden yok...

     Uçaklardan atılan bombalarla, büyük obüslerle binaların yerle bir edildiğini kadınların,çocukların ölümlerinden yani gerçekleri anlatan yok...

     Savaşın acımasızlığını anlatan yok...

      Afrin'li olsun Türkiye'li olsun gencecik insanların ölümlerini anlatan yok...

     Türk devletinin Afrin işgaline sürdüğü gencecik insanların neyin uğruna, neden öldüğünü anlatan yok...

     Onları anlatırlarsa, ölümleri TV'lerde gösterirlerse neden, niçin öldükleri sorgulanmaya başlanacak.Gencecik çocukların sermaye sahiplerinin, zenginlerin çıkarları için, diktatörün geleceği için Afrin'de oldukları ve öldükleri görülecek.Sermaye sahiplerinin, ülkeyi yönetenlerin ; başbakanın,diktatörün çocuklarının neden savaşa gitmedikleri sorgulanacak.

     Bütün haksız  savaşlar sermaye sahiplerinin çıkarları için yapılır.Ama bu savaşlarda sermaye sahiplerinin, zenginlerin çocukları değil işçilerin, emekçilerin, yoksulların çocukları ölürler.Yani yoksul analar ağlarlar,ağıt yakarlar ölen oğullarının ardından.Tıpkı 'oğlum ben seni pazarlarda domates satarak ne zorluklarla büyüttüm' diye ağıt yakan Fatma ana gibi...

     Sermaye sahiplerinin, zenginlerin,diktatörlerin çıkarları için savaşa katılmak zorunda kalanların yanında bir de barıştan yana olan ama vatanını,yaşadığı toprakları ,evini savunmak zorunda kalanlar da var. Bugün Afrin işgaline direnen,savaşan Kürt gençleri gibi...

     Sermaye sınıfının çıkarları için kendi çocuklarını saklayıp işçilerin, emekçilerin,yoksulların çocuklarını savaşa, ölüme sürenler olduğu gibi barıştan yana olan vatanları işgale uğradığında çocuklarını esirgemeyen, vatan savunmasına gönderen önderler, ülke yöneticileri 

de var.

     Tıpkı İŞİD'in Kobani'ye yönelik saldırılarında.vatan savunması sırasında şehit düşen 20 yaşındaki Şervan Müslüm gibi.10 ekim 2013'te Gire Spi savunmasında şehit düşen Şervan Müslüm PYD'nin eşbaşkanı S. Müslüm'ün cephedeki çocuklarının en küçüğüdür... Yine 2. emperyalist paylaşım savaşı sırasında anayurt savunmasında en ön saflarda  faşist Alman ordularına karşı savaşta esir düşen Yakov Cugaşvili Sovyetler Birliği önderlerinden, devlet başkanı STALİN'in oğludur.Yakov, Stalingrad savunmasında esir alınan bir mareşalla  takas edilmek istenir.Stalin'in verdiği yanıt 'Yakov benim milyonlarca oğlumdan yalnızca birisi.Bir teğmene karşılık bir mareşalı takas etmeyeceğiz' der.Naziler Yakov'u kurşuna dizerler.

      Çokça eleştirilen, kızılan bu devlet adamlarının tavırlarına bir de bizim ülkemizin yöneticilerine bakalım;

Memleketin yoksul çocuklarını Afrin'de savaşa göndererek, onların şehit düşmeleri üzerinden bağırarak/gerinerek meydanlarda nutuk atıyorlar...

      Diğer yanda...

Başbakan On ali'nin oğlu kumar masalarında...

RTE'nin oğulları gemicikleriyle seyahatte, şirketlerinde yumuşak koltuklarında,Amerika'larda...

      İşte Türk hakim sınıflarının temsilcilerinin, ülkeyi yönetenlerin savaş sevicilikleri...

     Sermaye sınıfının çıkarları için Afrin'e savaşa gönderdiğiniz çocukların tabutlarına yaslanarak şehitlik mertebesini anlatmak kolay.Yüreğiniz varsa kendi çocuklarınızı saklamaktan vazgeçin ! Afrin'e savaşa gönderin...

     Savaşın ne denli acımasız olduğunu belki o zaman anlarsınız...  Ama sizde o yürek nerede...

     

     Faşist Türk devleti Afrin'e yönelik işgal savaşında yenilgiye uğrayacaktır.Ne denli güçlü silahlarla, ne denli sayıca üstün bir güçle bu saldırıyı sürdürse de işgalci olmasından dolayı ,haksız bir savaş yürüttüğü için yenilgiye mahkumdur.

     Yaşadığı toprakları, evini, ailesini kahramanca savunan Kürtler ve onlarla birlikte omuz omuza savaşan devrimciler, enternasyonal taburlar bu savaşı kazanacaktır. 

48790

AYDIN(LAR) VE AYDINIMSI(LAR)[*]

 

“Alev, başka şeyleri aydınlattığı

kadar aydınlatmaz kendini.”[1]

Dört yanın “aydınımsı(lar)” diye ifade edilebilecek bir yabancılaşma/ deformasyon tarafından kuşatıldığı kesitte, Demba Moussa Dembélé’nin, ‘Samir Amin: Ezilen Hakların Sömürülen Sınıfların Organik Aydınları’[2] başlıklı yapıtı, “dünya aydın bakışı”nın yanıtı gibidir sanki…

KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK

 

ŞOVEN GERİCİLİK DALGASINA KARŞI KAYPAKKAYA'YI ANLAMAK VE ANLATMAK[1]

"Çocukluk saflığını kaybetmeyen

insana büyük insan denir."[2]

 

I) İbrahim Kaypakkaya'dan söz etmek; Onu anlamak ve anlatmak kolay bir şey değil; hatta çok zor; öncelikle bunun altını çizerek başlayayım konuşmama...

Önce bir soru: İbrahim Kaypakkaya öldü mü? İçinizde buna "Evet" diyen var mı? Olduğunu zannetmiyorum; ama varsa ne yazık...

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -3

 

Kolombiya’da Gerilla Örgütleri: ELN,  ELP ve M-19

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP -2

 

“YÜZYILLIK YALNIZLIK”I YIKAN GERILLALAR: FARC-EP* -1

 

“Ya bedel ödeyerek özgürlüğü fethedeceksin,ya da onsuz yaşamaya razı olacaksın” Jose Marti

SINIF KONUŞMAZSA MEYDAN ÇAPULCULARA KALIR

 

HAVUÇ AYDINLAR (MAYALARIN ANISINA)

 

Burjuvazi, kendi sistemini “ilerici” ve insanlığın sahip olabileceği “en iyi toplumsal sistem” olarak tanıtmaya devam ediyor ve bu sistemi savunanları, bu sistemin sürdürülmesinin teorisini yapanları da toplumun karşısına “aydın” olarak çıkarıyor. Elindeki devletin baskı gücünü ve üretim araçlarına sahip olmanın getirdiği tüm avantajları kullanarak;  burjuva ideolojik manipüle araçlarını her saniye, her saat topluma empoze ediyor.

“KORKU KITASI” AVRUPA'DA IRKÇILIĞIN FELSEFESI

 

KÜÇÜK BURJUVAZININ SEFIL HALLERI

 

KAYPAKKAYACILAR HAIN BERKTAY'I IYI TANIR

 

Sayfalar