Perşembe Mayıs 16, 2024

Karman Çorman

Hani mecliste akp nin geçirmeye çalıştığı şu güvenlik paketi vardı ya..

Ha... işte o.

Sahi ya.. çoktandır bu paket geçmemiş miydi ?

Öyleyse biz yoksulların yaşadığı ne ?

Sokakta, okulda....

Bizler çocuklarımızın yaşama tutunabilmesi için mücadele ettikçe hocalar kendilerinden sonra ders girdi diye çocuklarımızı yok yazıp devamsızlıktan kalmasını sağlamaları ne ?

Faşizm birileri içinde daha açık hale gelecekmiş ne yazar.

Şu İstanbul çok ilginç bir yer.

Tarım alanlarının yok olması nedeniyle proletarya ile köylü arasındaki çelişkide hissedilmiyor.

İlkel ekonominin bireylere sağladığı burjuva olabilme imkanlarını kullanamamış olmayı kabullenememiş olmanın nedeniyle de başka bir yerde rastlanmayacak oranda proletaryanın dilinde asla başarısız olduğunu duyamıyorsunuz.

Dillerinde kıyamet kadar başarı hikayeleri.

Belkide bu nedenden dolay da İstanbul suyu içmiş kolektiflerin diliyle yaşayışları arasında bir uyumsuzluk var.

Ne dersiniz ?

Yine de bu İstanbul duvarlarına kolektifler de tüm iktidar kırlara  / kapitalizmle bağı en olan sınıflara / diye yazamayacağımız bir yerde değil diyemeyiz.

Bilmedik sahada top oynayanlara da yardımcı olmak gerekir değil mi ?

Radikaller seçimi protesto etmiyor.

Yüzde on barajı aşmaya çalışmak bağımsız adaylara oy istemeye benzemez.

Karşınızda inanılmaz bir oranda  a politik bir kitle var.

İyi düşündünüz mü ?

Gelip giden, yüksekten atan, çay içmekten başka politik davranışlarını görmeyeceğiniz yığınların yol açtığı mücadele şekline de hazır mısınız ?

A politik toplum öyle kendinize yakın hissettiniz diye derginiz.... satabileceğiniz bir kitlede değil.

Helede ki dini elinde bulunduranlarla /emevilerle, abbasilerle.. işidlerle...  okunmaması gerektiğini söylediğinizi satın almaya hazır avrupadaki ırkçı saldırılardan korkan göçmenlerde hiç değil.

A politik toplum fikrini, mücadele azmini.... seçtiğine devir edendir.

Tüm bunların ardında  hala bizim yaptığımız sadece başkalarının adına oy istemekti demeyecekseniz...

Aha... sonunda...

Neydi o öyle acıları yarıştırırcasına insanların söz söyleyebilmesi için belli kriterlerinde olması gerektiğini söyleyen tavırlarınız.

De... hadi bakalım...

Sayısını  ve bulundukları yerin çeşitliğini artıp artırmayacakları merak konusu olan Rojava' ya gidenlerde çeriye, dışarıya giren, çıkanlar gibi geleneği bozmayıp geride kalanların kendilerine göre mücadele şekillerini örgütlenmelerini istemişlerken işin içinde çıkında sizi görem.

Yine de, Gelin ata binmiş ya..nasiptir diyen dilinizden de vaz geçiyorum.

Bu iletişim araçlarınızla mı a politik toplumda oy isteyeceksiniz ?

Ne diyeceksiniz insanlara...

Evet memleketin her köşesinde örgütlü olmasak da  gazetemizden tutun internet sitemize kadar her türlü iletiş araçlarımızı en güz gün, akıcı... şekilde ..... takip edebilmeniz için dizayn mı ettik diyeceksiniz ?

Ve yahut da..

Devrimcinin baş çelişki tahlilini evrensel yapanın alman, ingiltere... çelişkilerini tahlil etmiş olması değil Marks' ın Kapitalizm tahlilini evrensel yapanın kapitalizmin evrensel sonuçlarını tahlil etmiş olması olduğunu

Ve de

Neo liberal politikaların hakim olduğu yerlerde yaşanılan sosyo ekonomik yapının her zaman devrimin niteliğini belirlemediği tam aksine çoğu zaman devrimin ihtiyaçlarınında devrimin niteliğini belirlediğini gözde kaçırmaya çalışan o iletişim araçlarınıza hakim dili nasıl a politik toplumun görmemesini bekleyip  a politik toplumda oy isteyeceksiniz ?

Sahi ya...  nasıl.

 

61031

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor

Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

“İstibdat”tan Kurtulmak İçin Kürdü Çağırmak!

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere ilişkin HDP ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı çıkışı basın önünde bir açıklama yaptılar. CHP lideri K.Kılıçdaroğlu da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da TBMM’nin önemine, halk iradesinin temsiliyetine dikkat çektiler! Basın önünde verdikleri mesaj “Hiçbir sorun çözümsüz değil, TBMM çatısı altında Türkiye’nin her sorununu çözmek olası…” biçiminde özetlenebilir.

Vicdan ve ahlak mı dediniz? (Ertan İldan)

Aslında Türkiye'de 50 gün sonra yapılacak seçimler hakkında daha fazla konuşmak niyetinde değildim. Tüm sermayesini bu muharabe'nin sonuçlarına yatırmış ve temelde iki kutupa ayrılmış bir toplumsal psikolojide aykırı bir görüşün yankı bulmayacağını bilirim. Daha da önemlisi muhtemel bir yenilgide akli melekelerini yitirmiş ve umutlarını tüketmiş bir kesimin hışmına uğramak tehlikesi de yok değil. Oysa benim "gemileri yakmak" gibi bir mecburiyetim yok. Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen toplum kesimleri ile ilişkilerimi ve görüş alışverişimi sürdürmek isterim.

Kaypakkaya ve Kemalist Cumhuriyet

Bu yıl İbrahim Kaypakkaya’nın faşist Türk devleti tarafından katledilişinin 50. yıldönümüdür.

Ve faşist TC’nin de kuruluşunun yüzüncü yılıdır. Kaypakkaya yoldaşın siyasal yaşamı bu tekçi, inkarcı, katliamcı tarihle hesaplaşmakla geçmiştir. Hiç kuşkusuz onun analizleri yalnız geçmişi değil geleceği de içeriyor. Dolayısıyla cumhuriyetin yüz yıllık tarihini sorgularken onun görüşleri bize yol göstermeye devam ediyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin boykot tavrı neden doğru değildir

Çünkü öncelikle içinden geçilmekte olunan tarihi momentin realitesi; “Burjuva faşist düzen partileri ve ittifaklarının adaylarını boykot et, devrimci demokrat adayları destekle!” (MKP-SB. Bk. Halkın Günlüğü gazetesi) şiarında dile getirilen bu yaklaşımla örtüşür değildir. Neden değildir? Çünkü öncelikle içinden geçilmekte olunan süreç, ‘normal-olağan’ rutin bir süreç olmayıp; yönetimsel olarak sistemde niteliksel değişimin yaşanacağı bir süreçtir.

Delirmeye Az Kaldı Doktorum Nerede

Mahlukatlar içerisinde, kendisi gibisini, yaratabilecek tek canlı insanlardır. (Albert Ergün Einstein)

Ah.... çocuklar... ahh....

Memleketteki partilerin zayıflıklarını öne sürerek her türlü burjuva partileriyle bir araya gelenler....

İş dünya proletaryalarının burjuva renkleriyle bir araya gelmeye gelince....

Dünya proletarya partilerin zayıflıklarını öne sürerek bir araya gelmeyi ret etmekteler.

Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.

Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.

Ve tc’nin okul sıralarında olsa dahil...

Ermeni Devrimcilerin İttifak Deneyiminden Hareketle “YÜRÜ BE KEMAL…”

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce can kaybının ardından 14 Mayıs 2023 tarihinde “Başkanlık” ve “Milletvekilliği Genel Seçimleri”nin “yenilenme”si kararı alındı. Depremler ve ardından yaşanan sellere rağmen ülke seçim sath-ı mahalline girmiş bulunuyor. Seçim, iktidardaki AKP-MHP partilerinin oluşturduğu “Cumhur İttifakı” ve ona eklemlenen partiler ile CHP-İYİ Parti’nin başını çektiği “Millet İttifakı”nın oluşturduğu iki ana siyasi kampın iktidar mücadelesi biçiminde gelişiyor.

ATAERKİL SİSTEME KARŞI MÜCADELE SORUNU, EZEN-EZİLEN CİNS ÇELİŞMESİNİN ÇÖZÜMÜ SORUNUDUR

Sorunların doğru çözümü, öncelikle onların özünün tam olarak ne olduğu veya neye tekabül ettiğinin eksiksiz olarak ortaya konulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Yani sorun aslında tıpkı şuna benziyor: Doğru ve isabetli tedavi ancak ki doğru teşhis ile mümkün olabilir.

“Kadın sorunu” olarak tanımlanan sorun da böyledir. Sorunun özü bir kez gözden kaçırıldımıydı, sorunun kendisi de çözümü adına ileri sürülenler de isabetli ve doğru olarak ortaya konma şansını yitirir esasen.

Sayfalar