Cumartesi Mayıs 4, 2024

Madımak’ta Yakılıp Yıkılan Hepimizdik[*]

 

“İnsan ışığı görmez, ışıkla görür.”[1]

 

“Recorder, anımsamak; Latincesi ‘re-cordis’, yani kalbi delip geçmek,”[2] demekmiş. Doğrudur!

Dört yüzyıl önce Giordano Bruno’nun, Roma’da diri diri yakılmasını; Nazilerin “Kristal Gecesi”ni daha nicelerini anımsatan Madımak’dan (#unutMADIMAKlımdan) her söz ettiğimizde anımsamanın “kalbi delip geçmek” olduğundan şüphesi olan var mı hâlâ? Varsa ne yazık!

Zaman anıları puslandırıp, belleği küflendirse de “Madımak Katliamı unutulur mu?”,[3] unutturulabilir mi? Mümkün müdür?

Hayır, asla! O, alev alev yakıldığımız bir acının utancıdır yüreklerimizde; daha nice acılar, kıyımlar, hüzünler ile...

* * * * *

Eduardo Galeano’nun, “Akıl dinin, din de zulmün hizmetindeydi”;[4] Victor Hugo’nun, “Zalimlerin çarkı cahillerin çalışmayan kafalarıyla döner,” saptamalarıyla betimlenmesi mümkün vahşet ile Madımak Oteli’nde 33 aydın ile 2 otel görevlisi yakıldı; Sivas katliamında yıllarca “adalet arandı”! Ama nafile! 15 bini aşın kişinin katıldığı katliamda sadece 123 kişi hakkında hüküm veril(ebil)di...

Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin 4’üncüsüne katılmak üzere, 1993 Temmuz’un da sanatçı ve aydınlar Sivas’a gitti. Aziz Nesin’in Salman Rüşdi’nin ‘Şeytan Ayetleri’ kitabını Türkçeye kazandırmasına tepki gösteren şeriatçılar, aydınlar henüz kente ulaşmadan Aziz Nesin aleyhine bildiriler dağıtmaya başladı.

‘Can Şenliği’ oyuncuları da davul eşliğinde bir gösteri yapmak için çağrı yaptı. Bunun üzerine cuma namazı için toplananlar “Ezanı bastırmak istiyorlar,” denilerek provoke edildi.

2 Temmuz cuma namazı çıkışında, şenliklerin yapılacağı Kültür Merkezi’ne taş ve sopalarla saldırı düzenlendi. Kısa sürede kalabalığın sayısı on binleri aştı. Hükümet Konağı’nı da taşlayan saldırganlar, buradan aydın, yazar ve çocukların bulunduğu Madımak Oteli önüne geldi. Kalabalık, oteli sloganlar eşliğinde taş yağmuruna tutarken, otelinde önüne gönderilen bir grup asker, bir süre otel çevresinde bekletildikten sonra ayrıldı.

Devlet olaylara seyirci kaldı. Otelde mahsur kalan aydın ve sanatçılar dönemin Sivas valisi, Emniyet müdürü ve diğer yetkililerden önlem alınmasını istedi. Dönemin başbakanı, İçişleri Bakanı, Başbakan yardımcısı ve parti liderleri de arandı. Yetkililerin “Korkmayın her türlü önlem alındı” sözlerinin aksine saldırı giderek daha vahşi bir hâl aldı. Saldırganlar otelin önündeki araçları ters çevirip aldıkları benzinle Madımak Oteli’nin perdelerini tutuşturdu.

Ozan Muhlis Akarsu, yazar Asım Bezirci, halk ozanı Nesimi Çimen, ozan Hasret Gültekin, şair Metin Altıok, karikatürist Asaf Koçak, şair Behçet Aysan, gazeteci Mehmet Kaynak, şair Uğur Kaynar, sanatçı Edibe Sulari’nin de aralarında bulunduğu 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisi katledildi.

Katledilenler arasında 12 yaşındaki Koray Kaya ile 14 yaşındaki ablası Menekşe Kaya, 16 yaşındaki Asuman ve 17 yaşındaki ablası Yasemin Sivri ile misafirleri Hollandalı üniversitesi öğrencisi Carina Cuanna da vardı. İtfaiye merdiveniyle kurtarılmaya çalışılan Aziz Nesin, merdivende darp edildi.

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, katliamdan sonra “Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş... Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır...” derken Başbakan Tansu Çiller de, “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir,” ifadesini kullandı.[5]

Oysa şeriatçı kitle devletin gözü önünde, şenlikleri engellemek için ayaklanmış ve “Şeriat gelecek, zulüm bitecek,” sloganları ile “Yak, yak, yak” haykırışları eşliğinde oteli ateşe vermişti.

Devletin gözü önünde gerçekleşen katliam ile Sivas ana davasında AKP’den milletvekili, yönetici ve bakan olan birçok kişi sanıkların avukatlığını yaptı. Örneğin bu avukatlar arasında AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Gümrük Bakanı Bülent Tüfekçi, Tokat Milletvekili Zeyit Aslan, Anayasa Mahkemesi üyesi Celal Mümtaz Akıncı isimleri en bilinenleriydi...

“Üzerinden yıllar geçmesine karşın katliamla ilgili hiçbir devlet görevlisi hesap vermedi. Katliamın arkasındaki örgütlü güç çözülemedi,”[6] Alican Uludağ’ın ifadesiyle!

* * * * *

Muhlis Akarsu, Muhibe Akarsu, Gülender Akça, Metin Altıok, Mehmet Atay, Sehergül Ateş, Behçet Aysan, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Belkıs Çakır, Serpil Canik, Muammer Çiçek, Nesimi Çimen, Carina Cuanna Thuijs, Serkan Doğan, Hasret Gültekin, Murat Gündüz, Gülsüm Karababa, Uğur Kaynar, Asaf Koçak, Koray Kaya, Menekşe Kaya, Handan Metin, Sait Metin, Huriye Özkan, Yeşim Özkan, Ahmet Özyurt, Nurcan Şahin, Özlem Şahin, Asuman Sivri, Yasemin Sivri, Edibe Sulari, İnci Türk yanında otel çalışanı Ahmet Öztürk ve Kenan Yılmaz’ın[7] yakıldığı Sivas Davası 13 Mart 2012’de zamanaşımından düşürüldü. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, davanın zaman aşımından düşmesiyle ilgili “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun,” dedi. Ayrıca katliamın sanıklarından ağırlaştırılmış ömür boyu (müebbet) hapis hükümlüsü Ahmet Turan Kılıç (86) Erdoğan’ın özel affı ile tahliye edildi.

Aslında bunda şaşırtıcı bir şey yoktu! Çünkü yakın tarihte Koçgiri (1921); Dersim (1938); Hamido’nun ölmesiyle devreye sokulan Malatya Saldırısı (17 Nisan 1978); Sivas Katliamı (3-4 Eylül 1978); Maraş Kırımı (1978); Çorum Saldırısı (Mayıs-Temmuz 1980) ile 12 Eylül 1980 darbesi/ zulmü; veya 2 Temmuz 1993 Sivas ya da Gazi Katliamı (1995) vd’leri neyi ne olduğunu net biçimde anlatır! Yani uygulanan ötekileştirici politikalar Osmanlı’dan günümüze uzanan egemen tarihin tekrarından başka bir şey değildir…

“Nasıl” mı?

Örneğin Madımak yakılırken Sivas Emniyet Müdürü Doğukan Öner’in polislere “Müdahale etmeyin,” emri verdiğinden söz edilir…

Ayrıca dönemin Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ise olaylar sırasında telefonla Aziz Nesin ile görüşüp, “En kısa zamanda takviye güç göndereceğiz,” demesine rağmen; katliamdan sonra “Ne yapayım, yetkim yoktu” açıklaması yaptığı hâlâ belleklerdedir![8]

Meselenin esasını avukat Kazım Genç, “Asıl failler ve planlayıcılar her daim korunup kollandı,”[9] diye özetlerken; sormadan geçmeyelim: Madımak Oteli’nde insanlar neden diri diri yanmaya bırakılmıştı? Askeri birliklerin bulunduğu Kabakyazı kente bu denli yakınken saldırganlar nasıl dizginlenememişti? Kentin sorumluları neredeydi? Böyle korkunç bir katliama nasıl herkes seyirci kalabilirdi? Toplu kıyım insanlığa karşı işlenmiş bir suç değil miydi?

Sorular uzayıp gidiyor. Kimi yetkililere göre tahrik vardı. Aziz Nesin’in varlığı bile tahrik sayılıyordu. Şu “tahrik” sözcüğünü özenle yerleştirin belleğinize. Günümüzde de toplumsal olaylarda polisin, tipini beğenmediği yurttaşları, özelde de gençleri; şoven milliyetçilerin ise Kürt, Ermeni, Rum, Alevî, Hıristiyan yurttaşları nefret söylemlerine katık etmelerinde ve kadın cinayetlerinde hep “tahrik unsuru” geçerliliğini korur!

“Madımak ülkenin utancıdır. Tıpkı Maraş’ta, Çorum’da daha önce yaşananlar gibi. Ders almamıştır devlet ve iktidarlar. Toplumun belleğinin zayıflığına güvenilmiştir besbelli. Uzunca bir süredir de yaşanan zulümleri, acıları unutturmaya çalışıyor kimileri. Ana akım medya da üstünü örtmeye, örttürmeye gayret ediyor. Sanıkların bir bölümü elini kolunu sallayarak kaçtı,”[10] Turgay Olcayto’nun hatırlattığı gibi…

* * * * *

Acı(lar) hâlâ gündemdeyken; “Yok başka bir cehennem,/ yaşıyorsunuz işte” dizelerinin sahibi -Sivas Katliamı’nda öldürülen- Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, “Bazı yaralar kapanmaz”![11] vurgusuyla ekliyor: “Düşmanım otel yakanlar değil, onları bu duyguya sürükleyen anlayış ve cehaletti… Boşuna geliyordu bana yaşadıklarımız. Babam ölmezdi ki!”[12]

Yine Madımak’ta katledilen şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok da, “Sönmemiş bir volkanla yaşıyor gibiyim,”[13] diyor!

Ölüm(süzlük)leriyle Onlar hepimize, José Martí’nin “Aynı yalınlıkla ölmek isterim…/ Kırda bir çiçek gibi,/ sakin ve gösterişsiz…” dizelerini anımsatırken; bir kez daha doğruladılar “Ben yanmasam,/ sen yanmasan,/ biz yanmasak,/ nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” dizelerini Nâzım Hikmet’in…

Kolay mı?

“gördüm yaşarken vadesiz ölümümü./ ördüm de ilmek ilmek sırtıma giyemedim ömrümü”

“ömrümce kendimi hep sözde buldum;/ söz cehennemdi yanıp kavruldum./ yeniden doğdum kendi külümden,/ ben anka’ydım konuşuldum.”

Bazen oturduğum yerde/ Kendi kendime dalıp giderim,/ Bulanık geçmişimle./ Genişleyen halkalar çizerim,/ Bir düşün uyanık imgesine/ Gölünüze taş düşerim

Sizse hep konuşursunuz/ Sığınıp kof sözlere,/ Kaçarak kendinizden/ Uğuldayan hüznünüzle,/ Telaşla geceyi bulursunuz./ Gözünüze taş düşerim.”

“yaşamak görevdir yangın yerinde/ yaşamak insan kalarak,” dizelerini kaleme almıştı Metin Altıok…

Ya da, “Hoşça kal ayak izim/ serseri sokaklarda/ hoşça kal/ kendine bir başka/ gökyüzü büyüten/ kardeşim/ gece feneri/ hoşça kal çaldığım/ ıslık/ söylediğim türkü/ doludizgin karlarda/ hoşça kal,” mısralarıyla Behçet Aysan…

* * * * *

“İyi de neydi, nasıl anlamlandırılabilirdi Madımak?” sorusunun yanıtına gelince…

Katliamın da asıl sorumluların kimler olduğu açıklığa kavuşmuş değil! Toplumu ilgilendiren birçok katliam gibi aydınlatılamadı, karanlıkta bırakıldı…

Ancak Sivas Davası sanıklarının avukatlarının TBMM’ine kimler tarafından taşındığı ve zamanaşımı kararını dönemin Başbakanı Erdoğan’ın, “Milletimize hayırlı olsun” diye selamladığı da bir “sır” değil; değil mi?

O depderin devletin soykırımdan, mübadeleden, Koçgiri’den, Dersim’den Madımak’a uzanan kinini, yok etmeye ahdetmiş güç gösterisini unutmadan; yaşa(tıl)dığımız cehennemi, neden buralara geldiğimiz kavramak için Sivas’ı çok iyi anlamak/ çözümlemek gerek. Çünkü Madımak bitmedi, hâlâ sürüyor!

Unutmamakta yarar var: Koçgiri’nin, Dersim’in, Malatya’nın, Maraş’ın, Çorum’un hesabı sorulmadığı için Madımak oldu.

Madımak’ın hesabının da sorulamadığı için Roboskî, Suruç, 10 Ekim Ankara Garı Katliamları gerçekleşti. Gencecik insanlarımızı, yazarlarımızı, şairlerimizi kaybettiğimiz için suçluyuz…

Bundan dolayı, kötülüğün linççi örgütlenmesi büyüdü, büyüyor. Zor günlerden geçtik ve bizi çok zor günler bekliyor; yaşadıklarımızı da aratacak türden…

Evet bir şey yapmadan izledik, seyrettik; bu utanç hepimizi ve orada hepimiz yakıldık!

* * * * *

Toparlarsak…

“Sivas Katliamı, Siyasal İslâmın en aşırı ve özgür, yasanın kısıtlamasından kurtulmuş hâlidir. Sivas Katliamı, Siyasal İslâmın gerçeğidir,”[14] vurgusu eşliğinde Madımak deyince; Asım Bezirci’yi, Behçet Aysan’ı, Nesimi Çimen’i, Metin Altıok’u, Hasret Gültekin’i, onlarca insanımızın, aydınımızın, sanatçımızın, gencimizin nasıl yakıldığını anımsayın!

Adaletin yerini bulmadığı, acı(lar)ın ise hep taze kaldığı tabloda Onların acısını yüreğimizde taşıyoruz yıllardır; Musa Anter, Hrant Dink, Gezi/ Haziran günlerinde bizden kopartılan gençlerimiz ve Ankara Gar Katliamı, Reyhanlı, Suruç, vd’leri gibi...

Özetin özeti Behçet Aysan’ın “zambak sana da bulaştı kan” dizelerini anımsatırcasına Sivas’ta öl(dürül)en hepimizdik...

 

 19 Haziran 2021 19:32:28, İstanbul.

 

N O T L A R

[*] Görüş, Temmuz 2021…

[1] Immanuel Kant.

[2] Eduardo Galeano, Kucaklaşmanın Kitabı, çev: Nihal Yeğinobalı, Can Yay., 1994.

[3] Ahmet Say, “Madımak Oteli Katliamı Unutulur mu?”, Evrensel, 3 Temmuz 2018, s.16.

[4] Eduardo Galeano, Aynalar Neredeyse Evrensel Bir Tarih, çev: Süleyman Doğru, Sel Yay., 2020, s.51.

[5] Mehmet Menekşe, “Dinmeyen Acı”, Cumhuriyet, 4 Temmuz 2019, s.9.

[6] Alican Uludağ, “Sivas’ın Yangını 24 Yıldır Sönmedi”, Cumhuriyet, 3 Temmuz 2017, s.6.

[7] Hikmet Altınkaynak, “Bugün 2 Temmuz!”, Cumhuriyet, 2 Temmuz 2020, s.13.

[8] Mehmet Menekşe, “Sivas Hâlâ Yanıyor”, Cumhuriyet, 2 Temmuz 2018, s.9.

[9] Kazım Genç, “Madımak İnsanlığa Karşı Suçtur”, Cumhuriyet, 3 Temmuz 2017, s.6.

[10] Turgay Olcayto, “Sivas Üzerine”, Evrensel, 3 Temmuz 2018, s.13.

[11] Selda Güneysu, “#unutMADIMAKlımda”, Cumhuriyet, 19 Ocak 2019, s.11.

[12] Eren Aysan, “Bir Damla Gözyaşı”, Cumhuriyet, 4 Temmuz 2019, s.9.

[13] Zeynep Altıok Akatlı, “25 Yıllık Avaz”, Birgün, 2 Temmuz 2018, s.7.

[14] Ergin Yıldızoğlu, “Sivas Katliamı Neyin Gerçeğidir?”, Cumhuriyet, 6 Temmuz 2020, s.11.

 

2531

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Temel Demirer

Hakkında

Objektifiz ama tarafsız değiliz. Tarafsız olmak korkaklıktır. Çünkü insan doğru ve yanlış arasında tarafsız olamaz.BiyografiKendimden söz etmenin pek anlamlı ve “şık” olmadığına inanan biri olarak çok düşündüm...
Ne yazacağımı kestiremedim...
Ve nihayet şunları diyebilmenin en doğrusu olduğuna karar kıldım...
“İnsana ait hiçbir şey bana yabancı değil,” diyen(lerden);
dünyaya aşağıdan bakan(lardan);
kendi kuşağımla müthiş bir serüveni yaşayan(lardan);
yaşadıklarımdan asla pişman olmayan(lardan);
ve hatta yaşadıklarımı yaşamış olmayı bir onur ve şans addeden(lerden);
John Maxwell’in, “İnsanlar, onları ne kadar umursadığımızı bilmedikçe, ne kadar bildiğimizi umursamazlar...”; Bertolt Brecht’in, “Yenilgilerimiz, rezalete karşı savaşa katılanlarımızın yeterince kalabalık olmadığından başka bir anlama gelmez”; V. İ. Lenin’in, “Silah kullanmasını öğrenmeyen, silah elde etmeye çalışmayan bir ezilen sınıf, ancak köle muamelesi görmeye layıktır,” sözlerine müthiş değer veren(lerden);
sevdasız kavga, kavgasız sevda olmaz diyen(lerden);
bir afet-i devrana aşık olan(lardan);
hâlâ “tek yol devrim” gerçeğine bağlı olan(lardan);
ve nihayet “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek!” diyen(lerin) safındaki sıradan, vasıfsız, herhangi biriyim...
54 tevellütlüyüm... Kemal’den olma Necla’dan doğmayım... Çorum ili Kale mahallesi nüfusuna kayıtlıyım...
Okur yazarım...
Ve nihayet hâlen “sakıncalı” dedikleri(nden) ve GBT’lerindeyse sabıkalıyım...
11.01.2004 14:32:09, Ankara.

TÜRKİYE’DE YAYINLANAN KİTAPLARIM

* GÖZ GÖRMEZ BİLİNÇ GÖRÜR, Hazırlayan: Mehmet Özer, Nota Bene Yay., 2012, 152 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ORTADOĞU: YALANCI BAHAR, Derleyen: Babür Pınar-Recai Ulutaş, Nitelik Kitap, 2012, 448 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ALMANAK-2009 ANALİZLERİ, Sosyal Araştırmalar Vakfı Kitaplığı, İstanbul-2011, 434 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* BEYOND GLOBALIZATION – WORLD LEARNING/ INTERNATIONAL HONORS PROGRAM TURKEY READER 2011/12, Derleyenler: Yücel Demirer - Sibel Özbudun, 2011, 476 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif), (“Geopolitics of Turkey in the US-EU-Mideast Triangle”- Temel Demirer)


* EMPERYALİZM VE ULUSAL SORUN, Derleyen: Babür Pınar-Muzaffer İlhan Erdost, Nitelik Kitap, 2011, 335 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* İSMAİL BEŞİKÇİ, Derleyenler: Barış Ünlü-Ozan Değer, İletişim Yay., 2011, 589 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* SESİNİ YİTİREN ŞEHİR SİVAS, Editör: Mehmet Özer, Çankaya Belediyesi Yay., Temmuz 2011, 304 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ALMANAK-2009 ANALİZLERİ, Sosyal Araştırmalar Vakfı Kitaplığı, İstanbul-2010, 659 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KRİZ, KAPİTALİZM, İSYAN, Ütopya Yay., 2010, 559 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KRİZ VE HAYAT YAZILARI: BİR TAŞ DA SİZ ATIN, Ütopya Yay., 2010, 464 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ASLOLAN DEVRİMİN GÜNDEMİDİR, Kaldıraç Yay., 2010, 784 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* TEKEL DİRENİŞİ DERSLERİ 2010-SENDİKALARIMIZI GERİ ALACAĞIZ, Kaldıraç Yay., 2010, 206 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* LATİN AMERİKA: İSYAN HEP VARDI!, Sibel Özbudun (der.), Kaldıraç Yay., Ocak 2010, 661 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KUŞATMAYI YARMAK: EĞİTİM, BİLİM VE AYDINLAR, Kaldıraç Yayınevi, Ekim 2009, 392 sayfa, Temel Demirer-Sibel Özbudun.


* ALMANAK-2008 ANALİZLERİ, Sosyal Araştırmalar Vakfı Kitaplığı, İstanbul-2009, 608 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* HAK(SIZLIK), HUKUK(SUZLUK) MU? “SUÇUMUZ İNSAN OLMAK”!, (Sibel Özbudun’un önsözüyle), Kardelen Yay., Nisan 2009, 365 sayfa, Temel Demirer.


* HRANT’IN KATİL(LER)İ… (Sait Çetinoğlu’nun önsözüyle), Pêrî Yayınları, Şubat 2009, 336 sayfa, Temel Demirer.


* LİBERALİZM/MUHAFAZAKÂRLIK KISKACINDA KADIN, Kaldıraç Yayınevi, Şubat 2009, 237 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ALMANAK-2007 ANALİZLERİ, Sosyal Araştırmalar Vakfı Kitaplığı, İstanbul-2008, 456 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* “HAYIR, EVET’TEN ÖNCE GELİR”! HUKUK(SUZLUK) YAZILARI, Ütopya Yay., Mayıs 2008, 496 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* “SÖYLENECEK YALAN KALMADI” İNSAN HAK(SIZLIK)LARI, Ütopya Yay., Mayıs 2008, 510 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* LATİN AMERİKA’DA İSYANIN TARİHİ, Hazırlayan: Sibel Özbudun, Ütopya Yay., 2008, 549 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KÜRESEL KAPİTALİZMİ MEŞRULAŞTIRAN SÖYLEMLER, Editör: Fikret Başkaya, Özgür Üniversite Kitaplığı: 67, Maki Yay., 2008, 218 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* YABANCILAŞMA VE..., Ütopya Yay., 2008, 316 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)
* ALMANAK-2006 ANALİZLERİ, Sosyal Araştırmalar Vakfı Kitaplığı, İstanbul-2007, 654 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* MİLLİYETÇİLİK, YURTSEVERLİK VE SOL, Editör: Fikret Başkaya, Özgür Üniversite Kitaplığı: 65, Maki Yay., 2007, 212 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* LATİN AMERİKA’DAKİ GELİŞMELER, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, Ankara-2007, 34 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KÜRESELLEŞME, KADIN VE ‘YENİ’-ATAERKİ, Ütopya Yayınevi, Ankara-2007, 228 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* İMPARATORUN SOYTARISI EGEMEN MEDYA, Ütopya Yayınevi, Ankara-2007, 319 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ALMANAK-2005 ANALİZLERİ, Sosyal Araştırmalar Vakfı Kitaplığı, İstanbul-2006, 439 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* “DERİN” MİLLİYETÇİLİĞİN SİYASAL İKTİSADI, Ütopya Yayınevi, Ankara-2006, 384 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* MAFYA NARKOEKONOMİ VE SUSURLUK / ŞEMDİNLİ, Ütopya Yayınevi, Ankara-2006, 379 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* AVRUPA BİRLİĞİ VE “ÇOKKÜLTÜRCÜLÜK YALANI, Ütopya Yayınevi, Ankara-2006, 444 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* EĞİTİM ÜNİVERSİTE YÖK VE AYDIN(LAR), Ütopya Yayınevi, Ankara-2006, 543 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KIYAMETE ÇEYREK KALA! EKOLOJİ YAZILARI, Ütopya Yayınevi, Ankara-2006, 501 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* DÜNYAYI ISITAN LATİN ATEŞİ, Özgür Üniversite Kitaplığı, Maki Yayınevi, Ankara-2006, 302 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* LATİN AMERİKA YERLİLERİ: TEK BİR HAYIR, YÜZLERCE EVET, Anahtar Kitaplar Yayınevi, İstanbul-2006, 368 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KAVRAM SÖZLÜĞÜ-SÖYLEM VE GERÇEK (1), Özgür Üniversite Kitaplığı, Maki Yayınevi, Ankara-2005, 709 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ALMANAK-2004 ANALİZLERİ, Sosyal Araştırmalar Vakfı Kitaplığı, İstanbul-2005, 464 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* LATİN AMERİKA BAŞKALDIRIYOR, Ütopya Yayınevi, Ankara-2005, 416 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ELVEDA NİSYAN, MERHABA İSYAN, Ütopya Yayınevi, Ankara-2005, 558 sayfa, Temel Demirer.


* KÜRESEL İNTİFADA, Ütopya Yayınevi, Ankara-2005, 592 sayfa, Temel Demirer.


* “YENİ DÜZEN(SİZLİK)”DEN BAŞKALDIRIYA, Ütopya Yayınevi, Ankara-2005, 592 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* YENİ ROMA: TERÖRİST ABD-IV. KİTAP, Tohum Yayınevi, İstanbul-2004, 270 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KÜRESELLEŞME VE İMPARATORLUK: “YENİ EKONOMİ”DEN ÖNLEYİCİ SAVAŞA...-III. KİTAP, Tohum Yayınevi, İstanbul-2004, 382 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KÜRESELLEŞMENİN TİRANLIĞI: NE, NİÇİN, NASIL?-II. KİTAP, Tohum Yayınevi, İstanbul-2004, 384 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* YENİ MUHAFAZAKÂRLIK YOĞUNLAŞIRKEN KÜRESEL VAHŞET-I. KİTAP, Tohum Yayınevi, İstanbul-2004, 334 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ABD SALDIRGANLIĞI: IRAK VE ÖTESİ-III. KİTAP, Ütopya Yayınevi, Ankara-2004, 304 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* 11 EYLÜL’DEN AFGANİSTAN’A ABD İMPARATORLUĞU-II. KİTAP, Ütopya Yayınevi, Ankara-2004, 287 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KOVBOYUN SÖMÜRGE İMPARATORLUĞU-I. KİTAP, Ütopya Yayınevi, Ankara-2004, 346 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* SAKLANMAYA ÇALIŞILAN BİR MEŞALE: İBRAHİM KAYPAKKAYA, Umut Yayıncılık, İstanbul-2003, 232 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* İSYANIN ADI: FİLİSTİN-İNTİFADA KAZANACAK!, Ütopya Yayınevi, Ankara-2002, 479 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* XXI. YÜZYILLA GELENLER: SÖYLENCELER VE GERÇEK, Ütopya Yayınevi, Ankara-2002, 447 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* SOSYALİST MÜCADELE ETİĞİ, Özgür Üniversite Kitaplığı, Maki Yayınevi, Ankara-2001, 336 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KÜRESELLEŞME VE TERÖR (TERÖRİZM, SALDIRGANLIK, SAVAŞ) II. KİTAP, Ütopya Yayınevi, Ankara-2001, 334 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KÜRESELLEŞME VE TERÖR (TERÖR KAVRAMI VE GERÇEĞİ) I. KİTAP, Ütopya Yayınevi, Ankara-2001, 364 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* AMERİKA: RÜYA MI, KÂBUS MU? YANKEE İMPARATORLUĞU, Ütopya Yayınevi, Ankara-2001, 368 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ÖDP YAZILARI, Ütopya Yayınevi, Ankara-2001, 316 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)
* KÜRESELLEŞMENİN EKOLOJİK SONUÇLARI, Özgür Üniversite Kitaplığı, Maki Yayınevi, Ankara-2000, 190 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* EKOLOJİ POLİTİK, Özgür Üniversite Kitaplığı, Maki Yayınevi, Ankara-2000, 136 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* AVRUPA BİRLİĞİ ve SOSYALİSTLER: AKINTIYA KARŞI, Ütopya Yayınevi, Ankara-2000, 384 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* GERİCİLİK KÜRESELLEŞİRKEN FAŞİZM!.. YENİDEN Mİ?.., Ütopya Yayınevi, Ankara-2000, 299 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KADIN YAZILARI, Ütopya Yayınevi, Ankara-2000, 170 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* MARKSİZM VE EKOLOJİ, Öteki Yayınevi, Ankara-2000, 481 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* TERÖR NE? TERÖRİST KİM? (AVRUPA ASYA ve ORTADOĞU), Cilt:2, Ütopya Yayınevi, Ankara-2000, 384 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* TERÖR NE? TERÖRİST KİM? (ABD EMPERYALİZMİ ve LATİN AMERİKA), Cilt:1, Ütopya Yayınevi, Ankara-2000, 284 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* EĞİTİM: NE İÇİN? ÜNİVERSİTE: NASIL? YÖK: NEREYE?, Ütopya Yayınevi, Ankara-1999, 264 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* NEO-LİBERAL SALDIRI KRİZ ve İNSANLIK, Ütopya Yayınevi, Ankara-1999, 494 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* “YDD” KISKACINDA ÇEVRE ve KENT, Ütopya Yayınevi, Ankara-1999, 473 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* CHE FİDEL KÜBA, Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1999, ikinci baskı, 135 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* YABANCILAŞMA, Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1999, ikinci baskı, 112 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* MEDYA ELEŞTİRİSİ ya da HERMES’İ SORGULAMAK, Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1999, ikinci baskı, 176 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* DÜNYANIN BALKONUNDAKİ İSYANCILAR, Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1998, ikinci baskı, 304 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* ÖDP: İMKÂNLAR ve SORU(N)LAR, Öteki Yayınevi, Ankara-1998, 576 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* MAYALARIN DÖNÜŞÜ, Anahtar Kitaplar Yayınevi, İstanbul-1998, 311 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* POSTMODERN MÜDAHALE ve BAŞKALDIRI İMKÂNI (BRECHT “BİTTİ” FUTBOL “VERELİM”!), Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1998, 528 sayfa, Temel Demirer.


* SOKAKTA ve DUVARDA 1968, Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1998, 207 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* VE KİRLENDİ DÜNYA..., Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1997, 319 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* SOKAK’TAKİNE NOTLAR, Özgür Üniversite Kitaplığı, Öteki Yayınevi, Ankara-1997, 456 sayfa, Temel Demirer.


* ÖDP’YE KENAR NOTLARI, İnsancıl Yayınları, İstanbul-1997, 88 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KOYUNLAR KURTLAR KÖPEKLER (YENİ DÜNYA DÜZENSİZLİĞİ EMPERYALİZM ve UMUT), Anahtar Kitaplar Yayınevi, İstanbul-1997, 160 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* KARA PARA KİRLİ SAVAŞ (TÜRKİYE’DE MAFYA ve DEVLET), Özgür Üniversite Yayınları, 171 sayfa, Ankara-1996, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* İSPANYA’DAKİ II. KITALARARASI BULUŞMA İÇİN “YDD”YE KARŞI TEZLER - II. KITALARARASI BULUŞMA İÇİN EKOLOJİK KIYAMET TEZLERİ, Özgür Üniversite Yayınları, 56 sayfa, Ankara-1996, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* YENİ DÜNYA DÜZENİ AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE, Dev. Maden-Sen Yayınları, 64 sayfa, Ankara-1996, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* CANAVARLAŞAN MEDYA, 1996-İstanbul, Yorum Yayınevi, 287 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* YENİ DÜZENİ ya da DÜZENSİZLİĞİ, 1996-İstanbul, Pelikan Yayınları, 304 sayfa, Temel Demirer.


* SOLAN FOTOĞRAFLARDA BİTEN VE BAŞLAYAN, 1993-İstanbul, Sorun Yayınları, 248 sayfa, Temel Demirer.


* GERİCİLİK DÖNEMİNDE DÜNYA ve TÜRKİYE, 1993-İstanbul, Sorun Yayınları, 190 sayfa, Temel Demirer.


* DİSK’İN “ÖREN TEZLERİ” ve SOSYALİST TAVIR, 1992-İstanbul, Sorun Yayınları, 189 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* TOPLUMSAL DİNAMİKLER ve ÖRGÜTLENME EKSENLERİ, 1992-İstanbul, Sorun Yayınları, 270 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* SOSYALİZM “YENİ DÜNYA DÜZENİ” TÜRKİYE, 1992-İstanbul, Sorun Yayınları, 192 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* SOSYALİZMİN SORUNLARI ÜZERİNE AÇILIM TARTIŞMALARI, 1992-İstanbul, Sorun Yayınları, 256 sayfa, Temel Demirer, vd’leri. (Kolektif)


* YOL BALADI, 1988-Ankara, Ekin Yayınları, 61 sayfa, Temel Demirer.
* T.B.“K”.P PROGRAM TASLAĞININ ELEŞTİREL ANALİZİ, 1988-İstanbul, Sorun Yayınları, 86 sayfa, Temel Demirer.

İletişim:

temeldemirer@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

http://www.facebook.com/TemelDemirer

https://twitter.com/temeldemirer

Son Haberler

Sayfalar

Temel Demirer

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar