Pazar Nisan 28, 2024

Oruçoğlu Vartinik emanetidir!

Bundan 3 yıl önce Dersim, Mazgirt belediyesi ilçedeki bir alana, yazar, ressam, şair ve 68 Gençlik Hareketinin öncülerinden, aynı zamanda İbrahim Kaypakaya’nın en yakın yoldaşlarından, VARTİNİK emaneti kabul ettiğimiz ve 24 Ocak 1973 Vartinik baskınından sağ kurtulan Muzaffer Oruçoğlu adına “Muzaffer Oruçoğlu Özgürlük ve Demokrasi Parkı” adını verdi.


Açılıştan sonra Oruçoğlu, kendi adına yapılan parkla ilgili olarak Mazgirt Belediye Başkanına gönderdiği açıklamada, böyle bir alana isminin verilmesinden ötürü minnettarlığını ve teşekkürlerini ilettikten sonra, “Dersim tarihinde, benden önce adının verilmesi gereken bir çok değer olduğunu, bunun Dersim halkının kendi ağacına konan firari kuşu dahi himaye eden kültürünün bir belirtisine işaret ettiğini” özellikle altını çizerek belirtmişti.

O süreçte, parka Oruçoğlu isminin verilmesine karşıt olarak, sadece kendilerine “öz Dersim’li” payesini yakıştıran bir grup ise Muzaffer Oruçoğlu adının verilmesini tartışma konusu yapmaya başlamışlardı. Süreçte kimi lehte ve aleyhte görüşler de beyan edilmişti.

Ancak son günlerde yine kendilerine “Zazayız” diyen, Dersim Rea Haq inancının 73 millete aynı nazarda bakan inancını ve Dersim’lerin önemli bir kısmının Kürd olduğunu da inkâr eden, Zazaca dışındaki Kurmanc, Kırdaşki, dillerine adeta düşman gibi bakan bu grup, 3 yıl aradan sonra bu “ırkçı” sayılabilecek söylemi yine gündeme getirdi. Ve özünde Muzaffer Oruçoğlu adı üzerinden genelde tüm devrimcilere ve özelde de İbrahim Kaypakkaya’ya saldırmaya başladılar.

Dersimliliği sadece kendi tekellerinde gören, ilkel, feodal bir Dersimcilik ve Zazacılık edebiyatı yapan bu kişilerin söylemleri tıpkı Türkçü faşistlerin “Türkiye Türklerindir” teziyle tam bir paralellik gösteriyor. Zira bunlar da “Dersim sadece Dersimlilerindir” diyorlar.

Bu saldırı dalgası için bir yerlerden emir almışcasına, bir muhbirin cezalandırılmış olmasına atıfta bulunuyor, “devrimciler Dersim halkını katlediyorlar”, ya da “devrimciler dergilerini Zazaca değil, Türkçe yayınlayarak Zazacayı inkâr ediyorlar” demektedirler. Üç yıl önce açılmış bu park için de “birçok Dersimli varken, neden Karslı Muzaffer Oruçoğlu adı veriliyor” diye yaygara koparıyorlar. Tarihsel süreç içinde kendisine sığınan, o coğrafyada saklanmak zorunda kalanları, hangi etnik ve inançsal yapıdan olursa olsun, ayrımsız mihman eden, saklayıp koruyan, besleyen Dersim kültüründen de bihaber bu kişiler saldırılarını örtmek için de Dersim’in inancını ve inancın önemli kişisel figürlerini ve kutsallarını çağrıştıran sözcükleri söylemekten de kaçınmıyorlar.

Bu kişiler bilmelidir ki, Dersim coğrafyası ve Dersimliler yüzlerce yıldan beri tiranlara, zalimlere, diktatörlere karşı tavırlarını mazlumdan, özgürlük sevdalılarından, adalet, eşitlik, insanlık için mücadele eden devrimci önderler, sanatçılar ve emekçilerden yana net bir şekilde ortaya koymuştur.

Muzaffer Oruçoğlu şahsında devrimcilere, özgürlük, eşitlik mücadelesi sürdürenlere karşı pervasızca ve beyhude bir çabanın içinde olan bu kişiler genelde emek, özgürlük cephesinden, özelde de Dersim’den, Dersimlilerden asla bir kabul göremezler.

Muzaffer Oruçoğlu, özgürlük ve devrimci mücadelenin en verimli koşullarının Dersim’de olduğunu tespit eden İbrahim Kaypakkaya ile birlikte mücadeleyi Dersim’de başlatan, Vartinik baskınından sonra yıllarca zindanlarda yatan, sonrasında yurtdışında yaşamaya mahkum edilmiş, olumsuz koşullara rağmen, büyük edebiyatçı özellikleriyle sayısız Roman, Hikaye, Deneme, Şiir kitabına imza atmış, Resim – heykel sanatlarında da eserler vermiş ve de Dersim hakkında da “Dersim”, “Uçurum Geyikleri”, “Filozof”, “Tohum” ve “Mavi Munzur Masalları” kitaplarını yazan bir Dersim sevdalısıdır.

O Muzaffer, daha bugün Mazgirt Belediye Başkanı ve Meclisine gönderdiği bir yazıyla, ‘adının söz konusu parktan geri alınmasını’, bu konu ile ilgili anlamsız bir şekilde harcanan enerjinin tek adam diktatörlüğüne, ülkenin ve milyonların sorunlarına harcanmasını, esas odaklanmamız gereken konuların çok daha hayati bir önemde olduğunun bilince çıkarılmasını belirtmektedir.

Oruçoğlu’nun dediği gibi “Dersim sadece Dersim’e değil, tüm mazlum ve ileri insanlığa ait bir coğrafyadır”.

İlkel feodal ve ırkçı bir yaklaşımla sosyal medyada yazan bu kişilerin çabaları asla bir sonuç vermeyecektir. Dersim ve Dersimliler başta Rea Haq inancı ve başka inançlar, Zaza, Kurmanc, Kırmancki, Kırdaşki konuşan halklar ve dilleriyle, bugüne kadar ki, isyancı, direngen, özgürlükten, eşitlikten, mazlumdan yana devrimci tavrını sürdüreceklerdir.

Bu saldırı dalgası şekil olarak Muzaffer Oruçoğlu’na yöneltilmiş gibi görünse de, özünde ülkemizin büyük devrimcilerine Deniz’lere, Mahirlere, Mazlumlara ve İbrahimlere, onların dünya görüşlerine, ezilenlerden yana olan düşüncelerine yapılmaktadır. Bu saldırılara karşı asla sessiz kalınamaz, kalamayız.

Muzaffer Oruçluğu ve devrimcilere saldıranları yaşamın her alanında teşhir etmeliyiz, edeceğiz.

Erdal YILDIRIM
22 Temmuz 2018

39736

Erdal Yıldırım

2012 yılı sonlarından itibaren sitemize yazılarıyla yeni bir soluk katan yazarımız genellikle Aleviler ve sorunları üzerine makaleler yazmaktadır.

erdalyildirim@kaypakkaya-partizan.net(hazırlanıyor)

Son Haberler

Sayfalar

Erdal Yıldırım

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar