Cumartesi Mayıs 18, 2024

Rakka’ya Sefer Tutarlı Devrimci Çizgiye Yönelik Seferdir!

Ortadoğu’da emperyalist güçler kendi sermaye egemenliklerini kurmak için her alanda savaşıyor. Ortadoğu halkları emperyalist kan emici  haydutların kırımından,vahşetinden, zulmünden inim inim inliyor. Yüzbinlerce mazlum kadın, çocuk genç-yaşlı katledidi.milyonlarcası yerinden, yurtlarından zorla koparıldılar. İşkence, zulüm gördüler. Binlerce kadın aşağılık haydutlarca seks kölesi olarak pazarlandı. Çaresizlik içerisinde; “ölümden kaçayım , belki kurtulurum” diyenler daha aşağılık bir ölümle , zulümle karşılaştılar.  Sözde,” insani yardım elini uzatanlar” tarafından denizlere canlı canlı döküldüler. Acı olan şu ki, katliam ve zulme karşı direnmeyip kaçarak yaşayabileceklerini sananlar, ölümden daha beter bir zulümle karşılaştılar. Yaşatmak adına ölüm tüccarları onları ölüm botlarına-teknelerine bindiriyor. Ölümden öte, yeniden ölüme koşmak tüm dünyanın gözleri önünde oluyor. Emperyalist gerici savaşın çirkin bilançosu  yoksul, emekçi halklara, kadın ve  çocuklara çıkarıldı, çıkarılıyor.
Peki, yaşanan bütün bu katliam ve zulmün sorumlusu  kimdi?

Neden bu insanlar en alçakça yol ve yöntemle katlediliyordu.
Neden herkes seyirci duruyordu,
Irak’ta,  Suriye’de, Kürdistan’da insanlık akıl almaz vahşetle öldürülürken, emperyalist haydutlar bu katliamların planlayıcısıydı. Silah, teknik donanım ve lojistik desteklerini esirgemedikleri ve kendi politik sistemlerinin ürünü olan  IŞİD, El-Nusra vb. kullanışlı çetelere katliam yaptırmadılar mı? Komünistler bu emperyalist politik oyunları görmezden gelebilir mi? Eli kanlı global sermayenin Kürdistan üzerinde büyük projeler geliştirmek istediği açık ve belirgin değil mi?

Başkalarını anlıyorum da bir tek bizi anlayamıyorum!.. Ne zamandan beri dünyada ki gerici egemenliğin sahibi, katliamların, sömürünün, zulmün yaratıcılarına hayranlık duyduk. Ne acele böyle, Amerikan emperyalizmini, Avrupa emperyalizmini, Rus emperyalizmini nereye koyduk. Bütün zülmün, sömürünün babası İŞİD , El Nusra, EL Kaide çeteleri mi? Bunların ağa babaları kim, dünyayı bunlar mı yönetiyor da Avrupa’yla, Amerika’yla Rusya’yla ortak hareket ediyor, “çeteleri silip süpürüyoruz”. Bu  bir ideolojik kaymadır, savrulmadır. İdeolojik çerçevede gelişmelere tavır takınma belirleyicidir. Şiddetli gelen popülist, duygu okşayıcı  ulusal akıntılar komünistleri girdabında boğmamalı, komünistler sınıf işbirlikçiliğini hele bugün ki şartlarda asla  kabul edemezler, etmemeliler. Sınıfın emrettiği tavrı takınmalıdır. Akıntıya kapılıp  erken değişim ve dönüşüm tehlikeli bir duruş ve ciddi bir sapmadır.
Emperyalistler bizi silahlandıramaz, eğitemez, kendi  yol haritalarında kullanamazlar, biz kullandırtmayız. Onların plan -projesi altında, silah ve külahlarını giyerek, operasyonlara çıkma, “Rakka yı kurtarma “adına devrimcilik, ilericilik  diyerek  alkış  tutulamaz. Amerika, Avrupa, İsrail, Türkiye faşizminin  yarattığı piyon çete örgütlere karşı, göz boyamacı “kurtarıcı emperyalistlerle omuz omuza ”  mücadele ediyor olmak ahmaklıktır. Aslında emperyalist katiller aradan sıyrılmak için kendi yarattığı canavarlara karşı ilerici, devrimci, ulusal güçleri kullanıyor, bizlerle, kendi yarattığı canavara karşı “birlikte savaş”tırılıyoruz.

Kaypakkaya’nın, Maoist anti emperyalist  bakış acısı açık ve berraktır. Üzerinde oynamaya, bulandırmaya, sınıfsal tavırdan yoksun uzlaşmacı, faydacı tutum takınılamaz. Bizi diğerlerinden ayıran en olmazsa olmazımız  bu ilkesel tavrımızdır.
Yüzbinlerce mazlum Arap’ın, , Kürt’ün, Ezidi’nin, Alevi’nin Müslüman olmayan milliyetlerin akıtılan kanlarını kim planladı, uygulattı… Burada yaşayan emekçi, yoksul halklarmıydı  bu vahşetin sorumlusu?.. Siz  emperyalist sermayenin eli kanlı askerleri, kurmayları ne arıyorsunuz Suriye’de, Irak’ta, Kürdistan da… Kıtalar aşıp savaşmak, savaşlar çıkarmak, ülkeleri, devletleri dizayn etmek siz sarmeye köpeklerine mi  kaldı?.. Dün siz Saddam’ın, Mubarek’in, Esad’ın , Kaddafi’nin  dostu değil miydiniz! İsrail Siyonizmi, Türk Faşizmi, Amerika, Avrupa  emperyalistleri  sizin politikalarınız, uyguladığınız sistem yaratmadı mı bu canavarları… Hepinizin kökü cehenneme, sizinle komünistlerin işbirliği olamaz. Emek sermaye çelişkisini saklamak, kanlı saltanatlarınızı korumak istiyorsunuz. En son Alman  devletinin başı Merkel in, takındığı tavır hangi politik dalaverelerin  döndüğünü bize açık gösteriyor.

Ortadoğu’da  emperyalist bir dünya savaşı yaşanıyor. Bu gerici savaşa karşı, devrimci savaşı geliştirmek ivedi görevdir. Ulusal hareketin ittifakları, Amerika vb işbirliği yapmasına alkış tutamayız destek veremeyiz. Eleştirmek, yanlışlarından vazgeçmelerini istemek bizim görevimizdir.

Kaç gündür kendimle, savunduğum ideolojik görüşlerle ülkemizde ve Kürdistan da  yaşananlara bakıyorum. Rakka’ya operasyonun içeriğine, bileşenlerine bakıyorum vicdanım bir türlü doğru demiyor, kabullenmiyor. Kimlerle, kimin denetimin de, kimin kanlı savaş uçaklarıyla “zafere  koşuyoruz.” Asla bu işbirliğine  komünist Maoistler  sessiz kalmamalıdır. Dünya halklarının baş düşmanı Amerika ya  ve emperyalizme  kafa tutmak tutarlı tavır takınmak  komünistlerin olmazsa olmazı olan, vaz geçemeyecekleri ideolojik-siyasi çizgisidir.

44540

İzzettin Doğan asimilasyoncu bir düşkündür

 

Fethullah Gülen’le hangi menfaatler ve çıkarlar karşılığında olduğu belli olmayan bir ortaklığa soyunup, aynı arazi üzerinde Cami, Cemevi ve Aşevi yapılması işbirliğini gururla anlatan, asimilasyonun gönüllü bir neferi olan İzzettin Doğan bir düşkündür. 

Kapitalizmin Sosyalizmi İçerden Ele Geçirme Çizgisi Olarak Modern-Revizyonizm Ve Dust Bowl Sendromu

 
 

 

 

 

PİR SULTAN ABDAL'IN SUÇU?

 

1. Pir Sultan, dinsizdir, namaz kılmaz, ramazan orucu tutmaz.

 2- Şeriata aykırı söz söylüyor ve davranış sergiliyor.

 3- Müslümanlara Yezit diyor ve şarap içiyor.

 4-Ayin-i Cem adında gizli toplantılar yapıyor.

 5- Safevi taraftarı ve Kızılbaş taifesinden, Devlet-i Ali düşmanıdır.

 6- Rafızi kitaplar bulunduruyor, okuyor ve okutuyor.

BARIŞ NE YANA DÜŞER USTA ...

 

Emperyalist ABD haydudu ve beraberindeki kan emiciler, Suriye’ye saldırı hazırlığı içindeyken, "barış”tan söz etmek abesle iştigaldir. Etrafin emperyalist ve kapitalist haydut devletlerle sarılmış ve kan emici kapitalist sistem yaşatılmaya devam edilirken, "kardeşlikten", "barıştan" söz etmek büyük bir aldatmacadır. Emperyalist ve gericiliğin vahşi saldırılarıyla içiçe yaşayan, kitlesel katliamlara uğrayan ezilen halklar ile dalga geçmek demektir.

Emperyalist Saldırıya da, Savaşa da Hayır!

Bu ülkenin Başbakanı önceleri ismi “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” olan ve daha sonra hedefi, kapsamı, amacı genişletilerek adı “Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi(1)” olarak değiştirilen emperyalist paylaşımcı projenin Eşbaşkanlarından birisidir ve dolayısıyla da ABD emperyalizminin en başta gelen işbirlikçilerindendir. 

Yaşadığımız bu son süreçte bu projenin bir aşaması gerçekleştirilmek isteniyor.

Nasıl mı? Suriye’ye savaş ilan edilerek.

Gerekçe? O da hazır. “Kimyasal silah kullanıldı” 

Ermeni Sorunu’nun Doğuşu ve Osmanlı Bankası Baskını

 

19.yüz yılın sonunda 500 yıldır hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu artık son evresine gelmiş yok olmakla karşı karşıya bulunuyordu. Avrupa'da kapitalizmin gelişmesi, ulusal uyanışlar, bağımsızlık hareketleri,1789 Fransız devriminin yankıları, Balkanlarda ulusal kopuşlar Anadolu'da yaşayan Ermeni ve Rum toplumlarında da oluşmaya başlamıştır.

Osmanlı, iktidarı altında yaşayan Ermenilere, azınlıklara ibadet özgürlüğü, mülklerinin güvence altına alınması, reformlar, yasa önünde, vergi alanında eşitlik vaat ediyordu.

Türki entergasyon dinamikleri ve anadilde egitim

TC’nin Lozan sonrası Kürdistan’a ilişkin programı askeri işgal,asimilasyon ve entegrasyon temelli olmuştur.  Kürdistanlılar askeri işgale ve asimilasyona karşı ciddi isyanlar geliştirmiş,mücadeleler vermiş ve bedel ödemişlerdir.Kuzey Kürdistan’da askeri işgale karşı belli gerilla alanları haricinde herhangi bir kazanım elde edilememiş,ancak asimilasyona karşı yürütülen mücadele hedefine tam ulaşamasa da belli sonuçlar üretmiştir. 

Gülfikâr Aksu'nun Anısına/ Hasan Aksu

Gülfikâr Aksu'nun Anısına: "Cocuglar Bize Oyle Ogrettiler. Ne Bilek Hakim Beg; Biz İbocuyuk, Tikkocuyuk!"/ 

Ben Annemi 18 Mayıs 2000 yılında yitirdim. Annem her Anne gibi önce Kadın’dı. Doğurgan özelliğinden gelen koruma, kollama, her şart altında sahiplenme esasıydı. Erkek egemen toplumunda kadın olduğundan dolayı, cins ayrımcılığına uğradı. Baskı ve şiddet gördü. Kürt olduğundan dolayı ulusal baskıya uğradı. Alevi olduğundan dolayı dinsel, mezhepsel baskılara maruz kaldı, aşağılandı.

Kürtler Ve Burjuva Yalanlar

 

Burjuva siyasal iktidar, iktidarini korumak, işçileri bölmek, birbirine düşürmek, kendi şoven-kirli siyasetinin bir parçası olarak, işçileri kullanmak için her türlü ideolojik silahını kullanıyor.

Güncel Sanatın Vahim Hâl(sizliğ)i[*]

 “Süren acılara dayanmak,çabucak ölmekten çok dahabüyük bir kahramanlıktır.”[1] 

Pablo Picasso’nun, “Her çocuk sanatçıdır. Ama sorun; büyüdüğünde geriye nasıl bir sanatçı kalacağıdır,” saptaması sanat ve insan ilişkisinin en net betimlemelerinden biriyken; bu da biz(ler)e sanatın “Anne bak kral çıplak” diye haykıran çocuksu naifliğinden beslenen isyancı niteliğini anımsatır. Bu elbette işin bir yanıdır.

Kürt Kerbelası‏

 

Boyunlarına ip geçirerek bir duvarın üzerine dizdikleri küçücük çocukları aşağı itip boşlukta sallandırarak boğuyorlar. Çocuklar çırpına çırpına can verirken o vampirler, "Allah Allah" naraları ile onların can çekişini seyrediyorlar.

Sayfalar