Cumartesi Nisan 27, 2024

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor, Lenin Yol Göstermeye Devam Ediyor!

 

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht bundan 105 yıl önce dönemin SPD hükümetinin Freikorsp (Gönüllüler Alayı) askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledildiler.

Birinci emperyalist paylaşım savaşının ufukta görünmeye başladığı 1907 yılında toplanan İkinci Enternasyonal çıkması muhtemel savaşa karşı “hazır olunması” ve “savaş bütçelerine hayır” denmesi çağrısında bulundu.

Bu çağrıya Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht tereddütsüz bir şekilde uydular.  1914 yılında “Ana Vatan Savunması” adı altında Alman parlamentosunda yapılan savaş bütçesi oylamasında Karl Liebknecht ret oyu kullanarak emperyalist savaşa karşı çıktı. Savaş patlak verdiğinde Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht anti-emperyalist eylemleri örgütleyerek savaşa karşı en önde mücadele ettiler.

Birinci Emperyalist Paylaşım Savaş sona erdiğinde Almanya savaştan yenilmiş olarak çıktı. Savaş sonrası yapılan genel seçimde SPD diğer burjuva partileriyle ortak hükümet kurdu. SPD iş başına geldiğinde ilk icraatı patlak veren Kasım Devrimine saldırmak oldu. Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Ocak 1919 yılında tutuklanıp Berlin'de kurşuna dizilerek katledildiler.

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht'in kararlı anti-emperyalist duruşları, devrimde ısrarları dün olduğu gibi bugünde Alman işçi sınıfı başta olmak üzere tüm anti-emperyalistlere yol göstermeye devam ediyor.

Almanya'nın bölgesel savaşların bir tarafı olması, işgallerde yer alması ve tıpkı Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşında olduğu gibi yayılmacı emelleri bugünde devam ediyor. SDP'nin başını çektiği Kırmızı, Yeşil ve Sarı ortak koalisyon hükümeti silahlanmaya yüz milyar Euro ayırarak, olası bir paylaşım savaşına hazırlanıyor.

Ukrayna savaşının patlak vermesinden sonra yatırımlardaki durgunluk, silahlanmaya ayrılan bütçeyle işsizliğin ve yoksulluğun giderek artması, ırkçı partilerin oy oranlarını her seçimde artırmaları, polise daha fazla yetki verilmesi, devrimci ve ilerici örgütler üzerinde artan baskılar, Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht'in devlet konusundaki görüşlerinin tarihsel önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bundan öğrenmeye devam etmeliyiz.

ÖLÜMÜNÜN YÜZÜNCÜ YILINDA LENİN YOL GÖSTERMEYE DEVAM EDİYOR

Dünya proletaryasının ve ezilen mazlum ulusların önderi Lenin, 24 Ocak 1924 yılında aramızdan ayrıldı.

Lenin, Marksizm ikinci aşamasının hem teorik, hemde pratik önderiydi. Lenin, bütün ömrünü Marksizmi geliştirmeye verdi. Emperyalizm, komünist partisin öncü rolü, ulusal sorun, devlet ve devrim, proletarya diktatörlüğü, sosyalizm, sosyalist ekonomi, strateji ve taktik konularında Marksizme yaptığı katkılarla, emperyalizm ve proleter devrimleri çağının Leninizmini yarattı.

Lenin, emperyalist savaşların çıkmasından sonra komünist partiler eğer iyi bir strateji izlerlerse bunun iç savaşla devrime yol açacağı tezi tarihsel önemini hala korumaktadır.

Lenin, Rusya'da 17 Ekim Devrimine önderlik ederek, Paris Komününden sonra dünya'da ilk proletarya diktatörlüğünü geçekleştiren önder oldu.

Ekim Devrimi sadece Rusya açısından değil, evrensel olarak da bir referans oldu. Büyük Ekim Sosyalist Devriminden sonra dünya çapında sosyalizme karşı büyük bir sempati gelişmeye başladı; Avrupa'da birçok kapitalist emperyalist devlet Ekim Devrimin yarattığı coşkuyla kendi ülkelerinde bir devrim olasılığının önüne geçmek için istemeyerek de olsa sosyal devlet olmayı kabul ettiler.

Ekim Devrimi sonrasında   birçok komünist partisi kuruldu. Ekim Devrimin etkisi ile 1919 yılında Lenin'in önderiliğinde Üçüncü Enternasyonal kuruldu. Ve böylece Lenin, emperyalizm ve proleter devrimler çağının önderi olmaya hak kazandı.

Lenin'in ömrü İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrası Doğru Avrupa başta olmak üzere; Çin, Arnavutluk, Vietnam ve daha bir dizi ülkede gerçekleşen devrimleri görmeye yetmediyse de, tüm bu devrimler Lenin'in teorik görüşlerine yaslanarak gerçekleşti.

Lenin'in teorik yol göstericiliği 21. Yüzyılda da proletarya ve ezilen mazlum halklara yol göstermeye devam ediyor.

Lenin'in emperyalizm tahlilini anlamadan, bugünkü savaşları tahlil etmek, çözümlemek ve tavır geliştirmek eksik kalır. Dünyanın her yerinde bölgesel savaşlar yaşanıyor. Bu savaşların her birinde emperyalist devletler ya dolaysız ya da dolaylı olarak bu savaşların bir tarafında yer alıyorlar.

Ukrayna ve Rusya arasında çıkan savaşta, savaşın işgalci gücü Rus emperyalistlerine karşı NATO'nun devreye girmesi ile savaş, bir anda Ukrayna ve Rusya arasındaki savaştan emperyalistler arası rekabet savaşına döndü. Keza, Suriye iç savaşının çıkmasından sonra, tüm emperyalist devletler buraya üşüşerek savaşın bir tarafı oldular.

Filistin ve İsrail savaşında her bir emperyalist devlet savaşın bir cephesinde yer aldı. Keza Afrika kıtasında devam eden iç savaş ve işgallerde emperyalist devletler savaşın bir tarafı oldular. Tüm bunlar Lenin'in emperyalizm tahlilin de dile getirdiği; emperyalist paylaşım savaşları ve işgaller pazarların yeniden ve yeniden paylaşımından başka bir şey değildir.

Dünya yeni bir emperyalist paylaşım savaşına doğru hızla elverilmektedir. Bölgesel savaşlar, silahlanmaya ayrılan milyarlarca dolar, göreceli burjuva demokrasilerinden adım adım uzaklaşılarak iç fasistleşmelerin hızla artması, emperyalistleri yeni bir paylaşım savaşına doğru sürüklemektedir.

Tamda bu evrede Lenin'in emperyalizm tahlili ve emperyalist savaşlara karşı proletaryanın tavrı oldukça önem kazanmaktadır. Bu, Lenin'in oldukça önem verdiği proletarya enternasyonalizmin önemini bir kez daha önümüze koymaktadır.

Dünyamız, emperyalist sitemin doymak bilmez kar hırsından dolayı hızla yok olmaya doğru gidiyor. Dünya'da ekolojik sorunlar her geçen gün daha da artmaktadır. Gıda ve su krizi önümüzdeki yıllarda daha da artacaktır.  Günümüzde 60 milyon olan göçmen hareketliliği, devam eden savaşlar, işsizlik, yoksulluk ve açlığın giderek artmasıyla daha da büyük rakamlara varacaktır.

Dünya, tüm insanlara yetecek kadar cömert olmasına karşın, bir avuç tekelci grup kendi kar hırları uğruna dünyayı yok etmeye doğru sürüklemektedirler. Hiçbir devlet, halkın geleceği için çalışmıyor. Tüm iş başındaki hükümetler sadece ve sadece tekellerin istem ve talepleri için çalışıyorlar. Yasalar çıkartıp önlerini açıyorlar.

Dünyanın yaşanır bir yer olması, savaşlara son verilmesi, baskı ve sömürünün yok edilmesi, insanların eşit ve özgür olarak yaşadığı bir dünya sadece devrimlerle mümkündür. Lenin, bunun için tüm dünya proletaryasına ve ezilen mazlum uluslara eşsiz bir teorik hazine sunuyor.

LENİN ÖLÜMSÜZDÜR!

LENİN YOL GÖSTERMEYE DEVAM EDİYOR!

ROZA LUXSEMBURG VE KARL LİEBKNECHT ÖLÜMSÜZDÜR!

Ocak 2024

    PARTİZAN- SINIF TEORİSİ

901

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Partizan'dan

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar