Cumartesi Nisan 27, 2024

TKP/ML Merkez Komitesi:Osmanlı'dan TC'ye 100. yılında soykırımı lanetliyoruz!

Ermeni Soykırımı partimizin savaşma bilincini derinleştiren büyük bir acı ve öfkedir.

Tarihin her sayfasında kanla, katliamla anılan Osmanlı Devleti’nin yarattığı inkarcı miras TC’nin bayrağında dalgalanıyor. Tarihin tozlu raflarında yok edilmeye çalışılan, Türk hakim sınıflarının ikiyüzlü siyaset anlayışının gündemi haline getirilmeye çalışılanErmeni Soykırımı yüz yıllık bir inkardır. Ermeni Soykırımı, dili, dini, kültürü yok sayılan; imha, inkar, asimilasyon ve katliam politikalarıyla kimliğine yabancılaştırılmaya çalışılan Türk, Kürt, Ermeni Süryani, Keldani ve çeşitli milliyetlerden halkımızın 100 yıldır dinmeyen acısıdır.Ermeni Soykırımı; görmezlikten gelinen, katledilenlerinin çığlıkları ve ağıtlarına kulak tıkanan bir tarih ve 100 yıldır kabuk bağlamayan yarasıdır halkımızın. Katliamcı Osmanlı geleneğinin mirasçısı olan TC'nin en büyük kara lekesidir.

19. yüzyılın son çeyreğinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne devredilen Osmanlı Devleti’nin Alman emperyalizminin komutasında ve işbirliğindeki Türkleştirme politikasında esas hedeflenen sermayenin Türkleştirilmesiydi. Gasp ve yağma yoluyla Ermenilerin, Rumların, Süryanilerin, Keldanilerin elinde bulunan sermayenin Türkleştirilmesi; 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni toplumunun önde gelenlerinin tutuklanması ile başlayıp, 1.5 milyon Ermeni, Süryani ve Keldani’nin sürgün yollarında çeteler ve askerler tarafından katledilmesi şeklinde yaşama geçirildi. Coğrafyamızın dört bir yanı halkımızın kanı ve gözyaşıyla sulandı. Hastalıklar, açlık ve susuzluk halkımızın tarihinde onulmaz yara ve travmalara yol açtı.

Türk hakim sınıfları sermayeye hakim olmak için yağma, talan, katliam politikalarını hayata geçirirken, imha sürecinin önemli bir ayağını da kültürel anlamda bir yıkım kaplıyordu. Dil, inanç, yaşam biçimi vb. bütün alanlarda devletin Türk-Sünni ideolojisi hayata geçirilmeye çalışıldı. Zaten ilk hedef olarak Ermeni aydın, yazar, gazeteci vd. toplumun önde gelenlerini hedef alınan soykırımın önemli bir parçasının da bu konu olduğu açıktı. Alman emperyalizmi ile ortak planlanan bu soykırımda halkların çığlığının sınırların dışına ulaşmasına engel olan soykırımcı devlet zihniyeti; daha sonrasında Ermenilerin, Rumların, Süryanilerin, Keldanilerin mallarını yağmaladığı gibi kültürlerini, ezgilerini de yağmaladı.

Aradan 100 yıl geçmesine rağmen TC'nin özünde ideolojik bir değişim yaşanmadığı için Ermeni Soykırımı da kabul edilmemiş, yok sayılmıştır. Kabul edilmesi bir yana dursun ırkçı saldırılar günümüze kadar çeşitli boyutlarda karşımıza çıkmaya devam etmiştir. Soykırım var diyenler, soykırımı lanetleyenler ırkçı saldırıların hedefi haline getirilip suçlu ilan edilmiş ve Hrant Dink gibi katledilmişlerdir..

TC'nin bugün de sürdürdüğü inkar politikasıyla kıyım ve yıkım devam etmektedir. Başbakanlığı sırasında: “Benim için neler söylediler. Çıktılar bir tanesi aynı zihniyet. 'Gürcüdür' diyen oldu. Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle ‘Ermeni’ diyen oldu” sözleriyle T. Erdoğan'ın anlayışı kendini 1923'te Mustafa Kemal'in “Bu memleket tarihte Türk’tü, o halde Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır”sözlerinde de kendini göstermektedir.

1915'te binlerce Ermeni aydın ve yazarı sürgün yolunda katleden anlayışla, AGOS gazetesi yayın yönetmeniHrant Dink'i 2007'de katleden anlayış aynıdır. Yine Êlîh’te (Batman) askerlik yaparken tam 24 Nisan günü bir başka asker tarafındanSevag Balıkçı'nın katledilmesi soykırımın günümüze yansımasıdır. Gerçekleştirilen her ırkçı saldırı da gücünü İttihat ve Terakki’den bu yana sistemli bir biçimde sürdürülen tekçi zihniyetin pompaladığı şovenizm zehrinden almaktadır. 

Halkımızın hesabı sorulmayan, bedeli ödetilmeyen her acısının dinmediğinin/dinmeyeceğinin bilincindeyiz. Bugün 100. yıl vesilesiyle dünyanın dört bir yanında tartışılmaya ve kabul görülmeye başlanan soykırımın, halkımızın acı çektiği bu topraklarda kabul görmedikçe ve bedeli ödenmedikçe gerçek anlamda bu acının dinmeyeceği de açıktır. Hala bu ülkede yaşayan Ermenileri, “misafir” olarak gören ve her seferinde sınır dışı etmekle tehdit eden bir devlet zihniyetinin soykırımla hakkıyla yüzleşmeyeceği açıktır!

Partimiz TKP/ML yarım asra yakın mücadele tarihinde;Türk, Kürt ulusları ve azınlık milliyetlerden, çeşitli mezhep ve inançlardan; ezilen cins ve kimliklerden işçi sınıfının, emekçi yığınların, köylülerin, halk gençliğinin; imha, inkar, asimilasyon ve katliamlarla sindirilmeye çalışılan ezilen yığınların savaş mevziisidir. Tüm ezilen sınıf ve katmanları kendisiyle birlikte kurtuluşa, altın çağa taşıyacak olan proletaryanın, bilimsel ideolojisini rehber edinen partimiz; halkımızın acılarından beslenmekte ve savaş gücünü buradan almaktadır. Ermeni Soykırımı da partimizin savaşma bilincini derinleştiren büyük bir acı ve öfkedir.

Ermeni Soykırımı’nın 100. yılı vesilesiyle bir kez daha halkımıza söz veriyoruz. Soykırım kabul edilene ve halkın acılarıyla gerçekten yüzleşilinceye kadar, bu talebin gerçekleştirilmesinin Ermeni, Süryani Keldani halkımızla birlikte takipçisiyiz.Ve her daim yok sayma ve inkarın karşısında yer alacak, Der Zor’da çeteler tarafından katledilen, cinsel saldırılarla travması derinleştirilen, açlık ve susuzluğa mahkum edilen tüm halkımızın Armenak Bakır’dan Nubar Yalımyan yoldaşa, Paramaz Kardeşlerden Levon Ekmekçiyan’a, Hrant Dink’ten Sevag Balıkçı’ya halkımızın yiğit evlatlarının mücadele bilinci ile hesabını soracağız.

TKP/ML Merkez Komitesi

Nisan, 2015

 

51369

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Sayfalar