Cumartesi Nisan 27, 2024

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

TKP/ML TİKKO gerillaları komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yapti ve çeşitli eylemler gerçekleştirdiler. Elimize e-posta yoluyla ulaşan açıklama ve eylemleri güncelliğinden kaynaklı okurlarımızla paylaşıyoruz:

İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür!

Partimiz TKP/ML’nin kurucusu İbrahim Kaypakkaya yoldaş 18 Mayıs 1973 tarihinde faşist TC devleti tarafından katledildi. Faşist devlet aylarca süren işkencelerde İbrahim yoldaştan istediğini alamayınca çareyi onu katletmekte buldu. Ancak bu sadece emperyalizm uşağı faşist TC devletinin düştüğü acizliği göstermekten başka hiçbir işe yaramamıştır. 1973’ten bu yana her 18 Mayıs başkaldırı ve direnişin, devrime dair umut ve baş eğmez mücadelenin adı olmuştur.

İbrahim yoldaş her anında mücadele olan yaşamında egemenlerin yüreğine korku salmayı başarmıştır. Bu korku o kadar derindir ki bugün bile İbrahim Kaypakkaya adı yasaklarla, saldırılarla, tehditlerle karşılaşılmaktadır.

Bu korku boşa değildir. İbrahim yoldaşın ülkemiz devriminin nasıl başarıya ulaşacağına dair ortaya koyduğu görüşler ve durmaksızın geliştirdiği pratikte faşist TC devleti kendi sonunu görmüştür. İbrahim yoldaşın Kemalizm’in gerçek yüzünü ortaya çıkarması, faşizmin dün ve bugün söylediği bütün yalanları boşa çıkarmıştır. Kürt ulusunun inkar ve asimile edilme çabasına karşı en net cevabı o vermiştir. TC devletinin emperyalizmin uşağı yüzünü o teşhir etmiştir. Devrimin gerçekliği İbrahim yoldaş’ın fikrinde ispatlanmış, pratiğinde cana kavuşmuştur. Egemenlerin yüreğindeki İbrahim Kaypakkaya korkusunun nedeni budur.

İbrahim yoldaşın partimiz TKP/ML’yi kurarak başlattığı devrim mücadelesi, 18 Mayıs’ta düşman kalesine çektiği kızıl bayrak, bugüne bir çağrıdır!

Dersim’in emekçi-ezilen halkı, bu çağrıya kulak verin!

Madenlerle, barajlarla yok edilen doğa, emperyalistlere peşkeş çekilen değerler senindir

Karakollarla işgal edilen topraklar senindir!

Uyuşturucu, fuhuş, kumar batağında boğulmak istenen gelecek senindir!

Faşist devletin bütün zalimliği, bütün hoş lafları senin alın terini sömürmeye devam etmek içindir!

18 Mayıs çağrısı bütün bunlara karşı direniş ve mücadele çağrısıdır!

Bu çağrıya ses ver! 18 Mayıs’ta İbrahim yoldaşı eylemlerle anmaya sen de katıl! Dağlarda ateş, sokaklarda sloganlarla hatırla ve hatırlat 18 Mayıs’ı!

Yağmalanan, hor görülen, çalınan değerlerini savunmak, emperyalizm uşağı faşist TC’ye karşı kazanmak için halk Savaşına omuz ver! Halk ordusunu büyüt! TKP/ML saflarında İbrahim yoldaşın başlattığı devrim mücadelesine katıl!

Onun adı zafer andımızdır, savaşarak kazanacağız!

İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür!

Yaşasın Halk Savaşı

 

Gerillalardan 18 Mayıs çalışmaları

Partimiz TKP/ML’nin kurucusu Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaş, halk ordusu gerillalarınca çeşitli eylem ve çalışmalarla anılmıştır.

- 18 Mayıs’a dair TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı (Mayıs 2014) imzalı bildirimiz Hozat Merkez ve Dersim Merkez-merkez köylerinde yaygın bir şekilde dağıtılmıştır.

- 13 Mayıs günü Merkez- Hozat yolu çiçekli Mevkiinde yol üzerine “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür/ TKP/ML TİKKO” imzalı bomba süsü verilmiş pankart asılmıştır.

-15 Mayıs günü Merkez-Ovacık yolu üzerinde bulunan Ana Fatma Ziyareti’ne “İbrahim Kaypakkaya yaşıyor TİKKO savaşıyor/ TKP/ML TİKKO” imzalı bomba süsü verilmiş pankart asılmıştır. Pankart asımı sırasında çevrede bulunanlar çağrılarak bildiri dağıtılmıştır.

- 19 Mayıs günü gerillalarımız İbrahim Kaypakkaya yoldaş ve Soma’da katledilen işçiler anısına yol kesme eylemi gerçekleştirildi. Merkez-Xozat yolu Arman Köyü mevkiinde yol 1 saat trafiğe kapatılmıştır. Saat 15.15 ile 16.30 arası gerçekleşen eylemde “İbrahim’den Soma’ya katleden devlettir. Hesabını soracağız TKP/ML TİKKO” yazılı pankart altında toplanan kitleye sürece dair Ajitasyon/Propaganda yapılmıştır.

Yapılan A/P’de; partimiz propagandası yapılmıştır. Kaypakkaya yoldaşın görüşlerinin güncelliğini koruduğu vurgulandıktan sonra kitleye partimiz saflarında örgütlenme ve Halk Ordusuna katılım çağrısı yapılmıştır.

Eylemde 18 Mayıs’a ilişkin Bölge Komutanlığı’nın bildirisi okunmuş ve ardından İbrahim yoldaş ve katledilen maden işçileri şahsında devrim ve komünizm şehitleri için saygı duruşu gerçekleştirilmiştir. Saygı duruşu esnasında Partizan Andı okunmuştur. Ve son olarak şehitlerimiz anısına havaya üç el atış yapılmıştır.

Kitlenin bildiriyi alkışlarla selamlaması, saygı duruşuna yumruklarını kaldırarak katılmaları ve son olarak parti ve “İbrahim Kaypakkaya ölümsüzdür” sloganlarına eşlik etmeleri dikkat çekmiştir. Kitle dağılırken; arabalardan korna çalarak, el sallayarak savunma güçlerini selamladı. Eylem başarıyla sonuçlandırılmıştır.

 

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

Mayıs 2014

96159

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Halkın günlüğü gazetesinde yayımlanan bu makaleyi yerinde ve doğru tespitlerinden ayrıca Kaypakkaya'yı anlama ve algılama yönünden değerli bir yazı olması sebebiyle okumanızı tavsiye ederiz.

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Kaypakkaya’yı sevmek (Deniz Faruk Zeren)

Kim, ne zaman onun ismini ansa devletin en katı, en soğuk, en acımasız yüzüyle karşı karşıya kalıyor!

Kim ne zaman onun fotoğrafını assa, taşısa, devletin sorgularıyla, kelepçesiyle, zındanlarıyla tanışıyor!

Kim, ne zaman onu sevdiğini, izinde yürüdüğünü söylese vay haline!

Bu dünyada, bu ülkede sevilmesi suç olan kaç insan var?

On yıllar önce katledilmiş, katilleri açığa çıkarılmak bir yana korunup gizlenmiş, mezarına giden yollara bile karakollar kurulmuş, adına yazılan şarkılar yasaklanmış bu insan güzeli, İbrahim Kaypakkaya’yı sevmek neden suç?

“Özgür yaşa ya da öl” (Nubar Ozanyan)

Sömürgecilik pratiği ve politikası hemen her yerde ve anda benzerlikler taşımaktadır. Amerika’dan Fransa’ya, Hollanda’dan Portekiz-İspanya’ya uzanan sömürgeci tarihin işgal ve yıkıma dayalı ayak izleri hep aynıdır. Sözde yoksul ve geri kalmış ülkelere medeniyet götüren uygar ülkeler(!) sömürgeci tarihlerini kolonyal çıkarlarına göre yazarlarken yerli halklar ise tarihi direniş ve isyanla yazmaktadır. Bu hikaye, yeni biçim ve kodlarda sürdürülse de özü ve gerçekliği hep aynı kalmaktadır.

Kaypakkaya ardılı hareketin bölünme ve ‘birlik” sorunu üzerine

  1. Çok parçalılık, bölünme/kopuşma ve ayrışma sorunu.

‘Yakın tarih’ olarak, 1968 süreci ve 1970 başlarında ortaya çıkışı itibariyle ele alındığında görülecektir ki Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi (TKKDH), sınıflı toplum gerçekliğinin doğal bir gereği olarak da zaten parçalı/çok bölüklü olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Bu, elbette anlaşılır ve kabul edilebilir bir durumdur.

Sınıf Savaşımı Uzun Bir Yürüyüştür

Bugün karşı karşıya olduğumuz yoksulluk tablosu, kapitalist gelişmenin ve sermaye birikiminin kaçınılmaz sonucudur. Yaratılan zenginlikler bir tarafta birikirken diğer tarafta ise yoksullaşma ve yıkım büyümektedir. Bu, kapitalizmin genel yasasıdır. Proletaryanın yoksullaşması, bir avuç egemen sınıfın ise zenginliğine zenginlik katmasıdır.

KATLİAMININ 30. YILINDA MADIMAK VE ES GEÇİLEN BAŞBAĞLAR.

Sözüm öncelikle komünist ve sol- sosyalist kesime: Ne zaman gerçek anlamıyla adil olmayı ve çifte sıtandartçı yaklaşımları terk etmeyi başaracağız acaba? Ne zaman 'bizim cenah' dediğimiz kesimlerce de  halka karşı işlenmiş ağır  suçları tereddütsüzce kınayacağız acaba?

Çok genelleme yaparak, üzerinde durmak istediğim esas konuyu bunun gölgesinde silikleştirmek  istemiyorum.

Her 2 Temmuz'da Madımak katliamı kınanırken; Başbağlar katliamı neden sessizce es geçiliyor acaba?

Komünistlerin Birliği Çağrılarına Dair

MKP’li arkadaşlar, arada kısa molalar vermekle birlikte, uzunca bir süreden beridir ki komünistlerin birleşmesi gerektiğine dair çağrılar yapmaktalar. Ve mütemadiyen yakınıp durmaktalar: "Muhataplarımızdan yanıt alamıyoruz" diye. 

Evet, görüldüğü kadarıyla muhatapları bu çağrılara ilgisiz olmalılar ki, yanıt vermiyorlar. MKP’li arkadaşlar da kendilerince bir basınç oluşturma adına; adeta Temcit pilavı misali, her fırsatta bu çağrılarını yinelemekte ve muhataplarını kamuoyuna şikâyet edip durmaktalar.

Aşka ve Hayata Dair Tutkulu Dizeler

“Şiirsiz toplum eksiktir.

Şiirsiz insan yalnızdır.”[1]

 

İzmir’in Şakran 2. Nolu T-Tipi Zindanı’nda yatan Hasan Şeker’in, ‘İki Acı Esinti’[2] başlıklı şiir kitabı; aşka ve hayata dair tutkulu dizeleriyle çıkageldi postadan…

Avrupa da İbrahim olmak!

18 Mayıs 1973‘den bugüne Kaypakkaya yoldaşın işkencede katledilişinin ellinci yılı.

50 yıldır söndürülemeyen meşaledir İbrahim Kaypakkaya!! Bu yazının amacı İbrahim Kaypakkaya‘yı anlatmak değil, Onu anlatan onlarca yazı yayınlandı bu yazı da başlıktan da anlaşılacağı üzere İbrahim Kaypakkaya‘yı Avrupa‘da anan ardıllarının pratik, teorik düzlemde, Kaypakkaya‘yı nasıl andıkları? Neyi, nasıl, ne kadar anladıklarını  irdelemek  bu yazının amacı.

“Devrimci Eylem Birliği” ve “Kaypakkayacı Güçlerin Birliği” Meselesi

Türk hakim sınıfları cumhuriyetlerinin ikinci yüzyılına hazırlanırken kendilerini yeniden örgütlüyorlar. Coğrafyamız komünist hareketinin önderi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed zindanında 18 Mayıs 1973 tarihinde katledilmesinin 50. yılında sınıf düşmanlarımız ikinci yüzyıllarına hazırlanıyor.

MLPD'nin Türkiye'deki seçim sonuçlarına ilişkin açık mektubu.

Sol ittifak için önemli bir başarı

Sayfalar