Pazartesi Mayıs 20, 2024

Türkiye’yi havaya uçuracaklardı!

Hakikat aşkına sizler Özgür Ülke, Özgür Gündem, Azadiya Welat büroları bombalanırken neredeydiniz?

Bugün ‘özgür basın susturulamaz’ diyenler!
Sizler, yüzlerce köşe yazımı ‘delil’ diye iddianameye koyanlarla. Yetmedi, “Gülen cemaatinin kirli planları” başlıklı araştırma yazım ile birlikte evimdeki tüm kitapları alıp “kuvvetlendirici suç delili” olarak somut’a sayanlarla. Yetmedi, benimle ilgisi olmayan bilgisayar çıktısı bir kâğıdı evimde bulduğunu iddia edenlerle. O da yetmedi, bir tanıdığıma şantaj uygulayıp tehdit ederek zorla gizli tanık yaratanlarla. Bu gizli tanığa birçok belge imzalatıp onun ağzındanmış gibi “benim bomba yapıp yerleştirdiğimi” iddia edenlerle. Yetmedi maddi geçimimi sağlamak amacıyla yapmaya çalıştığım sigara ticaretini terörize edenlerle. Sigaraları çıkarıp çuvallar içerisine sahte bomba benzeri malzeme koyup, buna rağmen ‘bomba taşıyor’ diyenlerle. Yetmedi, sözde, PKK’ye iletilmek üzere benim ağzımdan yazılmış gibi (cezaevinde olmama rağmen) flash bellekte yakalandığı iddia edilen sahte bir “öz eleştiri” senaryosu hazırlayanlarla. Olmadı beni Urfa’nın ÖSB sorumlusu ilan edenlerle, ittifak yaptınız.

Bitmedi! Siz bugün ortalıkta “özgür basın susturulamaz” diye utanmadan slogan atanlar, sizler, beni, barış yanlısı bir köşe yazarını PKK içerisindeki şahin kanat ve süreç karşıtı olarak bütün dünyaya servis ettiniz.

Sizler bir köşe yazarından bir bombacı yaratıp muhalif sesimi kesmeye çalışanlarla ortak oldunuz. Siz benim gibi binlerce suçsuz insana en ağır cezalar isteyerek dönülmeze yollamak isteyenlerin dümenine su taşıdınız. Siz bugün mağdur edebiyatı yapanlar, sizler bir daha arkadaşlarımızın, evli isek eş ve çocuklarımızın, ailelerimizin yüzlerine hasret bırakmaya çalışanlarla birlikte alkışa tempo tuttunuz. Sizler tüm bunları Türkiye’nin en çok abonesi olan gazete ve basın iken yaptınız. Sizler tüm bunları devletin iktidar ortağı iken yaptınız.

Bizler alanlarda “özgür basın susturulamaz” der ve en ağır işkencelerden geçirilirken sizler bizim için; “bunlar gazetecilik yapmıyorlar” diyor ve bizleri terörist ilan ediyordunuz. Sizler onlarca gazetecinin muhalif sesini susturmaya çalışanlarla birlik oldunuz. Sizler bizim katlimize sebep oldunuz?

Bir de kalkmış ‘özgür basın susturulamaz’ diye sloganlar atıyorsunuz. Hiç mi bu kutsal sloganı söylerken utanmıyorsunuz, hiç mi yüzünüz kızarmıyor? Hakikat aşkına sizler Özgür Ülke, Özgür Gündem, Azadiya Welat büroları bombalanırken neredeydiniz? Doğruya, bizler ‘teröristtik’.
 
Sizler yapmış olduğunuz yalan-yanlış haberlerle Türkiye halklarının algısıyla oynayıp Türk ve Kürt halkının kardeşleşmesinin önüne geçtiniz. Sizler yaptığınız haberlerle komplolara ortak oldunuz.

Sizler hırsızsınız! Sizler nice Rozerin ve Şoreşger’lerin düşlerini çaldınız. Sizler nice anne-babaların kalplerine indirdiniz. Sizler nice sevgililerin hayalleriyle oynadınız. Sizler sevgiye düşmanlık yapıp hakikati inkâr ettiniz. Sizler inkârcı ve hakikati katledenlerdensiniz.

Siz Gülen cemaatinin yayın organları olan Zaman gazetesi ve Samanyolu TV çalışanları! Sizler kurulan kirli komploya ortak olup benim/bizim için “Reyhanlı gibi Ankara’yı da havaya uçuracaklardı” dediniz ve günlerce bu haberi Türkiye halklarına sundunuz.

Her şeye rağmen biz özgür basın çalışanları bugün sizin için, sizin kalitenizde sözler sarf etmiyor ve her şeye rağmen “basına karşı baskı ve tutuklamaların doğru olmadığını” söylüyoruz. Emin olun samimi olacağınızı bilsek sizlerle birlikte aynı alanlarda bile oluruz ama, siz samimi değilsiniz.

Sizin çözüm sürecine karşı olduğunuzu biliyoruz. Bizden, yani Kürtlerden nefret ettiğinizi haber ve dizilerinizden anlayabiliyoruz. Sizler bizi, yani Kürtleri, Alevi’leri, Komünistleri, Anarşistleri, Kızılbaşları, Ermeni, Süryani, Êzidi ve hatta Müslümanları (!) dahi sevmeyip düşmanlık beslediğinizi biliyoruz. Ama biz yine de sizin için “Türkiye’yi havaya uçuracaklardı” demiyor, türlü türlü komplolara alet olmuyoruz.

Hani bugün meydanlarda söylediğiniz “özgür basın susturulamaz” sloganları var ya, işte biz bu sloganı onlarca yıldır söylüyor ve direniyoruz. Siz bu sloganı söylemek için çok geç kaldınız. Bu slogan için bizler binlerce yoldaşımızı toprağa verdik. Onun için lütfen kutsalımıza karışmayın, gidin kendinize başka sloganlar bulun.

Siz tüm bu komplolara bulaşanlar, sizler çözüm süreci karşıtlığı yapanlar, sizler emin olun ki mevcut halinizle çürümüşsünüz. Çünkü sizler bir halkın özgürlük umudunu elinden almaya çalışanlarla beraber mesai yapıp dirsek çürüttünüz.

17.12.2014

mehmet_serhat_polatsoy@hotmail.com

76512

Kürt Kerbelası‏

 

Boyunlarına ip geçirerek bir duvarın üzerine dizdikleri küçücük çocukları aşağı itip boşlukta sallandırarak boğuyorlar. Çocuklar çırpına çırpına can verirken o vampirler, "Allah Allah" naraları ile onların can çekişini seyrediyorlar.

Bu oyunu zor bozar

 

 

Tarihte, zorun rolü üzerine çok şeyler söylenmiştir. Özellikle sınıfsal zorun ortaya çıkışı, varlığı ve uygulanması konusunda, burjuvazinin ideologlarıyla Marksistler arasında ciddi bir ayrım konusu yaşanmış ve yaşanmaktadır. Burjuvazi, kendi sınıfsal zorunu meşru görürken, ezilenlerin, özellikle de işçi sınıfının burjuvaziye karşı uyguladığı devrimci zorun adını bile duymak istemediği gibi, bunu “toplumsal etik dışı” olarak, son yılların burjuva moda deyimiyle,  “terörist” eylemler olarak kriminalize etmeye çalışır.

On İki İmamlar Alevi Olabilir mi ? 1-2

“…Bir insanın arınmışlık düzeyi en güzel sahip olduğu hoşgörüyle, anlayış ile ölçülebilir. Arınmış insan başkalarını yargılamaktan uzak, olayları ve insanları çok geniş bir bakış açısı ile görebilen, hoşgören, olaylar karşısında sukunetini yitirmeyen, her şeyi doğallıkla kabul eden bir yapıdadır. İyi yada kötü diye ayrımları yapmaktan kaçınır, sevgisi bütüne, herkese ve her şeyedir. Hoşgörüsündeki yükseklik, onun bu sevgiyi bu şekilde eksiksizce ve adilce aktarabilmesini sağlar. Korku ve endişelerden hemen hemen tamamen uzaklaşmıştır.

Minaresiz Camiler ve Alevi Asimilasyonu

 

Dedeler var hoca olmuş bir nevi
İhtirasa kurban edilmiş sevi
Minaresiz cami gibi cemevi
Aleviyi namaz kılarken gördüm

(Ozan  Emekçi)

 

Bazı Milliyetçi Ermeni Aymazlara Zorunlu Cevap! Hasan Aksu.‏

 

İnsan eğer ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizmden ideolojik gıda alıyorsa; her şart ve koşulda diğer ulus ve azınlıklara kin nefret ve kan kusarak nemalanıyorsa; adı ne olursa olsun sosyalizm ve de komünizm düşmanlığı yapıyor demektir. Çünkü her türlü milliyetçilik yaşanan örnekleriyle hepimizin malumudur.

T.“C”NİN HÜLASASI: “HAYATA DÖNÜŞ” HAREKÂTI’NDAN ROBOSKÎ’YE![1]

 

“Acı veriyorsa geçmiş;

geçmemiş demektir.”[2]

 

“Geçmiş” diye sunulan ama bugünden, yani T.“C” hülasasına denk düşen “Hayata Dönüş” harekâtı’ndan Roboskî’ye uzanan vahşetten söz etmek; egemen hukuk(suzluk), zorbalık, şiddet tarihinin sayfalarında gezinmektir.

Kolay mı?

BE ZİMAN JÎYAN NA BE![1]

 

“Yaradılış gözyaşı vermiş bize,

acıma çılgınlığı vermiş,

İnsan artık dayanamaz gibiyse,

 üstelik

Ezgiler, sözler bağışlamış bana, yaramı

Bütün derinliğiyle dile getireyim diye;

Ve acıdan dili tutulunca insanın,

bir Tanrı

Çektiğimi anlatayım diye

bana dil vermiş.”[2]

 

Paris katliamının failleri ve düşünülmeyenler

 

KÜRT MESELESİNDE EVRİM Mİ KANSIZ DEVRİM Mİ?

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hayret verici çalımının gölgesinde süren Devlet-Öcalan görüşmesi -bana ümit vermese de- tereddütsüzce desteklenmelidir. Desteklenmelidir, çünkü anlaşma sağlanırsa hiç değilse savaş duracak ve artık gençler ölmeyecek. Bir de cezaevlerindeki binlerce insan dışarı çıkacak. Sadece bu iki nedenle de olsa görüşmelerin mutabakatla sonuçlanması için taraflar adım atmaya teşvik edilmelidir.

 

KÜÇÜK BURJUVAZİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ ARADIĞI YER

Küçük burjuva aydınları sosyalizmi sevmezler. Gerçekte, onların sevdiği düzen, kapitalist sistemdir. Kapitalist sistemin kendilerine dokunmamasını isterler. Onların tek istekleri; “özgürce yazmak”, “özgürce sanatlarını gerçekleştirmek”... Ancak, bu kutsal “özgürlüğün” içinde, kapitalist sistem tarafından ezilen işçi ve emekçilerin özgürlüğü yoktur. Onlara göre, işçi ve emekçilerin görevi; kapitalist iş bölümü gereği sermaye sahibine artı-değer üretmek...

İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK)”?[*]

 

“Biri kurbağa öper,

biri yüzyıllarca uyur,

biri 7 cüceyle yaşar,

biri kuleye kapatılır.

Bir masal prensesi olsan bile

kadınlık zor.”[1]

 

1. Arap-İslâm İmgeleminde Kadın: Arzu ve Tehlike

 

Sayfalar