Çarşamba Mayıs 1, 2024

Umudun Yazarı Sizler Gibi Olmaksa ...

İnsanı faşistlikten kurtaran sevdikleri için üretikleri değil ki .

İnsanı faşistlikten kurtaran sevdikleri dışındaki insanlar içinde üretmesidir .

Vallah zenginlere döndük. Billahta zenginlere döndük. 

Hani şu nasıl kazanıldığını bilmeyen,  har vurup harcayan,  çocukları olan zenginler var ya,  ha…  onlara döndük.

Bu kadar da olmaz ki .  

Dünyanın neresinde halkın sosyal yaşantısının içerisinde çıkıp gelen tınılar  çalındığında devrimcide burçak tarlasına iştirak etmez ki .

Bir şeyde diyemiyorsak .

Ağımızı açsak bana ne…  bana ne…  niye yok diyon ki… niye hep böyle umutsuzluk saçıyon ki…  diyorlar .

Ya..  her şeyden vazgeçtim…  çaresizliği bilmemelerinden de,  sadece tayyibe de haykırılmayan yaşantıma karışma çığlıklarını duymamalarından da .... 

Utanmasalar aşkları ölümle bitti diye reomuyla jülyeti bile dünyaya umutsuzluk saçıyor deyip  naylon poşete koyacaklar .

Tek ilgilendikleri şey ramboluklar, kahramanlıklar .

Kahramanların gaz vericileri, kas vitaminleri bunlar .

Ama bu kadarda olmaz ki. İyilikte yapmıyorlar ki .

Ne zaman yazılarını açıp okumaya başlasam bilmediğim bir dünyada bilmediğim insanlar birbirine umut dağıtıp duruyorlar .

Sanki sinirlerini de aldırmış, robotsu, / benimde bu yazımda denediğim gibi / suç güzel bir elbise olsa da kimsenin giymeyeceğini bilmeyen bir edayla da : 

Proletaryanın kavgasındaki olumsuzluklar kavgaya sıkıca sarılamamaktan kaynaklanıyor ... düşmanlarımız karşımızda titresin .... deyi veriyorlar .

Atarlarında da geri durmuyorlar .

Atarlarına da kurban olurum atarlarına .

Göstersinler emilerine de pipilerini göstersinler hele .

Nasıl bir dünyada da yaşıyorlar bilmiyom. Yaşadıkları dünya da çaresizlik, yokluk, sefalet.... yok mu ?

Dışlanmışlıkla toplum için üretemez hale gelmeleri .

Hitlerliğimiz,  musolinliğimiz .

Nasıl iltica edilir oralara ?

Yaşadıkları yerde  nerede ?

Gerçek dünya böyle değil ki .

Milyonlar böyle yaşamıyor ki .

Milyonların dilinde anlamamalarının tek nedeni de:  Proletaryanın umutsuzluk dilinin / Marksın dediği gibi de / ürettiğine yabancılaşmasının, verdiğininde asla  yetmemesinin,  ruhunun da istenmesinin...  sonucu olduğunu da bilmediklerinden .

Bilmediklerinden de :

Gece gündüz çalışıyorum . Beni anlamıyorlar ... çocuklarımda ....  Hiç kimsede koca koca çuvalları sırtlamamı taktir etmiyor. Eskide öyle miydi ? Biz böyle miydik ? Şimdiki gençlik, insanlık beş para etmez...  demeniz de .

Başarılamayan her şeyin  tek nedeni de kendiniz olarak kendiniz görüp kendinizi suçlamanız da ...

Geçmişi anlatabilmeniz  için dahil de sizde  istenen herkesin sizin vardığınız sonuçtan daha iyi sonuçlara varacak süpermenler , örümcek adamlar olduğunu söyleyerek konuşmanız da ...

Fayda etmez .

Umutsuzluğun dilinde anlamayanlar umutta veremez .

Usulca ayağa kalkarlar. Oda da yapayalnız  kalırsınız .

Sonrada ...

Geziyi aklınıza getirin . O kadar kendileriyle böbürlenen partilerinde devlet kadar eleştiri aldığını . 

Usulca yanınıza sokulurlar ...

İstenmediğinizi ... 

 

44168

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

UYU EY „YİǦİT“ HALK ;Hasan Hayri Aslan

UYU EY YIGIT HALK

UYRUKEN ÖLÜM ACI VERMEZ İNSANA
UYU SEN!...

Atlar ve katırlar kişniyerek tepişiyorlar… Zavallı, yoksul çaresiz halklar ayaklar altında. Onları peygamber belleyen katiller gariban erlerden birinin kellesini kesiyor kameralar önünde. Katiller karanlık yüzlü, kara sakallı pis birer mahluk, öteki kellesiz gariban cesedin başında kurt işareti yapıyor, ağzı kulaklarında. Kurtların, çakalların, yılanların işgali altında memleket!

Durum iyidir !Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

15 Temmuz akşamı faşist klikler arasında iktidara hâkim olma kavgası yeni bir boyut kazandı. Hâkim sınıflar arasında süregelen çelişkinin özü uzlaşmaz bir çelişkidir. Bu uluslar arası emperyalist devletlerin sermaye egemenlik savaşının bir parçasıdır. Faşist klikler arası darbe girişimleri, çatışmalar, öldürmeler, idamlar vb. yeni bir şey değildir. Bu yüzyıllık TC tarihine bakıldığında çokça görülür. Tarih, Ermenilere, Kürtlere, Araplara, Alevilere vb. yapılan soykırımla, katliam ve akıl almaz işkence, zulümle doludur. İttihat ve Terakki’den günümüze bu böyle oldu.

Darbe'nin imitasyon ve fason hali...

Bu ya bir tiyatrodur ki ben öyle düşünüyorum;  ya da sinemanın gala gecesinden yalnızca bir sahnedir ki, düşünmek bile istemiyorum!

Soralım!

Kendi öz savunmamızı güçlendirmeliyiz!! Mahircan

Darbenin her türlüsüne karşı olduğumuz açık. Yıllardır yaşadığımız hukuksuzluğa, sivil darbe örgütlenmelerine, faşizme, gericiliğe, radikal İslamcı katliamcı zihniyete karşı olduğumuz gibi..

Bu tiyatrodan kim yarar sağladıysa, kotaranı da odur.

Egemen sınıfların kanlı-kaos senaryoları ve hesaplaşmaları

15 Temmuz gecesi darbesinin egemen sınıflar arası çatışmanın bir ürünüydü. Özellikle AKP-Gülen cemati arasındaki çıkar dalaşında yenik düşen Gülen cematinin son çırpınışları olarak ortaya çıktığı analaşılıyor. İki faşist-dinci kliğin çatışmasından “demokrasi”nin doğması ya da işçi ve emekçilerin lehine sonuçlanması söz konusu olamazdı.

TKP/ML Merkez Komitesi;“Faşist kliklerin dalaşına değil, halk savaşına taraf ol!”

Türk egemen sınıflarının yaşadığı siyasal kriz derinleşerek devam ediyor. Faşist diktatörlük içindeki klik çatışması 15-16 Temmuz 2016’da ordu içinde örgütlenmiş bir cuntanın askeri darbe girişimiyle yeni bir evreye geçmiştir. Türk egemen sınıflarının tarihinde pek tanık olunmadık bir darbe girişimi olmuştur. Darbe girişiminin başladığı saatten (15 Temmuz saat 21.30), örgütlenme biçimine ve kısa sürede yelkenleri indirmesine kadar fiyasko niteliğinde bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ancak bu darbe girişimi TC tarihi açısından bir ilktir.

Partizan “Darbenin her türlüsüne karşı direnişe, mücadeleye!”

15 Temmuz akşamından başlayarak 16 Temmuz gecesi boyunca devam eden askeri darbe girişimine karşı bir açıklama yayınlayan Partizan “Bugün “Allah’ın bir lütfu olarak” ifade edilen darbe girişimiyle daha güçlenen ve halka yönelik saldırılarına artıracak olan resmi ve resmi olmayan sistem güçlerine karşı, emekçi halkın kendisini korumak için tedbirler alması, darbeleri üreten ve kendisi de bir darbe ürünü olan AKP şahsında sisteme karşı mücadeleyi yükseltmesi “darbe-darbe karşıtlığı” üzerinden yapılmaya çalışılan bölünmeye karşı çıkması varlık-yokluk sorunu haline gelmiştir.

Parti inşası; ve sürekliligi saglanmış önderlik ;Halil Ahmet

Tarihsel bir süreçten geçiyoruz.Her birimiz bunun farkındayız kulaklar sağır gözler kör uykuda ölü taklidi yapmanın bir anlamı yoktur.

Tarihsel bir süreçten geçiyoruz.Parti ve önderliğin inşası,doğru bir siyasal hattın MLM temelde sürekliğinin sağlanması her geçen gün daha da hissedilir bir durum olarak kendini dayatmaktadır.

Parti ve önderliğin inşası sürekliliği sağlanmış önderlik olgusu ve bunun la berabar doğru temelde çizginin sürekliliği nin sağlanması dediğimiz olgudan ne anlamalıyız

ÇÖZÜLME, PARÇALANMA VE KUTUPLAŞMA GÜZERGÂHINDA[*]

“Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı,İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.”[1]

III. Büyük Bunalım’ın yerküresinde, Sykes-Picot’un miadını doldurduğu Ortadoğu’da, nihayet coğrafyamızda devasa bir dissolution (çözülme) fragmantasyon (parçalanma) ve polarizasyon (kutuplaşma) yaşanıyor.

Bunu hâlâ görmeyen, bilmeyen, kavramayan varsa ne yazık.

Çünkü gelecek(imiz) “Fortis imaginatio generat casum/ Zengin hayalgücü, olacakları (önceden) tahmin eder,” kaydı düşülmesi gereken söz konusu gerçeğin biçimleneceği güzergâhtaki çatışmalarla karara bağlanacak.

Gündem'e, düne ve bugüne dair…[1]

“halkımın damlayan kanını gördüm ve ateş gibi tutuşuyordu her damla!”[2]

Bu benim Gündem’e ilk gelişim değil. Yıllar önce, “kirli savaş” döneminde daha çok -orada yaşadığım için- Ankara’da, ama aynı zamanda İstanbul’daki merkez ile Diyarbakır büroda gözüpek genç gazetecilerle yanyana olmanın onurunu yaşamıştım. O zamanlar, gazeteyi yanılmıyorsam Gültan yönetiyordu… Yurdusev haber müdürüydü. Hüseyin dış haberlerde, Ali ve Emine Kültür-Sanat servisindeydiler… Koordinatör yanılmıyorsam Sanlı’ydı…

Neden suriyeli savaş mağdurları istenmez

Dünyamız küresel  emperyalist  semayenin yaşadığı ekonomik kriz sonucu büyük sarsıntılar yaşıyor. Ortadoğu’da başta Amerikan  emperyalizmi olmak üzere,empryalist haydutlar kendi çıkarları,sömürü ve rahatları için insan kanına doymuyor. Daha fazlasını istiyor,kan , katliam kâr, kâr, kâr …Onları kendi çıkar ve menfaatleri ilgilendiriyor. Biz bunları yüzyılın tarihinde çokca yaşadık. Alman emperyalizmi birinci emperyalist savaşta Ermeni soykırımını  İttihat-Terraki paşalarıyla birlikte  gerçekleştirmedimi?

Sayfalar