Çarşamba Mayıs 15, 2024

Unutmayın! (İsmail Cem Özkan)

Maraş katliamının bir yıldönümüne daha yaklaşıyoruz... Unutmadık acıyı yaşatanları ve yaşayanları...

Maraş bir dönüm hatta kırılma noktasıdır.

Katliamda elde edilmek istenen sonuç ortada değil mi? 12 Eylül.

Katliamı yapanlar 12 Eylül’ü yapanlardır, organize edenlerdir, arkasında ki lojistik ve ideolojik güçtür...

Peki, ne yaptılar Maraş’ta?

Cevabı açık, katliam!

Peki, sonucu ne oldu?

Sol, o güne kadar toplum içinde kitleselleşmesi nicel olarak durduruldu, o katliamdan sonra sol kitle kaybeder oldu, kadrosu nitelik olarak iyi olmasına rağmen kitle içinde sola olan güven de göreceli olarak azaldı, çünkü katliama karşı yeterli kadar direnememiş, orada yaşanan göçü engelleyememiştir... Elbette elinde olan imkanlar ile direnen sol güçler oldu, fakat yeterli olamadı...

Sol, 12 Eylül’e giden ilk kırılmadan başarısız çıktı, sonra sol içi çatışmalar arttı...

Solu toplum içinde itibarsızlaştırmak ve gücünün olmadığını göstermek için amiral gemisi gazeteler ve onu izleyen medya ile büyük bir algı operasyonu yapıldı.

Fatsa seçimleri sonrası yaşanan 7 ay ikinci büyük kırılmayı ifade eder, çünkü Türkiye’nin en büyük kitle örgütü Devrimci Yol'un gücünün test edildiği bir alan ortaya çıkmıştır... Eğer Devrimci Yol Dersim seçimlerini kazanmış olsaydı belki orada başka bir test yapılırdı, fakat Fatsa seçimi kazanılmış, Devrimci Yol yönetime kendi kadrosu ile gelmiş ve soyut halden somuta dönüşmüş bir örgüt konumundadır.

O güne kadar Devrimci Yol ile faşistler eli ile kontrgerilla zaten mücadele ediyor ama bölgesel olduğu için onun gücünü test edilme şansı yoktu, Tariş grevi ve sonrası İzmir’de yaşananlar solun gücünü test edemezdi, genel fikir verebilirdi ancak ama Fatsa! Orası Devrimci Yol'un somut olarak ortaya çıktığı alan.

Orada yaşanacaklar Devrimci Yol'un gerçek gücünü göstereceği en önemli alan. Öte yandan yer altında örgütlenmiş olan TKP'ninde gücü test edilecekti. DİSK genel başkanı Kemal Türkler.

12 Eylül’e karşı direnişi ve sonrası gelişecekleri tahmin etmek isteyen ideologların yönlendirmesi ile kontrgerilla iki güce karşı bir darbeye karşı direniş testi yaptı ve 12 Eylül tarihini netleştirdi...

Bir suikast, yani siyasi cinayet, diğeri nokta operasyonu...

Sivil faşist güçlere ihtiyaç kalmayacak şekilde 12 Eylül darbesi yapılabilirdi artık, yapıldı da, çünkü nokta operasyonunda sivil faşistlerin kullanılması direnişi ülke sathında yok etmediği gözlenmişti...

Sivil faşistleri de hedefe koyan darbe nokta operasyonu yönetenlerin kafasında netleşmişti...

Maraş katliamı, Nokta Operasyonun ve Kemal Türkler cinayetinin habercisiydi, bugünden o günlere bakınca daha net anlaşılıyor...

Maraş katliamını unutmayın, çünkü bugünü anlamak istiyorsanız o katliam ve sonrası gelişen olaylar zincirine bakın, solu geniş toplum içinde itibarsızlaştırmakla kalmadılar, partileşmesinin ve gerekli örgütlenme yapmasının da önüne geçtiler...

Sol, 12 Eylül sabahı örgütsüz yakalandı, her ne kadar darbenin geleceği aylar öncesinden belli olmasına rağmen... Sola direniş için örgütlenmeye fırsat vermediler darbe yapanlar, halk değimi ile “yılanı henüz baştan başını ezmişlerdi”...

Maraş'ı unutmayın, 12 Eylül Maraş’ız anlaşılmaz...

Bugün yaşadıklarımız Maraş katliamın bir devamıdır.

İsmail Cem Özkan

2630

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Sayfalar