Pazartesi Mayıs 13, 2024

Birazda Muziplik

1) Kadrolar sürekli birliktelik (mutluluğu dışarda arama) yarışına sürüklenir.

2) Yarışı beceremeyenler, geri kalanlar veyahutta ret edenler diskalifiye olur.

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Sizde bizi kandırmıyorsunuz değil mi...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah....

İnsanların ilişkilerini kınarken, kınadığı insanlarla bozulan arasını düzeltmeye gelenlere kınadığı ilişkilerle yakalanmak....

Ve yahutta....

yalnızlaştırılıyorum, tekleştiriliyorum parlementizme parlementislerce sürüklenmeye çalışılıyorum derken de berlin'de tekleştirenlerle, parlementizme sürüklemeye çalışanlarla LLL yürüyüşü organize edebilmek...

Anlıyor musun beni devrimci demokrasiciğim anlıyor musun...

Yeni demokrasicilerin olayı bu .

Yeni demokrasicilerin olayı bu...

Ya... patikacıların rüzgarına kapılarak birliktesizlikler yaşadığını iddia ettiğiniz yeni demokrasicilere sizinde olayınız nedir dercesine eleştiriler getirirken bir tek sizinle değil... bir tek de öncü partizancılarla da değil...

sürekli mutluluğu kadrolarının dışında arayan eski darbecilerinizinde olayı nedir diye soru getiremeyişinizde ilginç değil mi...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah...

Neyse...  

Biz proletaryalar...

bu dünyada yapayalnız olduklarını ve hiç bir ilişkide yaşamadıklarını iddia ettiğiniz siyasi yapıların aslında yaşadıklarınında bir ilişki olduğunu,

ve sürekli mutluluğu kadrolarının dışında arayanlarla...

aynı teoriyi sahip olanların...

ayrı düşene kadar..

aynı teoriye sahip olduğunu...

kimseye ...

söylememesinin... de...

söylemedikleri üzerinde...

gerçekleştirdiği...

darbeciliğin....

kendi yüzerinde gerçekleşen...

darbecilikle aynı olduğunu...

ve yaşadığı, yaşattığı tüm bu darbeciliğinde adının aslında reviyonizm olduğunu...

sizlere ispatlamaya çalışmamızdan tutun ...

hdp'lilerin dersim'de katı atık israrını zulme dönüştürenle boy boy resim vererek seçimlere gitmelerine... kadar her şeyi bir kenara bırakarak...

asıl konumuza....

bu dünyada asıl sizlerin yapayalnız olduğunuzu söylediğiniz konumuza dönersek...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah....

Gerçekten de bu dünyada asıl sizler... yapayalnızsınız değil mi...

ve birazda kendinizi dışlanmış...

birazda terk edilmiş... hissediyorsunuz değil mi...

Ah... devrimci demokrasiciğim... ah....

bu esnada da tüm bunları sizlerde duyarken....

sakın ola da biz proletaryaların.  

kulaklarının büyümesine, dişlerininde pırıl pırı parlamasına, ellerimize de tuvaller almamıza... aldırış etmeyin... ha...

İnanın... yapayalnız olduğunuzu duyduktan sonra biz proletaryaların ellerine aldığı tuvaller...

sırf... muzaffer oruçoğlu'ndan önce...

üreten halinizin...

resmini yapabilmek için....

büyüyen kulaklarımızda sırf... sizleri daha iyi duyabilmek için...

pırıl pırıl parlayan dişlerimiz de sırf...

Yoksam hiçbir kötü bir niyetimiz yok yoldaşlar.

Her ne kadar da geleneğinde geldiğiniz (patikacı) darbeciliğin ve darbeciliğinizin nedenlerini sorgulayamamamış, mahkum edememiş olsanız da...

Kardeşlerimizsiniz...

Yoldaşlarımızsınız...

Sonra...

Şaka bir yana...

Gerçekten... sevgili devrimci demokrasiciğim.... gerçekten...

Biz proletaryaları kandırmıyorsunuz değil mi...

Gerçekten de bu dünyada yapayalnızsınız değil mi...

Ve hayatta her şeyde bu kadar basit olabilir mi..

Nayır... nayır... olamaz...

Yoksa... Yoksa... sizde mi biz proletaryaları kandırıyorsunuz?

Yoksa sizde mi birteliksizlikler yaşadığını iddia ettiğiniz yeni demokrasiciler gibi birliktelikler yaşıyorsunuz?

Yoksa...

Anarşistlerin dediği doğru mu...

Kurumlar....

"İçici, baron çelişkisine bakılmadan... hapçılarımız,  hupçularımız, içkicilerimiz, lgtli'lerimiz....  saldıraya uğrarken..."

vicdanlarımız rıhat bir şekilde toplumun içerisinde  ellerimizi kollarımızı sallaya sallaya dolaşabilmemiz için mi...

Demekki.... anaların...

herkes evlatlarımızı incitir ama devrimciler incitmez demesi yalanmış.

Neyse... sevgili devrimci demokrasiciğim... neyse...

Zaten her kesin günahkar olduğu bir dünyada hiçbirimizde yapayalnız olamazdık..

Her ne kadar da bu dünyada yapayalnız olmuş olduğunuzu söyleyerek biz proletaryaları bir an olsun kandırmış olsanız da...

Gine de.... hoşçakalın... ufak tefek, muziplikler içinde af ola...

1933

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Sayfalar