Pazar Nisan 28, 2024

T.C.'nin OHAL HALİ; Çetin Çetin

15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra ''bu darbe bize Allahın bir lütfudur'' anlayışıyla harekete geçen AKP hükümeti askerde, poliste, kamuda, üniversitelerde ne kadar muhalif varsa açığa alma/görevden uzaklaştırma gibi cezalarla cezalandırıldılar. Bu sürede işten uzaklaştırılanların/açığa alınanların sayısı 100 bini geçti.

OHAL(olağanüstü hal) ve KHK(Kanun hükmünde kararname) ile halka yönelik baskı ve saldırılarda sınır tanımayan AKP halka yönelik yeni bir saldırı dalgası daha başlattı.

T.Kürdistan'ında başlatılan bu saldırı dalgasının birincisi T.Kürdistan'ında görev yapan Eğitim-Sen üyesi emekçilere yönelik gerçekleşti. 8 Eylül günü Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gönderilen yazıda 11.285 öğretmenin ''bölücü terör örgütüne karşı yürütülen iç güvenlik operasyonları ile güvenlik amacıyla alınan düğer tedbirleri ve bazı illerde ilan edilen sokağa çıkma yasağını akamete uğratmak ve eğitim-öğretim hakkını engelleyici nitelikte faaliyette bulunduğunun'' tespit edildiği bildirildi.

Yani bu öğretmenlerin açığa alınmalarının sebebi T.Kürdistan'ında T.C. devletinin uyguladığı katliam ve yıkım politikalarına karşı çıkmak.

Cizre'de bodrumlarda yaralı insanların yakılarak öldürülmesine karşı çıkmak...

Nusaybin'in tank ateşleriyle yerle bir edilmesine karşı çıkmak...

Şırnak'ta, Sur'da, Yüksekova'da... insanların sokak ortasında öldürülmelerine, evlerinin başlarına yıkılmasına karşı çıkmak...

Türk hakim sınıflarının OHAL ve KHK larla T.Kürdistan'ında başlatılan saldırı dalgasının ikincisi ise kayyum atamalarıdır. 12 Eylül'de yani 12 Eylül askeri faşist cuntasının 36. yıl dönümünde Türk hakim sınıfları T.Kürdistan'ında yeni bir saldırı başlattı. PKK'ye destek verdikleri gerekçesiyle DBP'li 24 belediye başkanı görevden alınarak yerine kayyum atandı. T.Kürdistan'ında yapılan seçimlerde %70-80 gibi ezici bir oy farkıyla yerel yönetimleri DBP'ye kaptıran AKP kaymakam, vali yardımcılarını ve korucu başlarını kayyum atayarak belediye yönetimlerini ele geçirmiş oldu.

AKP ve cumhurun başı RTE kendilerinin çok savunduğu, meşru gördüğü sandığa da savaş ilan etmiş oldu. Yani seçim denilen aldatmacayla(!) sandıkta alamadıklarını OHAL rüzgarını arkalarına alarak çıkardıkları KHK'lara yaslanarak kayyumlar vasıtasıyla ele geçirme harekatını kendilerine göre başarmış oldular.

Belediyelere atanan kaymakam, vali yardımcıları, korucu başı kayyumlar yüzlerce polisle birlikte ancak belediye binalarına girebildiler. Belediye binalarına işgal ettikleri yerlere bayraklarını asan işgalci İngiliz, Fransız askerleri gibi tüm belediye binalarının ne kadar kapısı, camı varsa o kadar da bayrak asmayı marifet saydılar. Bununla yetinmeyen güvenlik görevlileri Kürtçe ve Ermenice belediye tabelalarını indirdiler. Böylece ''tek dil'' i gerçekleştirmiş oldular. Belediye binalarını halktan (!)korumak için yüzlerce polisle ablukaya aldılar.

Kürt halkı iradesinin çiğnenmesini kabul etmeyerek birçok yerde sokağa çıktı. Belediye binalarının önünde barikatlar oluşturuldu. Yürüyüşler, mitingler yapıldı. Oturma eylemleri gerçekleştirildi.

T.Kürdistan'ında halk kayyumları kabullenmedi, kayyumlara karşı direnişler gerçekleştirdi. Kayyumlara karşı batıdan da tepkiler gecikmedi. Çanakkale belediye başkanı ''biz Sur belediyesiyle kardeşiz, kayyumu tanımıyoruz'' açıklaması yaptı. Kayyum atamalarına karşı Batman'da belediye çalışanı temizlik işçileri iş bırakarak kayyumu tanımadıklarını açıkça ilan ettiler. Otobüs şoförleri işi bıraktı.

Türk hakim sınıflarının direksiyonundaki AKP kliğinin T.Kürdistan'ındaki saldırı politikaları 7 Hazirandan bu yana sürekli bir şekilde artmaktadır. Önce çözüm masası devrildi. Ardından hendek ve barikatlar bahane edilerek saldırılar başlatıldı. Sur'da, Cizre'de, Nusaybin'de ve Şırnak'ta katliamlar gerçekleştirildi. Bodrumlarda insanlar tank, top ateşleriyle katledildi. Aynı bodrumlarda yaralılar benzin dökülerek yakıldılar. Sur, Cizre, Şırnak... tank atışlarıyla yerle bir edildi. Evler insanların başına yıkıldı.

Türk hakim sınıflarının T.Kürdistan'ında şehirde ve kırda uygulamaya koyduğu katliam ve yıkım politikalarına OHAL ilanından sonra yenileri eklendi. Seçimlerde sandık yoluyla yenilgilerini kabullenemeyip zor yoluyla (kayyum atayarak) belediyeleri denetimlerine aldılar.

Haksız, hukuksuz bir şekilde. Belediyeye kayyum olarak gelenlerin orada/o makamda rahat oturmasını her türlü yolla engellemek Kürt halkının en meşru hakkıdır. Kayyumlara o makam/o koltuk dar edilmelidir.

Kürt halkının milyonlarcasının oylarıyla seçilmiş meşru, demokratik belediyelerine Sur, Cizre, Nusaybin, Şırnak... tam da 12 Eylülün 36. yıl dönümünde el konulmasına karşı T.Kürdistan'ında eylemlilikler/direnişler gerçekleştiriliyor/daha üst boyutlarda gerçekleştirilmeli.

Türk hakim sınıflarının direksiyonundaki AKP'nin saldırılarının boyutunun artacağını gene onların yayın organı durumundaki Sabah gazetesinden öğreniyoruz. ''Kamuda PKK temizliği başlıyor. 40 bin PKK taraftarı kamudan temizlenecek'' haberini Sabah gazetesi manşetine taşıyor.

Türk hakim sınıflarının T.Kürdistan'ındaki saldırılarının bunlarla sınırlı kalmayacağına, HDP'nin hedefe konulacağı bir sürece tanık olacağız. HDP'li vekillerin gözaltına alınmasına, zorla mahkemeye getirilmesine ve daha da ileri gidilerek HDP'nin kapatılmasına varacak bir sürecin başlatılabileceğine tanık olabiliriz/olacağız. Tüm bu yapılanların halk tarafından öğrenilmesinin engellenmesi için muhalif yayın yapan ne kadar ilerici, Alevi ve Kürt tv kanalları varsa kapatıldı.

Türk hakim sınıflarının iktidara muhalif olan kesimlere, demokratlara, ilericilere, sosyalistlere, T.Kürdistan'ında kayyum politikasından tutalım da her yönlü anti-demokratik uygulamalarını, saldırı ve katliam politikalarını boşa çıkarmanın yolu topyekün direnişten geçer. Kürt halının topyekün direnişinden geçer.

Ülkede olduğu gibi Avrupa'da da Kürtlerin, ilericilerin, Alevilerin, devrimcilerin, sosyalistlerin faşizme karşı direnişi-mücadeleyi üst seviyeye çıkarması gerekiyor. 

44685

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar