Teslim TÖRE / Berki'nimi allah degil Erdoğan aldi

Başlığa almış olduğum cümle yüreği yanan bir annenin, Berkin in  annesinin yüreğinin yangın anında ve yangın yerinde üretmiş olduğu alabildiğine rafine ve bilimsel gerçekliğin yalın bir ifadesidir. Berkin i katleden polislere Erdoğan “emri ben verdim” demişti. Bununla yetinmemişti, “polisim destan yazdı” diyerek katil polisleri övmüştü. Evet Berkin, Erdoğan ın polisine vermiş olduğu  “emrin” ve bu emir üzerine Erdoğan polisinin yazmış olduğu “destanının” devrim toprağına düşürüp, devrimin ölümsüzlerinin kervanına kattığı çocuk genç bir devrim ölümsüzüdür. Bu güne kadar: Mahirlerin,  Denizlerin, İboların ve daha nice devrim kahramanlarının yaratmış ve  onlarca devrimcinin oluşturmuş olduğu devrim kervanına yaşı genç ama yüreği, duygu ve düşünceleri büyük olan Berkin yoldaş ta katılmıştır. Yaşı genç ama başı Mahir yoldaş, Deniz yoldaş, İbo yoldaş kadar büyük olan Berkin devrim kervanın en genç üyesi olmuş, devrim mücadelesinin ışık saçan, genç kuşakları da aydınlatan bir meşale olmuştur.

HDP ve BDP,  Mücadele ölümsüzlerinin en genci olan Berkin yoldaşa, gerçek anlamda ve en samimi duygularla sahip çıkmalı, mücadelemizin meşalelerinden birisi haline getirmelidir. Sistem partilerinin Berkin yoldaşın samimi, içten devrimci duygu, düşünce ve eylem tarz ve kişiliğini istismar etmesine asla ve kata izin vermemelidir.

Berkin bir devrim ölümsüzüdür (şehidi). Berkin e bütün devrimciler sahip çıkmalı, onun anısını yaşatmalıdır. Ama en çok da HDP ve BDP sahip çıkmalıdır. Çıkmalıdır çünkü HDP ve BDP Türkiye ve Kürdistan devrim mücadelesinin, manen ve  fiilen öncü gücü durumundadır. HDP ve BDP yüz yıllardır, ezilen, horlanan, dışlanan, ötekileştirilen, ulusal, tüzel, inançsal, sınıfsal  ve özel kişiliği ile oynanan bütün toplum kesiminin sembolü ve temsilcisidir.

Gezi Parkı olayından bu yana ölümsüzleşen sekiz gencin de  Alevi olması: Alevi –Bektaşileri devrimci demokrasi güçlerini, Özgürlük Hareketini de tabir uygunsa “şapkalarını önüne koyup, yeniden düşünmeye” mecbur bırakmıştır. Bu somut olgu iki şeye işaret ediyor. Bir; AKP Hükümeti ve devletin Alevi – Bektaşi düşmanı olduğunu, iki ; Alevi-Bektaşilerin ise Erdoğan Hükümeti ve devlete karşı aktif bir mücadele içine girdiğini gösteriyor. Bu somut olgu: Alevi-Bektaşiler ile sistem arasındaki çelişkinin AKP hükümeti ile başlamadığını, T. Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana var olan ve devletin çeşitli dönemlerde uygulamış olduğu katliamlarla birlikte bu güne kadar gelen bir çelişki olduğuna işaret ediyor.

 Tek partili CHP ve Mustafa Kemal in Tek egemen Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Dersim soy kırımı, Bülent Ecevit in Başbakanlığı döneminde yapılmış olan K. Maraş, Sivas, Malatya, Çorum katliamları, Erdal İnönü nün  başbakan yardımcılığı döneminde  Madımak Oteli inde 34 canın cayır, cayır yakılması olaylarının toplamı : Alevilere yönelik olan dışlama, ötekileştirme politikasının bir parti ve bir partinin iktidarı döneminin politikası değil, bir devlet politikası olduğunu, hangi parti iktidar olursa olsun Alevi –Bektaşilere yönelik devlet politikasının değişmediğini, iktidar olan tüm partilerin söz konusu politikayı uyguladığını somut olarak gösteriyor.

 Alevi-Bektaşilerin bu tarihsel ve toplumsal olgu ve gelişmelerden sağlıklı dersler çıkartması, HDP ve BDP’ nin ise: tarihler boyu ezilmiş, dışlanmış ötekileştirilmiş, horlanmış, “lamba söndürüyorlar, ana bacı tanımıyorlar” diyerek onuru ve gururu ile oynanmış Alevi-Bektaşileri kendi doğal müttefiki olarak görüp, ona denk bir politika izlemesi gerekiyor. Gün : inancı, ulusal kimliği, dili, dini, ırkı, cinsiyeti, cinsel tercihi nedeni ile ezilmiş ve ezilmekte olan, emeği sömürülen herkesin HDP-BDP’  platformunun içinde birleşmesi, ortak vatan, ortak sistem, ortak irade, ortak toplumsal değerler yaratmak, halk iktidarını bu değerler üzerine oturtmak için mücadele etme günüdür. Süreç : HDP ve BDP’ nin de politikasını, mücadele perspektifini Berkin, diğer Gezi  ve bütün devrim ölümsüzlerinin  yaratmış olduğu evrensel  değerler  bütünü  üzerine inşa etme sürecidir.

 Berkin, Gezi ve kavgada  toprağa düşmüş olan bütün devrimciler ölümsüzdür, yolumuzu  aydınlatan meşalemizdirler.