Basel ve Londra'da kitlesel ve çoşkulu Kaypakkaya anması!

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. Yılında İsviçre’nin Basel şehrinde kitlesel ve çoşkulu bir geceyle anıldı.
„Mutlaktır Ülkemizde Devrim, Bir İşaret Fişegidir Kaypakkaya!“ sloğanıyla Avrupanın 5 ülkesinde organize edilen anma etkinliğinin biride, 18 Mayıs 2014 tarihinde 1000 yakın bir kitle ile İsviçre’de gerçekleştirildi.
Gece hazırlık sürecinde yaygın A/P meterylaların dağıtımın yanısıra evler, kahvehaneler ve düğün salonları ve yapılan tüm etkinlikler dolaşılarak yogun bir çalışma temposuyla hazırlıklara başlanıldı. Geceye bir hafta kala Yol TV ve TV 10 da verilen reklamın yanısıra gidilen her yerde standtlar acılarak geceye çağrı ve tanıtım gerçekleştirildi.
Gece salonun giriş kapısına almanca „Katledilişin 41. Yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’ya Ölümsüzdür!“ sloganlı büyük ebatta yapılan İbrahim Kaypakkaya’nın resmininde olduğu pankartı asıldı. Geceye gelen kitle salon giriş kapısına asılan bu pankartın çoşkusuyla salona giriş yaptı.
Saat, 14.30 başlayan geceye Manisa’nın Soma ilçesindeki maden işletmesinde işçi katliamında hayatını kaybeden işçi kardeşlerimiz için, anma etkinliğimizde özel olarak işlendi. Standt bölümüne “Meşaleyi Kaypakkaya’dan Aldık, Ağıt Yakmaya Değil Hesap Sormaya” yazılı Partizan pankartı asıldı. Aynı sloganlı dövizler hazırlanarak gençlerin elinde sıkılı yumuruklarla “Soma’nın katili patron ağa devleti” sloganıyla salon inledi.
Büyük bir çoşkuyla başalayan gecemizin açılışı sinevizyon görüntüleriyle "İndik Maden Ocağına" ezgisini Grup Şiar’ın güçlü temposu eşliğinde başladı.
Kitle selamlandıktan sonra yapılan saygı duruşunun akbinde tertip komitesi adına yapılan konuşmayla devam etti. Grup Şiar’ın güzel ezgileriyle kitlenin beğenesi ile dinlendi. Pınar Aydınların sahne cıkmasıyla birlikte çoşku doruğa yükseldi. Sık sık „Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya“ „Yaşasın Partimiz TKP/ML“ sloganlarıyla salon adeta yerinden inliyordu. Verilen aradan sonra Ciwan Haco’nun kendine has tarzıyla seslendirdiği ezgiler sonrasında, 24 Mayıs ta Köln’de yapılacak büyük mitinge çağrı yapılarak bitirildi.
Geceye TKP/ML Merkez Komitesi, TMLGB ve TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı, Partizan, YDG, Özgür Gelecek ve tüm hapishanelerdeki TKP/ML tutsakları adına gönderilen mesajlar okundu. Ayrıca gecede MLKP, MKP, TKİP, Halk Cephesi, İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu, SYKP, PDD-İsviçre’nin gönderdiği mesajlar da okunarak, „Yaşasın Devrimci Dayanışma!“ Sloganlarıyla selamlandı.
Gecemizde özellikle çocuklu ailelerin geceyi rahat dinlemeleri için, Palyaco tarafından çocuklara yönelik salon bahcesinde program uygulandı.
Uzun yıllar sonra kitlenin büyük beğenisi ve coşkusu eşliğinde kitlesel enma gecesi gerçekleştirildi.
*********************************************************
Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. Yılı vesilesiyle İngiltere’nin başkenti Londra’da bir anma etkinliği gerçekleştirildi.
18 Mayıs Pazar günü yapılan etkinlik saat 19:00 da başladı. “Mutlaktır Ülkemizde Devrim, Bir İşaret Fişegidir Kaypakkaya!” şiarıyla düzenlenen etkinlikte çeşitli sanatçılarda sahne aldılar.
Selamlama ve saygı duruşuyla başlayan etkinlikte daha sonra Tohum Kültür Merkezi bünyesinde çalışmalarını sürdüren “Nergiz Halk Oyunları” ekibi sahne aldı.
Anma gecesinde Hozan Beşir, Grup Haykırış ve Grup Abdal sahne aldı.
Sık sık “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya”, “Yaşasın Partimiz TKP/ML, Halk Ordusu TİKKO, TMLGB” sloganlarının atıldığı gecede, salona bir çok pankart asıldı.
Gecede TKP/ML Merkez Komitesi, TMLGB ve TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı, Partizan ve tüm hapishanelerdeki TKP/ML tutsakları adına geceye gönderilen mesajlar okundu.
TKP/ML Merkez Komitesi mesajında şu görüşlere yer verildi:
“Bugün bizler, Kaypakkaya yoldaşın katledilmesinin 41. yıldönümünde binler olarak onu anıp, bizlere bıraktığı mücadele bayrağını yere düşürmeden taşımanın haklı gururunu taşırken; “daha sıkı, daha sağlam ve daha kararlı bir savaş” dileğini layıkıyla yerine getiremediğimizi, savaşı ve mücadeleyi istenilen seviyeye taşıyamadığımızı cesaretlice ortaya koyuyoruz. Ortaya koyuyoruz ki eksikliklerimizin, yetmezliklerimizin üstüne gidelim.”
Ayrıca MKP Britanya taraftarları, Kürdistan Halk Meclisi, MLKP Britanya Yönetimi, Elbistan Toplum Merkezi ve Kırkısraklılar Derneğiadına mesajlar okundu.
Anma gecesi Grup Abdal‘ın sahne almasının ardından sonlandırıldı.
Son Haberler
Sayfalar

ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)

Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)
Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?

Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?
Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.

SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..
“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”

“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)
7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.

İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor
Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.
Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.

3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?
Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.

Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)
Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.

Emperyalizm Üzerine Notlar-7
„Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler
Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.

Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek
Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.

Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi
Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)