Pazartesi Eylül 23, 2024

PARTİZAN | “Efrîn’de işgale karşı Kobanê ruhunu kuşanalım!”

Faşist TC ordusu, 100 yıllık geleneği olan işgalci yüzünü bu kez de Efrîn üzerinde göstermiştir. Uzun bir süredir tartışılan ve son MGK toplantısı ile planlaması yapılan işgal girişimi sivil yerleşim alanlarına dönük bombalamalar ile başlatıldı. Türkiye’de devrimci, demokrat ve yurtsever kesimlere dönük siyasi soykırım politikası güden faşist AKP-MHP-CHP ittifakı, bu kez de Efrîn işgali için bir araya geldi. Rojava’da her türlü desteği vererek eğitip donattığı cihatçı çeteciler ile beraber sürdürülen işgal girişimleri, şuana kadar YPG/J’nin kararlı ve sert direnişi karşısında afallamış bulunmakta.

TC tarihi boyunca, Türkiye ve Kürdistan coğrafyasında söz konusu Kürt ulusunun kazanımları olduğunda, kuşkusuz milliyetçi bir ittifakın oluşması da kaçınılmaz oluyor. Nitekim Kürt ulusunun kazanımları demek, özü itibari ile faşist TC devletinin bekasının sarsılması anlamını taşıyor. Özellikle, Türkiye’de demokrasi mücadelesi verdiğini iddia eden CHP, tamda böylesi durumlarda maskesini düşürüyor ve gerçek faşist yüzünü ortaya seriyor. Uzunca bir süredir ittifak halinde olduğu MHP’yi de arkasına alarak üçlü faşist cephesini oluşturan AKP, sözkonusu işgal ile Kürt ulusunun tırnakları ile kazıyarak kazandığı Rojava devrimini boğmayı amaçlamaktadır. Bu saldırı, Rojava devrimine duyulan hazımsızlığın tezahürüdür. Milliyetçi faşist cephe, Kürdistan kentlerine atanan kayyumlarda, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasında, özyönetim alanlarına dönük saldırılarda nasıl ki bir araya gelmişse, şimdi de Rojava devrimine karşı kirli bir politika içerisindedirler.

Biliyoruz ki; milliyetçi faşist cephenin bozguna uğratılması, devrimci-demokratik bir ittifakın kurulması ile mümkün kılınabilir. Türkiye ve Kürdistan coğrafyasının üzerine örtülmesi planlanan karanlık, devrimci ve yurtseverlerin bir araya gelmesi ile dağıtılabilir. Bugün yaşanan işgal girişimi bir kez daha bu gerçeği gün yüzüne çıkarmıştır.

Uzunca bir süredir görüşme halinde olunan Rusya’dan da izin alınarak başlatılan bu işgal girişimi, emperyalist blokların da tam desteği ile başarılı kılınması hedeflenmektedir. Ortadoğu’daki demokrasinin gelişimi açısından bir kıvılcım niteliği taşıyan Rojava devrimi, egemen sınıfların topyekün hedefi halindedir. ABD’nin de örtülü olarak destek verdiği bu işgal girişimi, kuşkusuz yine Kobanê ruhu kuşanılarak, dünya halklarının desteği ile enternasyonalist bir zafere dönüştürülecektir. Kobanê zaferini nasıl ki tırnaklarımız ile kazıyarak kazandıysak, şimdi de Efrîn’de TC ordusunun bozguna uğratarak Rojava devriminin ruhunu her alana yayacağız!

Çeşitli milliyetlerden tüm halkımızı, Kobanê ruhunu kuşanarak Efrîn’e sahip çıkmaya, direnişe çağırıyoruz. Efrîn için tüm eylem alanlarında olalım, direniş sloganlarımızı haykıralım. Rojava devrimini yaşatacağız!

Kahrolsun işgalcilik, yaşasın direnişimiz!

Yaşasın Rojava devrimi!

Yaşasın Efrîn direnişimiz!

Partizan

21 Ocak 2018

47219

Umudun Şiarı: “Size Verdiğimiz Süre Doldu!”

Emperyalist sermayenin uluslararası bir kaç merkezdeki dönüş hızına bağlı ve orantılı olarak, dünya halklarının direnişlerinin hızı da artıyor.

Yaşadıklarımız reddedilmelidir!

Ecdadımız Kayıkları, Biz Gemicikleri Yürüttük

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta ecdadından bahsetmekten geri durmuyor. Yerel seçimlere yönelik bir yatırım olduğu herkesçe bilinen, konunun uzmanlarınca da birçok eksiği bulunduğu iddia edilen Marmaray tüp geçidi milyonların can güvenliği hiçe sayılarak apar topar açıldı. Başbakan açılıştaki konuşmasında da “ecdadımız gemileri karadan yürüttü, iktidarımız da denizlerin üstünden vagonları yürütüyor” dedi.

Din Kardeşligi masali ve türban sovu

AKP meclisteki türbanlı milletvekili şovuyla halkı uyutma yolunda kendisine yakışır bir adım daha atmış oldu. Oysa din, türban ya da özgürlük diye bir dertleri yok. Onlar ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmanın ve hizmet ettikleri bu düzenin ezen- ezilen, sömüren- sömürülen çelişkisini halkın gözünden kaçırmanın derdinde. Türbanı bu korkunç düzeni saklamak için bir şal olarak kullanmaktadırlar. Tuhaf olan şu ki, türban takan kadınların çoğu da bu düzenin mağdurlarıdırlar. Ne var ki onlar bunun farkında değil. Biraz düşünseler iyice esaret altına girdiklerini göreceklerdir.

Ortadoğu yeniden biçimlen(diril)irken …[*]

“Karanlık saatler geldiğinde,

o zamanın insanı da gelir.”[1]

 

Ortadoğu yeniden biçimlen(diril)irken söylenmesi gerekeni, gecikip, lafı dolandırmadan hemen belirteyim: Büyük bir alt üst oluşun içindeyiz…

Bu kadar da değil; her şey daha da ağırlaşarak vahimleşecek; veya tarih müthiş hızlanacak; ya da sık sık Montesquieu’nun, “Ne mutlu tarihi sıkıcı olan halka” sözü anımsanacak…

Ercan Binay’dan mektup var Abdullah KALAY’a özgürlük!

“Zulümle abad olunmaz.”[2]

 

Cumhuriyet Bayramı' Ve Bagımsız Türkiye Hangi Sınıfın Ideolojisidir?

'Cumhuriyet Bayrami' Ve Bagimsiz Turkiye Hangi Sinifin Ideolojisidir?

 

'Bir Marksist toplumsal uzlasmaya degil, sinif mucadelesine dayanir' der Lenin.

Sinif mucadelesi ise tekduze bir rota izlemez.Tarihin her toplumsal akisinda farkli bicimler olarak karsimiza cikar. Komunistler iradeci-idealist degil dialektik olguculuga dayanir. Canlidir Marksistin dunyasi, basma kalip, tekduze, soyut ilkeler ve kaliplar bakisi burjuvazinin dunya gorusudur.

 

Solu Liberalleştirmek

 

Sol’u liberalleştirme; onu devrimci özünden kopararak, burjuva düzen içi bir hareket haline getirme ve burjuva sistemine karşı toplumsal devrimci alternatif olmaktan çıkarma çabaları, solun tarihi kadar eskidir. Toplumun burjuva-proleter kampa bölünmesinden bu yana da, burjuvazi, sol’u sol olmaktan çıkarmanın her türlü yolunu denemeye, şiddetin yanında, ideolojik ve siyasal olarak onu yozlaştırmaya özel bir önem verdi. 

Kürdistan ve "Demokratikleşme"

Kürdistan tarihi açısından 90'lı yılların en önemli olgusu Kürdistan ulusal kurtuluşçuluğunun kadrosu,hemen hepsi bağımsızlıkçı çizgide binlerce Kürd aydınının imha edilmiş olmasıdır.Öylesine bir soykırım ki hesabını gören de soran da yok,ortalık da "barış"çılardan ve "unutmaya ve affetmeye hazırız"cılardan geçilmiyor.Kürdistani stratejik aklın ve ulusal kurtuluşçuluğun taşıyıcısı bu kategorinin imha edilmesi,kalan yerli/yerel aydınların Türki metropollara ya da yurtdışına kaçması/kaçırtılması ve eşzamanlı olarak Kürdistan köylülüğünün sömürgecilerce Kürdistan dışına göçertilmesinin ulusal

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP


Ertugrul Kurkcu ''Halkin uzerine bilgelik tesis etmek degil, halkin bilgeligini temel alan bir partiyiz'' diyor...Kongreye Apo ve Recep kutlama mesajlari yolluyor!

 Tum milliyetlerden Isci-Koyluler Revizyonizmi gormuyor ve alkisliyorsunuz!

 Sunu diyor sizlere Kurkcu; Isciler-Koyluler ,Marksizm-Leninizm gibi sizi kurtarmaya calisan akimlara kapilmayin...!

Bölünmek için Birlesin


Bölünmek için Birlesin!

Bir Maoist hayati iki ucundan kavrar her zaman; Burjuvazi ve Proleterya ucundan. Birin iki oldugunu kavramamis bir kafa Marksist bir kafa degildir.
Komunist partiler icin Demokratik-Merkeziyetcilikin tek bir anlami vardir; Demokrasi KP lerde Burjuvaziyi temsil eder; Merkeziyetcilik Proleteryayi temsil eder....

Yaranın Merhemini cellattan mı isteyecegiz!

           Yeğişe Çarents   15 Mart 1921  Yer Berlin Charlottenburg semti,

   İttihat ve Terakki Cemiyeti başkanı,İç işleri bakanı,1915 Ermeni Soykırımı'ndan birinci de rece sorumlu,1,5 milyon Ermeni'nin ölümüne sebep olan Tehcir kararnamesi'nde imzası bulunan Talat Paşa Erzincanlı Soğomon Tehleryan tarafından öldürüldü.  Ermeni soykırımı'nda ölenlerin İntikamını almak için Talat Paşa Berlin'in en işlek caddesinde gündüz vakti ensesinden vurularak Ermeni halkı adına cezalandırıldı.Kaçarken polisler tarafından yakalandı.Direniş göstermedi.

Sayfalar