Çarşamba Kasım 6, 2024

TKP-ML MK SB:Kayyumla Gelen Direnişle Gider! Faşizmi Ezeceğiz, Direnişi Büyüteceğiz!

Faşist TC devleti 19 Ağustos’ta Türkiye Kürdistanı’nda Amed, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum atayarak, seçilmiş belediye başkanları görevden uzaklaştırdı ve yaklaşık 3.7 milyon kişinin iradesini gasp etti. Böylelikle faşist AKP şefinin, 31 Mart seçimleri öncesinde “tekrar seçilirlerse gereğini yapar, görevden alır ve yerlerine yeniden kayyum atarız” tehdidi 19 Ağustos saldırısıyla hayata geçirilmiş oldu.

Faşizm sadece belediye başkanlarını görevden almadı, aynı zamanda belediye meclislerini de fesh etti ve birçok insanı da gözaltına aldı. Kayyum saldırısından sonra çeşitli illerde eylem ve etkinlik yasağı konuldu. Bu saldırganlık da gösteriyor ki; faşizmin korkusu büyüktür. Korktuğu için saldırmakta, giderek de daha fazla saldırganlaşmaktadır. Ancak korkunun ecele faydası yoktur. Faşizmi ezeceğiz ve hakkettiği yere, tarihin çöplüğüne göndereceğiz.

Faşist TC devletinin bu saldırısı “seçim”ler ve “demokrasi” kavramlarının neye karşılık geldiğinin anlaşılması açısından da önemlidir. Faşizm; kendisine biat etmeyen, kendinden olmayana düşman yüzünü bir kez daha göstermiş durumdadır. Bu saldırganlık, Kürt ulusuna dayatılan “çöktürme” planının halen devrede olduğunu göstermektedir. Faşist devlet bir yandan Irak Kürdistanı’nda işgal saldırısını sürdürürken, Suriye Kürdistanı’na yönelik “Barış Koridoru” adı altında işgal planları yaparken, Türkiye Kürdistanı’nda ise Kürt ulusunun siyasal mevzilerine yönelik “soysu”zca bir saldırı içindedir.

Kürt ulusunun siyasal mevzilerine yönelik bu “kayyum gaspı”, gerçekte faşizmin çaresizliğinin ve sıkışmışlığının ürünüdür. Faşist AKP-MHP kliği, yanına yedeklenen Ergenekon artıklarıyla 31 Mart seçimlerinde aldıkları yenilginin intikamını almak istemekte, faşist bloğun çözülmesini ve yenilgisini geciktirmek istemektedir. Faşizm, Suriye savaşında içine düştüğü durumu ve yenilgiyi savuşturmak, halihazırda yaşanan ekonomik krizin, işsizliğin, yoksulluğun ve pahalılığın üzerine şovenizm şalını atmak ve bir kez daha Kürt ulusunu hedef tahtasına koymaya çalışmaktadır.

Bu saldırganlığa karşı durmak, Kürt ulusunun yanında yeralmak, kendisine ilerici, devrimci diyenler için bir görevidir. Faşizme anladığı dilden yanıt olmak, süreci birleşik ve devrimci eylem birlikleriyle karşılamak anın devrimci görevlerinden biridir. Kürt ulusuyla her alanda dayanışmayı büyütmek, faşizmin kayyum saldırısına karşı alanları ve sokakları direniş mevzilerine dönüştürmek, yeni “Gezi”lere çıkıp, Serhildanlara durmak anın acil görevidir.

Kayyumla Gelen Direnişle Gider!

Yaşasın Kürt Ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkı!

Yaşasın Halk Savaşı

TKP-ML MK SB

20 Ağustos 2019

5292

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de  aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)

Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)

Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?

Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?

Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.

SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..

“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”

“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)

7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.

İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor

Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.

Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.

3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?

Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.

Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)

Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.

Emperyalizm Üzerine Notlar-7

Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler

Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve  bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde  emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.

Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek

Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.

Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi

Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)

Sayfalar